
Resulullah'ın sahih hadisleriyle sabit olan ashabın Cennetlik oluşları, İslam'ın genel prensipleri dahilinde gayet tabi bir olaydır. Aşere-i Mubeşşere tabirinin yanısıra "el-mubeşşirun bi'l-Cenneh" tabiri de bu sahabeler hakkında kullanılmıştır. Bu meşhur on sahabi şunlardır:
Hz. Ebu Bekr (o. 634),
Hz. Omer (o. 643)
Hz. Osman (o. 655)
Hz. Ali (o. 660)
Hz. Abdurrahman b. Avf (o. 652)
Hz. Ebu Ubeyde b. el-Cerrah (o. 639)
Hz. Talha b. Ubeydullah (o. 656)
Hz. Zubeyr b. Avvam (o. 656)
Hz. Sa'd b. Ebi Vakkas (o. 674)
Hz. Said b. Zeyd (o. 671).
Bu buyuk sahabilerin kendilerine has ozellikleri vardır. Mesela: Mekke'de ilk musluman olan bu şahsiyetler Hz. Peygamber'e ve İslam davasına buyuk katkıları olan kişilerdir. Bu buyuk sahabilerin hepsi İslam devletinin muşriklere karşı giriştiği ilk buyuk cihat hareketi olan Bedir gazvesinde bulundukları gibi, Hz. Peygamber'e, O'nu ve İslam'ı sonuna kadar koruyacaklarına dair Hudeybiye gununde ağac altında Bey'at etmişlerdir.
İslam akidesi icin Allah yolunda en yakın akrabalarına karşı carpışmaktan geri durmamışlardır. Hadis alimlerinden bazıları eserlerine bu on sahabinin rivayet ettikleri hadislerle başlamışlardır. Ayrıca sırf Aşere-i Mubeşşere'nin hayatlarını konu alan mustakil eserler kaleme alınmıştır. Bunların faziletleri ve Resulullah tarafından Cennet'le mujdelendikleri sahih hadis kaynak ve mecmualarında sabittir. (Tirmizi, Menakıb, 25; Ahmed b. Hanbel, I, 193)
Turkiye'deki Musluman halk arasında yaygın bir kanaat var: "Hayatları esnasında Efendimiz (s.a.s) tarafından cennetle mujdelenen sadece 10 kişi vardır. Bu yaygın inanışın sebebini herhalde aşere-i mubeşşere, yani cennetle mujdelenen on kişinin cok meşhur olmasında aramak gerekmektedir.
Yalnız kaynak kitaplarımıza muracaat ettiğimizde gorduğumuz bir husus var ki, o da aşere-i mubeşşere haricinde gerek hayatları esnasında, gerekse vefat ettikten sonra veya farklı bir anlatım tarzı icinde, gerek ferdi, gerekse cemaat ve grup halinde ayet-i kerimeler ve Efendimiz (s.a.s)'in beyanları ile cennetle mujdelenenlerin oluşudur. İşte bu kısa calışmada okuyuculara bir fikir verebilmek ve daha caplı araştırmalara zemin hazırlayabilmek icin aşağıda sunacağımız tertip icinde cennetle mujdele-nenleri belirtmeye calışacağız.
1)Hz. Peygamber (s.a.s)'in zevceleri arasından,
2)Hz. Peygamber (s.a.s)'in cocukları ve torunlarından,
3)Aşere-i mubeşşere haricindeki sahabe-i kiramdan,
4)Ashab icinde vefatlarından sonra,
5)Ashab-ı Bedr, Bey'at-i Ridvan'a katılanlar,
6)Şehitler,
7)Akıl baliğ olmadan olenler,
8)Ruyada cennetle mujdelenler.
