dini bir amacla koymadım ama satanizim diye bir konu acsaydım ve c/p yapsaydım nasıl karşılardını bilmiyorum bu yuzden şu aşağıdaki hadisi okuyun
ayrıca uydurma değildir sahih rivayettir

--------------------------------------------------------------------------
Iblis’in Peygamber Efendimi Ile Konusmasi:
Seceret-ul Kevn’den (Muhîddin-i Arabî

Bir gun Rasulullah (S.A.V.) Efendimiz Hz. Eyyub El-Ensarî’nin evinde ashabi ile sohbet ederlerken, disaridan:
- Ya Rasulullah! Gorulecek, halledilecek bir isim var. Halli icin iceriye girmeme musaade buyurur musunuz? diye bir ses geldi. Bu sesi isiten Rasulullah (S.A.V.) Efendimiz ashaba donerek:
- Bu sesin sahibinin kim oldugunu biliyor musunuz
- Allah ve Rasulu en iyi bilendir. Sesin sahibinin kim oldugunu bilmiyoruz ya Rasûlullah! dediler. Efendimiz:
- O, melûn îblîs’tir Allah’in laneti O’nun uzerine olsun, buyurunca
Hz. Omer (R.A.) hemen yerinden firlayarak:
Ya Rasûlullah! izin veriniz. O’nu hemen oldureyim, dedi.
- Dur ya Omer! Bilmez misin ki
O’na belli hir vakte kadar muhlet verilmistir. Buna kimse muktedir degildir. Oldurmeyi aklindan cikar, dedikten sonra soyle buyurdu:
- Kapiyi acin, gelsin. O, buraya gelmek icin emir almistir. Soyleyecegi sozleri iyice anlamaya calisiniz’.
Rasûlullah’in izni uzerine acilan kapidan melun îblîs iceri girdi. Gozleri yukari dogru acilmis, kafasi buyuk bir fil kafasi gibi. sasi, kose bir ihtiyar gorunumunde. îblîs:
- Selam sana ya Muhammedi Selam size ey Peygamber ashabi! diye selam verdi. Iblîs’in selamini kimse almadi. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz:
- Selam Allah’indir ey mel’un! buyurarak, bize nicin geldin ya laîn? diye sordu.
Iblis:
- Ben de buraya gelmekten cok rahatsiz oldum. Allah-u Teala’nin, bir melekle; "Habibim Muhammed’e (S.A.V.) zeliline bir sekilde gidecek ve insanlari nasil aldattigini anlatacaksin. Sana ne sorulursa dogru cevap vereceksin seklindeki emri uzerine buraya geldim." dedi.
Bunun uzerine Peygamberimiz (S.A.V.) Efendimiz.
- Ya mel’un! Soyle bakalim. insanlar arasinda en cok sevmedigin kimdir? diye sordu, îblîs:
- Sensin ya Muhammedi diye cevap verdi. Rasulullah:
- Benden sonra en cok kimleri sevmezsin? diye sordu, îblîs:
- Adil devlet reislerini, ilmiyle amel eden alimi, Varligim Allah yoluna adayan muttakî genci.
Sabirli olan fakiri ki, ihtiyacim uc gun ust uste hic kimseye anlatmaz, halinden kimseye sikayet etmez. Sukreden zengini ki, kazanci helal yoldandir ve Allah rizasi icin harcar ,fakir ve yetimleri korur.
Kur’Ân-i hifzederek onunla amel edeni ve bes vakit Allah (c.c.) rizasi icin ezan okuyan .muezzini, Dinine bagli, daima abdestli olan zahidi ve kendini haramdan sakinan merhametli kalb sahi-bini; Helal yiyip comert olan kisiyi ve Hakk icin tevazu edip, ahlaki guzel olani; Herkes uyurken gece kalkip namaz kilani; Allah (c.c.) icin sevisen iki genci, Cemaatle namaz kilmaya cok istek ve dikkatli mu’mini kalbinde bir sey olmaksizin arkadaslarina nasihat verip, Allah’in (c.c.) tekefful ettigini tasdik edeni; Ihlasli ve tesetture riayet eden kadinlara yardimci olan kimseyi; olum her an gelecekmis gibi hazirlik yapan muslumani hic sevmem. Bunlar benim can dusmanlarimdir, diye cevap verdi.
