Tarih boyunca ustun sayılan ırkların diğer ırklar uzerinde egemenlik kurma ve somurme girişimlerinde meşrulaştırıcı bir gerekce olarak kullanıldı. Toplumlar arasındaki birlik ve dayanışmayı yok etmesi, zulum ve somuruye neden olması yuzunden İslÂm tarafından kesin bicimde yasaklandı. İslÂm, zulum ve somuruye yol acan tum inanc ve duşunceler gibi ırkcılığı da yasaklamıştır. Kur’an ırkların aynı kokten geldiklerini ifade ederek, ustunluk iddialarının temelsizliğini ortaya koymuştur. Tum insanlar ve uluslar Hazreti Adem (Aleyhisselam) ile eşi Havva’dan yaratılmıştır. İnsan toplumunun ırklara, kabilelere ayrılması da onların tanışmaları ve yardımlaşmaları amacına bağlıdır. Zulum ve somuruye neden olacak kalıtımsal bir ustunluk soz konusu değildir. İnsanların ve toplumların iyilik ve ustunlukleri yalnızca inanclarına, yaşama bicimlerine bağlıdır, Allah’ın emirlerine uyma, yasaklarından kacınma konusundaki titizliklerinden kaynaklanır (el-Hucurat, 49/13)
İslÂm’a gore ırk oğesi insanlara doğal bir ustunluk sağlamadığı gibi medenî bir toplumun oluşmasında da temel etken değildir. Medenî bir toplum, hayvanlar gibi ic guduleriyle birlikte yaşayan insanlardan değil, Allah’ın indirdiği din ile hayatlarına yon veren insanlardan oluşur.
Hazreti Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’de cÂhilî bir Âdet olan ırkcılığı sık sık gundeme getirerek eleştirmiş ve yasaklamıştır. Veda haccı sırasında, Veda Hutbesi olarak bilinen unlu konuşmasında Arabın Arap olmayana, Arap olmayanın Araba, beyaz renklinin siyaha, siyah renklinin beyaza bir ustunluğu olmadığını, ustunluğun yalnızca takva ile olduğunu ilan etmiştir. Mekke’nin fethinde, Kabe’yi tavaf ettikten sonra yaptığı konuşmada Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) aynı gerceği şoyle dile getirmiştir: “Sizden cÂhiliyye ayıplarını ve buyuklenmesini gideren Allah’a hamd olsun. Ey insanlar, tum insanlar iki gruba ayrılırlar. Bir grup iyilik yapan, iyi olan ve kotulukten sakınanlardır ki bunlar Allah nazarında değerli olan kimselerdir. ikinci grup ise gunahkar ve isyankar olanlardır ki bunlar da Allah nazarında değersiz olanlardır. Yoksa insanların hepsi Adem’in cocuklarıdır; Allah Adem’i de topraktan yaratmıştır.” Irk ustunluğu duşuncesinin temelsizliği başka bir hadiste de şoyle ortaya konur “Hepiniz Adem’in oğullarısınız, Adem de topraktan yaratılmıştır. İnsanlar babaları ve dedeleri ile ovunmekten vazgecsinler. Cunku onlar Allah nazarında kucuk bir karıncadan daha değersizdirler” (Tirmizi Tefsir sure, 49).
Hazreti Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) insanların aynı kokten geldiklerini ve ustunluğun yalnız takva ile olculebileceğini belirtmekle yetinmeyerek Allah’ın insanları ırklarına gore değerlendirmeyeceğini de ısrarla vurgular. Bir hadislerinde “Allah kıyamet gunu sizin soyunuzdan-sopunuzdan sormayacaktır. Şuphesiz Allah katında en ustun olanınız kotuluklerden en cok sakınanınızdır.” buyurmuştur. Aynı anlam diğer bir hadiste de şoyle dile getirilir: “Allah sizin mallarınıza ve şekillerinize bakmaz; fakat O sizin kalblerinize ve amellerinize bakar (Muslim, Birr, 33; İbn MÂce, Zuhd, 9). Butun bu gercek ve uyarılar karşısında ırkcılık davası guden kişinin muslumanlık iddiasının bir anlamı yoktur. Hazreti Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), “ırkcılık davasına kalkışan bizden değildir, ırkcılık uzerine savaşa girişen de bizden değildir”. (Muslim, İmare, 53, 54, 57) buyurarak boyle bir kişinin yerini tesbit etmiştir.
TURKİYE’DE IRKCILIK
Ulkemizde ırkcılık, daha cok milliyetcilik adı ile yapılmaktadır. Zaten ikiside aynı manaya gelmektedir. Arap Milliyetciliği, kurt milliyetciliği, Turk milliyetciliği gibi ırkcılık ifadeleri gunumuzde hayli yaygın kullanılır hale gelmiştir.
Osmanlı’nın bolunmesindeki en buyuk etken de yine milliyetciliğin kaşınması olmuştur. Bu gun ulkemizi bolmek isteyenlerin en buyuk kozu yine ırkcılıktır. Dolayısıyla bu konu uzerinde hassasiyetle durulması gereken bir konudur.
Ulkemizde milliyetci bazı akımlar vardır. Bunlar “Once Turk” derler. Mesela bir biz Filistin’deki Musluman kardeşlerimize sahip cıktığımız zaman : “Turkistan’daki Turkler kardeşiniz değil mi?” derler. Evet, eğer onlar da Musluman ise kardeşimizdir, değil ise 100 kere Turk olsun kardeşimiz değildir.
Şunu da gecmemek lazım; Ulkemizdeki Milliyetci akımlar cok gayretlidir, samimidir ancak İslami bilgi ve birikimden yoksundur. Dirayet var ancak şuur yoktur. Mesela bazı insanlarda şuur vardır, gerceklerin farkındadırlar fakat dirayet yoktur yani bildikleri halde yanlışa duşerler. Milliyetci olarak tanımladığımız kardeşlerimiz ise dirayetlidir fakat şuur yoktur. Dolayısıyla ilimsizliğin bir eseri olarak yanlış davranışlar sergileyebiliyorlar.
Bu kardeşlerimiz ehli sunnet bir Âlimden alacakları İslami ahlak, kultur ve iman şuuru ile gercek bir mucahide donuşebilirler.
Allahu Teala, cumlemizi şeytanın tuzaklarına duşmekten muhafaza eylesin..
www.ihvanlar.net
__________________
ırkcılık – islam’da ırkcılığa bakış
Dini Sohbetler0 Mesaj
●30 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- İslami Bilgiler
- Dini Sohbetler
- ırkcılık – islam’da ırkcılığa bakış