TÂbiînin buyuklerinden, veli. Hadîs ilminde sika (guvenilir), fıkıh ilminde ilmi cok olan buyuk bir Âlimdir. Kûfe’de yetişti. Sonra Rakka’ya yerleşti. Kunyesi Ebû Eyyûb’dur. 657 (H.37) de doğdu. 734 (H. 116)’de Cezire’de vefÂt etti. 735’de vefÂt ettiği de rivÂyet edilmiştir. Halife hazret-i Omer bin Abdulaziz tarafından kÂdı ve vÂli olarak Cezire’ye tÂyin edildi. TÂyin edildiği vazifesinin başına gitmek uzere halifenin yanından ayrılınca, Halîfe Omer bin Abdulaziz buyurdu ki: “Bu Ebû Eyyûb Meymûn bin MihrÂn ve onun emsÂli olan buyuk Âlimler, aradan gider (vefÂt ederlerse), halk kumandandan mahrum kalan askere doner.”
Oğlu, “Babam, kavuştuğu bu yuksek derecelere, cok namaz kılmakla ,cok oruc tutmakla değil, Allahu teÂlÂya Âsi olmakdan cok korkmakla ulaşmıştır.” dedi. Hasan-ı Basrî’nin dostlarından idi. Her gun ve gecesinde bin rek’at namaz kılardı.
Bir gun kendisine dediler ki, “Biz evimizde otururuz, rızkımız bize gelir, diyen kimseler hakkında ne buyurursunuz?”. Buyurdu ki: “Onlar ahmaktır. İbrÂhim aleyhisselÂm gibi bir yakîn (tam îmÂn) sÂhibi olsalardı, sebeplere yapışırlar, onun gibi calışıp kazanarak gecimlerini sağlarlardı.”
Arkadaşlarına şoyle derdi; “Bende hoş olmayan, sevimsiz bir hÂl gorurseniz, onu yuzume karşı soyleyiniz. Bir kimse, din kardeşinde uygun olmayan bir hÂl gorur de onu kendisine bildirmezse ona faydalı olamaz.”
Bir toplulukta, BeytulmÂlın gelirlerinden biri olan vergiler hususunda konuşuluyordu. Hazret-i Meymûn bin MihrÂn şoyle soyledi. “Hazret-i Omer zamanında Irak taraflarından toplanan vergilerin tamamı bir milyon ukiyye olurdu. Vergiler toplanıp, halifeye arzedildikten sonra, hazret-i Omer, Basra ve Kûfe’den 10’ar kişi cağırır, bunlardan, vergi olarak alınan bu malların helÂl olduğuna, bir musluman veya zımmîden zulum ile haksız olarak alınmadığına dÂir, şÃ‚hidlik isterdi. Butun şÃ‚hidler, butun vergilerin adÂletle, kimseye zulum ve haksızlık edilmeden toplanıldığını bildirirlerse, getirilen vergileri kabûl eder, aksi halde kabûl etmezdi.”
BÂzı insanların birbirlerine karşı zÂlimce hareketlerde bulunduklarını duydukca uzulur, bÂzan bu uzuntusu, hastalanıp yatağa duşecek kadar fazla olurdu. Kendisine, gecmiş olsun demeye gelinirdi. Kendisine, “Birbirine uygunsuz davranan o kimseler barıştılar. O sert durumdan kurtuldular” diye haber verilince sevinir ve iyileşirdi.
Bir defasında namazını cemÂatle kılmak icin mescide gitti. Namazın kılınmış olduğunu oğrenince cok uzuldu ve “Bir defa cemÂatle namaz kılmak bana Irak vÂliliğinden daha sevimlidir” buyurdu.
Meymûn bin MihrÂn şoyle anlatıyor: “Bir gun, Halîfe Omer bin Abdulaziz ile beraber bir mezarlığa uğradık. Halife ağladı ve “Vallahi, şu mezara girip de azÂbdan emin olan kimseden daha nasibli, daha bahtiyar kimse bilmiyorum” buyurdu.
Kendisine sordular. “Arkadaşlarınızdan hic ayrılmıyorsunuz ve hic de birbirinize kusmuyorsunuz. Bu nasıl oluyor?” CevÂbında buyurdu ki; Cunku ben dostlarıma hic husûmet (hasımlık) beslemiyorum. Onlarla hic mucÂdele ve munÂkaşa etmiyorum.”
Meymûn bin MihrÂn hazretleri buyurdu ki:
“Allahu teÂlÂnın takdirine rız gostermiyen kimsenin ahmaklığının tedÂvisi yoktur.”