Resulullah (S,A.V.) Efendimiz ile îblis arasinda su konusma gecti:
- Ummetim tadil-i erkan uzere namazini eda etse nasil olursun?
- Beni bir sitma tutar, tir tir titrerim. Kul Allah icin secde ettikce bir derece yukselir.
- Peki, oruc tuttuklari zaman?
- Elim, ayagim baglanir. Ta onla iftar edinceye kadar.
- Kur’an okuduklari zaman?
- Eririm. Suda eriyen tuz, ’Ateste eriyen kursun gibi.
- Hacc etseler?
- Boynuma bir zincir vurulur.
- Sadaka verdikleri zaman nasil olursun?
- Iste o zaman halim cok kotu olur. Sanki sadaka veren basimdan asagiya beni ikiye boler.
Zira sadakada su hasletler vardir;
Sadaka verenin mali bereketlenir. Allah-u Teala sadakalarim cehennemle arasinda perde yapar, her turlu bel sikinti ve uzuntuleri ondan giderir, dualari makbul olur, Kiyamet gunu hayirlari mizanda agir gelir.
Iblîs’in bu sozlerinden sonra Resulullah (S.A.V.) Efendimiz, ona sira ile su sorulan sordu.
- Ya mel’un! Beraber oturdugun arkadasin kimlerdir?
- Faiz yiyenler.
- Dostlarin kimlerdir?
- Zina edenler, yalan soyleyenler.
- Yatak arkadaslarin ve hizmetcilerin kimlerdir?
- Icki icenler, sarhoslar.
- Misafirlerin kimlerdir?
- Hirsizlar.
- Elcîn ve habercilerin kimlerdir?
- Sihirbazlar. .
- Gozunun nuru nedir?
- Talak’a (Karisini bosamak icin) yemin edenler.
- Sevgililerin kimlerdir?
- Cuma namazini terkedenler.
- Hazinedarin?
- Zekat vermeyenler.
- Peki, ya lain, senin kalbini ne kirar?
- Allah rizasi icin cihada giden atlarin kisnemesi.
- Senin cismim ne eritir?
- Gunahlarina tovbe edenlerin tovbesi.
- Cigerini parcalayan nedir?
- Gece ve gunduz Allah’a cokca yapilan istigfar.
- Peki, yuzunu ne kara eder?
- Gizlice verilen sadaka.
- Gozunu kor eden?
- Teheccud (gece) namazi.
- Basim egdiren?
- Cokca cemaatle kilinan namaz ve sana devamli getirilen salavat.
- Sana gore insanlarin en sevimli-si kimdir?
- Namazlarim bilerek kasden birakanlar.
- Sana gore insanlarin en sakîsi kimdir?
- Comertler.
- Seni isinden ne alikoyar?
- Alimlerin meclisleri.
- Ebu Bekir icin ne dersin?
- Cahiliyyet devrinde bile bana itaat etmeyen O. Islam’a girdikten sonra mi itaat edip yalan soyleyecek?
- Peki Omer icin ne dersin?
- Her gordugum yerde ondan kacarim.
- Peki Osman icin?
- O’ndan pek cok utanirim.
- Peki ya Ali icin ne dersin?
- O’nunla basa cikamam! Beni kendi basima biraksa. Ben de O’nu biraksam. Ama O beni birakmaz.
Resulullah (S.A.V.) Iblîs’in bu sozlerinden sonra soyle buyurdu.
- Allah’a hamdolsun. Ey sakî Ummetimin saadete kavusmasi icin ahiretine hazirlanmasini sagladin.
Bunun uzerine Iblîs de soyle dedi:
- Ya Muhammedi Ummetinin saadeti icin nasil ferah durursun? Ben o belli vakte kadar sag kald?kca, onlarin kan damarlarinda dolasir, vesvese veririm. Beni yaratan Allah’a yemin ederim, ki, onlarin alim ve cahillerim, abid ve tacirlerini velhasil hepsini azdiririm. Yalniz Allah’in salih kullari mustesna. Iste onlari azdiramam.
