Bugun Kur’an dan birlikte araştıracağımız konu, gunumuzde cok konuşulan kıyamet alametleri konusu olacaktır. Kur’an bu konuda bizlere hangi bilgileri verir? Ayrıca bu konuda bizlere rivayetler yoluyla ulaşan diğer bilgiler nelerdir, onları da Kur’an ile karşılaştırıp, doğruluğunu araştıralım.
Bu yazıyı yazmama sebep olan Zuhruf suresi 61. ayeti once hatırlatmak istiyorum. Bizler Allahın acıkca soylemediği sozlere ilaveler yaptığımızda, kendi duşunce ve fikirlerimizi ilave ettiğimizde, bakın guzelim İslam dini ne hale geliyor, once Diyanet İşleri Başkanlığının mealini alalım, daha sonrada diğer meallerden ornekler verelim ki, konu daha iyi anlaşılsın.
Diyanet İşleri başkanlığı:Zuhruf 61:Biliniz ki o kıyamete ait bir bilgidir. Sakın ondan şuphe etmeyiniz ve bana tabi olunuz. Bu dosdoğru yoldur.
Ali Bulac:Zuhruf 61: Şuphesiz o, kıyamet-saati icin bir ilimdir. Oyleyse ondan (kıyametten) yana hic bir kuşkuya kapılmayın ve bana uyun. Dosdoğru yol budur.
Yaşar Nuri Ozturk:Zuhruf 61: Hic kuşkusuz o, kıyamet saati icin bir bilgidir. O halde sakın o saat hakkında şupheye duşmeyin; bana uyun. Dosdoğru yol budur.
Elmalı Hamdi: Zuhruf 61: Gercekten o (İsa) saat icin bir ilimdir (kıyametin yaklaştığım gosteren bir bilgidir). Onun icin sakın kıyametin geleceğinden şupheye duşmeyin de bana uyun, işte tek doğru yol ancak budur.
Yukarıdaki aynı ayetin, değişik meallerdeki verilişini sizlerle paylaştım. Elmalı Hamdi Yazır ın verdiği mealde, dikkat ederseniz o zamirinden Hz. İsa dan bahsediyor diyerek, parantez icine duşuncesini de belirtmiş. (Elmalının orijinal mealinde parantez icinde ki İsa kısmı kesinlikle yoktur daha sonraki Turkceleştirme yapanların maharetidir bilginize) Bu şekilde birkac meal var onu da belirtmeliyim.
İşte Kur’an ın Turkce mealini yazarken, parantez icine kendi duşuncelerimizi de yazmamız, bizleri nasıl yanlışlara goturebiliyor, onu da burada bir kez daha gorme şansımız olacak. Allah yanıltmasın inşallah. Bu ayette anlatılmak istenen, kıyametin hak olduğu, Kur’an da bilgilerin verildiğini anlatarak, muşriklere ve inananlara bir kez daha şupheye duşmeden, buna inanmaları hatırlatılmaktadır.
Hıristiyanlar kendi inanclarına gore, kıyamet kopmadan Hz. İsa nın geleceğini ve tum insanlığı kurtaracağına inanırlar. İşte bu inanc ne yazık ki yukarıdaki ayeti acıklarken, Allah ın Kur’an da asla soz etmediği, hic bahsetmediği, acıklamadığı halde bu şekilde yazılıp anlatılarak, bizlerin yani İslam’ın da icine girmiştir.
Gunumuzdeki bircok tarikatlar ve cemaatler Hz. İsanın geleceğine inanırlar. Ayette gecen (O) zamirinden Hz. İsa yı kastediyor, duşuncesine kapılmalarının nedeni, bu ayetten birkac ayet oncesinde Hz. İsa dan bahsederek ondan ornekler vermesi olarak acıklanıyor, gercekten yanılgıya sebep bu olsa gerek. Bahsettiğimiz ayetten iki ayet sonra gelen 63. ayete bakalım şimdide.
Zuhruf 63:İsa, acık delillerle geldiği zaman demişti ki: Ben size hikmet getirdim ve ayrılığa duştuğunuz şeylerden bir kısmını size acıklamak icin geldim. Oyleyse Allah'tan korkun ve bana itaat edin.
