On altıncı yuzyılda yaşayan evliyÂdan. İsmi Ahmed bin Osman'dır. Kunyesi Ebu'l-AbbÂs, lakÂbı ŞihÂbuddîn'dir. Nesebi hazret-i Ali'ye ulaşır. Tarîkat silsilesi ise Şeyh Muhammed ŞehÂdî vÂsıtasıyla Seyyid İbrÂhim BurhÂneddîn Dusûkî'ye dayanır. Mısır'ın Şernûb kasabasında doğduğu icin Şernûbî nisbesiyle bilinir. Doğum ve vefÂt tÂrihleri bilinmemektedir. Antalya civÂrında bir yerde vefÂt etti. Orada defnedildi.
Şernûb'da doğup buyuyen Ahmed bin Osman hazretleri, yedi yaşında koyunları otlatırken, ilÂhî bir cezbeye kapıldı. İcine Allahu teÂlÂnın aşkı duşup gece-gunduz ibÂdetle meşgûl olmaya başladı. Annesinin vefÂtından sonra Mekke-i mukerremeye gitti. Yedi yıl orada kalıp Âlimlerle velîlerin ilim meclislerinde ve sohbetlerinde bulundu. Hac ibÂdetini îf edip, sevgili Peygamberimizin kabr-i şerîfini ziyÂret etti. Yedi sene muddetle Mekke'de kaldı. Sonra 1538 (H.945) senesinde memleketi olan Şernûb'a dondu. Demenhûr'a giderek ibÂdetle meşgûl oldu.
Bir gece ruyÂsında Peygamber efendimizi gordu. Peygamber efendimiz ona; "Ey Ahmed! İstanbul'da Şeyh Nûreddîn'e git, ondan tasavvuf ilmini oğren. Zîr kendisi bu zamanda Âriflerin reisidir." buyurdu. Bu emir uzerine İstanbul'a giden Ahmed bin Osman Şernûbî hazretleri Şeyh Nûreddîn'in huzûruna vardı. Evliy bir zÂt olan Şeyh Nûreddîn onu gorunce; "Merhaba ey Peygamber efendimizin emri ile gelen kimse! Merhaba ey derviş oğlu derviş!" buyurdu.
Şeyh Nûreddîn'in iltifÂt ve ihsÂnlarına kavuşan Ahmed bin Osman Şernûbî ona talebe oldu. Sohbet ve hizmetinde bulunarak tasavvuf yolunda ilerledi. Bir muddet sonra hocası ona Allahu teÂlÂnın emir ve yasaklarını insanlara anlatmak husûsunda icazet, diploma ve hilÂfet vererek memleketine gonderdi. İnsanların kurtuluşa ermelerini sağlamak husûsunda gayret gosterdi. Pekcok kimse onun sohbetlerinde bulunarak istifÂde etti. Bir muddet sonra talebelerinden birkac kişi ile birlikte İstanbul'a gitmek uzere yola cıktı. Mısır'ın Dimyat iskelesinden bir gemiye bindi. Gunler suren bir yolculuktan sonra Antalya civÂrında bir yere cıktılar. Bu sırada ağır hastalığa tutulan Ahmed bin Osman Şernûbî arada on uc gun kadar iyileşti. Yolculuk esnasında uğradığı koy ve kasabalardaki insanlara vÂz ve sohbetleriyle cok faydalı oldu. Zikir ve ibÂdetle meşgûl iken vefÂt etti. O sabah erkenden vefÂt ettiği beldedeki cÂminin imÂmı, Şeyh Ahmed bin Osman Şernûbî'nin vefÂt ettiği eve giderek; "VefÂt eden Şeyh'in gaslini, yıkamasını ben yapacağım. Cunku dun gece ruyÂmda Fahr-i kÂinÂt efendimiz boyle emir buyurdu." dedi. Cenazesini yıkayıp namazını kıldıktan sonra, cÂmi yakınında bir yere defnettiler.
Kendisi Âlim, fazîletli ve guzel ahlÂklı bir zÂt olan Ahmed bin Osman Şernûbî'nin bircok kerÂmetleri de gorulmuştu. Pekcok murîd ve halîfeleri vardı. Bunların en meşhûrları, zamanının en meşhûr Âlim ve velîlerinden Şeyh NÂsıruddîn İbrÂhim LekÂnî ve Şeyh Muhammed Bulkînî hazretleriydi. Şernûbî hazretlerinin Tabakat-ı Evliy adlı eseri dunyÂca meşhurdur.
KAYNAKLAR
1) İslÂm Meşhurları Ansiklopedisi; c.1, s.241
__________________
Ahmed bin osman şernûbî
Peygamberler, Evliyalar ve Sahabeler0 Mesaj
●48 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- İslami Bilgiler
- Peygamberler, Evliyalar ve Sahabeler
- Ahmed bin osman şernûbî