Rasulullah (S.A.V.) Efendimiz:
- Sana gore bu salih kullar kimlerdir. Ya Lain? diye sorunca Iblîs;
- O salih kul ki mal ve parayi sevmez, medhedilmekten hoslanmaz, hemen onu birakir, kacarim. Bir kimse ki mali, parayi ve ovulmeyi sever, kalbi dunya arzularina baglidir. Iste o benim en itaatkar dostumdur.
Sonra benim yetmisbin tane cocugum vardir. Onlarin her birini bir yere tayin etmisimdir. Her cocugumun da yetmisbin tane seytani vardir.
Onlarin bir kismim ulemaya, bir kismim mesayiha, bir kismim ihtiyar kadinlara musallat etdim. Bir kismim genclere ve cocuklara gonderdim. Genclerle aramiz gayet iyidir. Cocuklarla da bizimkilerin istedikleri gibi oynarlar. Bir kismini da Âbid ve zahidlere yolladim. Her taraflarindan hucum ederler. Oyle bir hale gelirler ki, baslarlar, cesitli sebeplerden herhangi birine sovmeye. Iste boylece ihlaslari gider. Yaptiklari ibadetleri ihlassiz olur. Fakat bu durumlarinin farkinda olamazlar.
Rasûlallah (S.A.V.) ile iblis arasindaki konusma soyle devam etti:
- Rabbinden neler taleb ettin?
- On sey taleb ettim.
- Nedir o taleb ettiklerin ey mel’ un?
- Sunlardir: Birincisi, Allah’tan beni, Adem ogullarinin malina ve evladina ortak etmesin! diledim. Bu ortaklik talebimi yerine getirdi. Ki bu (Onlarin mallarina ve cocuklarina ortak ol. Onlara vaad et. Halbuki seytan onlara aldatistan baska ne vaad eder "îsra: 64") ayet-i celîlesi ile sabittir.
Besmelesiz kesilen her hayvanin etinden, faiz ve haram karisan her yemekten yerim. Seytandan, Allah’a siginilmayan malin da ortagiyim. Oyle ki, cinsî munasebet aninda besmele cekmeyip seytandan Allah’a siginmayan kimse ile birlikte, hanimi ile birlesirim. Ve o birlesmeden hÂsil olan cocuk bize itaat eder, sozumuzu dinler.
Her kim hayvana (veya vasitaya) binerken haram yola gitmeyi isteyerek binerse ben de onunla beraber binerim. Ona yol arkadasi olurum. Bu da ayet ile sabittir. Allah-u Teala bana su emri verdi: "Onlar uzerine suvalilerinle, piyadelerinle yaygara cikart. -îsra: 64-"
Kendime kardesler istedim. Bana mallarim israf edenlerle, ma’siyet yoluna para harcayanlari verdi.
Bu da su ayet-i celîle ile sabittir. "Cunku (mallarini) sacip savuranlar seytanlarin kardesleri olmuslardir. Seytan ise Rabbine (karsi) cok nankordur.")
Ben Adem ogullarini gorebileyim, fakat onlar beni gormesinler diye, diledim. Allah kabul etti.
Bunun uzerine Resululah (S.A.V.) soyle buyurdu.
- Eger bu soylediklerin! Allah’in (c.c.) Kitabindaki ayetlerle isbat etmeseydin seni tasdiklemezdim.
Ya Muhammedi Ben hic kimseyi azdirmaya, delalete dusurmeye kadir degilim. Ancak vesvese vererek kotu bir seyi guzel gosterebilirim. Eger delalete dusurmeye imkanim olsaydi, dunyada Allah’a ve Peygamberlerine inanan hic bir insan birakmaz, hepsin! delalete ve kufre suruklerdim.
Nasil ki, sen de, hidayete kadir degilsin. Zira Sen ancak Allah’in Rasulusun ve teblige memursun. Sayet hidayet elinde olsaydi yeryuzunde tek kafir birakmazdin.
Sen, Allah’in mu’min kullari icin bir huccetsin... Ben de, kendisi icin ezelde sekavet yazilan kimselere bir sebebim.
Hidayet de, dalalet de ancak Allah’ tandir.
Seytan onlara vaad eder, olmayacak kuruntulara ve umidlere dusurur. Fakat seytan onlara kuru bir aldatmadan baska ne vaad eder?