Hz. İsa topluma hitap ederken, sizlere acık delillerle, yani ayetlerle geldim diyor. Sizlere hikmet i ilmi, getirdim diyor. Bu bilgiler sizin ayrılığa duştuğunuz konularda acıklama yapacak ve sizleri bilgilendirecektir, acıklamasını yapıyor. Bundan dolayı da kendisine itaat edilmesini istiyor. Lutfen cok iyi duşunelim, bu ayet ve oncesindeki ayetleri okuduğunuzda sizler, kıyamet kopmadan Hz. İsa nın geleceğini Allah soyluyor diyebilir misiniz? Bunumu anladınız Rabbin sozlerinden? Elbette hayır, bunu anlamak icin kÂhin olmak gerekir. Buda zaten İslam ın kabul etmediği bir konudur, ayrıca Kur’an ın ayetleri indirme şekline de, tamamen ters duşer. Allah ne diyordu hatırlayalım ayetler icin? Biz her şeyden nice ornekleri değişik ifadelerle verdik ki anlayasınız. Biz ayetlerimiz acık, anlaşılır bir şekilde indirdik.
Daha onceki Diyanet İşleri Başkanlığı donemlerinde, Hz. İsa nın geleceği konusunun Kur’an da gecmediğini ve Kur’an dan onay almadığını soylemişlerdi. Fakat yeni atanan başkanımız, sanırım bu duşunceye katılmıyor ki, Diyanet sitesinde Hz. İsa nın geleceği konusu, kıyamet alametleri arasında geciyor. İşte bizlere dini anlatmakla gorevli makamların uzucu ve bir o kadarda duşundurucu hali. Bizler İslam ı boyle oğreniyor ve yaşıyoruz, Rabbim yardımcımız olsun. Gercektende buna inanmakla, bakın nelere inanmamış ya da gozden kacırmış oluyoruz, şimdide Kur’an dan birlikte araştıralım.
Ahzap 40: Muhammed, sizin erkeklerinizden hicbirinin babası değildir; O, Allah'ın resulu ve nebilerin sonuncusudur. Allah her şeyi gereğince biliyor.
Eğer kıyamet kopmadan Hz. İsa gelecektir sozlerine inanırsak, bunu kabul edersek, bu ayete iman etmiyoruz demektir. Once bunu aklımızdan hic cıkarmayalım. Cunku Acıkca peygamberimizden sonra hicbir peygamber, hangi konuda olursa olsun gelmeyecek diyerek, bizlere Allah ın ayetini tebliğ almadık mı?
Şimdide kıyamet bizlere nasıl gelecek, bu konuda Kur’an dan bilgilere bakalım, acaba bizlere nasıl bir acıklama yapıyor? Şimdi yazacağım ayet uzerinde, biraz duşunduğumuzde aslında her şey anlaşılıyor sanırım.
(Araf 187: Ne zaman gelip catacak diye kıyamet saatini soruyorlar sana. De ki: "Ona ilişkin bilgi Rabbim katındadır. Onu, vakti geldiğinde belirginleştirecek olan yalnız O'dur. Goklere de yere de ağır gelmiştir o. O size ansızın gelecektir, başka değil." Sen onu iyice biliyormuşsun gibi sana soruyorlar. De ki: "O'na ilişkin bilgi Allah katındadır, fakat insanların cokları bilmiyorlar.)
Şimdi bu ayet uzerinde biraz duşunelim. Peygamberimize kıyamet hakkında sorular sorulunca, Rabbim acıklama yapıyor ve onun vaktini yalnız ben bilirim, vakti geldiğinde onu belirginleştirecek benim diyor. Vakti geldiğinde onu gercekleştirecek Allah tır dedikten sonra, aslında cok onemli bir acıklama yapıyor, bu acıklamaları daha sonra yazacağım ayetlerde de, ustune basa basa soyluyor Rabbimiz.
( O size ansızın gelecektir.)
Evet, en onemli ve uzerinde durmamız gereken konu sanırım bu olsa gerek. Kıyametin ansızın, habersiz geleceği. Ayetin devamında da cok ilginc ve duşunmemiz gereken sozler var. Allah, sen onu biliyormuşsun gibi sana soruyorlar diyor ve peygamberimizin de bu konuda asla bir bilgisi olmadığını belirtiyor Rahman bizlere.
Tam burada şunları duşunmemiz gerektiği kanısındayım, Kur’an da hic bahsedilmeyen, acıklanmayan bircok kıyamet alametlerinin doğruluğu, sizce ne kadar gecerlidir? Bu sozler Kur’an da hic bahsedilmeyen, peygamberimizin kıyamet alametleri ile ilgili sozleridir diyenler, ne kadar haklı olabilir dersiniz? Yorum sizlerin. Eğer Hz. İsa kıyametten once gelecek olsaydı, kıyametin ansızın kopacağı, ayetleriyle uyuşuyor olur muydu? Boyle bir bilgi olsaydı, Rabbim her şeyden nice ornekleri değişik ifadelerle verdim dediği halde, bizlere bunu da acıkca soylemez miydi?
