Hez.1: 2 Kral Yehoyakin'in surgunluğunun beşinci yılında, ayın beşinci gunu,

Hez.1: 3 Kildan* ulkesinde, Kevar Irmağı kıyısında RAB Buzi oğlu KÂhin* Hezekiel'e seslendi. RAB'bin eli orada onun uzerindeydi.

Hez.1: 4 Kuzeyden esen kasırganın goz alıcı bir ışıkla cevrelenmiş, ateş sacan buyuk bir bulutla geldiğini gordum. Ateşin ortası ışıldayan madeni andırıyordu.

Hez.1: 5 En ortasında insana benzer dort canlı yaratık duruyordu;

Hez.1: 6 her birinin dort yuzu, dort kanadı vardı.

Hez.1: 7 Bacakları dimdikti, ayakları buzağı ayağına benziyor ve cilalı tunc* gibi parlıyordu.

Hez.1: 8 Dort yanlarında, kanatların altında insan elleri vardı. Dordunun de yuzleri, kanatları vardı.

Hez.1: 9 Kanatları birbirine değerek dosdoğru ilerliyor, ilerlerken sağa sola donmuyordu.

Hez.1: 10 Her yaratığın dort yuzu vardı: Onde dordunun yuzu insan yuzune, sağda dordunun aslan yuzune, solda dordunun okuz yuzune, arkada dordunun kartal yuzune benzer bir yuzu vardı.

Hez.1: 11 Yuzleri boyleydi. Kanatları yukarıya doğru acılmıştı. Her yaratığın iki kanadı yanda obur yaratıkların kanadına değiyor, iki kanatla da bedenlerini ortuyordu.

Hez.1: 12 Her biri dosdoğru ilerliyordu. Ruhları onları nereye yonlendirirse, sağa sola sapmadan oraya gidiyorlardı.

Hez.1: 13 Canlı yaratıkların gorunuşu yanan ateş kozleri ya da meşale gibiydi. Ateş yaratıkların ortasında hareket ediyordu; ışık sacıyor ve icinden şimşekler cakıyordu.

Hez.1: 14 Yaratıklar şimşek cakar gibi hızla ileri geri gidip geliyorlardı.

Hez.1: 15 Bu dort yuzlu yaratıklara bakarken, her birinin yanında, yere değen bir tekerlek gordum.

Hez.1: 16 Tekerleklerin gorunuşu ve yapısı şoyleydi: Sarı yakut gibi parlıyorlardı ve dordu de birbirine benziyordu. Gorunuşleri ve yapılışları ic ice girmiş bir tekerlek gibiydi.

Hez.1: 17 Hareket edince yaratıkların baktıkları dort yonden birine doğru sağa sola sapmadan ilerliyordu.

Hez.1: 18 Tekerleklerin kenarı yuksek ve korkunctu; hepsi cepecevre gozlerle doluydu.

Hez.1: 19 Canlı yaratıklar hareket edince, yanlarındaki tekerlekler de hareket ediyordu; yaratıklar yerden yukseldikce, tekerlekler de onlarla birlikte yukseliyordu.

Hez.1: 20 Ruhları onları nereye yonlendirirse oraya gidiyorlardı. Tekerlekler de onlarla birlikte yukseliyordu. Cunku yaratıkların ruhu tekerleklerdeydi.

Hez.1: 21 Yaratıklar hareket ettiğinde onlar da hareket ediyor, yaratıklar durduğunda onlar da duruyor, yaratıklar yerden yukseldiğinde onlar da yukseliyordu. Cunku yaratıkların ruhu tekerleklerdeydi.

Hez.1: 22 Kubbeye benzer, billur gibi parlak ve korkunc bir şey canlı yaratıkların başları uzerine yayılmıştı.

Hez.1: 23 Kubbenin altında kanatlarının biri oburunun kanatlarına doğru acılmıştı. Her birinin bedenini orten başka iki kanadı vardı.

Hez.1: 24 Yaratıklar hareket edince, kanatlarının cıkardığı sesi duydum. Gurul gurul akan suların cağıltısını, Her Şeye Gucu Yeten'in sesini, bir ordunun gurultusunu ansıtıyordu. Durunca kanatlarını indiriyorlardı.

Hez.1: 25 Kanatları inik dururken, başları uzerindeki kubbeden bir ses duyuldu.

Hez.1: 26 Başları uzerindeki kubbenin ustunde laciverttaşından yapılmış tahta benzer bir nesne vardı. Yuksekte, tahtı andıran nesnede insana benzer biri oturuyordu.

Hez.1: 27 Gordum ki, beli andıran kısmının yukarısı ici ateş dolu maden gibi ışıldıyordu, belden aşağısı ateşe benziyordu ve cevresi goz alıcı bir ışıkla kuşatılmıştı.

Hez.1: 28 Gorunuşu yağmurlu bir gun bulutların arasında oluşan gokkuşağına benziyordu. Oyleydi cevresini saran parlaklık. RAB'bin gorkemini andıran olayın gorunuşu boyleydi. Gorunce, yuzustu yere yığıldım, birinin konuştuğunu duydum.
__________________