
Herman Webster Mudgett (16 Mayıs 1861 – 7 Mayıs 1896), daha cok Dr. Henry Howard Holmes lakabıyla bilinen, kayıtlara gecmiş ilk Amerikalıseri katildir. 1893 Şikago Dunya Fuarı zamanında Şikago’da zihninde kurduğu cinayetleri işlemek icin ozel tasarladığı bir otel acmıştır. Dordu kesinleşen itiraf ettiği 27 cinayet olmasına rağmen, oldurduğu insan sayısı 200 civarındadır. Bilinmeyen sayıda pek cok kurbanını “Dunya Fuarı” otelinden birkac kilometre uzaklıkta bulunan 1893 Şikago Dunya Fuarı’ndan almıştır.
H. Holmes’in cinayetleri o donemin en cok konuşulan konularından biri oldu ve William Randolph Hearst’ın gazetelerinde dizi halinde yayınlandı. 2003 yılında Erik Larson bu cinayetleri konu alan “The Devil in the White City: Murder, Magic, and Madness at the Fair That Changed America” isimli cok satanlar listesine giren bir kitap yazdı. Holmes’in hikayesi oncesinde de David Franke’in “The Torture Doctor (1975)”, Harold Schechter’in “Depraved: The Shocking True Story of America’s First Serial Killer (1994)”, ve Herbert Asbury’nin “The Monster of Sixty-Third Street of Gem of the Prairie: An Informal History of the Chicago Underworld (1940)” eserlerinde işlendi.

Mudgett New Hampshire’da doğdu. Anne ve babası o bolgeye yerleşen ilk Avrupalı yerleşimcilerdendi. 2007 yapımı Amerikan televizyon programı “Most Evil”‘daki profiline gore Holmes’un babası şiddete meyilli bir alkolik ve annesi ise Holmes’a İncil okuyan dindar bir Metodist idi. Cocukken mahalle doktorundan korktuğunu keşfeden sınıf arkadaşları onu insan iskeletine dokunmaya ve onu incelemeye zorlarlar. Arkadaşlarının onu korkutmak icin iskelete dokunmaya zorlaması kısa bir sure sonra onun olume merak sarmasına sebep olur.
4 Temmuz 1878’de Holmes Alton’da Clara Lovering ile evlenir ve 3 Şubat 1880’de Loudon’da erkek cocukları Robert Lovering Mudgett dunyaya gelir.Mudgett Temmuz 1884’te sınavlarını gecerek Michigan Universitesi Tıp fakultesinden mezun olur. Okula kayıtlı bir oğrenciyken laboratuvardan cesetler calar, caldığı bu cesetlerin bicimlerini bozar ve bunların kaza eseri olduklerini soyleyerek sigorta paralarını toplar.
İlac endustrisinde kariyerini ilerletmek icin Şikago’ya taşınır. Ayrıca pek cok karanlık iş, emlakcılık ve promosyon işleri yapar.Clara ile evliyken, Myrta Belknap isimli başka bir kadınla 28 Ocak 1887’de Minnesota’da evlenir ve 4 Temmuz 1889’da Illinois’de Lucy Theodate Holmes adında bir kız cocukları dunyaya gelir. (Lucy daha sonra oğretmen olur)
Holms Myrta ve Lucy ile Wilmette’te yaşar ve işleri nedeniyle zamanın coğunu Şikago’da gecirir. Myrta ile evlendikten sonra Clara’ya boşanma davası acar ama dava hicbir zaman sonuclanmaz. Hem Myrta hem de Clara ile hala evliyken 9 Ocak 1894’te Denver’da eski calışanlarından birisinin eşi olan Julia Smythe ile evlenir; Julia daha sonra Holmes’in kurbanlarından biri olacaktır.

Şikago ve “Cinayet Kalesi”
1886 yazında Şikago’dayken Holmes Englewood’taki Dr. E.S. Holton’un eczanesine gelir. Holton kansere yakalandığından eczaneyi karısı yonetmektedir. Kocasının kanser uzuntusune gark olmuş bayan Holton bir yandan da eczaneyi işletmekte gucluk cektiğinden Holmes’a iş verir. Holmes kısa surede iyi bir calışan olduğunu ispatlar. Holton kanserden olur ve Holmes cazibe ve ikna gucunu dul kalmış bayan Holton uzerinde kullanır.
Kısa surede bayan Holton’u eczaneyi kendisine satmaya ikna eder. Yapılan anlaşmaya gore bayan Holton eczanenin ust katındaki apartman dairesine kalmaya devam edecekti. Holmes’un teklifi bu yaşlı kadına sanki tanrı tarafından gonderilen bir fırsattı ve Holton bunu kabul eder. Holmes eczanenin eşyalarını ve stoklarını rehin bırakarak kazandığı parayla eczaneyi satın alır.

