KAYNAKLAR

Kuran-ı Kerim ve tefsirleri
Sahih Hadisler
İnciller

= = =

FAYDALANDIĞIMIZ ESERLER

Abdullah Aydemir=İslami kaynaklara gore peygamberler
Ahmet b.Hanbel=Musned
Ahmet Cevdet Paşa= Kısas-ı Enbiya
BelÂzuri=Ensabu'l Eşraf
Beyhaki=Delailin Nubuvve
Beyhaki=Sunen
Bunyamin Ateş= Peygamberler tarihi
Buhari=Sahih
Buyuk İslam Tarihi (Kurul)
Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi
Ebul Ferec ibn.Cevzi=El Vefa
Ebul Fida=Elbidaye vennihaye
Ebu Nuaym=Delailun Nubuvve
Diyarbekri=Hamis
Halebi=İnsanuluyun
İbn.Abdulberr=İstiab
İbn. Esir=KÂmil
İbn. Haldun=Tarih
İbn.İshak-İbn. Hişam= Sîre
İbn.Kayyım=Zadulmead
İbn. Kesir= Kuran tefsiri
İbn. Sa'd=Tabakat
İbn. Seyyid=Uyûnul Eser
İmam-ı Gazali= İhya
Kastalani=Mevahibulleduniyye
Maurice Bucaille=Musbet ilim yonunden Tevrat, İnciller ve Kuran
Muhammet Hamdi Yazır=Hak dini, Kuran dili
M.Asım Koksal=İslam Tarihi
M.Asım Koksal=Peygamberler tarihi
Muslim=Sahih
Taberi=Tarih
Yakubi=Tarih
Zehebi=Tarih-ul İslam

= = =

Gonlunun Allah ve Peygamber sevgisiyle dolu, dolu olduğunu iyi bildiğim ve bu konu da pek cok kişiyle birlikte şahadette bulunabileceğim dunyalar guzeli, Cennetmekan pek sevgili anneciğime ithaf olunur.

Lutfen onun ve ahrete intikal etmiş diğer Musluman kardeşlerimizin ruhlarına bir FATİHA okuyunuz.


Hudai CAKMAK


= = = =

[IMG]http://img708.**************/img708/3808/adszkcc.png[/IMG]

Hz. Suleyman'n (A.S) Turbesi

= = = =

SULEYMAN (a.s.)


Suleyman (a.s.) Davut’un (a.s.) en kucuk oğludur.

Kendisi uzun boylu, beyaz tenli, iri vucutlu, nurlu ve guzel yuzlu, buyuk gozlu, cok saclı, cok tuylu bir Zat-ı Muhterem idi. Devamlı beyaz elbise giyerdi.

Davut’un (a.s.) on dokuz oğlu vardı. Cenab-ı Hak (c.c.) bu on dokuz oğlun icinden henuz on iki yaşlarında olan Suleyman’ı (a.s.) Davut’a (a.s.) vÂris kılmıştı.

O, aynı zamanda babasının krallığına, hikmetine ve ilmine de vÂris olmuştu.(Neml 16)

Suleyman (a.s.) krallıkta, hak uzere karar vermede babasından ustundu. Babası Davut (a.s.), o henuz on, on bir yaşlarında bir cocukken bile ilminden istifade eder, bazı konuları Ona danışırdı.

Şu olay bu konuda bilinenlerin en meşhurudur.

İki kişi Davut’un (a.s.) huzuruna muhakeme olmak icin gelmişlerdi.

Bunlardan birinin koyunları geceleyin sahibinin haberi olmadan diğerinin tarlasına girmiş ve tarlaya buyuk zarar vermişti.

Tarla sahibi koyunların sahibini tutup Davut’un (a.s.) huzuruna getirerek:

-Ey Davut! Şu kişi koyunlarını geceleyip boşlayıp ekinimin icine duşurdu. Ekinimden hic bir şey bırakmadı. Sen ondan hakkımı alıver dedi.

Her iki tarafı guzelce dinleyen Davut (a.s.) ilÂhi vahye gerek gormeden kendi ictihadıyla yapılan zararın koyunların değerine denk gormuş ve bu zarara karşılık koyunları tarla sahibine verilmesine hukmetmiş, davacıya:

-Şu kişinin davarları senindir. O davarlar tarlana verdikleri zararın dengidir demişti.

Bağ ve koyun sahipleri muhakemeden cıkıp giderlerken aralarında munakaşa ediyorlardı. Yolda Suleyman’a (a.s.) rastladılar.

Suleyman tartışılan konunun babasının verdiği hukum ile ilgili olduğunu hemen anladı.

Onlara:

-Babam hakkınızda nasıl bir hukum verdi? Diye sordu.

Adamlar haklarında verilen hukmu Ona haber verdiler.

Suleyman (a.s.) biraz duşundukten sonra:

-Sizler benimle geri geliniz dedi.

Davut (a.s.) bu sıra muhakeme yerinden ayrılmamıştı.

Suleyman (a.s.) babasının yanına vararak Cenab-ı Hakkın (c.c.) ilhamıyla:

-Ey baba! Şu kişiler hakkında verdiğin hukum adil değildir. Ben olsam boyle bir karar vermezdim.

Sen oğlunun sozunu dinlersen zarar telÂfi edinceye kadar tarlayı koyunların sahibine ver. O tarlayı baksın ve tımar etsin.

Bu arada da tarla sahibi de koyunların sutunden, yununden istifade etsin. Daha sonra da herkes malını geri alsın
dedi.

O aralarda henuz on yaşlarında bir cocuk olan Suleyman’ın (a.s.) bu hukmu Davut’un (a.s.) cok hoşuna gitti.

Suleyman’a (a.s.):

-Ey Suleyman! Ey oğulcuğum!

VallÂhi verdiğin hukum hukmumden daha Âdildir. Hukum senin hukmundur
diyerek kararını değiştirdi. Suleyman’ın (a.s.) verdiği hukmu kabul etti, Onun hukmunu uyguladı.

Koyunların sahibi tarladaki zararı karşılayıncaya kadar koyunlarını tarla sahibine verdi. O da bu sure icinde onların sutunden, yununden istifade etti.(Enbiya 78)


Devamı var.
__________________