Cehennemin Yedi Katı! Hz Muhammed'in gordukleri! Yureğim kaldırmadı!

arkadaşlar bir siteden alıntı yaptım.
Burada cehennemin yedi katından 1.katı katı yani azapların en hafif işlendiği katı peygamberimiz nasıl ifade etmiş.
7.katı hic ama hic merak etmiyorum :S
cunku bayağı uzuldum :S

Dinsizlerin,munafıkların,inanmayanların
Akibeti Cehennemde Nasıl
Olacak ?
HZ. MUHAMMED'İN (S.A.V.)
MİRAC'TA CEHENNEM BEKCİSİ
MALİK İLE KONUŞMASI;
Hz. Muhammed (s.a.v)
anlatıyor:
Malik cehennemden iğne
deliği kadar bir yer actı.
Oradan iplik inceliğinden
siyah bir duman cıktı.
O duman bir saat cıksaydı;
butun yeri ve semaları
o dumanın karanlığı sarardı.
Guneşin, ayın ve diğer
aydınlık veren
şeylerin ziyası ve nuru
gorunmezdi; mahvolurdu.
Ancak Malik, o deliği o anda
eli ile sığadı;
o duman yok oldu.
Bana şoyle dedi:
-Buradan iceri bakın.
Bakınca gordum ki,
cehennem birbirinin atında
yedi tabakadır.
En yukarısı cehennemdir ki;
oraya muminlerin
en asileri girer.
Bunun azabı, diğerlerinden
hafiftir.
2.si Lezadır.
Buraya Nasara girecektir.
3.su Hutamedir.
Buraya da Yahudiler girerler.
4.su Sairdir.
Buraya da Sabiler girerler.
5.si Sakardır.
Buraya da mecusiler girerler.
6.sı Cahimdir.
Buraya da muşrikler girerler.
7.si Haviyedir.
Buraya da munafıklar
girerceklerdir.
Bir de Allahlık davası
gudenler girerler.
Firavun, Nemrut gibi.
Ben, aşağı tabakada olanların
azaplarının şiddetinden
bakmaya takat getiremedim.
Ancak ust tabakada
olanlara baktım; buraya
ummetimin asileri girerler.
Buraya bakınca gordum ki:
Orada ateşten yetmiş derya
var.
Her deryanın kenarında
ateşten birer şehir var.
Her şehirde ateşten yetmiş
bin ev var.
Her evin icinde ateşten
yetmiş bin sandık var.
O sandıkların icinde de,
erkekler ve kadınlar var.
Oraya hapsolmuşlar;
yanlarında yılanlar ve
akrepler var.
Şoyle sordum:
- Ey Malik,
bu sandıkların icinde
hapsolanlar
kimlerdir?
Şoyle anlattı:
- Bunların bazısı insanlara
zulum edip
haksız yere malını alanlardır.
Bazısı da buyukluk sayıp
zalim
cebbarlık edenlerdir.
Halbuki Buyukluk,
Celal ve İkram sahibi
Yuce Allaha mahsustur.
Sonra, bir kavim gordum;
dudakları deve ve kopek
dudakları gibi idi.
Karınları da şişmişti.
Zebaniler, ateşten
tokmaklarla
bunların karınlarına vurup
duruyorlardı.
Karınlarında bağırsakları
kopuyor;
duburlerinden dokuluyordu.
Tekrar iclerinden bağırsak
yaratılıyordu;
zebaniler yine vurup
dokuyordu.
Onlara boylece azap
ediyorlardı.
-- Bunlar kimlerdir? dedim;
Malik şoyle anlattı:
Bunlar ummetinizde yetim
malını
haksız yere yiyenlerdir.
Bir kavim gordum,
karınları dağlar gibi şişmişti.
İcine yılanlar ve akreplerler
dolmuştu.
Orada hareket edip ıstırap
veriyorlardı.
Bunlar ayağa kalkmak
istedikleri zaman,
karınlarının buyukluğunden
ve yılanların,
akreplerin hareketlerinden
kalkmaya
gucleri yetmiyordu.
Yıkılıyorlardı.
Sordum:
Bunlar kimlerdir? dedim;
Malik şoyle anlattı:
Bunlar ummetinizden faiz
yiyenlerdir.
Bundan sonra,
bir alay hatunlar gordum;
bunların saclarından
asmışlardı.
Bunlar icin:
-- Kimlerdir? diye sordum;
Malik şoyle anlattı:
Bunlar, şu kadınlardır ki;
Yuzlerini ve saclarını
ortmeyip
erkeklere gosterirler.
Kocalarından başkasına
zinetlerini acarlar.
Kocalarına eza ve cefa
ederler.
Bundan sonra,
bir takım erkek ve kadın
gordum;
bunların dillerinden ateş
cengellerle asmışlardı.
Tırnakları bakırdandı.
Kendi yuzlerini yırtıp
parca parca ediyorlardı.
Bunlar kimlerdir? dedim;
Malik şoyle anlattı:
Bunlar yalan yere şahidlik
edenlerdir.