Kısa bir sure sonra bayan Holton esrarengiz bir şekilde ortadan kaybolur. Holmes insanlara onun Kaliforniya’daki akrabalarını ziyarete gittiğini soyler. İnsanlar bayan Holton’un ne zaman doneceğini sormaya başladıklarında ise onun Kaliforniya’yı cok sevdiğini ve orada yaşamaya karar verdiğini soyler.
Holmes daha sonra eczanenin karşısında daha sonra buraya kuracağı ve cevredekilerin “Kale” diyeceği uc katlı binayı inşa edeceği yeri satın alır. Bu bina 1893 yılında Dunya Fuarı ziyaretcilerinin kullanması icin bir otel olarak acılır. Kalenin en alt katı Holmes’un eczanesi ve diğer mağazaları icin kullanılır, diğer ust katlarda ise kişisel ofisinin yanı sıra, antreleri tuğla duvarlara acılan 100’den fazla penceresiz oda ile dolu bir labirent, tuhaf şekilli koridorlar, hicbir yere cıkmayan merdivenler, sadece dışarıdan acılabilen kapılar ve diğer bir takım ilginc dolambaclı yapılar vardır. Holmes inşa esnasında surekli inşaat ustalarını değiştirir ki sadece kendisi kalenin tasarımını tam olarak bilir.

Yapının inşası esnasında Holmes gecmişinde yasaları ciğnemiş Benjamin Pitezel isimli bir marangoz ile tanışır. Holmes bu marangozu daha sonra cinayetlerinde bir alet olarak kullanır. Bolge savcısı dava sırasında bu marangozu “Holmes’ın oyuncağı…yaratığı.” şeklinde tanımlar.
Otelin tamamlanmasından sonra, Holmes kurbanlarını daha cok kadın calışanları, sevgilileri ve otel misafirleri arasından secer. Onlara işkence eder ve oldurur. Bazılarını ses gecirmeyen ve gaz borularıyla donatılmış odalara kilitler ve boylelikle onları istediği zaman oksijensiz bırakabilir. Bazılarını ofisinin hemen yanındaki ses gecirmeyen devasa kasa odasına kilitler ve orada havasızlıktan olmelerini sağlar.
Kurbanların bedenleri gizli bir oluktan bodrum katına duşer. Cesetler burada titizlikle parcalanır, etleri kemikten ayrılır, el yapımı iskeletler yapılır ve daha sonra bu iskeletler tıp okullarına satılırdı. Holmes ayrıca bazı cesetleri yakar veya onları kirec kuyusuna dokerek yok eder. Holmes burada iki buyuk fırın ile birlikte, asit kuyuları, farklı zehir şişeleri ve esnetme raflarına sahiptir. Tıp okulunda edindiği bağlantılar sayesinde iskeletleri ve organları kolaylıkla satar.

Yakalanışı ve tutuklanması
Dunya Fuarı’nı takiben, kredi odemelerinin yaklaşması ve ekonominin duşuşuyle Holmes Şikago’yu terkeder. İclerinden birine evlilik sozu verdiği kendilerine demir yolu miras kalan ve her ikisini de daha sonra oldureceği iki kız kardeşin bulunduğu Teksas’a gider. Orada Şikago’daki gibi başka bir kale kurmayı planlar. Ama Teksas’da yasaları daha katı bulur ve kısa sure sonra bu fikrinden vazgecer. ABD icinde ve Kanada’da gezilerine devam eder ve bu geziler sırasında oldurmeye de devam eder. Bu donemde oldurduğu kesinleşen kurbanları uzun sure birlikte calıştığı marangoz Benjamin Pitezel ve Pitezel’in uc cocuğu: Alice, engelli Nellie ve Howard.

Temmuz 1894’te, Holmes at satışıyla ilgili bir dolandırıcılıktan dolayı ilk kez tutuklanır ve gozaltında tutulur. Hemen kefaletle serbest bırakılır ama hapiste tutulduğu surede 25 yıl hapis cezasına carptırılan tren soyguncusu Marion Hedgepeth ile diyaloğa girer. Holmes sigorta şirketini dolandırıp 10.000$ kazanmak icin olduğune dair bir plan hazırlama fikri edinir. Holmes Hedgepeth’e kendisine guvenilir bir avukat onermesi icin 500$ komisyon sozu verir.
Hedgepeth onu kamu avukatı Jeptha Howe’a yonlendirir. Jeptha Howe Holmes’in bu planını cok zekice bulur. Holmes’in sahte olumu sigorta şirketini kuşkulandırır ve sigorta şirketi para odemeyi reddeder. Holmes bu iddiasını cok ileri goturmez, onun yerine marangoz Benjamin Pitezel uzerine benzer planlar yapmaya başlar.
Pitezel bu planı kabul eder. Plana gore Pitezel sigorta şirketine olmuş gibi rapor edilecektir ve boylece karısı 10.000$ elde edecektir. Daha sonra bu elde edilen para Pitezel, Holmes ve avukat arasında paylaşılacaktır. Plana gore Pitezel Philadelphia’da kendisini B.F. Perry adı altında yatırımcı gibi gosterecek ve daha sonra bir laboratuvar patlamasında vucudu tamamen parcalanarak olecektir.
Holmes Pitezel gibi gostermek uzere bir kadavra bulacaktı. Fakat Holmes Pitezel’i gercekten oldurur. Daha sonra hazırlanan adli raporlar Pitezel’in vucudunda intihar susu vermek icin kullanılmış kloroform bulur. (Pitezel alkolik ve kronik depresif idi.) Holmes Pitezel’in gercek cesedini kullanarak sigorta şirketinden para alma işine koyulur. Pitezel’in karısını beş cocuğundan ucunu kendi velayetine vermesi icin maniple eder. Bayan Pitezel’in en buyuk kızı ile kucuk bebeği kendisinde kalır ve diğer uc cocuğun velayetini Holmes ustlenir.
Uc cocukla birlikte Amerika’nın kuzeyine ve daha sonra Kanada’ya seyahat eder. Bu esnada bayan Pitezel’e de surekli kocasının gercekten olmediği ve Guney Amerika’da saklandığı yonunde yalanlar soyler. Philadelphia detektiflerinden Frank P. Geyer Holmes’i takibe alır ve Pitezel’in iki kızının curumuş cesetlerini Toronto’da bir bodrum katında bulur.
Detektif daha sonra Holmes’in kucuk bir kulube kiraladığı Indianapolis’e gider. Holmes burada yerel bir eczaneye gider ve ucuncu cocuk Howard Pitezel’i buradan aldığı ilaclarla oldurur. Ayrıca bir mağazadan cesedi yakmadan once kesmek icin bıcaklar satın alır. Cocuğun dişleri ve kemik parcaları evin bacasında bulunur.

