Allah’a iman, Allah’ın varlığına, birliğine, O’nun kemal sıfatlarına sahip olup, tek başına ibadete layık olduğuna tam anlamıyla kalbinden inanmaktır. Bu, İslam akidesinin temeli ve ozudur. Allah’a iman O’nun varlığına iman etmeyi ihtiva eder.Şanı yuce Allah’ın varlığıma fıtrat, akıl, şeriat ve duyular delalet etmektedir.
Allah’ın vahdaniyyetine, uluhiyyetine, isim ve sıfatlarına iman etmek de Allah’a iman etmenin kapsamı icerisindedir. Bu da uc turlu tevhidi kabul edip bunlara inanmak ve bunların gereğini yerine getirmekle olur.Tevhidin (yani Allah’ı birlemek, tek Allah inancı) uc turu ise:
1-Rububiyyetin Tevhidi
2-Uluhiyyetin Tevhidi
3-İsim ve Sıfatların Tevhidi
1-RUBUBİYYETİN TEVHİDİ
Herşeyin biricik Rabbinin ve mutlak sahibinin Allah olduğuna, ortağının bulunmadığına, tek yaratıcının O olduğuna, butun kÂinatı cekip ceviren, işlerini idare eden, onda tasarruf edenin O olduğuna, kulları yaratıp onları rızıklandıran, hayat veren ve canlarını alanın O olduğuna kesin olarak inanmak, Allah’ın kaza ve kaderine, zatında vahdaniyetine yani bir ve tek olduğuna inanmaktır. Bunun ozu, fiilleriyle Allah’ı tevhid etmek yani birlemektir.
Yuce Allah’ın Rububiyetine iman etmenin gereğine dair şeri deliller pek coktur.Yuce Allah’ın şu buyruklarında olduğu gibi:
”Alemlerin Rabbi olan Allah’a haod olsun”(Fatiha 1)
”Dikkat edin, yaratmak da, emretmek de yalnız O’nun dur.Alemlerin Rabbi olan Allah’ın şanı yucedir.”(Araf 54)
”Yerde ne varsa hepsini sizin icin yaratan…. O’dur”(Bakara 29)
”Cunku şuphesiz ki Allah’tır hem rızkı veren, hem pek cetin kudret ve kuvvet sahibi olan.”(Zariyat 58)
2-ULUHİYYETİN TEVHİDİ
Kulların fiilleriyle, yuce Allah’ı bir ve tek olarak tanımalarıdır. Buna ibadet tevhidi adı da verilir. Bu anlam itibariyle kesin olarak şu hususlara inanmayı ihtiva eder.
Hak ilah kendisinden başka hicbir ilah bulunmayan O’dur. O’nun dışındaki butun mabudlar batıldır. Yalnızca yuce Allah’a ibadet edilmeli, O’na boyun eğilmeli, mutlak olarak sadece O’na itaat olunmalıdır.
Kim olursa olsun, kimse O’na ortak koşmamalıdır. Namaz, oruc, zekat, hac, dua, istiane (yardım dilemek), adak, zebh (eti yenir hayvan kesmek), sevgi ve buna benzer zahir ve batın (acık ve gizli) ibadet turlerinden hic bir şeyin O’ndan başkası icin yapılmamasıdır.
Yuce Allah şoyle buyurmaktadır:
”Yalnız sana ibadet eder, yalnız senden yardım dileriz.”(Fatiha 5)
”Kim buna dair bir delili bulunmaksızın, Allah ile birlikte başka bir ilaha ibadet ederse, onun hesabı ancak Rabbinin katındadır. KÂfirler -hic şuphesiz- kurtuluşa eremezler.”(Mu’minun 117)
Uluhiyetin tevhidi, butun rasullerin kendisine cağırdıkları bir husustur. Onceki ummetleri helak yoluna goturen bu tevhidin inkarıdır.
Yuce Allah şoyle buyurmaktadır:
”Senden once gonderdiğimiz herbir peygambere mutlaka şunu vahyettik: Benden başka ilah yoktur, o halde yalnız bana ibadet edin.”(Enbiya 25)
Rububiyetin tevhidi, ulûhiyetin tevhdini gerektirir. Muşrikler bir tek ilaha ibadet etmiyorlardı. Onlar birden cok (ilah yerine koydukları) putlara ibadet ediyorlar ve bunların, kendilerini yuce Allah’a yakınlaştırdığını ileri suruyorlardı. Bununla birlikte bu uydurma ilahların fayda ve zarar vermediklerini biliyorlardı.
İşte bundan dolayı yuce Allah rububiyetin tevhidini kabul etmelerine rağmen onları mu’min olarak değerlendirmemiş aksine ortak koşmaları dolayısıyla onları kÂfir olarak değerlendirmiştir.
İşte bu noktada Selef-i Salihin yani Ehli sunnet vel-cemaatin inancı, ulûhiyet hususunda diğerlerinden ayrılmaktır. Bazılarının kasdettiği gibi tevhidin anlamı onlara gore yalnızca Allah’tan başka hicbir ilah olmamasından ibaret değildir.Onlara gore bu inanc şu iki esasın varlığı ile gercekleşir:
a) Butun ibadet ceşitlerinin yalnızca yuce Allah’a yapılması, yaratılmış hicbir varlığa yaratıcının hak ve ozelliklerinden hicbirisinin verilmemesi. Buna gore; Allah’tan başkasına ibadet edilemez, Allah’tan başkasına adakta bulunamaz, tevekkul edilemez.
”De ki; Şuphesiz benim namazım, ibadetim, hayatım ve olumum Âlemlerin Rabbi olan Allah icindir. O’nun hicbir ortağı yoktur. Ben bununla emrolundum ve ben Muslumanların ilkiyim.”(Enam 162)
b) İbadet, yuce Allah’ın ve Resulunun emrettiğine uygun olmalıdır.
3-İSİM VE SIFATLARIN TEVHİDİ
Bu, en guzel isimlerin ve yuce sıfatların yuce Allah’a ait olduğuna kesin olarak inanmak demektir. O butun kemal sıfatlarına sahib ve butun eksik sıfatlardan munezzehtir. O bu ozelliği ile butun varlıklardan ayrı ve eşsizdir.
Ehli Sunnet vel-cemaat’e gore: Şanı yuce olan Allah’ın,
kendisinden once hicbir şeyin olmadığı ilk,
kendisinden sonra hic bir şeyin olmadığı ahir,
kendisinden ustun hicbir şeyin zahir,
kendisinden ote hicbir şeyin olmadığı batın’dır…
”O hem ilktir, hem ahirdir, hem zahirdir, hem batındır. O her şeyi en iyi bilendir.”(Hadid 3)
Yine Ehli sunnet vel-cemaat yani en temiz inanca gore; Allah’ın zatı diğer zatlara, varlıklara benzemez. Şanı yuce olan Allah’a benzer, denk olabilecek hicbir varlık yoktur. O, yrattığı varlıklar ile kıyas edilemez.
Hafız İmam Nuaym b. Hammad el-Huzai şoyle demiştir:
”Allah’ı, yarattıklarına benzeten kafir olur. Allah’ın kendi zatını, kendisi ile nitelendirdiği şeyleri inkar eden de kafir olur. Yuce Allah’ın kendi zatını kendisi ile vasfettiği şey de, Resulunun nitelendirdiği şey de asla teşbih değildir.”
www.ismailaga.info
__________________
Allah’a İman
Dini Sohbetler0 Mesaj
●25 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- İslami Bilgiler
- Dini Sohbetler
- Allah’a İman