Koğuculuk yapıp soz
gezdirenlerdir.
Bundan sonra, bir alay
kadınlar gordum;
bunların kimisini goğsunden
asmışlar;
kimisini de ayaklarından baş
aşağı asmışlardı.
Bunlar feryad ve sayha atıp
duruyorlardı.
Bunlar kimlerdir? dedim;
şoyle anlattı:
Bunlar zina edenlerdir;
ayrıca cocuklarını duşurup
katil işi işleyenlerdir.
Bundan sonra bir alay
adamlar gordum;
bunlar kendi yanlarının
etlerini koparıp
ağızlarına koyuyorlardı.
Yemeyip ağızlarında
gizliyorlardı. Ama zebaniler
onları:
Yiyin. Diye zorlayıp
istemeyerek yediriyorlardı.
Tekrar koparıp ağızlarına
alıyorlardı. Zebaniler
tekrar yemeleri icin onları
zorluyorlardı.
Bu şekilde onlara azap
ediyorlardı.
-- Bunlar kimlerdir? dedim;
şoyle anlattı:
Bunlar, ummetinizden şu
kimselerdir ki,
insanları yuzlerine karşı
ayıplar; zemmederler.
Ayrıca arkalarından kotuleyip
gıybetlerini ederler.
Elleri, dudakları, kaşları ve
gozleri ile işaret ederek
insanları alay alırlar.
Bundan sonra bir kavim
gordum ki,
Bunlar tam susadıklarından
oturu susuzluktan
yanıp feryadla su istiyorlardı.
Onların bu isteklerine
karşılık ateşten kadehlerle
kaynar sular verilip;
İc diyerek zorlanıyorlardı.
Onlar bu kadehi ağızlarına
yakın goturdukleri zaman o
suyun şiddetli
kaynamasından
yuzlerinin etleri pişip
kadehin icine dokuluyordu.
İcince de,
bağırsakları parca parca olup
duburlerinden dışarı
dokuluyordu.
-- Bunlar kimlerdir? dedim;
şoyle anlattı:
Ummetinizden şarap ve keyif
verici şeyleri icenlerdir.
Bundan sonra, bir alay kadın
gordum;
baş aşağı ayaklarından
asmışlar.
Dilleri uzayıp
ağızlarından sarkmıştı.
Zebaniler, onların dillerini
ateşten makaslarla durmadan
kesiyordu.
Zebaniler
onların dillerini kestikce
uzuyordu ve bunlar eşekler
gibi
anırıyorlardı, kopekler gibi
uluyorlardı.
-- Bunlar kimlerdir? dedim;
şoyle anlattı: _
Bunlar olusu olduğu zaman,
feryadu figan eden
kadınlardır.
Bundan sonra, bir takım
erkekleri ve kadınları
gordum.
Bunları bakırdan fırınlar icine
oturtmuşlardı.
Altlarından
ateşler ve alevler cıkıp başları
ile beraber butun
vucutlarını buruyordu. Gayet
kotu kokular geliyordu.
-- Bunlar kimlerdir? diye
sordum;
Malik şoyle anlattı:
Bunlar, zina eden erkek ve
kadınlardı.
Peki, bu kotu koku nedir?
dedim;
bunu da şoyle anlattı:
Onların ferclerinden cıkan
şeyin kokularıdır.
Bundan sonra, bir kısım
kadınları gordum ki,
asılmışlar. Bunların elleri
boyunlarına sıkıca
bağlanmıştı.
-- Bunlar kimlerdir? diye
sordum;
Malik şoyle anlattı:
Kocalarına hıyanet edip
mallarını telef edenlerdir.
Peygamber Efendimiz sav; bir
kavim gordum ki,
bunların cesetleri hınzırına,
yuzleri de kopek yuzune
benziyordu. Duburlerinden
ateşler cıkıyordu. Yılanlar,
akrepler onları sokuyor;
etlerini yiyorlar.
-- Bunlar kimlerdir? dedim;
Malik şoyle anlattı:
Bunlar ummetinizden namaz
kılmayan,
gusul etmeyenlerdir.
Bundan sonra, bir takım
erkekleri ve kadınları
gordum.
Bunlara ateşte azap
ediliyordu.
Bunların uzerine zebaniler
musallat olmuştu. Bunlar
feryad ettikce, zebaniler
sopalarla
vuruyorlardı. Karınlarına
ateşten sunguleri
saplıyorlardı.
Vucutlarını da ateşten
kamcılarla dovuyorlardı.
Bunların azapları pek cetin
gordum.
-- Bunlar kimlerdir? diye
sordum;
Malik şoyle anlattı:
Bunlar ana ve babalarına
isyan ederek
karşı gelenlerdir.
Yine bir kavim gordum;
bunların boyunlarına ateşten
dağlar gibi buyuk
halkalar gecirmişlerdi.
-- Bunlar kimlerdir? diye
sordum;
Malik şoyle anlattı:
Bunlar, uzerlerinde bulunan
emanetleri
sahiplerine vermeyenlerdir.
