B i s m i l l  h i r r a h m a n i r r a h i m
EsselÂmu aleykum…
Konu : Hz. Nuh Peygamber a.s…
Biz dunya tarihinde gecmiş olayları cok cabuk unutan veya hatırlamak istemeyen, araştırma ihtiyacı duymayan, gecmişten ibret almak gibi bir duşunceye sahip olmayan toplum haline donuşmuşuz.
Neden mi? Bakınız; butun dunya kabul ettiği halde ve Kuran’ın bize bir cok Âyetinde bildirdiği Hz. Nuh peygamber a.s.’a itaat etmeyen kavmidir. Gunumuzde de aynıdır. Allah’a ve Peygambere itaat edenler az, isyan edenler ise coktur.
Nuh a.s. kavminin başında 950 yıl kalmıştır. Peygamber Efendimiz s.a.v. ise sadece 63 yıl… Ama manevi olarak hÂl bizim başımızdadır.
“Andolsun ki, biz Nuh’u kendi kavmine gonderdik de o dokuz yuz elli yıl onların arasında kaldı.” (Ankebut suresi 14. Âyet)
“Kendilerine yakıcı bir azap gelmeden once kavmini uyar diye Nuh’u kendi kavmine gonderdik.”(Nuh suresi 1. Âyet)
Bu Âyetten sonra 25. Âyete kadar Nuh a.s. kavmini İslam’a ve Allah’ın emirlerine davet etmiş, ateşten uzaklaştırıp cennete yaklaştırmak icin cok caba gostermiştir.
Allah’ım ben bunlarıİslÂm’a davet ettikce benden kacıyorlar, buyukluk taslayıp kibirleniyorlar. Ben onlara Allah, cok merhametli ve bağışlayıcıdır dedim ama onlar kulaklarını parmaklarıyla tıkadılar. Beni gorunce yuzlerini ortuyorlar, inanclı olanlara karşı turlu tuzaklar kuruyorlar, inancımızı bir turlu kabullenemiyorlar bizi kucumsuyorlar, kibirlendikce kibirleniyorlar dedi.Boylece yuce Allah’a ve Nuh a.s.’a itaat eden az, isyan eden coğalmıştı.
“Bunlar buyuk hileler, buyuk desiseler kurdular!” (Nuh suresi 22. Âyet)
“Kavminden ileri gelenler dediler ki ; Biz seni apacık bir sapıklık icinde goruyoruz.” (Araf sûresi 60. Âyet)
“Dedi ki; ey kavmim bende her hangi bir sapıklık yok. Fakat ben, Âlemlerin Rabbi tarafından gonderilmiş bir peygamberim.” (Araf sûresi 61. Âyet)
“Dediler ki: Sana hep aşağılık (kÂfirlere gore alt sınıf) kimseler uymuş iken, biz hic sana iman edermiyiz.”(Şuara sûresi 111. Âyet)
Hic bir peygamber kavminin helÂk olmasını istemez ama, Hz. Nuh a.s. artık tahammul sınırını aştığından inanmayanların helÂkı icin CenÂbı Allah’a du etmiştir.
“Artık onlarla benim aramda sen hukmet. Beni ve benimle birlikte olan muminleri kurtar.”(Şuara sûresi 118. Âyet)
“Nuh Rabbim dedi. Yeryuzunde kÂfirlerden hic kimseyi bırakma. Cunku sen onları bırakırsan kullarını saptırırlar. Yalnız Ahlaksız ve nankor (insanlar) doğururlar ve yetiştirirler.” (Nuh suresi 26 ve 27. Âyetler)
“Andolsun, Nuh bize yalvarıp yakardı. Biz de duasına ne guzel karşılık verenleriz, Kendisini ve ailesini buyuk felÂketten kurtardık.” (Saffat sûresi 75.76. Âyetler)
Dualardan sonra CenÂbı Allah Nuh a.s.’a gemi inşa etmesi icin emir buyurmuştur (vahiy etmiştir).
“Bizim gozlerimizin onunde vahyimiz (emrimiz) uyarınca gemiyi yap ve zulmedenler hakkında bana bir şey soyleme. Cunku onlar mutlaka boğulacaklardır.”(Hud sûresi 37.Âyet)
Ancak burada bir terslik vardı. Gemiler tersanelerde, suya ve denize yakın yerlerde inşa edilmesi gerekirdi. Oysa CenÂbı Allah orada goz onunde inşa etmesi hususunda emir buyurmuştu.
İşte Allah’a itaatin doruk noktası burada, Nuh a.s. ve inananları tarafından sergilenmiştir. Bu işte Neden? Nasıl? Nicin? Yoktu. Sadece Allah’ın buyruğunu tam itaatle yerine getiriyorlardı . Yoksa karada bu koskoca geminin ne işi vardı? Birazda aklımızı kullanalım karada gemi mi olurmuş yahu… Demediler.
“Nuh gemiyi yapıyor, kavminden ileri gelenler ise (yanına) her uğradıkca onunla alay ediyorlardı. Deki eğer bizimle alay ediyorsanız, iyi bilin ki siz nasıl alay ettinizse bizde sizinle alay edeceğiz.” (Hud sûresi 38. Âyet)
Bu bir gercektir. Su olmayan bir yerde imÂl edilen gemi, bir sure sonra dağ gibi dalgalarla boğuşacak ve icindekiler kurtulacaktır.
