KAYNAKLAR
Kuran-ı Kerim ve tefsirleri
Sahih Hadisler
İnciller
= = =
FAYDALANDIĞIMIZ ESERLER
Abdullah Aydemir=İslami kaynaklara gore peygamberler
Ahmet b.Hanbel=Musned
Ahmet Cevdet Paşa= Kısas-ı Enbiya
BelÂzuri=Ensabu'l Eşraf
Beyhaki=Delailin Nubuvve
Beyhaki=Sunen
Bunyamin Ateş= Peygamberler tarihi
Buhari=Sahih
Buyuk İslam Tarihi (Kurul)
Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi
Ebul Ferec ibn.Cevzi=El Vefa
Ebul Fida=Elbidaye vennihaye
Ebu Nuaym=Delailun Nubuvve
Diyarbekri=Hamis
Halebi=İnsanuluyun
İbn.Abdulberr=İstiab
İbn. Esir=KÂmil
İbn. Haldun=Tarih
İbn.İshak-İbn. Hişam= Sîre
İbn.Kayyım=Zadulmead
İbn. Kesir= Kuran tefsiri
İbn. Sa'd=Tabakat
İbn. Seyyid=Uyûnul Eser
İmam-ı Gazali= İhya
Kastalani=Mevahibulleduniyye
Maurice Bucaille=Musbet ilim yonunden Tevrat, İnciller ve Kuran
Muhammet Hamdi Yazır=Hak dini, Kuran dili
M.Asım Koksal=İslam Tarihi
M.Asım Koksal=Peygamberler tarihi
Muslim=Sahih
Taberi=Tarih
Yakubi=Tarih
Zehebi=Tarih-ul İslam
= = =
Gonlunun Allah ve Peygamber sevgisiyle dolu, dolu olduğunu iyi bildiğim ve bu konu da pek cok kişiyle birlikte şahadette bulunabileceğim dunyalar guzeli, Cennetmekan pek sevgili anneciğime ithaf olunur.
Lutfen onun ve ahrete intikal etmiş diğer Musluman kardeşlerimizin ruhlarına bir FATİHA okuyunuz.
Hudai CAKMAK
= = = =
EŞ’İYA (ŞA’YA) (a.s.)
Yuce Allah (c.c.) Musa’dan (a.s.) sonra İsrail oğullarına başına bir hukumdÂr gectikce onlara doğru yolu gosterecek bir peygamber de gonderirdi.
Gelen peygamberler Yuce Allah (c.c.) ile hukumdarlar arasında bir vasıta olur, vahiy olarak aldıkları ilÂhi emirleri hukumdarlara bildirirlerdi.
Fakat Zebur dışında yeni bir kitap indirilmedi. Zebur’da ise ahkÂmla ilgili hukum yoktu. Bunun icin Tevrat şeriatından başka şeriat olmaz, her devirde Tevrat’ın hukumleri uygulanırdı.
O donemlerde siyasi ortam son derece karmaşıktı. Bircok milletin, devletin dirlik ve duzenleri bozulmuş, yerlerine yeni cemaatler cıkmış, yeni devletler almıştı.
Sonunda Asurların hÂkimiyetleri altında bulunan doğudaki Medler ile Babil’de oturan Keldanîler birleşerek Asurlulara isyan ettiler. Ninova şehrini kuşattılar. Fakat butun uğraşmalarına rağmen ele geciremediler.
Sonunda aralarındaki ittifak bozuldu. Birbirlerine duşman oldular.
Bu ara Asur devleti yeniden guclendi. Babil şehri eskiden olduğu gibi Asurlulara bağlı bir vali tarafından idare edilmeye başladı.
Fakat doğuda bulunan Medler Asurluların hÂkimiyeti dışına cıkmışlar, yeni bir Med devleti kurmayı başarmışlardı.
Asur devleti eski gucunu, kuvvetini ve ihtişamını yeniden elde etmek icin etrafa ordular gonderdi. Bu ordunun birisi İsrail devleti uzerineydi.
Bu ordu İsraillileri yendi ve bircok esirler, ganimetler aldı.
Sonucta, İsrail devleti Asur devletine senelik belirli bir vergi vermek uzere anlaşma yapmak zorunda kaldı.
Fakat İsrail devleti bu anlaşmaya uymadı ve Asurlulara karşı geldi.
Bunun uzerine Ninova meliki İsrail devletine tekrar saldırdı ve başşehirleri olan Sebastiye’yi kuşattı. Sebastiye guclu Asur ordularına dayanamadı ve duştu.
İsrail devletinin hukumdarı ile pek cok ileri gelenleri esir oldu.
Asurlular İsrail esirlerini yurtlarından surup cıkardılar, onları Horasan taraflarına dağıttılar ve yerlerine Keldanî ve Asurluları yerleştirdiler.
İsrail devleti Musa’nın (a.s.) vefatından sekiz yuz otuz yedi sene sonra tarihe karıştı. Sadece iki yuz altmış bir sene yaşayabildi.
Asurlulardan kacan İsrail oğullarından bir kısmı Yahuda devletine sığınmıştı.
Bu arada Yahuda devletinin başında Suleyman’ın (a.s.) neslinden gelen Hazkıya vardı.
