KAYNAKLAR
Kuran-ı Kerim ve tefsirleri
Sahih Hadisler
İnciller
= = =
FAYDALANDIĞIMIZ ESERLER
Abdullah Aydemir=İslami kaynaklara gore peygamberler
Ahmet b.Hanbel=Musned
Ahmet Cevdet Paşa= Kısas-ı Enbiya
BelÂzuri=Ensabu'l Eşraf
Beyhaki=Delailin Nubuvve
Beyhaki=Sunen
Bunyamin Ateş= Peygamberler tarihi
Buhari=Sahih
Buyuk İslam Tarihi (Kurul)
Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi
Ebul Ferec ibn.Cevzi=El Vefa
Ebul Fida=Elbidaye vennihaye
Ebu Nuaym=Delailun Nubuvve
Diyarbekri=Hamis
Halebi=İnsanuluyun
İbn.Abdulberr=İstiab
İbn. Esir=KÂmil
İbn. Haldun=Tarih
İbn.İshak-İbn. Hişam= Sîre
İbn.Kayyım=Zadulmead
İbn. Kesir= Kuran tefsiri
İbn. Sa'd=Tabakat
İbn. Seyyid=Uyûnul Eser
İmam-ı Gazali= İhya
Kastalani=Mevahibulleduniyye
Maurice Bucaille=Musbet ilim yonunden Tevrat, İnciller ve Kuran
Muhammet Hamdi Yazır=Hak dini, Kuran dili
M.Asım Koksal=İslam Tarihi
M.Asım Koksal=Peygamberler tarihi
Muslim=Sahih
Taberi=Tarih
Yakubi=Tarih
Zehebi=Tarih-ul İslam
= = =
Bir uyarıcı gelmeden halkların helÂk edilmeyeceği ilÂhi vaadi gereği (İsra 15) Yuce Allah (c.c.) Şit oğullarına Nuh’u (a.s.) gonderdi. (Hud 25)
Nuh (a.s.) Kûfe civarlarında yaşıyordu ve Allah’ı (c.c.) unutmayan, yalnız Ona ibÂdet eden cok az kişiden birisiydi. İdris’in (a.s.) neslinden gelmekteydi ve İdris’in (a.s.) şeriatı uzerindeydi.
Nuh (a.s.); uzun boylu, esmer, ince tenli, uzunca başlı, sivri yuzlu, buyuk gozlu, uzun ve enli sakallı, iri vucutluydu. Kolları ve bacakları inceydi.
Nuh (a.s.) kırk yaşlarına gelince halkı irşat ile gorevlendirildi. Allah’a (c.c.); butun gucluklere, eza ve cefalara katlanacağı, ne olursa olsun davasından donmeyeceği, vazgecmeyeceği sozunu vermiş, bunu yeminle teyit etmiş, Misak-ı Galizle pekiştirmişti.
Nuh (a.s.), beş buyuk peygamberin birincisidir. (Ahzap 8)
Nuh’un (a.s.) kavmi; Vedd, Suva, Yağus, Yauk ve Nesr isimleriyle anılan putlara tapmaktaydı. (Nuh 23)
Nuh (a.s.) irşadına gizliden gizliye başladı. (Nuh 8-9) Gece, gunduz demeden butun vaktini ve gucunu bu işe hasretmişti.
Daha sonra irşadını acıkca yapmaya başladı. Kavmine şoyle diyordu:
-Ey kavmim! Allah’a (c.c.) ibadet ediniz. Ondan başka ilÂh yoktur. Ben size Allah’ın (c.c.) azabıyla acıkca korkutanım.(Araf 59)
Ey kavmim! Allah’tan (c.c.) başkasına tapmayınız. Ben başınıza acıklı bir azabın gelmesinden korkuyorum dedi.(Hud 5-6)
Bu sozler uzerine kavminden bazı kişiler:
-Ey Nuh! Sen atalarımızın tuta geldikleri yolu bırakmışsın. Bu nedenle biz seni apacık bir sapıklık uzere goruyoruz dediler.
Bunun uzerine Nuh (a.s.):
-Ey kavmim! Ben de sapıklık yoktur. Ben Âlemlerin Rabbi tarafından gonderilmiş bir peygamberim. Bana gelen Allah’tandır. (c.c.) Ben, Rabbimin bana vahiy ettiklerini bildirmekteyim.
Ben sizlerin iyiliğini istemekteyim.
Size onunuzde duran o korkunc akıbeti bildirmek icin; ondan korunmanız, sakınmanız icin ve belki boylelikle rahmete kavuşmanız icin, kendinizden bir adam vasıtasıyla Rabbinizden bir ihtar gelmesini şaşıyor musunuz? Dedi. (Araf 59-63)
Muşrikler:
-Biz seni kendimiz gibi bir adamdan başka şekilde gormuyoruz. Sana tÂbi olanlar da en aşağı tabakada olanlardır. Onlarsa basit ve dar goruşlu kişilerdir. Senin bizden bir ustunluğunde yoktur, muhakkak ki sen yalancılardansın dediler.