Bundan sonra, bir kavim
gordum; zebaniler bunları
ateşten bıcaklarla
boğazlıyorlardı. Ama bunlar
aynı
saatte diriliyordu.
Bunlar dirilince, zebaniler
tekrar
onları boğazlıyorlardı.
-- Bunlar kimlerdir? diye
sordum;
Malik şoyle anlattı:
Bunlar haksız yere adam
oldurenlerdir.
Bir kavim daha gordum;
gayet cirkin ve kotu kokulu
cife yiyorlardı.
-- Bunlar kimlerdir? diye
sordum;
Malik şoyle anlattı:
Bunlar gıybet edip insanların
etini yiyenlerdir.
Bunlardan başka,
cehennemde iki sınıf kimse
gordum;
bunların bir sınıfı
erkeklerden, bir sınıfı da
kadınlardandı.
Bunların azabı gayet şiddetli
idi.
-- Bunlar kimlerdir? diye
sordum;
Malik şoyle anlattı:
Bu erkekler, beylerin onunde
sopa ve kamcılarla gidip
zavallı fakirlere vurup zulum
edenlerdir.
O kadınlar ise sureta libas
giyip hakikatte cumle azası
belli,
acık hukmunde ve erkeklere
aşikar olanlardır.
Ayrıca dışarı cıktıkları zaman,
erkekleri kendilerine
cekenlerdir. Bu sebepten,
başları deve horgucu gibi
buyuk olup selametle
doğruca cennete giremezler.
Bundan sonra, cehennemde
bir alay erkek ve dişi
kimseler gordum. Bunların
azabı birbirine
benzemiyordu.
Her birine bir başka turlu
azap olunuyordu.
Bu tabakada
azap olunanlar arasında
bunlardan şiddetli azap
olunan yoktu.
Şoyle bir azap ediliyorlardı.
Bunları ateşten sopalar
uzerine asmışlardı.
Etleri pişip dokuluyor; sadece
kemik kalıyorlardı. Hak Teala
onların
etlerini bitiriyor; yine onceki
gibi etleri pişip dokuluyordu.
Bazıları da, ateşten
zincirlerle, bukağı
-- Bunlar kimlerdir? diye
sordum;
Malik şoyle anlattı:
Bunların vucut sağlığı
yerinde iken namazı
terk edenlerdir. Ve şoyle
dedim:
-- Ey Malik, kapıyı kapa,
bakacak takatim kalmadı.
Malik şoyle dedi:
YA RESULULLAH, mubarek
gozunuzle muşahede
ettiğiniz
azapları gorduğunuz gibi
ummetinize bildirin.
Ummetinizi
cok cekindirin.
Masiyetlerden,
Allahın emrine aykırı
hareketten onları alıp men
edin.
Allaha tam itaate teşvik
edip ibadet yoluna getirin.
Allahın azabı şiddetlidir.
Cehennemi yedi tabakadır.
Bu gorduğunuz ilk
tabakasıdır.
Aşağıları daha şiddetlidir.'
Bunu dinledikten sonra,
RESULULLAH SAV EFENDİMİZ
ummetine şefkatından
dolayı ağlamaya, şefaat ve
niyaza başlar.
Ummetinin zaafı ve o gibi
azaba takat
getiremeyeceklerini
anlatıp o kadar cok ağladı ki ;
Cebrail, Mukarreb melekler ve
orada bulunan diğer melekler
dahi ağlamaya başladılar.
Resulullah sav Efendimizin
tazarru ve niyazına: AMİN!:
dediler.
Bunun uzerine,
izzet sahibi Yuce Hakk'tan şu
hitap geldi:
Habibim, senin değerin
benim katımda buyuktur;
duan makbuldur.
Şefaatın makbuldur.
Gonlunu hoş tut;
seni muradına eriştirdim.
Kıyamette sana bir makam
vereceğim;
şu kadar asileri sana
bağışlayacağım, ta ki:
-- YETER. diyesin.
Senin ummetini sair
ummetlerin
uzerine sectim. Seni de
onlara şefaatcı kıldım.
Dilediğin kadar şefaat eyle;
kabul ederim.
8 ay once
Sonra... Malikten başka,
cehennem hazinler on sekiz
tanedir;
Malikle 19 olurlar.
'Onun uzerine on dokuz
melek tayin
edilmiştir.'(74/30)
Resulullah sav Efendimiz
ummeti namına mahzun
oldu;
halas olmalarınıı diledi.
Bunun uzerine Yuce Hakk
şoyle buyurdu:
Senin ummetine on dokuz
harfli bir cumle ihsan
eyledim.
Ummetin onu devamlı olarak
bırakmadan okursa.
kendilerini o on dokuz
cehennem hazinlerinden ve
onların yardımcıları olan
zebanilerin azabından emin
kılarım.
O cumle şudur:
Bismillahirrahmanirrahim.
Hak Teala cumlemizi,
Resulullah sav Efendimiz
hurmetine cehennemden
azad eylesin. Amin.
__________________