KAYNAKLAR
Kuran-ı Kerim ve tefsirleri
Sahih Hadisler
İnciller
= = =
FAYDALANDIĞIMIZ ESERLER
Abdullah Aydemir=İslami kaynaklara gore peygamberler
Ahmet b.Hanbel=Musned
Ahmet Cevdet Paşa= Kısas-ı Enbiya
BelÂzuri=Ensabu'l Eşraf
Beyhaki=Delailin Nubuvve
Beyhaki=Sunen
Bunyamin Ateş= Peygamberler tarihi
Buhari=Sahih
Buyuk İslam Tarihi (Kurul)
Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi
Ebul Ferec ibn.Cevzi=El Vefa
Ebul Fida=Elbidaye vennihaye
Ebu Nuaym=Delailun Nubuvve
Diyarbekri=Hamis
Halebi=İnsanuluyun
İbn.Abdulberr=İstiab
İbn. Esir=KÂmil
İbn. Haldun=Tarih
İbn.İshak-İbn. Hişam= Sîre
İbn.Kayyım=Zadulmead
İbn. Kesir= Kuran tefsiri
İbn. Sa'd=Tabakat
İbn. Seyyid=Uyûnul Eser
İmam-ı Gazali= İhya
Kastalani=Mevahibulleduniyye
Maurice Bucaille=Musbet ilim yonunden Tevrat, İnciller ve Kuran
Muhammet Hamdi Yazır=Hak dini, Kuran dili
M.Asım Koksal=İslam Tarihi
M.Asım Koksal=Peygamberler tarihi
Muslim=Sahih
Taberi=Tarih
Yakubi=Tarih
Zehebi=Tarih-ul İslam
= = =
Gonlunun Allah ve Peygamber sevgisiyle dolu, dolu olduğunu iyi bildiğim ve bu konu da pek cok kişiyle birlikte şahadette bulunabileceğim dunyalar guzeli, Cennetmekan pek sevgili anneciğime ithaf olunur.
Lutfen onun ve ahrete intikal etmiş diğer Musluman kardeşlerimizin ruhlarına bir FATİHA okuyunuz.
Hudai CAKMAK
= = = =
LUT (a.s)
Lut (a.s.) İbrahim’in (a.s.) kardeşi Harran’ın oğluydu ve İbrahim’e (a.s.) ilk tabi olanlardan, ilk iman edenlerden birisiydi. (Ankebut 26)
Uzuna yakın orta boylu, beyaz tenli, guzel yuzlu, ince burunlu, kucuk kulaklı, uzun parmaklı, guzel guluşlu idi.
Lut (a.s.); İbrahim’e (a.s.) ilk iman edenlerden, Allah (c.c.) yolunda onunla birlikte hicret etme şerefine erenlerden, İbrahim’in (a.s.) şeraitinde ve Onun yolunda; ibÂdet ehli, muttÂki, konuksever, ciftcilikle uğraşan, ekin ekip bicen, elinin emeğiyle gecinen mubÂrek bir zattı.
İbrahim (a.s.) Babil’den ayrılınca O da Onunla beraber ayrılmış, beraberce Harran’a gelmişlerdi.
İbrahim (a.s.) Harran’da bir muddet kalmış, Lut (a.s.) ise amcası İbrahim’le (a.s.) birlikte bir muddet oturduktan sonra ondan izin alarak Sedom kavminin bulunduğu bolgeye gitmiş, oraya yerleşmişti.
Yuce Allah (c.c.) Lut’a (a.s.) Sedom kavmi yurdunda nice, nice mallar ihsan etti, servetini coğalttı.
İbrahim (a.s.) once Mısıra gitmiş, oradan Seb’ diye anılan bir yere gelip konmuştu.
Fakat Seb’ halkı ahlÂksız, hak hukuk tanımaz kişilerdendi. İbrahim’e (a.s.) orada rahat, huzur vermediler.
İbrahim (a.s.) bunun uzerine kalkıp Kıtt diye anılan yere gelip, yerleşti. Kıtt, Lut’un (a.s.) bulunduğu Sedom yurduna yakındı.
Sedom kavminin yol kenarlarında pek cok bağları, bahceleri, bostanları vardı.
Yağmursuzluktan kuraklığa ve kıtlığa uğradıkları bir sene birbirlerine:
-Siz icinde gecimliğiniz bulunan şu meyve bahcelerinizi, bostanlarınızı dışardan gelecek kişilere karşı koruyunuz dediler.
Bunu nasıl yapacakları konusunda tartıştılar. Birbirlerinin yanlarına gelip, şoyle dediler.
-Yurtlarınızın icinde bulduğunuz tanımadığınız yabancı insanlara sakın ha aman vermeyiniz. Onların elbiselerini soyup uzerlerinden cekip cıkarınız, ırzlarına geciniz.
Siz boyle yapmaya Âdet edindiğiniz zaman insanlar korkularından şehirlerinize ayak basamaz, mallarınıza el uzatamaz dediler.
Bu kotu Âdet Sedom kavmi icinde hızla yayıldı. Yolları kesmeye, yurtlarından gecen erkek yolculara sataşmaya, onlarla alay etmeye, yakaladıklarının ırzlarını gecmeye başladılar.
Bu kotu Âdet kendi kavimlerine de bulaştı. Şehvet erkeklere yoneltildi. Kadınlar unutuldu.
Erkek erkeğe yaşamaya, birbirlerinin ırzlarına gecmeye başladılar. Bunu utanmadan orta yerde alenen yapıyorlardı.
Onlardan biri bir diğerinin ırzını gecer, onu dover, sonra da:
-Sana yaptığım bu hizmete karşılık ucretimi ver der; vermezse onu hÂkimleri karşısına cıkarır, hÂkimleri de o işi yapan lehine karar verirdi.