1894’te, Holmes’in hapishanede kendisine komisyon odeme sozu verdiği fakat unuttuğu Marion Hedgepeth polise Holmes hakkında bilgi verir. Holmes’in cinayet şoleni Boston’da 17 Kasım 1894’te Pinkertonlar tarafından yakalanmasıyla sona erer. Holmes başta sadece at satışı dolandırıcılığından tutulur. Şikago’daki kalenin bekcisi polisi kalenin ust katlarını temizlemeye hic izni olmadığı yonunde bilgilendirince, polis Holmes’in kalede oldurduğu insanları ve teknikleri keşfeder. Ağustos 1895’te esrarengiz bir yangın neticesinde bina yanar ve bina şu an ABD Posta hizmetleri icin kullanılmaktadır.
Holmes’in oldurduğu insan sayısı 20 ile 100 arasında hatta 200 civarında kabul edilir. Bu tahminler o donemde Holmes’in komşularının rapor ettiği otele giren fakat bir daha cıkmayan genc kadın sayısı ve kaybolan insan sayısı uzerine yapılır. Rakamlardaki bu celişki o donem Dunya Fuarını ziyaret etmek icin şehir dışından Şikago’ya gelen ve fakat bir daha kendilerinden haber alınamayan insan sayısının fazla oluşundan dolayıdır. Kesinleşmiş sayı ise 27’dir. Holmes’in kurbanları daha cok sarışın kadınlar idi, fakat aralarında erkek ve cocuklar da vardı.

Dava ve idamı
Holmes Philadelphia’da hapisteyken, Şikago polisi de o şehirde işlediği cinayetleri araştırmaya başlar. Philadelphia polisi marangoz Pitezel ve uc cocuğun akıbetini araştırır. Philadelphia detektiflerinden Frank Geyer bu cocukları bulmak icin gorevlendirilir. Detektifin cocukların cesetlerini bulabilmek icin kalede yaptığı aramalar halk tarafından ilgiyle takip edilir. Cocukların kalıntılarının bulunuşu ile Holmes’in kaderi tayin edilmiş olur.
Holmes hakkında Pitezel ve cocuklarını oldurmekten, aynı zamanda Şikago, Indianapolis ve Toronto’da 30 civarından cinayet işlemekten dava acılır. Holmes’e cinayetleri anlatması icin donemin en buyuk gazetelerinden Hearst tarafından 7500$ (2010 parasıyla 209.520$) para odenir. Hayatı hakkında celişkili ifadelerde bulunur. Masum olduğunu ve şeytan tarafından kullanıldığını iddia eder. Celişkili ifadelerinden dolayı soylediklerinin doğru olup olmadığını teyit etmek araştırmacıları zor durumda bırakır.
7 Mayıs 1896’da, Holmes Moyamensing hapishanesinde asılarak idam edildi. Holmes olunceye kadar sakin ve yumuşak başlı davrandı. Cok az korku ve depresyon belirtisi gosterdi. Holmes’in boynu hemen kırılmadı, aksine idam sehpası itildikten sonra cok yavaş bir şekilde 20 dakikada oldu.
Polisi Holmes hakkında bilgilendiren Marion Hedgepeth affedilir ve serbest kalır. Daha sonra 1909 yılında Şikago’da bir soygun sırasında polis tarafından oldurulur. 7 Mart 1914’te kalenin eski bakıcısının Pat Quinlan’ın da olumuyle Chicago Tribune “Holmes’in kalesinin gizemleri acıklamasız kalacak” şeklinde haber yaptı. Quinlan ilac icerek intihar etti. Quinlan’ın akrabaları kendisinin intihar etmeden once uzun bir sure uyuyamadığını ve “hayaletler” tarafından kovalandığını iddia etti.
Alıntıdır
__________________