Mukemmel bir imtihan ortamı olarak dunya hayatını yaratan Allah, insanlar icin sayılamayacak kadar cok nimet lutfeder. İhtiyac duyacağı, seveceği, zevk alacağı tum koşulları daha var etmeden once kulları icin hazırlar. İcine cekeceği hava, gokyuzunde suzulen birbirinden guzel kuşlar, sayısız ceşitlilik ve guzellikteki bitkiler, ruhu etkileyen estetik cicekler, eşsiz nimetler, sevdiği insanlar, yureğini coşturacak derecede guzel ve sevimli canlılar, kusursuz sistemler, Allah’ın kulları icin yarattığı detaylardır.

İnsan yaşama gozunu actığı anda, ihtiyacı olan her şeyi hazır bulur. Korunmaya, beslenmeye muhtac bu canlının minik boyutlarına ve yaşam koşullarına uygun en ince detaylar bile duşunulmuştur. Tum yiyecekler, tum dunya, tum evren, insanın yaşam koşullarına uygundur. İnsanın ise bunlara sahip olmak icin hemen hic cabası olmamıştır. Muhteşem bir denge ve duzen emrindedir. İnsana daha kendisi bile habersizken bunların tumunu bahşeden Allah’tır. Allah, yeryuzunu yarattıkları icin yararlı ve elverişli olarak yaratandır.

İmanı sevmek ve imanın verdiği coşkuyla maddi, manevi guzelliklerden haz almak, inkÂrı ise cirkin gormek, -doğal gibi gorunse de- gercekte Allah'ın lutfuyla kavuşulan bir nimettir. Allah, imanı kalplerde susleyip cekici kılar; inkarı ise cirkin gosterir…


Allah’tan uzak yaşayanlar, imanî bakış acısının kazandırdığı guzellikleri goremez; ic karartıcı, karanlık şeytanî sistemden haz alırlar. İnk’ar sistemlerinin icerdiği tum pislikler ve kotulukler, onlar icin ‘suslu ve cekici’dir.

Rabb’ine kesin bilgi ile iman eden, O'nun kuşatıcı rahmetini hisseden, sevdiği herşeyin O'nun katından bir nimet olarak sunulduğunu kavrayan insan, Rabb’ine olan aşkını doruğunda yaşar. Guclu imana ulaşan kişi, Allah dışında kimsenin hoşnutluğunu amaclamaz ve Allah'tan başkasından yardım beklemez. Kalbi sadece Rabb’ini anarak tatmin bulur. Allah’ın hoşnutluğu icin guzel işler yaparak, guzel ahlÂkı yaşayarak, Allah'ın buyruklarını ve sınırlarını gozeterek gercek anlamda ozgurluğu ve mutluluğu yaşar.

Allah’a gonulden yonelmiş kul, yaşamını, benzersiz sanatıyla en guzel incelikleri yaratmış olan gercek dostunun rızasına uygun olarak şekillendirir. Yuceltilmeye, guvenilmeye, gercek dost edinmeye tek layık olan Rabb’idir.

Akıl ve hikmet gozuyle bakabilen bir insan, bir kuşun kanadındaki muhteşem renklerde izlediği sanat karşısında Allah'ın eşsiz ilmine daha yakından tanık olur. Allah, yarattığı tum canlılara ayetlerini, guzelliklerini yerleştirir ve varlığının delillerini insanlara gosterir. İnsanın her hucresi sevgiye gore kodlanmıştır. İnsandaki Allah aşkı, tum uzuvlarına yansır; o aşkla bakabilenler, tum detayları gorebilirler.

İnsan, imtihan gereği aciz yaratılmıştır. Evrende ve bedenimizde bizim hicbir rolumuz olmadan işleyen milyonlarca sistem vardır. Tum bu sistemlerin, guneşin, ayın, suların, kendi bedenimizde de kalbimizin, beynimizin insanın kontrolumuzde olduğunu duşunelim…Bunun duşuncesi bile zorlar insanı. Eğer enzimler olmasaydı, bedenimizdeki tek bir kimyasal reaksiyonun gercekleşmesine omrumuz yetmeyecek iken,Allah’ın sonsuz gucu karşısındaki aczimizle neyi kontrolumuz altına alabiliriz?

Yalnızca Kendisine sığınılan, sonsuz şefkatiyle yarattıklarını sarıp kuşatan Allah’a gereği gibi teslim olmak buyuk rahatlıktır. Surekli guzellikler yaratan Allah’tan başka, insanın vekil edinebileceği dost yoktur. O yaptığı her şeyi en guzel yapandır. Bize duşen; ancak Kendisine şukredilen, butun varlığın diliyle yegÂne ovulen Allah’ı butun noksanlıklardan tenzih etmek, ovmek, adını yuceltmektir…

Fuat Turker
__________________