Kur’an kıyamet konusunda, bakalım daha neler soyluyor bizlere.
(Lokman 34: O kıyamet saatine ilişkin bilgi Allah katındadır. Yağmuru O yağdırır. O, rahimlerde olanı da bilir. Hicbir benlik yarın ne kazanacağını bilmez. Ve hicbir kimse hangi yerde oleceğini bilmez. Allah Alîm'dir, Habîr'dir.)
Dikkat ederseniz ayette (O) zamirini kullanıyor ve burada da anlatılmak istenen kıyamet zamanının vaktini hatırlatılmasıdır. Yukarıda yazdığımız Zuhruf 61. ayette de Şuphesiz o, kıyamet-saati icin bir ilimdir. Sozlerinden Kur’an ın bizlere acıkladığı, o anın geleceğini hem iman edenlere, hem de muşriklere acıklamaktadır. Allah Zuhruf 61. ayette eğer soylenildiği gibi Hz. İsa’dan bahsetmiş olsaydı ve bunun kıyamet alametleri olduğunu bizlere anlatıyor olsaydı, acıkca soylerdi. Bakın Allah ben ayetlerimi nasıl acıklarım diyor, lutfen dikkat edelim ve hatırlayalım. Allah ın Kur’an da acıklamadığı, kıyametten once Hz. İsa nın geleceğine inandığımızda, şimdi yazacağım ayetlere iman etmemiş oluruz, bunu da unutmayalım.
Kehf Sur54. ayet; Yemin olsun, biz, bu Kuran'da, insanlar icin her turlu orneği değişik ifadelerle gozler onune koyduk. İnsan ise varlığın, tartışmaya en cok tutkun olanıdır.
İsra suresi 89. ayet; Yemin olsun, biz bu Kuran'da, insanlar icin her benzetmeden nice ornekler sıraladık. Ama insanların coğu inkÂr ve nankorlukten başka bir şeyde diretmediler.
Nisa Suresi 174. ayet; Ey insanlar! Size Rabbinizden apacık, cok parlak ve guclu bir kanıt gelmiştir. Biz size, her şeyi acık secik gosteren bir ışık gonderdik.175. ayet;Allah'a inanıp O'na sarılanları O, kendisinden bir rahmetin ve lutfun icine sokacak ve onları kendisine ulaşan dosdoğru bir yola kılavuzlayacaktır.
Şimdi lutfen duşunelim, Allah her turlu orneği değişik ifadelerle gozler onune koyduğunu soyluyor. Her benzetmeden nice ornekleri sıraladık acıklamasını yapıyor, ama bizler Rabbin hic bahsetmediği, sozunu bile kullanmadığı halde (O) işaret zamirinden, ayetten Allah Hz. İsa dan bahsediyor aslında diyerek, işin icinden cıkabiliyoruz. Birde kendimizce hukum verip, Hz. İsa kıyametten once gelip, bizleri uyaracak, diyebiliyoruz.
Hani her benzetmeden değişik ornekler vardı, neden Allah kıyamet alametlerin den bahsederken Hz. İsa gelecek demediği halde, bizler aslında Allah bundan bahsediyor diyerek, kendi duşuncelerimizi, inanclarımızı Kur’ana ilave yapıyoruz? Hic korku duymadan, soylenmeyen, acıklanmayan bir sozun ardına nasıl duşup, ona iman edebiliyoruz, doğrusu anlamakta gucluk cekiyorum.
Bunu soyleyen ve savunan Hıristiyanlardır, hala uyumaya devam mı edeceğiz? En son peygamberimiz dururken, neden ondan onceki peygamber gelsin diye demi duşunemiyoruz? Aklımız, beynimiz bu kadar mı uyuştu bizlerin?
Hani Allah ne diyordu bizlere;
( Size Rabbinizden apacık, cok parlak ve guclu bir kanıt gelmiştir. Biz size, her şeyi acık secik gosteren bir ışık gonderdik.)
Bakın bu ayete eğer iman ediyorsak, Zuhruf 61. ayette gecen (O) işaret zamirine asla, Allah ın soz etmediği bir anlam yukleyerek, burada aslında Hz. İsa dan bahsediyor diyemeyiz. Kur’ana danışmaya devam edelim, acaba kıyametin kopuşu hakkında daha neler soyluyor Rahman.
