TÂbiînin buyuklerinden. Hadîs Âlimi. Kunyesi Ebû AbdurrahmÂn Hadramî'dir. Doğum tÂrihi bilinmemektedir. 699 (H. 80) senesinde vefÂt etti. BÂzı kaynaklar, Emevî halîfesi Abdulmelik bin Mervan'ın halîfeliği zamÂnında hayatta olduğunu kaydederler. Buna gore hicrî 80 tÂrihinden daha sonra vefÂt ettiği de anlaşılmaktadır. Humus ve Şam'da yaşamıştır.
Cubeyr bin Nufeyr, Peygamber efendimiz hayatta iken henuz musluman olmamıştı. Hazret-i Ebû Bekir'in halîfeliği sırasında musluman olmakla şereflendi. EshÂb-ı kirÂmı gorup onlardan ilim oğrendi. Hazret-i Ebû Bekir'den, hazret-i Omer'den, Ebû Zer GıfÂrî'den, EbudderdÂ'dan, Muaz bin Cebel, UbÂde bin SÂmit, Avf bin MÂlik, Ka'b bin İyad, SevbÂn, Abdullah bin Amr bin Âs, Abdullah bin Omer, Ukbe bin Âmir, Ebû Hureyre, Enes bin MÂlik (r.anhum) ve diğer EshÂb-ı kirÂmdan hadîs-i şerîf dinleyip, rivÂyet etmiştir. Kendisinden ise, oğlu AbdurrahmÂn bin Cubeyr, HÂlid bin Ma'den, Ebû Osman, Selîm bin Âmir ve diğer hadîs Âlimleri, hadîs-i şerîf rivÂyet etmişlerdir. Taberî tarafİndan fİkİh ilminde de Âlim oldu?u bildirilmiŞtir. Hadîs ilminde sika, sa?lam, guvenilir bir Âlim oldu?u bildirilmiŞtir. Cubeyr bin Nufeyr'in rivÂyet etti?i hadîs-i Şerîfler, Sahîh-i Muslim'de ve meşhur dort Sunen kitabında kaydedilmiştir.
Cubeyr bin Nufeyr buyurdu ki: Hazret-i Ebû Bekir, bir gun Medîne-i munevverede, Peygamber efendimizin minberi yanında durdu. Resûlullah'İ hatİrladİ ve a?ladİ. Sonra Resûlullah efendimiz hicretin birinci yİlİnda burada durdu ve Şoyle buyurdu, dedi: "Ey insanlar! Allahu teÂlÂdan Âfiyet dileyiniz. Cunku Allahu teÂl yakinden sonra Âfiyetin benzeri olan bir nîmeti hic kimseye vermemiŞtir." (Âfiyet: Kalbin gunah lekesine bulaşmadığı, gunahlardan sÂlim olduğu zamandır. EvliyÂdan birisi; "Y Rabbî! Âfiyette olduğum bir gun ihsÂn eyle!" diye yalvarıyordu. Dediler ki: "Siz Âfiyette değil misiniz?" Buyurdu ki: "Afiyette olduğum gun; Allahu teÂlÂya hic bir gunÂh işlemediğim gundur.")
Cubeyr bin Nufeyr, MuÂz bin Cebel'den rivÂyetle Resûlullah efendimiz Şoyle buyurdu: "Bir kimseyi severseniz onunla munÂkaŞa etmeyiniz, birbirinize kİzmayİnİz ve zulmetmeyiniz ve ondan bir Şey istemeyiniz. Belki onun bir duŞmanİna rastlarsİnİz da, o; sana onda olmayan bir Şey soyler ve seninle o dostunun arasİ acİlabilir."