Yahuda devleti İsrail devletinin cokuşunden sonra yuz altmış bir sene daha yaşadı.
Yahuda devleti ile İsrail devleti aynı soydan gelen tek bir milletin devletleri olmalarına rağmen birbirlerine cekemezler, birbirlerini kıskanırlar, birinin ak dediğini diğeri kara der, aralarında duşmanlığa varan muthiş bir rekabet bulunurdu. Bu nedenle iki devlet birbirlerine duşman iki kardeş hukmunde idiler.
Fakat İsrail devletinin Asurlular tarafından yıkılması, halkının sağa sola surulmeleri, yerlerine başka ırktan insanların yerleştirilmesi Yahuda devletinin pek ağırına gitti. Bu aynı zamanda akıllarını başlarına toplamalarını da neden oldu.
Bu arada aralarında bulunan Eş’ıya’ya (a.s.) peygamberlik verilmişti.
Eş’iya (a.s.) kavmine:
-Ey kavmim! Benden sonra size gelecek peygamberi mujdelerim. O merkebe binecek, develerin sahibi olacaktır deyip Muhammed’i (a.s.) tavsif ve tarif etmişti.
İlk donemlerde İsrail oğulları Eş’iya’ya (a.s.) dinlediler. Onun emirlerine itaat ettiler.
Eş’iya (a.s.) Asurlular aleyhine beddualar etti. Onun bu bedduası sonucu Asur devletinin başına turlu musibetler geldi. Yahuda devletini rahat bırakmak zorunda kaldılar.
Biraz zaman gecip İsrail oğulları rahata kavuşunca peygamberlerine dinlemez oldular; yine azdılar, sapıttılar. Yaramaz işlerini, bid’atlerini coğalttılar.
Yuce Allah (c.c.) tekrar uzerlerine Asurluları musallat kıldı.
= = = =
[IMG]http://img849.**************/img849/4158/adszhnlc.png[/IMG]
II. Sargon ve Asur ordusu
= = = =
Babil kralı II. Sargon, komutanlarından Senharib’i altı yuz bin bayraklı, meydanları doldurup, taşıran ordularının başına gecirdi.
Senharib ordusuyla hareket etmeden once kÂhin ve sihirbazlar Babil kralına:
-Ey kral! Sen Senharib’i İsrail oğullarının uzerine gonderme. Onların iclerinden duası keskin bir peygamber vardır. Dua ettikleri Rableri de cok gucludur.
O senin ordularını zelil ve perişan eder dediler.
Kral ovaları dağları doldurup taşıran muhteşem ordusuna bakıp, kibirlendi.
-Ey kÂhinler! Ey Sihirbazlar! Sizler muhakkak ki yalan soyluyorsunuz.
Şu ovaları, dağları doldurup taşıran ordularımı kim yenebilir? Dedi.
KÂhinlerin ve sihirbazların sozlerini dinlemedi.
Bu ordu İsrail oğullarına saldırdı, gelip Kudus-u Şerif’i kuşattı. Halk buyuk ve şiddetli bir korkuya duştu. Ne yapacaklarını, nereye kacacaklarını bilemedi.
Bunun uzerine Eş’ıya (a.s.) halkı etrafında toplayarak:
-Ey halkım!
Şu uzerinize gelen musibet ve bela sizin Rabbinizin yolundan ayrılmanızın sonucudur.
Cok guclu ve zalim bir kavmin orduları uzerinize gelip, sizleri kuşatmış bulunuyor.
Ey kavmim!
Sizler tovbe ve istiğfar edip Allah’ın (c.c.) yoluna donunuz. Eğer bunu yaparsanız O size koruyacaktır.
Eğer yalnız O’na inanır, yalnız O’na sığınırsanız duşmanlarınızdan korkmanıza gerek yoktur.
Yeter ki sizler yalnız Allah’a (c.c.) dayanıp, yalnız O’na guvenin. Onun şeriatı dışına cıkmayın.
O zalim ve guclu ordu Allah’ın (c.c.) izniyle ve Allah (c.c.) tarafından darmadağın edilip, perişan olacaktır dedi.
Bunun uzerine İsrail oğulları tovbe ve istiğfar ettiler.
Eş’iya (a.s.) Asurlular aleyhine beddua etti. Bedduasında onların helÂkini diledi. Eş’ıya’nın (a.s.) bu sozleri Yahuda devleti sakinlerinin morallerini duzeltti, onları manen biraz daha guclendirip, umitlendirdi.
Merakla Asur ordularına gelecek olan ilÂhi azabı, musibeti beklemeye başladılar.
Nitekim cok beklemediler. Yuce Allah (c.c.) Eş’iya’nın (a.s.) duasını kabul buyurdu. Asur ordularına taûn hastalığına musallat eti.
Ordu icinde salgın bir hastalık başladı; askerler kırıldı, telef oldu. Sadece Senharib’in yanında bulunan beş kişi sağ kalabildi.
Bunun uzerine Ninova meliki Kudus-u Şerif‘e olan kuşatmasını kaldırmak zorunda kaldı. Ordu komutanı Senbarib’se zelil olarak memleketine doğru yola cıktı.
Devamı var.
__________________
Eş'iya (Şa'ya) (a.s)
Peygamberler ve Evliyalar0 Mesaj
●48 Görüntüleme