Buyuk evliyÂdan. Tefsîr, hadîs, fıkıh gibi zÂhirî ilimlerde Âlim idi. Tasavvuf yolunda yetişip evliyÂlık derecelerinde yukselmek icin, Şeyh Ahmed-i Berkî’nin talebesi oldu. Onun hizmetinde, yuksek makamlara, ilÂhî ma’rifetlere kavuştu. Hocasının işÃ‚reti ile Serhend’e giderek, İmÂm-ı RabbÂnî hazretlerinin hizmetine girdi. Onun talebesi olmakla şereflendi. sohbetleriyle yuksek hÂllere ve makamlara erişti. Sonra vatanına donerek eski hocası Ahmed-i Berkî’nin sohbetlerine devÂm etti. Onyedinci asrın sonlarında Osmanpur'da vefÂt etti.
İmÂm-ı RabbÂnî hazretleri, Ahmed-i Berkî’ye yazdığı mektupta; “Şeyh Hasan, sizin devlet erkÂnınızdandır. İşlerinizde sizin yardımcınızdır. Eğer siz bir sefere cıkacak olursanız, vekîliniz odur. Ona iltifÂt ve teveccuhu eksik etmeyiniz. Cok gayret ediniz ki, zarûrî din ilimlerini bitirsin. Hindistan’a gelişi, onun icin de sizin icin de buyuk nîmet oldu. Allahu teÂl bize ve size istikÂmet versin.” buyurdular.
Bundan kısa bir zaman sonra, Ahmed Berkî Âhırete intikÂl etti. Hazret-i İmÂm’a haber gelince, Ahmed-i Berkî’nin eshÂbına şu mektubu yazdılar: “Ahmed-i Berkî’nin gosterdiği yolda yuruyunuz. Zikir ve murÂkabe ile meşgûl olun ki, bir isteksizlik ve gevşeklik hÂsıl olmasın. Talebeleri toplanıp, birbirlerinde fÂnî olsunlar ki, sohbetin eseri gorulsun. Bu fakîr bundan once; “Eğer MevlÂn bir sefere cıkarsa, kendi yerine Şeyh Hasan’ı bırakması uygun olur.” diye yazmıştım. HerhÂlde bu seferi kast etmişiz. Şimdi de tekrar tekrar duşunuyorum. Bu işi yapacak ancak Şeyh Hasan’ı buluyorum. BÂzı arkadaşlara bu sozumuz ağır gelmesin. Bizim ve onların istemesiyle olmuyor. Ona uymanız lÂzımdır. Şeyh Hasan’ın yolu, MevlÂnÂ’nın yoluna cok yakındır. MevlÂnÂ’nın son def bizden aldığı nisbette Şeyh Hasan’ın da ortaklığı vardır. Diğer arkadaşlar, her ne kadar keşf ve muşÃ‚hede sÂhibi olsalar da, bu nisbetten nasîbleri azdır.”
Hepsi emre uyarak, MevlÂn Hasan-ı Berkî’nin sohbetine dÂhil oldular. Hasan-ı Berkî, bu makamda, ilim ve feyz vermekle meşgûl oldu. İmÂm-ı RabbÂnî’nin ve kendi ustÂdının Âdetlerine ve usûllerine bağlı kaldı. MurÂkabe, mucÂhede ve bid’atlerin kaldırılması ile uğraşıp, daha yuksek derecelere ve ulvî makÂmlara kavuştu.
Hasan-ı Berkî anlattı: “Bu fakîre iki acık hÂdise gosterildi. Biri şudur: Hazret-i İmÂm bizi talebeliğe kabûl edip buyurdu ki: “Hem yardım ediyoruz, hem de hakîkî îmÂna kavuşmanıza vesîle olmaya calışıyoruz.” İkinci hÂdise de şudur: Hazret-i İmÂm bana; “Bizden ne istersin?” diye sordular. Bu fakîr de; “Her şeyi veriniz” dedim. Bunun uzerine İmÂm-ı RabbÂnî hazretleri; “Oyleyse gel” deyip elimi tuttular. O anda bambaşka bir hÂle girdim.”
Hasan-ı Berkî, vefÂtına yakın dedi ki: “Bana mujde verildi ki, senin taleben olan, magfiret olunmuştur. Daha cok istedim. İlhÂm oldu ki, sana muhabbeti olan magfiret olunmuştur. Daha coğunu istedim. Emr olundu ki, tevÂturle her kim sana kıyÂmete kadar muhabbet ederse magfiret olunmuştur."
