Sekizinci yuzyılda yaşamış evliyÂnın buyuklerinden. İsmi CÂfer, babasının ismi SuleymÂn'dır. DÂbiî nisbesiyle meşhurdur. MÂlik bin DînÂr, SÂbit el-BenÂnî, Ebû İmrÂn el-Cûnî, Ebu't-Tiyah, Ferkad es-Sebîhî ve Şumayt bin AclÂn gibi buyuklerle aynı asırda yaşayıp onlarla sohbette bulundu. Sekizinci asırda vefÂt etti. MÂlik bin DînÂr'la, SÂbit el-BenÂnî'ye on sene muddetle gidip gelmiştir. Tasavvuf yolunda ilerleyip insanlara İslÂmiyetin emir ve yasaklarını anlattı. Sohbetlerinde MÂlik bin DînÂr'dan ve diğer zÂtlardan nakiller yaparak insanların hak yola kavuşmalarına vesîle ve sebep oldu. Hadîs-i şerîf rivÂyet etti.
MÂlik bin DînÂr'dan naklederek buyurdu ki: "Allahu teÂl kalplere ve bedenlere ceşitli musîbetler verir. Bunlar, rızık darlığı, ibÂdetlerde gevşekliktir. Bunlardan daha şiddetlisi kalbin katılığıdır."
"Kalp mahzûn olmadığı zaman, icinde oturan kimse bulunmayan evin harÂb olduğu gibi, harÂb olur."
"Kim kotu bir şey ile medh edilmekten sevinc duyarsa, şeytan onun kalbine girmeye imkÂn bulur."
"BÂzı kitaplarda okudum; kıyÂmet gununde kotu amelli coban huzûr-ı ilÂhîye getirilir. O cobana, ey kotu iş işleyen coban! Sut ictin, et yedin, kaybedilmiş mallara sÂhip cıkmadın, kırılmış olanları sarmadın, guttuğun hayvanların hakkını tam olarak gozetmedin. Bugun senden onlar icin intikam alıyorum, buyrulur." yazılıydı.
"İlmiyle amel etmeyen Âlimin sozleri, duz bir taşın ustunde suyun durmadığı gibi, akıp gider, karşısındakine tesir etmez, kayar gider."
"Muminlerin goğusleri, kalpleri hayırlı guzel işler sebebiyle kaynar, coşar. FÂcir kimselerin goğusleri de kotu işler yuzunden coşar. Allahu teÂl sizin kalbinizden gecenlere, niyetlerinize bakar. Niyetlerinize dikkat ediniz ki, Allahu teÂl size merhamet etsin."
SÂbit el-BenÂnî'den naklederek buyurdu ki:
"Bize ulaştı ki, Allahu teÂl CebrÂil aleyhisselÂma; "Filan kulumun ağzının tatlılığını al." buyurdu. CebrÂil aleyhisselÂm o kulun ağzının tadını aldı. O kimse şaşkın, mahzûn ve uzuntulu bir hÂlde sabretti. Allahu teÂl CebrÂil aleyhisselÂma buyurdu ki: "Ey CebrÂil! O kulumu imtihÂn ettim. Onu sabırlı ve sÂdık buldum. Ona fazlasıyla karşılık vereceğim."
"Bize ulaştı ki: KıyÂmet gununde, yeniden dirilme esnÂsında yer yarıldığı zaman insanlar başlarında duran iki koruyucu muhÂfızı gorurler. O muhÂfızlar dunyÂda iken iyi ameller işleyen kimseye derler ki: "Ey Allahu teÂlÂnın velî kulu! Bugun korkma ve huzunlenme. Sana vÂdolunduğun Cennet'i mujdeliyoruz. Biz senin dunyÂda ve Âhirette dostlarınız. Sana mujdeliyoruz ki, bugun, şimdiye kadar gormediğin sana zarar vermeyen fakat senden başkaları icin olan dehşet verici bir hÂdiseyle karşılaşacaksın."
Ferkad es-Sebîhî'den naklederek buyurdu ki: "Sizden sonra şiddetli zamanlar gelecek. O zaman karınlarınız uzerine gomleklerinizi sıkıca bağlayınız ve lokmalarınızı kucultunuz, lokmalarınızı iyi ciğneyiniz, suyu suzunuz. Sizden biriniz yemek yeyince, gomleğinizi gevşetmeyin. Cunku bağırsaklarınız genişler. Yemek yiyeceğiniz zaman iki kalcanızın ustune oturunuz ve sağ uyluğunuzu karnınıza bitiştiriniz. Yemekten sonra oturmayarak gidip geliniz yÂni yuruyerek hareket ediniz."