1) Hz. Peyamber (s.a.s)'in Zevceleri Arasından
Hz. Hatice (r.anha): Ebu Hureyre (r.a) dedi ki, "Cibril Hz. Muhammed (s.a.s)'e geldi ve dedi ki: "Ya Rasulallah, Hatice beraberindeki yiyecek ve iceceklerle senin yanına geliyor. O geldiğinde Rabbinden ve benden ona selam soyle; lu'lu ve mercanlar icinde gurultu ve meşakkatin bulunmadığı cennet ile onu mujdele" buyurdu.(1)
Hz. Aişe (r.anha): "Cibril (a.s) kendi suretinde, yeşil ipekten hırka icinde Resulullah'a geldi ve dedi ki: Bu (Hz. Aişe) dunyada da, ahirette de senin zevcendir. "^
Hz. Hafsa (r.anha): Efendimiz (s.a.s) bir sebebe binaen Hz. Hafsa validemizi boşamıştı. Sonra kendisi şoyle anlatıyor: "Cibril bana geldi Hafsa'ya geri don, yani onu nikahına tekrar al. Zira o savvame, kavvame yani cok oruc tutan ve cok namaz kılan bir kadındır ve o cennette senin zevcendir" dedi.(3)
Zeyneb b. Cahş (r.anha): Hz. Aişe (r.anha) anlatıyor: Efendimiz buyurdular ki: "Bana sizin aranızdan en cabuk iltihak edecek olan eli en uzun olanınızdır. " Bizim aramızda eli en uzun olan yani en cok sadaka veren Zeyneb idi. Zira o, kendi eliyle iş yapar (el işleri) -para kazanır- ve onu tasadduk ederdi.(4)
Gorulduğu gibi Efendimiz (s.a.s)'in beyanıyla, ismi gecen analarımız direkt veya dolaylı olarak cennetle mujdelenmişlerdir.
2) Hz. Peygamber (s.a.s)'in Cocukları veTorunları
Hz. Fatıma (r.anha): İbn-i Abbas rivayet ediyor: Bir gun Allah Rasulu (s.a.s) yere dort cizgi cizdi. Sonra "bunlar nedir biliyor musunuz? " dedi. Biz de Allah ve Rasulu daha iyi bilir dedik. Buyurdular ki: "Cennet kadınlarının en faziletlisi Hatice b. Huveylid, Fatıma b. Muhammed, Asiye b. Muzehim (ki firavunun karısı idi) ve Meryem b. İmrandır. ”(5)
Hz. Hasan ve Huseyin (r.anhuma): Ebu Said el-Hudri anlatıyor. Efendimiz buyurdular ki; "Hasan ve Huseyin cennet ehli genclerin efendileridir. "(6)
Hz. İbrahim: Efendimiz (s.a.s)'in Hz. Mariye'den olma cocuğunun adı. Sut emme cağında iken vefat etmişti. Enes b. Malik anlatıyor: Allah Rasulu buyurdular ki; "İbrahim benim oğlumdur. Emzikte iken vefat etti. Onun cennette iki tane sut annesi vardır ki onun sut emmesini ikmal ediyorlar. " (7)
3) Aşere-i Mubeşşere Haricindeki Sahabe-i Kiramdan
Bizim isimlerini bildiğimiz ve bilmediklerimizle beraber 37 tane cennetle mujdelenen şahabı var. Bir fikir verme amacıyla bunlardan bazılarını zikredelim.
Ebu Zerr el-Gifari (r.a): Ebu Zerr ile Allah Rasulu arasında şoyle bir konuşma geciyor.
"Ya Rasulallah. Bir adam bir kavmi seviyor ama onlar gibi amel yapmaya gucu yetmiyor? Sen ya Ebu Zerr, sevdiklerinle berabersin. "Ben Allah ve Rasulunu seviyorum." "Şuphesiz ki sen sevdiklerinle berabersin. Ebu Zerr bu cevaptan sonra, aynı cumleyi birkac defa tekrar etti, her seferinde aynı cevabı aldı." (8)
Arabi (r.a): Ebu Hureyre (r.a) anlatıyor: "Bir arabi Efendimiz' e geldi. Ya Rasulallah, bana oyle bir amel goster ki, ben onu işlediğimde cennete gireyim" dedi. Allah Rasulu, "Allah'a ibadet eder ve O'na hicbir şeyi şerik koşmaz, namaz kılar, farz zekatı verir, Ramazan orucu tutarsan cennete girersin" dedi. Arabi, "Nefsim elinde olana yemin olsun ki buna hicbir şey ziyade etmeyeceğim" dedi, dondu gitti. Efendimiz, "Cennet ehlinden bir adama bakmak kimin hoşuna giderse, şu adama baksın" buyurdu.(9)
Arabi (r.a): Bir arabi Musluman olmuş, Hayber veya Huneyn gazvesine katılmıştı. Efendimiz ona da ganimetten hissesini ayırdı. Bu hisse kendisine ulaşınca, onlan eline aldı ve huzur-u Nebeviye geldi: "Ya Muhammedi Ben bunlara nail olmak icin sana biat etmedim. Fakat ben -boğazını gostererek- ha şuradan bir ok yiyerek olup cennete girmek icin biat ettim" dedi. Efendimiz,