Hac 55: İnkÂr edenler ise kıyamet ansızın başlarına patlayıncaya kadar yahut kısır bir gunun azabı kendilerine gelip catıncaya kadar, o Kuran'dan yana kuşku icinde olmaya devam edecekler.
Zuhruf 66: Hic farkında olmadıkları bir sırada o saatin birdenbire kendilerine gelmesinden başka neyi bekliyorlar.
Bu ayetler ve onlarca ayet, kıyametin ansızın geleceğini acıklıyor bizlere. Şimdide bu ayetlerle Hz. İsa nın geleceğini soyleyen ve inananlara şu soruyu soralım. Allah hic farkında olmadığımız bir anda geleceğini soylediği kıyametin, nasıl olurda Hz. İsa’yı tekrar gonderip, insanlara buyuk bir zaman verip, hepsinin iman etmesini sağlar? Bu duşunce, diğer ayetlerle uyum sağlamıyor.
Hani ansızın başımıza patlayacaktı, hani hic farkında bile olmayacaktık? Tekrar şu soruyu soralım buna inananlara; Acaba Hz. İsa geldiğinde onu nasıl tanıyacağız? Madem gelecek Allah onu nasıl tanıyacağımızın işaretini de vermeli değil mi bizlere Kur’an da?
Nasıl emin olacağız onun olduğuna? Hatırlayın Papaya kurşun sıkan Ağca ne dedi? Ben İsa Mesih im demedi mi? Hatta bircok Hıristiyan bile inandı buna. Sormak isterim Hz. İsa nın geleceğine inananlar, acaba buna inandı mı? Yaksa akıllarından acaba diye bir sorumu gecti?
Oyle hesaplar yapılıyor ki, peygamberimizin sozleri diye aktarılanların icinde, Onun gelişinin 1500. yıllarında, Hz. İsa ve deccalın geleceğini soyleyenler, bu tarihin bu yuzyılda gercekleşeceğine inananlar var aramızda. Peygamberimizden bu yana yaklaşık 1400 yıl gecti, o zaman bu onumuzdeki yuzyılda hem deccal gelecek, hem de Hz. İsa gelecek ve kıyamet kopacak diyorlar ve inanıyorlar.
Araf 187. ayette ne diyordu hatırlayalım Rabbim.
(." Sen onu iyice biliyormuşsun gibi sana soruyorlar. De ki: "O'na ilişkin bilgi Allah katındadır, fakat insanların cokları bilmiyorlar.)
Şimdide bu sozler uzerinde tekrar duşunelim. Allah bu bilginin kimsede olmadığını soylemesine rağmen, gunumuzde uydurulan ve Kur’an ın hic bahsetmediği, kıyamet alametlerini hatırlayalım. Oyle şeyler uyduruluyor ki, peygamberimizin Hz. İsa nın geleceğini soylediğini soylemekte, hicbir kusur gormuyorlar. HÂlbuki Peygamberimiz kendisinin en son peygamber olduğunu bizlere bildirmemiş miydi Kur’an da? Kur’anın hic bahsetmediği deccal konusuna gelelim şimdide. Bundan Kur’an asla bahsetmez, ama peygamberimizin hadisidir diye, bizlere cok detaylı anlatırlar bu konuyu. Bakın deccal konusunu, Diyanet İşleri başkanlığına sordum ve nasıl bir cevap aldım aynen aktarıyorum.
(DECCÂL: Kıyamete yakın bir donemde cıkıp İslÂm dinini ve ummetini ifsad edip kotuluklere surukleyecek olan ve aynı zamanda kıyametin alametlerinden sayılan biri.
DeccÂl'in cıkması haktır. DeccÂl, belli bir şahıs olup, CenÂb-ı Allah onunla, kullarını imtihan edecektir. DeccÂl olsun, diğer kıyamet alÂmetleri olsun bizim icin gaybdır. Bunlar hakkında bilgi edinmemiz ancak nakil (Kur'Ân ve hadis)le mumkun olur. Akılla verilebilecek bilgilerin isabet etmeme ihtimali buyuktur. Oteden beri kıyÂmet alÂmetleriyle ilgili olarak cok te'vîller yapıla gelmiştir. Herhangi bir dayanağı olmayan bu te'villerin gecerliliği de yoktur. Ayrıca bunlar, akılla ulaşılamayacak bilgiler olduğundan, yapılacak te'viller, halkı yanlış bilgilendirme vebÂline sevk edecektir. Aynı yanılgı ve vebÂl bunun icin de soz konusudur.