"DunyÂyı sut anneniz, Âhireti de oz anneniz kabûl ediniz. Kucuk cocuk sut annesine gitmek icin feryÂd edip cırpınır. Akıllandığı zaman ise oz annesine gitmeyi cok ister. Siz de akıl sÂhibi iseniz oz anneniz olan Âhirete yoneliniz."
Ebû İmrÂn el-Cûnî'den naklederek de buyurdu ki: "Mûs aleyhisselÂm kavmine nasîhat ettiği sırada, kavmi arasından bir kişi, goğsunu acmak icin gomleğini yırtıyordu. Allahu teÂlÂ, Mûs aleyhisselÂma vahyederek buyurdu ki: "O gomleğini parcalayan kimseye kalbini bana gostermek icin gomleğini yırtmamasını soyle. YÂni benim onun kalbinden gecenleri bilmem icin gomleğini yırtması gerekmez."
"Allahu teÂl nazar buyurduğu kuluna rahmet ve merhamet eder. Eğer Cehennem ehline de nazar buyursaydı, onlara da rahmet ederdi. Fakat Cehennem ehline nazar etmemeyi takdir buyurdu."
"Mûs aleyhisselÂm, Allahu teÂlÂya iltic edip; "Y Rabbî! Senin rızÂna kavuşmanın alÂmeti nedir?" dedi. Allahu teÂl buyurdu ki: "Sizin başınıza hayırlı olanlarınızı getirirsem, bu, rızÂma ermiş olmanızın alÂmetidir. Sizin başınıza şerli olanları getirirsem, bu, gazÂbımın alÂmetidir."
"DunyÂda Allahu teÂlÂnın sevdikleriyle berÂber bulunmak ve cemÂatle namaz kılmaktan daha lezzetli bir şey kalmadı."
RivÂyet ettiği bÂzı hadîs-i şerîflerde de buyruldu ki:
Resûlullah efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem zamÂnında vefÂt eden bir kimse, guzel ve hayırlı şeylerle yÂd edildi. Resûlullah efendimiz; "VÂcib oldu." buyurdu. VefÂt eden başka bir kimse ise, kotu şeylerle yÂd edildi. Peygamber efendimiz; "VÂcib oldu." buyurdu. Yanında bulunan kimseler Peygamber efendimize; "Y Resûlallah! Falan kimse hayırla yÂd edilince; "VÂcib oldu." Falan kimse de kotu şeylerle yÂd edilince; "VÂcib oldu." buyurdunuz. Hikmeti nedir?" diye sordular. Resûlullah efendimiz; "Siz Allahu teÂlÂnın yeryuzundeki şÃ‚hitlerisiniz. YÂni Allahu teÂl sizin soylediklerinize gore o kimselere muÂmele edecektir." buyurdu.
Peygamber efendimiz olum hÂlindeki bir kimseyi ziyÂret etti ve; "Kendini nasıl buluyorsun?" buyurdu. O kimse; "Kendimi korku ile umid arasında goruyorum." dedi. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki: "Allahu teÂl bir kalpte korku ve umidi bir arada bulundurmaz. Eğer bir kimsenin kalbinde korku ve umidi bir arada bulundurursa, onu umid ettiklerine kavuşturur, korktuklarından da emin eyler."
Peygamber efendimiz buyurdu ki: "Rabbiniz Rahîm'dir. Kim bir iyiliği yapmaya niyet eder, onu yapmazsa onun icin bir sevap yazılır. Eğer niyet ettiği o iyiliği yaparsa, on mislinden yedi yuz misline kadar cok sevap yazılır. Bir kimse bir kotuluk yapmaya niyet eder ve onu yapmazsa onun icin bir sevap yazılır. Eğer niyet ettiği kotuluğu işlerse ona ya bir gunah yazılır veya silinir."
__________________
CÂfer Bin SuleymÂn DÂbiî
Peygamberler, Evliyalar ve Sahabeler0 Mesaj
●33 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eðitim Forumlarý
- Ýslami Bilgiler
- Peygamberler, Evliyalar ve Sahabeler
- CÂfer Bin SuleymÂn DÂbiî