"Eğer sen Allah'a karşı -bu isteğinde- sadık isen, Allah seni sadık cıkarır yani arzunu verir" buyurdu. Sonra bir savaşta duşmanlarla savaştı ve boğazından ok yiyerek şehit olmuş olduğu halde Efendimiz'e getirildi. Bu "O mu? " dedi. "Evet, O" dedi sahabe-i kiram. Sonra Allah Rasulu onu kefenledi, cenaze namazını kıldırdı ve şoyle dedi: "Allahım bu senin kulundur. Senin yolunda muhacir olarak yola cıktı ve şehit olarak olduruldu ve buna ben şahidim. ”(10)
Harise b. Nu'man (r.anha): Hz. Aişe (r.a) validemiz anlatıyor: "Allah Rasulu (sav) buyurdu ki; cennete girdim, (bir başka rivayette ruyamda cenneti gordum

Bir adam (r.a): Ebu Mes'ud el-Ensari anlatıyor. Bir adam gemi ağzına vurulmuş bir deve ile geldi ve "Ya Rasulallah, şu deveyi Allah yolunda infak ediyorum dedi. Rasulallah ise "Bunun karşılığında sana cennette 700 tane gemi ağzına vurulmuş deve vardır" karşılığını verdi.(12)
Bir adam (r.a): Hz. Enes anlatıyor. Siyahi bir adam Allah Rasulune gelerek, "Ya Rasulallah. Ben malı olmayan, cirkin kokulu, cirkin yuzlu siyah bir adamım. Eğer şu duşmanlarla oldurulunceye dek savaşırsam benim yerim neresi? " diye sordu. Allah Rasulu (s.a.s) "cennet" buyurdu. O adam, oldurulunceye kadar savaştı. Sonra Nebi (s.a.s) onun başına geldi ve "Allah yuzunu beyaz, kokunu guzel, malını da cok yapsın" diye dua etti.(13)
Sa'd b. Muaz (r.a): Hz. Cabir anlatıyor. Allah Rasulu (s.a.s) buyurdu ki: "Sa'd b. Muaz'in olumunden dolayı arş-ı rahman ihtizaza geldi. "(14)
Bera b. Azib anlatıyor: "Rasulullah a ipek bir elbise hediye edildi. Yumuşaklığından dolayı bu halkın cok hoşuna gitti. Allah Rasulu (s.a.s), "bunun yumuşak lığına hayret mi ediyorsunuz. Sa'd b. Muaz'in cennette bir mendili bundan daha hayırlıdır" buyurdu.(15)
Sa'd b. Malik el-Ensari (r.a): Hz. Enes anlatıyor: "Birgun Allah Rasulu ile beraber oturuyorduk. Şimdi cennet ehlinden bir adam gelecek, dedi. Biraz sonra ayakkabılarını sol eline almış, sakalından abdest suyu damlayan bir adam cıkageldi. Ve bu vak'a ayrı ayrı gunlerde tam uc defa tekrar etti. Ucuncu seferinde Abdulah b. Amr b. As bu adamı takip etti ve "Ben babamla tartıştım. Uc gun eve girmemeye yemin ettim.
Senin yanında uc gun kalabilir miyim", dedi. Adam da kabul etti. Fakat bu uc gun zarfında farz ameller dışında başka bir amel yaptığını gormedi ve hatta bunu azımsadı. Nihayet Abdullah b. Amr, Sa'd b. Malik'e, Efendimiz'in kendisi hakkında verdiği mujdeyi anlattı. Bununla beraber farz ameller dışında fevkalade birşey goremediğini, cennetle mujdelenmesinin sebebinin ne olabileceğini sordu. Sa'd, "Gorduğun gibi, benim amelim bu. Yalnız ben Muslumanlardan hic kimseyi aldatmam ve Allah'ın ona verdiği birşeyden dolayı da kıskanmam" deyince, "Abdullah işte budur seni cennete ulaştıran. Biz buna guc yetiremiyoruz" diyerek Sa'd b. Malik'in yanından ayrıldı.(16)
Abdullah b. Selam (r.a): Yahudi ulemasından, Efendimiz'in Medine'ye teşriflerinde ilk Musluman olanlardan. Sa'd b. Ebu Vakkas diyor ki: "Ben Allah Rasulu'nden şu anda insanlar arasında dolaşan, hayatta hicbir kimse icin bu cennetliktir" sozunu duymadım ancak Abdullah b. Selam haric."(17)
Abdullah b. Mes'ud (r.a): Bir gun Efendimiz ona "İste, istediğin verilecek; dile, dileğin yerine getirilecek" dedi. O da, "Allah'ım irtidadı olmayan iman, bitme, tukenme bilmeyen nimet ve Nebi Muhammed (sav)'le ebedi cennetin en a la mertebesinde arkadaşlık isterim" diye dua etti.(18)
Umeyr b. Humam (r.a): Hz. Enes anlatıyor. Allah Rasulu, Bedir gunu, "Eni semavat ve arz kadar olan cennet icin doğuşun" buyurdu. Umeyr b. Humam "Ya Rasulallah, eni samavat ve arz genişliğinde mi" diye taaccup icinde sorunca, Rasulallah "evet" cevabını verdi. "Umeyr bak, bak" (rıza ve taaccup ifadesi) dedi.
