Takıntı hastalığı obsesif-kompulsif bozukluk (okb)Obsesif-kompulsif bozukluk, yani halk dilinde takıntı hastalığı olarak bilinen rahatsızlık; anksiyete bozuklukları arasında yer alan ve bircok insanın yaşamını olumsuz yonde etkileyen bir rahatsızlıktır. Cevrenize baktığımızda bircok insanın takıntılı davranışları olduğunu gorursunuz ve insanlar bu davranışları yapmaktan kendilerini alıkoyamazlar. Ancak hastalık duzeyinde olduğuna karar verebilmemiz icin bu davranışlarının, kişinin yaşamını olumsuz etkileme duzeyine bakmak gerekir. Eğer kişinin takıntıları ve buna bağlı olarak ortaya cıkan davranışları gunluk yaşam kalitesini duşuruyor ve kişiyi ciddi bir şekilde olumsuz etkiliyorsa bu durum, zaman ve enerji kaybı anlamına gelir ki tedavi olunması gereken bir obsesif-kompulsif bozukluğun gostergesidir. İlk başlarda kucuk takıntılarla kendini gosteren bu bozukluğun davranışlarla beslenmesi, durumun hastalık duzeyine ulaşmasını da kacınılmaz kılar.
Obsesyon; takıntı ya da saplantı olarak tanımlanır. Kişinin engel olamadığı bir bicimde zihnine hucum eden duşunceler ve endişeleri olarak karşımıza cıkar. Duyu organlarımız aracılığı ile bize, bilincinde olduğumuz ve coğunlukla bilincsiz bir şekilde cok fazla girdi olur ve zihnimiz bunları biz farkında bile olmadan işe yarar ve yaramaz şekilde ayıklar. Ancak bu tur bozukluğu olan kişiler bu ayıklama işlemini yapamazlar. Ben bunu şuna benzetiyorum; evde yalnız başınıza otururken kapı zilinin surekli caldığını ve tanımadığınız onlarca insanın evinize girmek istediğini duşunun. Normal olarak tanımadığınız ve sizinle olmasını istemediğiniz kişileri iceri almazsınız. İşte obsesif-kompulsif bozukluğu olan kişiler, bu secimi yapma yetilerinden yoksun olarak, gelen herkesi iceri alırlar. Tıpkı işe yaramayan duşunceler ve endişeler gibi.
Kompulsiyon; zorlantılı davranışlar olarak karşımıza cıkar. Kişiyi rahatsız eden duşunce ya da endişeyi ortadan kaldırmak amacıyla yapılan davranış kalıplarıdır. Biriyle tokalaştığında elinin kirlendiğini duşunen kişinin, kendini rahatlatmak icin hemen ellerini yıkayarak gecici bir rahatlama sağlaması gibi.
Obsesif-Kompulsif Bozukluğun (OKB) Nedenleri
Takıntı hastalığının nedenleri uzerinde farklı ekollerin birbirlerinden farklı goruşleri bulunmakta. Obsesif-kompulsif bozukluk, kimi kurama gore; cocuklukta yaşanan bir problem nedeniyle kişinin o doneme takılıp kalması sonucu ortaya cıkarken bir başka kurama gore; yine cocukluk doneminde ozellikle anne-baba’nın baskıcı ve katı, kuralcı yapısı sonucu davranışsal oğrenme ile oluşan bir bozukluk olarak acıklanabilir. Bir başka kurama gore de; yine cocukluk doneminin bazı duşunsel ozelliklerinin ve buna bağlı olarak oluşan temel inanclarının yetişkinlik doneminde de surdurulmeye calışılması bu bozukluğa neden olmaktadır. Ancak obsesif-kompulsif bozukluk; tek bir nedenle acıklanamayacak kadar farklı etkeni icinde barındıran bir rahatsızlıktır. Bu etkenler sırasıyla; kişinin kalıtımının da buyuk olcude etkisiyle şekillenen beyin ozellikleri, kişinin icinde bulunduğu ortamın koşulları ve yaşadığı olaylar, kişilik ozellikleri ve duşunme bicimi, davranışsal tepkileri ve duygusal ozellikleri olarak gosterilebilir. Bu etkenlerden bazıları kimi hastalarda diğerlerine gore daha on planda olmakla beraber, gelişiminin nasıl olduğuna ilişkin kesin bir şey soylemek mumkun değildir.