Hz. Peygamber de ummetini DeccÂl'e karşı uyarmıştır. Zira DeccÂl, bazı harikalar gosterecek ve tanrı olduğunu iddia edecektir. İmansızlarla, bazı zayıf imanlılar, ona kanacaktır. İmanı kuvvetli olanlar ise kanmayacaklardır.
Dunya, imtihan yeridir. İnsanlar bu dunyada imtihana tabi tutulmaktadırlar. DeccÂl da bir imtihan vesilesidir. Allah'ın kendisine verdiği gucle birtakım hÂrikalar gosterecektir. DeccÂl'in gostereceği harikalara "istidrÂc" denir. İstidrÂc, "inancsız ve şerîr kimselerin arzularına uygun olarak gosterdikleri hÂrikalara" denir.)
Yukarıdaki yazı Diyanetin bana verdiği cevap, dikkat ederseniz bu konuyla ilgili Kur’an dan tek bir bilgi yok. Bu konuda fazla bir şey yazmak istemiyorum, ama doğrusu Dini bizlere anlatmakta gorevli bir makamın şu sozleri beni cok uzdu.
( DeccÂl'in cıkması haktır.)
Bir insanın dinde HAK olduğunu soylemesi icin, Kur’an ın yani Rahman ın emretmiş olması gerekir. Ama duşunebiliyor musunuz, Allah bahsetmediği halde, buna HAK tır iman etmemiz gerekir denebiliyor. Diyanet bu, sağı solu belli olmuyor demekten başka, elimden bir şey gelmiyor.
Peygamberimizin deccala karşı bizi uyardığını soyleyen Diyanete, şunu sormak isterim. Acaba Yuce Rabbimiz, bizi deccala karşı uyarmadı da, bu gorevi peygamberimize mi bıraktı dersiniz? Hani Kur an bizim icin rehberdi, hani her şeyden nice ornekler vardı orada. Bakın sozler Kur’an ın suzgecinden nasılda gecmiyor. İşte İslam ın gunumuzdeki durumuna acı bir ornek. Buna benzer o kadar dine ilaveler var ki. Deccalın belirli bir şahıs olduğunu soyluyorlar ve bizleri Rabbin imtihan edeceğini belirtiyor. Allah bunu her zaman yaptığını ve yapacağını zaten Kur’an da soylemiyor mu? Bu Dunyada hepimiz, her gun imtihanda değil miyiz?
Yine yazıda bu bilgilerin gaibi bilgiler olduğunu soyluyor ve bu bilgileri ancak Kur’an ve hadislerden oğrenileceği acıklamasını yapıyor. Şimdi sormak isterim bunu yazanlara, Kur’an bilgisi tamam, bu konuda hicbir sorun yok, ama Kur’an ın onay vermediği, hic bahsetmediği hadis bilgileri kesin doğru diyebilir miyiz? Eğer cevap, evet hadis bilgilerinin hic şuphe etmeden hepsine kesinlikle guvenebiliriz ise, neden birkac yılda bir yuzlerce hadisin hurafe olduğunu ilan edip, İslam dininden cıkarıyor Diyanet İşleri Başkanlığı? Şuanda iman ettiğimiz hadisleri daha sonra hurafe diye cıkarmayacaklarına kimler garanti verebilir, var mı garanti verecek beşer aramızda? İşte Allah ın kitabını rehber almadığımızda, sonuc nerelere gidiyor. Diyanet İşleri gecmiş yıllarda boyle calışmaları vardı. Bu donemde boyle calışmalar duymuyoruz. Kim bilir belki de hurafe diye iptal edilenlerin bir kısmı, geri gelmiş bile olabilir.
Şimdide sizlere, bazı ayet ornekleri vermek istiyorum. Bakın peygamberimize kıyametin ne zaman kopacağını soranlara, Allah ın cevabı nasıl olmuş.
(Ahzap 63: İnsanlar sana kıyametin saatinden soruyorlar. De ki: "Ona ilişkin bilgi Allah katındadır." Ne bilirsin, belki de o saat yakındır.)
(Şura 17: Gerceğe ilişkin Kitap'ı ve adalet olcusunu indiren o Allah'tır. Nereden bileceksin, belki de kıyamet saati cok yakındır.)
Bu iki ayeti duşunelim şimdi de. Yazımızın başında verdiğimiz ve Hz. İsa nın kıyamet kopmadan geleceğini işaret ettiğini soylediklerinin, doğru olmadığı bu iki ayetten bile anlaşılmıyor mu sizce?