Boylece yuce Allah’a ve gayba inanmak, itaat etmek onları kurtuluşa goturmuştur. Cunku onlar Allah’ın gucunun ve kudretinin her şeye kadir olduğunu ve Allah tarafında surekli gozlendiklerini cok iyi biliyorlardı.
Peki bize de Allah, Peygamber, namaz, oruc, kapanmak, icki icmemek, zina yapmamak ve diğerleri hakkında Kuran’ı Kerim ve Peygamber efendimiz s.a.v. tarafından bir cok uyarılar yapılmaktadır. Ama cok azımız itaat etmekteyiz.
Boyle gelmiş boyle gider, guneş her sabah yeniden doğar, herkes yapıyor bende yapayım Anlayışının nereye gotureceğini cok iyi bildikleri halde isyana devam ederek kendilerine, varış yerlerinin en kotusunu hazırladıklarının farkında bile değiller.
“Azıcık bir eğlence, sonra varacakları yer cehennemdir, O ne kotu varış yeridir.” (Âli İmran sûresi 197.Âyet)
“Nihayet emrimiz gelip de tandır kaynadığında Nuh’a dedik ki (hayvan ceşitlerinden) her birinden iki cift ile (boğulacaklarına dair) aleyhinde sozu gecmiş olanlar dışında aileni ve iman edenleri gemiye yukle zaten onunla beraber pek azı iman etmişti.” (Hud sûresi 40. Âyet)
bazı mufessirlere gore geminin buharlı olduğu yorumu yapılmaktadır.
“Sen, yanındakilerle beraber gemiye yerleştiğinde: Bizi zalimler topluluğundan kurtaran Allah'a ham dolsun de.” (Muminun sûresi 28. Âyet)
“Ve de ki: "Rabbim! Beni mubarek bir yere indir. Sen, konuklatanların en hayırlısısın.” (Muminun sûresi 39. Âyet)
“Nuh dedi ki gemiye binin. Onun varması ve durması Allah’ın adıyladır. Şuphesiz ki Rabbim cok bağışlayan, pek esirgeyendir.” (Hud sûresi 41. Âyet)
“Bizde derhal nehir gibi devamlı akan bir su ile goğun kapılarını actık.” (Kamer sûresi 11. Âyet)
“Yeryuzunde kaynaklar fışkırttık. Her iki su, takdir edilmiş bir işin olması icin birleşmişti. Nuh'u da tahtalardan yapılmış, civilerle cakılmış gemi uzerinde taşıdık. Nankorluk edilen (kulumuz) e bir mukafat olmak uzere (gemi), gozlerimizin onunde akıp gidiyordu. Bunu bir ibret olarak bıraktık, ibret alan yok mudur? ” (Kamer sûresi 12.13.14.15. Âyettler)
“Gemi dağlar gibi dalgalar arasında yuzup gidiyordu. Nuh gemiden uzakta bululan oğluna yavrucuğum sende bizimle beraber bin kafirlerle beraber olma diye seslendi.” (Hud sûresi .42. Âyetler)
Hz. Nuh a.s.’ın oğlu; ben kendimi kurtarırım, dağa cıkarım diyerek babasının cağrısına uymadığı icin boğulanların arasında kalmıştır. Kur’anı Kerimdeki yorum da ; Nuh a.s.’ın diğer 3 oğlu HÂm, SÂm ve Yafes babalarına inanmış ve onunla beraber gemiye binmişlerdi. Ve Turk milletinin de Yafes’in Turk adındaki oğlundan turediği bildirilmektedir.
“Oğlu: "Dağa sığınırım, beni sudan kurtarır" deyince, Nuh: "Bugun Allah'ın buyruğundan O'nun acıdıkları dışında kurtulacak yoktur" dedi. Aralarına dalga girdi, oğlu da boğulanlara karıştı.” Hud sûresi 43. Âyetler)
“(inanmayanlar boğulduktan sonra) Ey yer suyunu yut, ey gok (sende suyunu tut) denildi. Su cekilip azaldı, iş bitirildi. Gemide (cudi) dağının uzerine yerleşti ve o zalimler topluluğuna yok olsun denildi.” (Hud suresi 44. Âyet)
“Bunlar gunahları yuzunden suda boğuldular, ardından da ateşe sokuldular ve o zaman Allah’a karşı yardımcılarda bulamadılar.”(Nuh suresi 25. Âyet)
“Biz yalnız Nuh'un soyunu kalıcı kıldık.” (saffat sûresi 77. Âyet)
Nuh tufanından sonra, yer yuzundeki İnsanların nesli (h.z.) Nuh a.s. dan gelmiştir. Dolayısıyla yukarıdaki 77. Âyeti kerime bu hususa işaret etmektedir. Boylece Allah’a ve Peygambere itaat etmenin ve etmemenin sonucları, uygulamalı ve canlı olarak bizlere ibret olsun diye bildirilmiştir. İbret almamakta ısrar edersek kotu sonuca katlanmak zorunda kalırız.
Cenabı Allah muminleri Kuran’ı Kerimden ve peygamberimiz s.a.v.’in yolundan ayırmasın. Hepimize Dunyanın ve ahiretin guzellikleri nasip etsin. Hepimizi Peygamberimiz s.a.v. me Cennette komşu eylesin.
Sevgiler ve saygılar… Hoşcakalın… Mekkavi…
__________________
Hz. Nuh Peygamber a.s…
Peygamberler, Evliyalar ve Sahabeler0 Mesaj
●41 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- İslami Bilgiler
- Peygamberler, Evliyalar ve Sahabeler
- Hz. Nuh Peygamber a.s…