Obsesif-Kompulsif Bozukluğun (OKB) Ceşitleri
Obsesif Kompulsif bozukluğunun toplumda gorulme sıklığı % 2-3 civarındadır. Bunun yanında en sık karşılaşılan takıntılar ve davranış bicimleri şunlardır;
Kontrol davranışları: Kişi yaptığı bir şeyi, yapıp yapmadığı konusunda surekli bir şuphe icindedir ve tekrar tekrar kontrol etme ihtiyacı hisseder. Bunlar genellikle; kapıyı kilitleyip kilitlemediğini, utunun fişini cekip cekmediğini ya da ocağı kapatıp kapatmadığını defalarca kontrol etmek şeklinde gorulur.
Hastalık bulaşacağı korkusu: Bir başkasından mikrop kaparak hastalanacağı ya da aıds gibi bulaşıcı hastalıklara yakalanacağı korkusu yaşama şeklinde surekli korunma ve kacınma davranışları ile kendini gosterir.
Temizlik kaygısı ve yıkama davranışları: Bir başkasıyla tokalaşmaktan kacınma, kapı kollarına ya da para gibi herkesin kullandığı eşyalara dokunamama şeklinde gorulur. Bazı ev hanımlarında evlerine hic misafir alamayacak kadar ilerlediği ya da evlerini her gun saatlerce temizleyecek kadar ciddi boyutlara ulaştığı gorulur.
Durtusel duşunceler ve konrol cabaları: Durtuleri kontrol etme konusunda kaygılı olma halidir. Bazı anneler cocuklarına zarar verecekleri ya da onları oldurebilecekleri korkusu ile boğuşup dururlar. Ya da yuksek bir yere cıkan bir kişi aşağıya baktığında sanki kendini aşağı bırakacakmış ve buna engel olamayacakmış gibi kacma davranışı gosterir.
Kesinlik ihtiyacı: Ozellikle bir hastalık konusunda hassasiyet gostererek boyle bir hastalığının olmadığına ilişkin bir uzmandan kesin onay alma şeklinde kendini gosterir. Ancak % 99,9 olan bir gercekliği bile kabul etmeyip % 100 kesinlik isterler ki coğu zaman bu durumda bile doktorun test sonuclarının yanlış olduğu gerekcesi ile başka bir doktora gorunmek isteklerine engel olamazlar.
Dini konular: Dini konularda hassasiyet gosteren kişiler, bu konudaki takıntılı davranışlarını genellikle ritueller şeklinde gecekleştirirler. Bu ritueller, en kucuğunden en buyuğune geniş bir yelpazede gorulebilir. Orneğin; bir sûre’yi sadece belirli bir sayıda okunur kabul etmek olabilir. Bu sayıdan az ya da fazla olması, kişinin en baştan başlamasına neden olacak kadar kişiye rahatsızlık verir ve bu dongu rahatlama sağlanana kadar devam eder.
Zihinsel ya da davranışsal tekrarlamalar: Bu durumlarda kişinin aklına kotu ve istemediği bir duşunce gelir ve kişi bu duşunceyi etkisiz hale getirmek icin ceşitli zihinsel ve davranışsal tekrarlarda bulunur. Bu bir kelime, cumle ya da sayı olabildiği gibi bir davranış şekli ya da rituel de olabilir. Bir yakınının oleceği duşuncesiyle evden cıkmadan once kıyafetlerini tekrar tekrar cıkarıp giymek gibi.
Duzenleme ve Sıralama davranışları: Kişi surekli bir şeyleri duzenleme ya da sıralama davranışları gosterir. Herhangi bir eşyanın yan ya da ters durması, kişiye rahatsızlık verir ve rahatsızlık veren şeyi duzeltme davranışına iter. Kişi bu duzenlemeyi ya da sıralamayı yapmadan rahata kavuşamaz.