Nuh (a.s.) onlara donerek:
-Peki ya ben Rabbimden gelen apacık bir burhan uzereysem? O bana kendi katından bir rahmet verdiyse ve o rahmet gozlerinizden gizli bırakılmışsa?
Ey kavmim! Soyleyiniz bana. İstemediği halde azabını indirmesi icin Onu zorlayacak mısınız?
Ey kavmim! Ben şu tebliğimden dolayı sizlerden bir karşılık beklemiyorum. Şu yaptığım kendime yonelik bir menfaat karşılığı değildir.
Şu yaptıklarımın karşılığı Allah (c.c.) katındadır. Benim mukÂfatım Allah’tan (c.c.) başkasına ait değildir diyor; Allah’ın (c.c.) emirlerini acıkca bildiriyor, bu emirleri uymazlarsa başlarına gelecek acıklı azabı haber veriyordu.
Muşrikler ise Nuh’u (c.c.) dinlemek istemiyorlardı.
Oyle zaman geldi ki Onu gormemek icin yuzlerini başka yone cevirmeye, başlarını elbiseleriyle ortmeye, (Nuh 7) Onu dinlememek icin kulaklarını tıkamaya başladılar.
Her şeye rağmen Nuh (a.s.) tebliğ gorevini hakkıyla yerine getirmeye, kendine ve Allah’a (c.c.) asi gelen kavmini doğru yola iletmeye calışıyordu.
Nuh (a.s.) muşriklerin put hanelerinde bulundukları sırada yanlarına gelip:
-LÂ İlÂhe İllÂllah, Allah’tan (c.c.) başka Tanrı yoktur deyiniz dedikce, başlarını yere eğerler, kulaklarını tıkarlardı.
Yine boyle bir gun LÂ İlÂhe İllÂllah, Allah’tan (c.c.) başka Tanrı yoktur dediği bir gun put hanede ne kadar put varsa yuz ustu duşuverdi.
Bunu Nuh’tan (a.s.) bildiler. Toplanıp onu diz ustu duşene kadar dovduler.
O memleketin kralı Mahvil bunu haber alınca Nuh’u (a.s.) yanına cağırdı.
Huzuruna girince Ona:
-Nedir bu senin hakkında işittiklerim? Dinime, atalarının ustunde oldukları şeye karşı nedir şu davranışların? Şu sÂnemlerimizi kursulerinden duşuren sihir nedir? Butun bunları sana kim oğretti? Diye sordu.
Nuh (a.s.) krala:
-Ey kral! Onlar dediğin gibi birer ilÂh olsalardı burunları ustu duşmezlerdi. Ben Allah’ın (c.c.) kulu ve resuluyum. O Allah (c.c.) ki tektir; ortağı, şeriki yoktur dedi.
Kral Mahvil askerlerine şoyle emretti.
-Siz şu kişiyi tutup, hapsediniz. SÂnem bayramına kadar salıvermeyiniz. Ben Onu bayramda dovdureceğim. Belki de Onu oldururum.
Bayram gunu gelinceye kadar putların ve put hanenin kırılan, bozulan yerlerini onarıp, duzelttiler. Olduğundan daha guzel bir hÂle getirmeye calıştılar.
Bayram gunu gelince kral halkın meydan da toplanmasına nid ettirdi. Niyeti halkın gozu onunde Nuh’a (a.s.) ağır bir ceza vermekti.
Bu sırada zindan da bulunan Nuh (a.s.):
-Ya Rabbi! Ben Sana guvenir, Sana dayanırım. Sen Beni şu cebbar kralın şerrinden kurtar, Beni ondan koru diye dua ediyordu.
SÂnem bayramı yaklaştığında kralın başı fena halde ağrımaya başladı, yerinde duramaz oldu.
Hekimleri, tabipleri, buyuculeri derdine derman bulamadılar. Kral acılar icinde; kendini yerden yere ata, ata bir hafta icinde oldu.
Olusunu altın bir serir uzerine koyup ağlaşarak, feryatlar ederek sÂnemlerin etrafında dondurduler, tavaf ettirdiler, sonra da gomduler.
Muşrikler kralın bu şekilde olumunu Nuh’tan (a.s.) bildiler. Ona fena şekilde kotulediler; sovduler, dovduler. (Kamer 9)
Devamı var
__________________
Nuh (a.s) ve NUH TUFANI
Peygamberler, Evliyalar ve Sahabeler0 Mesaj
●45 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- İslami Bilgiler
- Peygamberler, Evliyalar ve Sahabeler
- Nuh (a.s) ve NUH TUFANI