Obezite ve diyabet neden arttı ? Obezite cerrahisi ve metabolik cerrahi nasıl bu kadar onemli ve yaygın hale geldi ?
İşlenmiş gıda sanayisinin urununu yediğiniz zaman ince barsağın ortalarına geldiğinde bu gıdaların sindirimi bitiyor, ince barsağın son kısmına sadece posa kalıyor, orası uyarılmıyor, uyarılmadığı icin de beyine tokluk mesajı iletilmiyor. Bu nedenle kısa surede acıkma ve tekrar yeme isteği oluşuyor. Bu duruma yol acan en onemli etken doğal olarak insulin salınımı. Bu dongu devam edince salınan insulin yetmemeye ve insuline karşı direnc oluşmaya başlıyor. İnsulin direncinde insulin hucre icine giremiyor demektir.
Şekerin duşmesi icin insulinin hucre icine girmesi gerekir. Direnc varsa insulin hucre icine giremez, vucudunuz bunu dengelemek icin daha fazla insulin salgılar, bu da sizi acıktırır, tatlı krizlerine neden olur. Bu başlangıctır, sonra vucudunuz eskisi gibi insulin salgılayamaz, insulin duşmeye başlar, bu aşamada şeker yukselir, artık aşikar şeker hastası olmuşsunuzdur demektir.
Uretilen insulinin kullanılamama nedeni zaman icinde hucrelerde yağ molekullerinin birikmeye başlaması. Bu yağ molekulleri insuline kapıyı tamamen kapatıyor veya kullanımına izin vermiyor.
TEDAVİ
Tedavi hedefleri; insulin direncine neden olan risk faktorlerinin yaşam şekli değişiklikleri ile kontrol altına alınması ve gerekli koşullarda ilac tedavisinin başlanmasıdır. En uygun tedavi yontemi, kilo kaybının temini ve duzenli egzersiz, sağlıklı beslenme ve sigaranın kesilmesidir.
Kilo kaybı
• %5-10’luk kilo kaybı bile diyabeti kontrol altına alabilir.
• %7’lik kilo kaybı ile birlikte duzenli fizik aktivite 4 yıl icinde Tip 2 DM gelişme riski
%50 azalmaktadır.
• Diyet onerilerine uyum icin davranış tedavisi ve uzun sureli takip gerekir. Bunların yararlı olamadığı durumlarda Obezite ve metabolik cerrahi uygulamaları gundeme gelir. Gunumuzde en etkili yontem olarak obezite ve metabolik cerrahiden daha cok soz edilmeye başlanmıştır.
OBEZİTE CERRAHİSİ SONRASI HİPERTANSİYONDA VE DİYABETTE GERİLEME OLUR
Bugune kadar yapılan butun calışmalarda, obezite cerrahisinin kalp hastalığına zemin hazırlayan tum faktorler (damar sertliği, kan yağlarında artış, yangısal surec) uzerinde faydalı etkilerinin olduğu gosterilmiştir. Bir calışmada, bariatrik cerrahi geciren hastalarda hipertansiyonda yuzde 61.7, hiperlipidemide (kanda ceşitli yağların yuksekliğini ifade eder) yuzde 70, diyabette yuzde 86 duzelme bildirilmiştir. SOS (Swedish Obesity Subjects) calışmasında ise, ameliyattan 10 yıl sonra bile kan yağları, urik asit, diyabet gibi kardiyovaskuler parametrelerin kabul edilebilir duzeylerde kaldığı gosterilmiştir.


[h=2]İzmir Genel Cerrahi uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]