“İnsan bir gunah işlediği zaman, kalbine siyah bir nokta yerleştirilir. Tovbe edince kalbi cilÂlanır ve parlar. Dolayısı ile o siyah nokta kaybolur. Ama tovbe etmezse ve gunah işlemeye de devam ederse, nokta nokta kalb kararır. NihÂyet bu siyahlık butun kalbi kaplar. İşte buna (rÂn) kalbin tamamen kararması) denir.”
“İki arkadaş birbirlerini sevdikleri zaman, birbirini ziyÂret etmeleri icin aralarındaki mesafenin cok fazla olması muhim değildir.”
“Gizli işlenen gunahın tovbesi gizli, ÂşikÂre işlenen gunahın tovbesi ÂşikÂre olur.”
“Ey Kur’Ân-ı kerîmi okuyanlar! Kur’Ân-ı kerîmi dunyÂlık kazancınıza Âlet etmeyiniz.”
“İnsan, iki ortağın birbirini hesÂba cekmesinden daha şiddetli olarak kendisini hesÂba cekmedikce, tam muttakîlerden (takv sÂhibi) olamaz.”
“Eğer bir kimse sana hased ediyorsa, sen onun şerrinden korunmak istiyorsan, işlerini ondan gizli yap.”
“Din kardeşlerine iyilik etmeden, onların rızÂsını talep etmek şaşkınlıktır.”
“Gelen misÂfirine yemek verip de imkÂnı varken tatlı ikrÂm etmiyen kimse, yatsı namazını kıldığı halde vitri kılmıyan kimse gibidir.”
“Dostların sofrasında yenilen yemeğin hazmı kolay olur. Duşmanın yemeği ise, insana ağırlık verir.”
“BÂzı hÂllerde, yalan konuşmak doğruyu soylemekten daha hayırlıdır. Mesel elinde silÂh olan bir kimse “Oldurmek icin falan kimseyi arıyorum. Gordun mu?” diye sana sorsa, sen o kimseyi gorduğun halde, birinin canını, diğerinin cinÂyetten kurtulmasını isteyerek, o kimseyi gormediğini, yakında buralara uğramadığını soylemez misin? İşte bu niyyetle, boyle hÂllerde yalan soylemek cÂiz ve lÂzımdır.”
“Guzel amelleri, sadece gosteriş icin ve desinler diye işleyen kimse, dışı dikkat ve itina ile suslenerek guzelleştirilmiş olan bir necÂsete benzer.”
“Kişi hem namaz kılar, hem de kendisine lÂnet edebilir.” buyurdu. “Bu nasıl olur?” dediler. Bunun uzerine; “Bilin ki Allahın la’neti zÂlimlerin uzerine olsun.” meÂlindeki Âyet-i kerîmeyi okudu ve buyurdu ki, “BÂzı kimseler, hem namaz kılar, hem de bÂzı gunahları işlemek sûretiyle kendilerine zulmederler. Başkasının malını, izinsiz olarak almak, haklarına riÂyet etmemekle onlara zulmetmiş yÂni zÂlim olmuştur.”
BAŞINA DOKULEN CORBA
Bir gun Meymûn bin MihrÂn'ın misÂfirleri geldi. Hizmetcisine, misÂfirlere ikrÂm etmek uzere acele yemek hazırlamasını soyledi. Hizmetci hemen corba pişirip, bir tabağa koydu. Sıcak corba tabağını misÂfirlerin onune koymak icin acele ile gelirken ayağı takılıp duştu. Sıcak corba da Meymûn hazretlerinin başından aşağı dokuldu. Hizmetci mahcûb olup, bana kızacak diye cok korktu. Bunu goren hazret-i Meymûn bin MihrÂn buyurdu ki: "Sana kızmıyorum. Seni affettim ve Allahu teÂlÂnın rızÂsı icin seni serbest bıraktım. Artık hursun."
1) Hilyet-ul-EvliyÂ; c.4, s.82
2) Tehzîb-ut-Tehzîb; c.10, s.390
3) Tezkiret-ul-HuffÂz; c.1, s.98
4) El-A’lÂm; c.7, s.342
5) VefeyÂt-ul A’yÂn; c.3, s.29, 62
6) TabakÂt-ul-kubrÂ; c.1, s.40
7) TabakÂt-ı İbn-i Sa’d; c.7, s.477
8) İslÂm Âlimleri Ansiklopedisi; c.2, s.301
__________________
Meymûn Bin MihrÂn
Peygamberler ve Evliyalar0 Mesaj
●42 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaþam & Danýþman
- Eðitim Öðretim Genel Konular - Sorular
- Peygamberler ve Evliyalar
- Meymûn Bin MihrÂn