Dikkat ediniz lutfen Allah, peygamberimiz yaşıyorken dahi, kıyametin belki de kopabileceğini soyluyor. Eğer Kıyamet kopmadan Hz. İsa gelecek ise peygamberimizin durumu ne olacaktır. Buradan da anlıyoruz ki, Hz. İsa nın kıyametten once geleceğini duşunmek, buyuk hata olur. Bunu kabul etmek Kur an ın ayetlerine tamamen ters duşer. Bakın kıyamet konusunda peygamberimizin ne demesini istiyor Rabbim.
(Tur 31: De ki: "Bekleyin! Doğrusu sizinle beraber ben de bekleyenlerdenim.)
Demek ki bu konuda peygamberimizin de hicbir bilgisi yok, hatta belki de kıyamet kopabilir, diye o dahi bekliyor. Şimdide Diyanetin deccal konusunda bizlere, hadisler yoluyla gelen bilgilere bakalım. Allah belki de kıyametin yakında kopacağını soyleyen ayetlerini okudunuz, bu durumda peygamberimiz yaşarken de kıyamet kopabileceği anlatılıyor. Bu durumda peygamberimiz acaba deccalın geleceğini soyler miydi? Elcisi yaşarken boyle birinin cıkıp insanları kandırmaya calışmasını soyler mi sizce? Zaten o devirde iman etmeyen, binlerce insan ile mucadele ediyor, hatta savaşıyordu Peygamberimiz. Bunlardan iyi deccal mı olur. Bakın tum bu sozlerde, Kur’an suzgecinden gecmiyor.
Şimdide Kur’an ın kıyamet alametleri olarak bahsettiği bazı konulara bakalım.
( Duhan 10: Artık sen goğun acıkca izlenen bir duman getireceği gunu gozle.)
(Hac 1: Ey insanlar! Rabbinizden korkun! Cunku kıyamet saatinin zelzelesi gercekten cok buyuk bir şeydir.)
(Abese 33: . Kulakları sağır eden o ses geldiğinde,)
(Tur 9: O gun gok bir calkanışla calkanır. 10: Ve dağlar bir yuruyuşle yurur.11: Vay hallerine o gun, yalanlayanların.)
(Kamer 1: Saat yaklaştı, Ay yarıldı.)
(Enbiya 96: Ye'cûc ve Me'cûc'un onu acıldığı zaman onlar, her tepeden akın ederler. 97: Hak olan vaat yaklaşmıştır. İnkÂr edenlerin gozleri birden donup kalmıştır. "Vay başımıza! Biz bundan gafil bulunuyorduk. Hayır, biz zalimlerdik!" derler.)
Yukarıdaki ayetlere dikkat ederseniz, kıyametin kopmasına cok yakın anların belirtileri anlatılıyor. Gokyuzunde dumanın belirmesi, tozu dumana atacak bir olayın belirtisidir. O an buyuk depremlerin olacağı, kulakları sağır eden sesin oluşacağı, goğun ve yerin calkalanması, dağların bile hareketlendiği, ayın yarıldığı bir an tasvir edilmektedir.
Enbiya suresinde gecen yecuc, mecuc konusu ise Kur’an da bir başka ayetinde, duzen bozucu bir kavimden bahsedilerek ornek verilir. Bu toplum kıyametin kopacağı gune kadar, diğer insanlardan ayrıldığını, aralarına engel konduğu acıklanıyor Kur’an da. Yani bu toplum, kıyametin kopması ile serbest kalacağı belirtiliyor. Dikkat ediniz bu toplum, kıyamet kopmadan cok once serbest kalmayacak.
Bizler ne yazık ki inancımızı, Kur’an merkezli yaşamak yerine, rivayet ve sanıya endekslemiş yaşıyoruz. Daha doğrusu Allah ın dinini, kendi hurafelerimize uydurmuş yaşayıp gidiyoruz.
Dilerim hesabını verebilenler arasında oluruz. Yine dilerim, Kur’an ın ipine sarılan, onu anlamak icin yine Kur’an dan yardım alan, Rabbin halis kullarından oluruz.
Saygılarımla Haluk GUMUŞTABAK
__________________
Kıyamet Alametleri ve Hz. İsa nın Geleceği Konusu.
Dini Sohbetler0 Mesaj
●35 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- İslami Bilgiler
- Dini Sohbetler
- Kıyamet Alametleri ve Hz. İsa nın Geleceği Konusu.