Y kuşağı danışanlarla nasıl iletişim kurulmalı?Y kuşağı 1980 ile 1999 yılları arasında milenyuma ramak kala doğmuş orta kuşak nesildir. Burada ben Y neslini Adler’in ortanca kardeş kuramına cok benzetirim. X ve Z kuşağının arasına sıkışmış hisseden bu nesil kararsız,denge kurmaya calışan, yaşamın kendisine hakkı olanı vermediğini duşunen bir nesildir.
Ben de o kuşağa mensup bir psikoterapist olduğum icin o sıkışmışlık hissine oldukca aşinayım. X kuşağını yine Adler’in en buyuk kardeş kuramına , Z kuşağını ise en kucuk kardeş kuramına oldukca yakın buluyorum. Bunlara biraz değinecek olursak;
X kuşağı 1965-1979 arası doğanlardır. Bu kuşak yaşlıların , aile buyuklerinin en cok sevdiği ve kendine yakın bulduğu kuşaktır.Kurallarla buyumuş,otoriteye saygıda kusur etmeyen,sadakat ve calışkanlığa aşırı onem veren sabırlı bir nesildir.Az once de soylediğim gibi Adler’in en buyuk kardeş kuramıyla ortuşmektedir. Bunlar ; ‘’Genellikle ilginin odağında doğmuştur. Ailenin ilk goz ağrısıdır ve en fazla ilgi ona gosterilmiştir. Fakat bu durum yeni bir kardeşin doğumu ile son bulur. Artık ilgi yeni bebeğe yonelmiş ve o tek olma ozelliğini yitirmiştir. Yeni gelen bebek onun alışmış olduğu sevgiyi calmıştır ve paylaşmaya alışmalıdır. İlk cocuğun gelişi eşlerin toyluk donemine rastlar. İlk gebelik ve ilk doğum eşler icin en heyecanlı olaydır. Evliliğin bu ilk urunu , en yuksek beklentilerle karşılanır.Eşler en cok ilk cocuklarını kendilerinin bir orneği gibi gormek eğilimindedirler. Bu sakınca yanında ilk cocuğa verilen onem ve ana babanın gosterdiği yakın ilgi toyluklardan doğan yanılgıları onemsiz kılabilir’’ (Yorukoğlu,2003)
Yine X kuşağı en buyuk kardeş gibi ‘’Bağımlı olmaya ,cok fazla calışmaya ve hep onde olmak icin caba gosterme eğilimindedir.Sahneye bir kardeş cıktığında ise kendini ilgi odağının dışında bulur.Artık tek veya ornek değildir. Yeni gelenin adeta davetsiz misafir olarak, alışık olduğu sevgi elinden aldığına inanmaya hazırdır.’’(Corey,2008)
Z kuşağımız ise 2000 yılı ve sonrasında doğanlardır. En buyuğu 16 yaşındadır. Z kuşağı ise Adler’in en kucuk kardeşine oldukca yakındır. ‘’Her zaman ailenin goz bebeğidir, hic buyumez. Aile de onu gozunde buyutmez. Ailenin ilgisini diğerleriyle paylaşmak zorunda değildir.Ailenin hep oyuncak bebeğidir ve o devamlı şımartılabilir.Cevre onunla hep sevimli ,hep kucuk cocuk olarak ilgilenir. Bu durum cocuğun benmerkezci tutumlar geliştirmesine sebep olabilir.Buyuduğu zaman da cevresinin hep kendine ilgi gostermesi gerektiğini duşunur.Bu cocukların uzun sure cocuk kalması istenir.Disiplin daha da gevşemiştir. İstediklerinin nerdeyse hepsini elde eder. Kısaca ‘’bencil ve şımarık’’ buyutulmesi icin iyi bir ortam oluşturulmuştur. Durumunu kendi cıkarına kullanmaması icin de bir neden yoktur.’’ (Yorukoğlu,2003)
Başka bir deyişle X kuşağı super egonun ustun olduğu,Y kuşağı soylenenlerin aksine egonun en dengede olduğu ;Z kuşağı ise id tarafından yonetilen bir kuşak olmuştur da diyebiliriz.