Obsesif-Kompulsif Bozuklukta (OKB) Tedavi
Obsesif-kompulsif bozukluk kronik bir rahatsızlık olduğundan, kesinlikle tedavi edilmesi gereken ve tedavi sağlanmadığında ilerleyen bir rahatsızlıktır. Tedavi surecinde kişinin tedaviye sadık kalması son derece onemlidir. OKB’si olan kişiler icin onemli olan iki şey vardır. Bunlar; Ânında cevap isteği ve bu cevabın kesin bir cevap olması zorunluluğudur. Tedavi surecinde terapistin desteği ve yontemleri ile, OKB’yi karekterize eden bu iki ozelliğe karşı esneklik geliştirmek tedavinin oncelikli amaclarından biri olacaktır. Takıntılı duşuncelerinize karşılık gelen davranışları biraz geciktirerek yapmak ve adım adım ilerlemek, hastayı daha kolay bir şekilde tedaviye goturecektir.
OKB tedavilerinde en cok kullanılan ve etki duzeyi en yuksek olan teknikler davranışcı psikoterapi teknikleridir. İlaclar bazı durumlarda yardımcı tedavi aracları olarak kullanılmaktadır. Ancak bahsedildiği gibi; alıştırma, tepki onleme ve maruz bırakma teknikleri ile spesifik davranışcı yontemlerin tedavide rolu daha fazladır.
OKB tedavisinde klasik bilişsel psikoterapi yonteminin de kullanılmakla beraber cok tercih edilmemesinin nedeni; hastaların coğunun takıntıları ve davranışları ile ilgili ic goruye sahip olmaları ancak bu duruma karşı koyamamalarıdır. Yani hastalar bilişsel duzeyde rahatsızlıklarının farkındadırlar. Bir coğu bu takıntılı davranışlarının hatalı olduğunu bilirler ancak; yanlış bir deneyimden ya da yaşantısal olarak boyle bir şeyi hic deneyimlememiş olmalarından dolayı bu takıntılı davranışları devam ettirmektedirler. Davranışcı psikoterapide yapılan şey ise; ceşitli tekniklerle kademeli olarak kişiye zihinsel ya da gercek bir deneyim yaşatmak ve hastalığın izlerini silmektir.
OKB tedavisinde dinamik psikoterapi yontemlerinin de kullanıldığı ve sonuc alındığı durumlar az değildir. Cunku dinamik ekole gore kaygı durumları bastırılmış istek ve arzularımızdan kaynaklanırlar. Dinamik psikoterapi teknikleri ile bastırılmış istek ve arzuların acığa cıkması ve dile getirilmesi sağlandığında takıntılı davranışların ortadan kalktığı klinik olarak gozlemlediğimiz bir durumdur.
Sonuc olarak burada ele aldığımız farklı psikoterapi tekniklerinin her biri rahatsızlığın ortadan kaldırılmasında etkili cozum yolları uretmektedirler. Her OKB hastasının, hastalığının oluşum nedenleri aynı değildir. Terapistin hangi yontemi kullanarak cozum sağlayacağını esas olarak belirleyen şey; bu nedensellikteki farklılıklardır. Bu nedenle hastalığa butuncul bir bakış acısıyla yaklaşmak ve hastanın ihtiyacı olan şeyin ne olduğunu belirleyerek tedavi tekniklerini de bu ihtiyaclara gore duzenlemek, terapistin birikim ve deneyimi ile yakından ilgilidir.
Unutulmaması gereken en onemli konu; bu hastalığa mahkum olmadığınız ve tedaviye sadık kaldığınız surece kesin yanıt alacağınızdır. Bilinmelidir ki obsesif kompulsif bozukluklarda gerekli mudahaleler yapılmadığında hastalık ilerlemekte ve kendinizi rahatlatmaya yonelik yapmış olduğunuz her davranış, rahatsızlığınızı bir adım daha ileriye goturmektedir. Bu nedenle takıntılı duşuncelerinizi davranışlarınızla beslemekten kacının ve en kısa surede tedavinize başlayın.
Saygılarımla...
Psikoterapist&Psikolojik Danışman
Abdullah ALPASLAN
[h=2]İstanbul Psikolog uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]
Takıntı hastalığı obsesif-kompulsif bozukluk (okb)
Sağlık0 Mesaj
●23 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- Takıntı hastalığı obsesif-kompulsif bozukluk (okb)