Iste onlarin (aldananlarin) varacaklari yer cehennemdir. Oradan kacacak bir yer de bulamayacaklardir. Nisa Suresi Ayet: 120-21
Kur’an okudugun vakit, o kovulmus seytandan. Allah’a sigin.
Hakikat su ki iman edipte Rableri-ne tevekkul edenler uzerinde o seytanin herhangibir hakimiyeti yoktur.
Onun hakimiyeti ancak, kendisini dost edinenlere ve Allah’a ortak kosanlaradir. Nahl Suresi: Ayet 98-99-100
Iblis’in Peygamber Efendimize soyledigi Hakikatler:
Iblis’in Peygamber Efendimize soyledigi Hakikatler.
Veheb Ibn-i Munebbih (r.a.) rivayet ediyor. Allah TeÂl (c.c.) seytana emir buyurmuslar. Git! Hz. Muhammed (S.A.V.) nin soracaklarina cevap ver. Iblis eli asali bir ihtiyar kiliginda Peygamber Efendimize gelir.
Peygamber Efendimizle arasinda asagidaki mukÂlemeler gecer.
- Sen kimsin?
- Ben Iblisim.
- Ne lcin geldin?
- Allah’in emri ile soracaklarina cevap verecegim.
- Ya mel’un, ummetimden kac dusmanin var.
- Onbes dusmanim var.
1. Sensin,
2. Adaletle is goren hukumdar,
3. Alcak gonullu comert, zenginler.
4. Ticaretinde dogru olanlar.
5. Allah’tan korkan alimler (ehl-i takva sahipleri).
6. Nasihatle herkese hayir isteyen muminler.
7. Kalbi merhametli muminler.
8. Tevbe edip, tevbesinde sebat edenler.
9. Haramdan sakinanlar.
10. Daima abdestli bulunanlar.
11. Her zaman cokca sadaka verenler.
12. Insanlarla iyi gecinen, guzel (halim) huylu kimseler.
13. Insanlara faydali olanlar.
14. Kur’an-i cok okuyanlar ve Allah’i devamli zikredenler.
15. Gecelerde insanlar uyurken kalkip namaz kilan ve ibadet edenler.
Resulullah Efendimiz tekrar sorar.
- Ummetimden senin yoldaslarin kimlerdir.
- Zalim hukumdar, kibirli zenginler, hain ticaret ve sanat erbabi, icki icenler, giybet yapanlar. Zina yapanlar, yetim mali yiyenler, namazi kilmayip terk edenler, zekat vermeyenler, bos kuruntular yapanlar benim yoldaslarimdir.
Seytanin hileleri hakkinda Bir HÂdis:
Resûl-i Ekrem (S.A.V.) buyurur. "Iblis yeryuzune indigi zaman Allah-u TeÂlÂ’ya:
- YÂ Rab, beni kovdun ve yeryuzune gonderdin. O halde bana bir mesken ver, dedi.
Allah-u TeÂlÂ:
- Meskenin hamamdir buyurdu.
- Bana oturacagim bir toplanti yeri ver.
- Toplanti yerin sokak baslari ile carsi ve pazarlardir.
- Bana yemek ver.
- Yemegin, Besmelesiz yenen yemeklerdir.
- Bana icecek ver.
- Keyif veren her icki senin icecegindir.
- Bana bir dellÂl ver.
- Butun calgilar senin dellÂlindir.
- Bana okunacak bir sey ver.
- Siirler senin okuyacagin seylerdir.
- Benim de hadisim, sozlerim olsun.
- Senin sozlerinde yalanlardir.
- Bana av Âletleri ve tuzaklar ver.
- Senin tuzaklarin kadinlardir, Hz. Aise (R.A.) diyor ki: Resûl-i Ekre (S.A.V.) "Seytan birinize gider hulûl eder ve vesvese yolu ile:
- Seni kim yaratti, diye sorar. Adam:
Seytan ise ona:
- Allah (c.c.) yaratti, diye cevap verir.