AshÂbına olan vasiyet ve nasîhatlerinde buyurdu ki: “Butun yeryuzunu araştırdım. DunyÂda hazret-i İmÂm’ın iki buyuk oğulları, yÂni HÂce Muhammed Sa’îd ve HÂce Muhamed Ma’sûm gibisini bulamadım. Sizden kim Hakkı taleb ederse, onların huzûruna koşsun, onlara hizmeti, saÂdet ve kurtuluş bilsin!”
SUNNETİ İHYÂ ETMEK
İmÂm-ı RabbÂnî hazretlerinin Hasan-ı Berkî’ye yazdığı mektuplardan biri şoyledir:
“Bu mektubumu yazmaya, Besmele ile başlıyorum. Allahu teÂlÂya hamd, sectiği iyi insanlara selÂm ve du ederim. Kardeşim, Şeyh Hasan’ın mektubunu okuyunca, cok sevindim. Kıymetli bilgiler ve mÂrifetler yazılı idi. Bunları anlayınca, pek hoşuma gitti. Allahu teÂlÂya şukurler olsun ki, yazdığınız bilgilerin, keşiflerin hepsi doğrudur. Hepsi, Kur’Ân-ı kerîme ve hadîs-i şerîflere uygundur. Ehl-i sunnet Âlimlerinin doğru îtikÂdları boyledir. CenÂb-ı Hak, doğru yolda bulundursun. Yuksek derecelere eriştirsin! Yayılmış olan bid’atlerin ortadan kalkmasına calıştığınızı yazıyorsunuz. Bid’at karanlıklarının ortalığı kapladığı boyle bir zamanda, bid’atlerden bir bid’atin ortadan kalkmasına sebep olmak, unutulmuş sunnetlerden bir sunneti meydana cıkarmak, pek buyuk bir ni’mettir. Sahîh olan hadîs-i şerîfde, Peygamber efendimiz buyuruyor ki: “Unutulmuş bir sunnetimi meydana cıkarana yuz şehîd sevÂbı vardır!” Bu işin buyukluğunu, bu hadîs-i şerîften anlamalıdır. Fakat, bu işi yaparken, gozetilecek muhim bir incelik vardır. YÂnî bir sunneti meydana cıkarayım derken, fitne uyanmasına sebep olmamalı, bir iyilik, ceşitli kotuluklere, zararlara yol acmamalıdır. Cunku, Âhır zamandayız. Muslumanlığın zaîf, garîb olduğu bir asırdayız.
Merhûm MevlÂn Ahmed'in cocuklarının okumalarına, terbiyeli, bilgili yetişmelerine cok gayret ediniz. ZÂhirî ve bÂtınî edebleri oğretiniz. Goruştuğunuz herkesin, hatt orada bulunan butun din kardeşlerimizin İslÂmiyete uymalarına, sunnete yapışmalarına on ayak olunuz! Bid’at işlemenin, dinsizliğin zararlarını herkese anlatınız! CenÂb-ı Hak hepimize iyi işler yapmak nasîb eylesin! Dîn-i İslÂmın yayılmasına, genclere oğretilmesine calışanlara başarılar versin! Dîn-i İslÂmı yıkmak icin, temiz gencliğin îmÂnını, ahlÂkını calmak icin uğraşan, yalan ve iftirÂlarla gencleri aldatmaya calışan din ve fazîlet duşmanlarına aldanarak kotu yola sapmaktan, yavrularımızı korusun! Âmîn.” (3. cild, 105. mektup)
1) HadarÂt-ul-Kuds, s. 362
2) Tezkire-i İmÂm-ı RabbÂnî; s.341
3) Tam İlmihÂl SeÂdet-i Ebediyye; (49. Baskı) s.1084
4) Zubdet-ul-MakÂmÂt; s.379
5) İslÂm Alimleri Ansiklopedisi; c.15, s.269
__________________
MevlÂn Hasan-ı Berkî
Peygamberler ve Evliyalar0 Mesaj
●39 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaþam & Danýþman
- Eðitim Öðretim Genel Konular - Sorular
- Peygamberler ve Evliyalar
- MevlÂn Hasan-ı Berkî