Sedom kavmi bu konudaki azgınlıklarında hayvanları bile geride bırakmışlardı.
Onlar melun ve lÂnetli kişiler sınıfındandılar.
Lut (a.s.), İbrahim’in (a.s.) Hz. Hacer ile oğlu İsmail’i (a.s.) Mekke bolgesine goturduğu sıralarda işte boyle bir kavme peygamber oldu.
Sedomlular cok ahlÂksız ve edepsiz bir kavimdi. Yeryuzunde hic bir kavmin işlemediği kotu bir işin muptelÂsıydılar.
Onlar; kadınlar, kızlar yerine erkeklere şehvet duyarlar, bu duygularını erkekler uzerinde gidermeye calışırlardı.
Bir ara bu kotu alışkanlıklarında oyle ileri gittiler ki bu yaptıklarıyla iftihar etmeye, gurur duymaya, bununla oğunmeye başladılar.
= = =
Yurtları bir cok yolun kavşak yerindeydi. Bu yolun kenarına otururlar, gelip gecen erkek yolculara sataşıp taş atarlar, taşları kimlere isabet ederse onlara musallat olurlardı. Onlar şehveti doğallığından cıkarmışlar, saptırmışlar, sadece bir zevk aracı olarak gormeye, yaşamaya başlamışlardı.
Lut (a.s.) Sedom kavmine peygamber olduğunda onlara bu kotu huylarından vazgecirmeye calıştı.
Onlara yapa geldikleri haksızlık ve ahlÂksızlıkları bırakmayı emrediyor, yalnız Allah’a (c.c.) ibÂdet etmeye davet ediyor, gelecek ilÂhi azapla korkutuyordu.
Bu konuda onlara şoyle diyordu
-Ey kavmim!
Ben size şanı yuce Allah (c.c.) tarafından gonderilen emin bir peygamberim.
Artık Allah’tan (c.c.) korkunuz ve Bana itaat ediniz. (Şuara 161-163)
Belki aklınıza şu soylediklerimden, yaptıklarımdan dolayı sizlerden bir karşılık, bir menfaat beklediğim gelebilir.
Ey kavmim!
Şu yapmaya calıştığım işe karşılık sizlerden bir ucret, bir menfaat istemiyor ve beklemiyorum. Benim ucretim Allah’a (c.c.) aittir.
Ey kavmim! Sizler cok kotu bir yol uzeresiniz. Rabbinizin sizler icin yarattığı zevceleri bırakıp da erkeklere mi yoneliyorsunuz?
Sizler, sizlerden once insanlardan hic birinin yapmadığı hÂyÂsızlığı mı yapıyorsunuz?
Demek sizler kadınları bırakıp da şehvetle erkeklere yaklaşıyorsunuz ha!
Meğer siz ne kadar hÂddi aşan bir kavimmişsiniz.
Sizler muhakkak ki helÂl, haram bilmeyen, sapıtmış kimselersiniz. Ben size doğru yolu gostermekle gorevlendirildim.
Sizler Allah’tan (c.c.) korkun ve Bana itaat edin. Nefsinizi gunÂhlardan koruyun.
Ey kavmim!
Şunu iyi biliniz ki sizler, sizden once hic bir kavmin işlemediği cok cirkin bir işi işlemektesiniz.
Bu yaptığınız şanı yuce Allah’ın (c.c.) katında cok gunahtır. Siz boyle gunah ve cirkin olan bu işi acıkca nasıl utanmadan yapıyorsunuz? Boyle bir gunah işlemeye nasıl curet ediyorsunuz? (Neml 54)
Siz Allah’ın (c.c.) size ihsan ettiği lÂtif kadınları bırakıp da şehvet duygularınızı hemcinsleriniz uzerinde mi gideriyorsunuz?
Bu Allah’ın (c.c.) size olan ihsanlarına karşı yapılmış ne kadar buyuk bir ayıptır.
Siz hem kendinize, hem de başkalarına zulum eden haddi aşmış bir kavimsiniz.(Araf 80)
Ey kavmim!
Gelin, hem gunah, hem de kotu olan bu işi bırakın. Sizlere helÂl kılınmış kadınlarla evlenin. (Araf 80-81) (Neml 55)
Fakat Sedom kavmi Lut’un (a.s.) ısrarla vurguladığı; tekrar, tekrar tavsiye ettiği bu yola girmiyorlar, cok kotu olan eski Âdetlerini, o kotu işi bırakmıyorlar, vazgecmiyorlardı.
Sozlerinin dinlemeyen, ikÂzlarını kulak ardı eden kavmini doğru yola getirmek icin Lut (a.s.) onları son care olarak Allah’ın (c.c.) azabıyla korkutmaya başladı.
Onlara şoyle dedi.
-Ey kavmim! Size ne zamandan beri doğru yola cağırıyorum.
Şu yapmakta olduğunuz kotu ve ahlÂksız, aynı zamanda Allah (c.c.) katında cok gunah olan işi bırakmanızı davet edip durmaktayım.
Fakat sizler Beni dinlemiyor, gunahınızda ısrar edip duruyorsunuz. HÂliniz boyle devam ederse helak olursunuz.
Ben size dunya ve ahrette iyi yolu gosteriyorum.
Bu tebliğ gorevim icinde sizlerden her hangi bir ucret, bir karşılıkta talep etmiyorum. Benim ucretim ve ecrim Allah’a (c.c.) aittir. (Şuara 164)
Devamı var.
__________________
Lut (a.s)
Peygamberler ve Evliyalar0 Mesaj
●40 Görüntüleme