Rasulullah "niye oyle dedin?" diye sorunca, "Ya Rasulullah, o cennet ehlinden biri olma umidiyle" deyince, Allah Resulu, "sen cennet ehlindensin" mujdesini ona verdi. Bunun uzerine Umeyr, yanında taşıyıp yediği hurmaları uzerinden cıkardı, "Eğer şu hurmaları yiyecek kadar yaşarsam vallahi bu cok uzun bir hayat olur" diyerek onları yere attı, duşmanlarla savaşmaya daldı ve nihayet şehit oldu.(19)
Yasir'ul Ansi: Ammar b. Yasir'in babası Mekke-lilerin işkenceleri neticesi şehit olmuştu. Hz. Osman anlatıyor: Allah Rasulu Ammar'a onun baba ve anasına hitaben: "Ey Yasir Ailesi! Sabredin, sizin mekanınız cennettir" va'dini verdi.(20)
Siyahi bir kadın: İbn-i Abbas anlatıyor: Siyahi bir kadın Allah Rasulune gelerek, "Ben saralıyım, nobetim geldiğinde acılıp-sacılıyorum Allah'a benim icin dua etsen" dedi. Hz. Peygamber (s.a.s)'de, "istersen sabret, cennete gir; istersen dua edeyim Allah afiyet versin" diye tercihi kadına bıraktı. O, "Cennete girmek icin sabredeceğim fakat nobetim geldiğinde acılmamam icin dua et" dedi. Allah Resulu de ona dua etti.(21)
Yukarıdaki hadislerde gorulduğu gibi, Efendimiz (s.a.s)'in ceşitli vesilerle, aşere-i mubeşşere haricinde cennetle mujdelediği nice insanlar vardır.
4) Ashab İcinde Vefatlarından Sonra
Zeyd b. Harise (r.a): Efendimiz (s.a.s)'in, azatlı kolesi, Mu'te Savaşı'nda şehit olmuştu. Hz. Bureyde anlatıyor: Efendimiz buyurdular ki: "Cennete girdim, beni genc bir cariye karşıladı 'sen kimsin' dedim ona. Ben Zeyd b. Harise'ninim, dedi."(22)
Ebu Seleme (r.a): İlk Musluman olanlardan, Efendimiz'in sut kardeşi ve teyze oğlu Habeşistan ve Medine'ye hicret etti. Bedir Savaşı sonrası vefat etti. Ebu Seleme'nin karısı Ummu Seleme validemiz anlatıyor: "Ebu Seleme vefat ettiğinde, Allah Resulu (s.a.s) geldi, onun gozlerini indirdi ve ruh kabı edilince goz onu takip eder buyurdu.
Ehli onun vefatına ağlıyorlardı. Dedi ki Efendimiz (s.a.s): "Nefislerinize ancak hayır ile dua edin zira melekler sizin duanıza amin diyorlar" ve arkasından "Allahım Ebu Seleme'yi mağfiret eyle. Derecesini hidayete erenlerin icinde yukselt. Bizi ve onu bağışla Ya Rabbelalemin.
O'nun kabrim genişlet ve onu kabir icinde tenvir et" diye dua etti.(23) Herhalde Efendimiz (s.a.s)'in boyle dua ettiği bir zatın yeri cennet olacaktır. Kaldı ki sahabe-i kiram icinde, Re-sul-i Ekrem (s.a.s) Ebu Musa el-Eş'ariye Bi'r-i Maune ve Reci gazvesinde şehit olanlara, Hz. Culeybib'e, Abdullah b. Haram'a bu ve benzeri şekilde dua etmiştir. Dolayısıyla bunlar da ehl-i cennet icinde rahatlıkla mutalaa edilebilirler.