- Ya Allah (c,c.) i kim yaratti? der. Sizde biriniz boyle bir suÂl ile karsilasinca, Allah ve Resulune imÂn ettim,
desin, Zira bu, o vesveseyi giderir" buyurdu. Ebû Hureyre (Buhari, Muslim)
Musa (a.s.)’in Seytanla Olan HikÂyesi:
Musa (a.s.)’in Seytanla Olan HikÂyesi ni anlatir
Bir Rivayet’de Iblis Musa (a.s.) mulÂki oldu ve:
- Ya MusÂ, sen Allah-u TeÂlÂ’nin risÂletle sectigi bir peygambersin. Benim durumum sence mÂlum. Tevbe etmek isterim. Benim icin sefaatci ol. der.
Tûr-i SinÂ’da Allah (c.c.) ile mukÂlemesinden donerken, kendisine Allah-u TeÂlÂ
- Emanetini yerine getir. buyurur. Mus (a.s.) meseleyi anlatir. Allah-u TeÂlÂ
- Âdem’in kabrine secde etsin, dilegini yerine getireyim ve tevbesini kabul edeyim, buyurur.
Musa (a.s.) vaziyeti Iblis’e anlatinca,
- Ben onun dirisine secde etmedim, olusune secde edermiyim? diye boburlenip kibirlendi ve kizdi. Sonra Mus (a.s.) a
- Sen ki benim icin calistin, bana hakkin gecti. Uc yerde beni hatirla. Zira o zamanlar sen en zayif ve ben de en guclu olurum. Insan oglunun kalbini feth eder ve kendime uydururum.
Birincisi kizdigin zaman. O zaman ruhum kalbinde, gozum gozunde, ve kanin damarda cereyÂni gibi vucuduna dahil olurum. Insan kizdigi zaman nefsini koruklerim, artik ne yaptigini bilmez olur.
Ikincisi cihad zamanlarinda beni 1iatirla. O zamanda ben mu’minlere yanasir; karisini cocugunu geride biraktiklarini hatirlatir ve onu ihlÂsla cihÂd’den soguturum.
Ucuncu de mahremin olmayan kadinlarla yalniz kalinca. Sakin ola yalniz kalma. Ben arada elcilik yapar ve mutlaka fitneyi ve sehveti uyandiririm.
Denildi ki: Velilerden biri seytan’a
- Âdemogluna nasil galip olur onu saptirirsin, diye sorar. Seytan cevaben.
- Kizdigi, hevÂ-i nefsinin galeyana geldigi zaman. Zira keyfi oldumu kalbine, kizdigi zaman basina (aklina) girerim.
Resul-i Ekrem "Bir sey’i (cok) sevmen, seni ktir ve sagir ederii buyurmustur.
Sevdigimiz seye dikkat edelim. Seytana degil, Allah (c.c.) a sevgi ile (seytana karsi) kor ve sagir olalim.
Seytanin en buyuk oyunu, muslumana gunahini gostermemek ve tevbe ettirmemektir.
Su iki haslet seytani cok kizdirir! Seytanin vesveselerine aldirmamak, Allah (c.c.) in zati hakkinda tefekkuru terketmek. Sakik-i Belhi
Kalbin Tedavi Yollari:
Bilmis ol ki kalbi korumanin caresi seytanin giris yollarini bilmek, bu huylardan temizlemek Allah’i anmak. Bu onu kalbe ugramaktan alikor. Zira gercek zikir, ancak kalbi takv ile tamir ettikten ve kalbi kotu sifatlardan temizledikten sonra kalbde yerlesir ve ulasilmaz bir kal’a olur. Ebû Hureyre (R.A.) anlatiyor. Bir gun bir mu’minin seytÂni ile bir kÂfirin, seytÂni karsilasirlar. KÂfirin seytÂni yag’ li, semiz, parlak ve temizdir. Mu’minin seytÂni ise zayif, pis, kirli ve ciplaktir. KÂfirin seytÂni, mu’minin seytÂnina; - Bu ne hÂl? diye sorar. Mu’minin seytÂni; - Ne yapayim, bir adama dustum ki adam yiyecegi zaman (Besmele’yi) olur, ben ac kalirim, icecegi zaman okur, susuz kalirim. Giyinirken okur, ciplak kalirim. Temizlendigi zaman (Besmele) ile temizlenir, pis kalirim. dedi. -- Ben de oyle birine dustum ki: Hic (Besmele) getirmez. Ben de onun yiyecegine, icecegine giyecegine velhÂsil herseyine ortak olurum, dedi
__________________