Yine UbÂde bin SÂmit'ten rivÂyetle, Resûlullah efendimiz Şoyle buyurdu: "Bir musluman, gunÂh ile du etmedi?i, sİlÂ-i rahmi (akrabÂyİ ziyÂreti) terk etmedi?i muddetce, Allahu teÂl onun her duÂsİnİ kabul eder ve o kadar gunÂhdan da muhÂfaza eder." Cubeyr bin Nufeyr, Ebî Zerr-i GİfÂrî'den rivÂyetle Resûlullah efendimiz buyurdu ki: "Allahu teÂl buyurdu: Ey Âdemo?lu gunun baŞİnda dort rekÂt (sabah namazİ) ile bana rukû ediniz, geri kalanİna (di?er dort vakit namazİ) ben sizlere kÂfiyim (sizlere kolaylaŞtİrİrİm. Kİlmayİ nasib ederim.)" Hadîs-i kudsîsini rivÂyet etti.
Cubeyr bin Nufeyr hazretlerine sordular: "Kibirler icerisinde en kotusu hangisidir?" Buyurdu ki: "İbÂdet edenlerin kibridir." Yine buyurdu ki: "Her an dilleriyle Allahu teÂlÂyı zikredip, onu bir an unutmayanlardan her biri; guler bir halde Cennet'e gireceklerdir." Cubeyr bin Nufeyr: EbudderdÂ'nın; "Allahu teÂl bir kimseye sÂdece yemek ve icmekden (yÂni dunyÂlık şeylerden) nîmet verir de; başka nîmeti (Âhiret nîmeti) vermezse, onun fıkh ilmi az olur ve Allahu teÂlÂnın azÂbı o kimseyi yakalar." dediğini bildirmektedir. Yine EshÂb-ı kirÂmdan Muhammed İbn-i Ebî Umeyre'den rivÂyetle buyurdu ki: "Eğer bir kul doğumundan, ihtiyar bir halde olunceye kadar her an secde ederek ibÂdet etse (yÂni pekcok ibÂdet etse) kıyÂmet gunu, bu ecir ve sevÂbı kendisine yetmez, sevablarını az gorur." Yine Cubeyr bin Nufeyr buyurdu ki: "İslÂm askerleri, hazret-i Omer'e hitÂben: Y Emir-el-Muminîn, Allahu teÂlÂya yemin ederiz ki, biz senden daha doğru sozlu, munÂfıklara daha şiddetli ve daha doğru hukmeden bir kimse gormedik. Sen, Resûlullah'dan sonra insanların en hayırlısısın." dediler. Hemen bunun uzerine Avf bin MÂlik; "Yanılıyorsunuz. Biz Resûlullah'dan sonra hazret-i Omer'den daha hayırlı kimseyi gorduk. Hazret-i Omer; "O kimdir y Avf!" diye sorunca; "Ebû Bekr-i Sıddîk (r.anh)" diye cevap verdi. Hazret-i Omer; "Avf doğru soyluyor. Allahu teÂlÂya yemin ederim ki, Ebû Bekir misk kokusundan cok daha guzel kokardı. Ben onun derecesinde değilim." buyurdu."
Cubeyr bin Nufeyr şoyle rivÂyet etmiştir: Kıbrıs adası fethedildiği zaman halk esir alınıp gÂziler arasında paylaştırıldı. Esirler birbirleriyle dertleşip ağlaşıyorlardı. Bu sırada EbudderdÂ'yı gordum bir yere oturmuş ağlıyordu. "Allahu teÂlÂnın İslÂm ve muslumanları zafere ulaştırdığı, guclu kıldığı bir gunde ağlamanın sebebi nedir?" dedim. Bana, "Ah Cubeyr! İnsanlar, Allahu teÂlÂnın emirlerini terk ettiklerinde, Allah nazarında hic kıymetleri kalmaz. Esirleri gostererek; bir millet guclu ve hukumrÂn iken, Allahu teÂlÂnın emirlerini bırakırsa, işte şu gorduğun duruma duşer." dedi.
__________________
Cubeyr bin nufeyr
Peygamberler, Evliyalar ve Sahabeler0 Mesaj
●42 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- İslami Bilgiler
- Peygamberler, Evliyalar ve Sahabeler
- Cubeyr bin nufeyr