KURAN NE ZAMAN YAZILDI

KURAN’IN PEYGAMBERDEN SONRA TOPLANMIŞ OLDUĞUNU İDDİA ETMELERİ:

15- ............ Zeyd İbn Sabit el-EnsÂri ye atfen yaptıkları rivayette: Ebu Bekir ve Omer’in gorevlendirmesiyle Zeyd diyor ki, “Ben kalktım, Kuran’ın ardına duşup gereği gibi araştırdım ve onu yazılı bulunduğu deri parcalarından, kurek kemiklerinden, hurma dallarından ve hÂfızların ezberlerinden bir yerde topladım. Ve et-Tevbe Sûresinden iki ayeti, Ebû Huzeyme el-EnsÂri’nin yanında buldum. O iki Âyeti ondan başka kimsenin yanında bulmadım.
Neticede iclerinde Kur’an toplanılan bu sahibeler, Allah kendisini vefÂt ettirinceye kadar Ebû Bekr’in yanında kaldı ..........................(Buhari, Kitabu’l-Tefsir 199 Cilt 9 s. 4423-4424 Otuken 1987)

16-............ Ebû İshak şoyle dedi: Ben el-Ber ( R )’ dan işittim, şoyle diyordu: “ Mu’minlerden oturanlarla, Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla savaşanlar musÂvi olmaz... “ Ayeti indiği zaman, Resûlullah (S) Zeyd’i cağırdı. Zeyd bir kurek kemiği ile geldi ve o ayeti yazdı..... (Buhari, Kitabu’l-CihÂd ve’s-siyer 47 cilt 6, s.2674. Otuken 1987 )

HADİSİN TENKİDİ: Kuran’ın, Peygamber zamanında kitap halinde mevcut olmadığı, sonradan rast gele bir araştırmayla, hurma dallarından, deri parcalarından, taş levhalardan, kurek kemiklerinden, hafızların ezberlerinden toplanmış bir kitap olduğu hususunda muteaddit rivayetler uydurmuşlardır. Oyle ki, Kur’an bu dedikleri şeylere yazılı bir Kitab olmuş olsaydı, bir ambarı doldurması gerekirdi, bu iddiaları Kur’an’a bir iftira ve saygısızlığın ifadesidir. Allah, Kur’an’da Kitab indirmiş olduğunu ayetlerle bildirmiştir. Kur’an Kitab halinde Peygamber zamanında mevcut değil idiyse insanlar Kitab mevcut olmadığı halde, ayetlerde nicin Kur’an’dan Kitab olarak bahsediliyor diye sorarlardı. Peygamber zamanında Kur’an Kitab olarak mevcut idi, ve iddia ettikleri gibi, taş parcalarına , hurma dallarına v.s. yazılmıyordu. İnce ceylan derileri uzerine yazılan bir Kitab halindeydi. Bu hususta Kur’an’dan mealen:

- Andolsun Tûr’a (52/1)
- Satır satır yazılmış Kitab’a (52/2)
- Yayılmış ince deri uzerine (52/3)

İfadeleri Kuran’ın nasıl yazılmış bir Kitab olduğunu belirtir. Ayetler peygambere inmişti, eğer Kur’an ince deri uzerine yazılıp tespit edilmemiş olsaydı bu ayetleri duyanlar, siz hangi ince deri uzerine yazılmış kitaptan bahsediyorsunuz diye sormaz mıydılar! Kuran’ın peygamber zamanında ozenle yazılmış olduğuna dair diğer bir ornek, Kur’an’dan mealen:

- Hayır, o ayetler bir mesajdırlar. (80/11)
- İsteyen onları idrak eder. (80/12)
- Onlar, değerli sayfalardadır. (80/13)
- Yuksek ve temiz sayfalarda. (80/14)

Bu orneklerden anlaşıldığı uzere, Kuran’ın sonradan rast gele, taş parcalarından,ağac kabuklarından, kurek kemiklerinden toplanmış bir kitab olduğu yolundaki rivayetler Kur’an’a uymamaktadır, ve aslı yoktur.
Rivayetler uydurulurken, daha oncede belirttiğim gibi bazen kasıtlı, bazen de tutarsızlık şeklinde bir cok celişkilere duşulmuştur. Fert ve kişilere kabul ettirmek ve sıkıştıklarında kendilerini kurtarmak icin bazen doğrulara da yer vermişlerdir. Oyle ki bir konu hakkında bir rivayet uydurduklarında, muhakkak ona muhalif bir veya birden fazla rivayet uydurmaya ozen gostermişlerdir. Sık sık bu tur celişkili ifadeleri yan yana yazarak okuyucunun bu hususa dikkatini cekmeye calışacağım. Zira hadis uydurma sistemlerinin koku budur. Orneğin, Kur’an’ın sonradan rast gele toplanmış bir kitap olduğunu soylerken başka bir yerde, peygamberin onu Mushaf halinde bıraktığını rivayet etmek onlar icin gayet normal bir durumdur. şoyle ki, uydurdukları diğer bir rivayette şoyle diyorlar:

17- ......Abdulaziz İbn Rufey’ şoyle dedi: Ben Şaddat İbn Ma’kıl ile beraber İbn Abbas’ın yanına girdim. Şaddat İbn Ma’kıl, Abbas’a:
-Peygamber (s) bir şey bıraktı mı? diye sordu.
İbn Abbas:
- Mushaf ‘ın iki yanını kuşatan ciltler arasında bulunandan başka bir şey bırakmadı, dedi.
Biz yine beraberce Muhammed İbnu’l -Hanefiyye’ nin yanına girdik ve ona’da aynı suali sorduk. Muhammed İbnu’l Hanefiyye de:
- İki kapak arasında bulunandan başka bir şey bırakmadı, dedi. (Buhari,KitÂbu Fedail’l -Kur’an 39 Cilt 11 sayfa 5112 Otuken 1988)

Bu hadis evvelki hadislerle celişkili olduğu gibi, Kur’an’ın Peygamber zamanında kitap halinde mevcut olduğunu ve Peygamberin hicbir rivayet bırakmadığını itiraf etmişlerdir.

Diğer bir rivayette de şoyle demektedirler:

18-.......Enes İbn MÂlik el -EnsÂri den rivayet ettiler ki:........ “Peygamber hucrenin perdesini actı da, bizlere bakmaya başladı. Kendisi ayakta duruyor ve yuzu de Mushaf yaprağı gibi parlıyordu......”
(Buhari, kitabu’l -EzÂn 72 cilt 2 sayfa 707 - 708 Otuken 1987)

Bu rivayette de peygamberin zamanında Mushaf’ın yani kitap halinde Kur’an’ın, parlak sahifelere yazılı olarak mevcut olduğunu itiraf etmişlerdir. Zira var idi ki peygamberin yuzunu onun sahifelerine benzetmişlerdir.
Ayrıca, gorulduğu gibi 15 ve 16 no lu orneklerde verdiğim rivayetler. 17 ve 18 no.lu orneklerde belirttiğim rivayetlerle celişki halindedirler.

Allah bizleri doğru yoldan saptırmasınc
__________________