Y kuşağı bu arada denge kurmakta zorlanan, X kuşağı gibi itaatkar olmayı da , Z kuşağı gibi benmerkezci olmayı da reddeder. Bu da kendi ruh halinde dengesizliklerin oluşmasına zemin hazırlar.X kuşağı tarafından saygısızlıkla , Z kuşağı tarafındansa geri kalmışlıkla eleştirilir. Aradaki bu cağ farkları birbirini kıskanan uc kardeşin kıskanclıklarına ve farklılıklarına oldukca benzemektedir. Bu acıdan kitlelerin kardeş kıskanclığı olarak nitelendirilebilir.
Y kuşağına mercek ile bakacak olursak ,bu kuşak genelde son zamanların daha kendini bulamadan hızlıca evlenip boşanan ,kolay zincirlenemeyen isyankar kuşağıdır da diyebiliriz. Adalet duygusu oldukca gelişmiş bir nesil olan Y kuşağının en fazla catışma yaşadığı konu da yine ortanca kardeş gibi hak ve adalet konularıdır. Bunu Z nesli gibi sosyal medyayı bir iletişim aracı gibi kullanarak değil de hak ve adalet adına sesini duyurmak ,haykırmak icin kullanır. Esnek calışma saatleri olsun isterler, X kuşağı gibi cabuk itaat etmezler,karşı cıkar ,bağırır ve ozgurluklerine duşkunluklerinden kendi işini kurmak icin acele ederler.
Ozgurluklerine aşırı duşkun oldukları icin ,kendi ayaklarının uzerinde durup hayatlarının sorumluluklarını ve kontrolunu bir an once alırlar.Bununla beraber eğlenmeye adalet icin yurumeye,kadın-erkek eşitliğine modern ve guzel olan tum değişimlere hazırdırlar. X nesli tarafından genellikle kıskanılırlar ve yaptıklarıyla genel olarak saygısız olarak nitelendirilirler. Z nesli ile X nesline gore bir cok konuda daha uyumludurlar diyebiliriz.
Y nesli ile iletişim kurabilmenin yolunun bu sıkışmışlık duygusunu anlamaktan gectiğini duşunuyorum. Bu kuşakla iletişim konusunda sıkıntı yaşamamak istiyorsak bu ozelliklerini ve yaşadıkları sıkıntıyı anlamaya calışarak başarabiliriz diye duşunuyorum. Yine X ve Z arasında denge kurmaya calıştıkları icin yaşadıkları ic catışmaları cozmelerine yardımcı olmaya calışarak ; dengesiz ve rakabetci taraflarını yargılamadan iletişime gecerek Y kuşağının yanında ona destek olmak icin var olabiliriz diye duşunuyorum.
X,Y ve Z kendilerine sunulan ortam tarafından şekillenen nesiller ve ne acımasızca eleştirilmeyi hak ediyorlar ne de onlar uzerine yazı yazılmasını. Adler ‘in kardeş kuramı gibi nesillerin kardeşliği de kıskanclık temelinde bakılırsa daha da anlaşılabilir diye duşunuyorum. Her gecen gun yaşlıların genclere olan hasedi biraz daha artmakta ;cunku her gelen nesil biraz daha ozgur, biraz daha şanslı ve hakkı olanı almak icin cabalıyor bu aşikar bir şekilde goze carpmaktadır. Umarım bu kıskanclık bir an once bu sona erer ve cok daha sağlıklı nesiller yetişir.
Uzman Psk. Fatma EFE
[h=2]İstanbul Psikoloji uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]
Y kuşağı danışanlarla nasıl iletişim kurulmalı?
Sağlık0 Mesaj
●21 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- Y kuşağı danışanlarla nasıl iletişim kurulmalı?