Useyrım (r.a): Asıl adı Amr b. Sabit. Bir vakit dahi olsa, namaz kılmadan cennete giden sahabi. Ebu Hureyre'nin anlattığına gore Uhud Savaşı'na kadar Musluman olmayan Useyrım, o gun Musluman oluyor ve şehit oluncaya kadar savaşıyor. Allah Rasulune bu anlatılınca, "Muhakkak ki o, ehl-i cennettir" buyuruyor.(24)
Harise b. Umeyr (r.a): Cocuk iken Bedir Savaşı'na katılıp, şehit olanlardan Harise'nin annesi. Allah Ra-sulu'ne gelerek, "Ya Rasulallah, Harise'nin benim yanımdaki kıymetini biliyorsun. Eğer o cennette ise sabreder, ecrini Allah'tan beklerim. Eğer değilse, ne yapayım, ne yapmamı tavsiye edersin" dedi. Allah Rasulu ise, "Allah iyiliğini versin. Bir tane mi cennet var. Bircok cennet vardır ve Harise Firdevs cennetindedir" karşılığını verdi.(25)
Maiz b. Malik (r.a): Zina sucundan dolayı recm cezası ile oldurulen sahabi. Hz. Cabir anlatıyor: Maiz recm ile olduruldukten sonra Allah Rasulu onun hakkında "Onu cennet nehirlerinin icinde yuzerken gordum"(26) buyuruyor.
5) Ashab-ı Bedr ve Bey'at-ı Ridvan'a katılanlar
Bedir Savaşı'na katılan sahabe ve onların faziletleri hakkında Efendimiz (s.a.s)'in ağzından şeref-sudur bulan bircok hadis-i şerif vardır. Mevzumuza acıklık getireceğine inandığımız bir iki hadisin tercumesini sunuyoruz.
Rifaa b. Amir rivayet ediyor: Cibril (a.s), Allah Resulu'ne gelerek "Siz ehl-i Bedr'e nasıl bakıyorsunuz?" diye sordu. Efendimiz "Biz onlara Muslumanların en efdali nazarıyla bakıyoruz" cevabını verince, Cibril (a.s) "Biz de Bedr Savaşı na katılan meleklere aynı nazarla bakıyoruz" dedi.(27)
Hz. Ali (r.a) anlatıyor: Hatıb b. Ebi Beltaa Efendimiz'in bir ordu hazırlığına giriştiğini ve muhtemelen Mekke'ye yoneleceğini bir mektubla Mekkelilere haber vermek istemişti. Fakat planı akım kaldı. Bunun uzerine Omer (r.a) "Bırak beni, izin ver şu munafığın boynunu vurayım Ya Rasulallah" deyince Allah Rasulu (s.a.s) "Hayır, o Bedr'e katılanlardan. Allah ehl-i Bedr' e istediğinizi yapın, sizi mağfiret ettim" bir başka rivayette ise "cenneti size vacip kıldım" demedim?(28) diye karşılık veriyor.
Bey'at-ı Ridvan'a katılanlar hakkında Allah, Kur'an'da şoyle buyuruyor: "Allah, sana ağacın altında biat eden muminlerden razı olmuştur" (Feth, 18) ve Hz. Cabir anlatıyor: Allah Rasulu buyurdu ki "Bu ağac altında biat edenlerden hic kimse cehenneme girmez."(29)
6)Şehitler
Allah yolunda mucadele ve mucahede ederken şehit olanların cennete gireceğine dair bircok ayet ve hadisler vardır. Numune babından birkac tanesinin tercumelerini aktaralım:
"Allah yolunda oldurulenleri oluler sanma. Onlar diridirler ve Rabbileri katında rızıklanmaktadırlar." (Al-i İmran, 169)
"Allah yolunda oldurulenlere olu demeyiniz. On lar diridir, fakat siz bilmiyorsunuz." (Bakara, 154)
"Allah muminlerden canlarını ve mallarını cennet kendilerinin olmak uzere satın almıştır." (Tevbe, 111)
Ebu Hureyre (r,a): Allah, kendi yolunda mucadele edeni ve evinden sadece kendi yolunca cihad, kelima-tını tasdik icin cıkan kimseyi ya cennetine koymayı veya bircok sevap ve ganimetle evine dondurmeyi tekefful etmiştir.(30)
Hz. Muaz (r.a) anlatıyor: Allah Rasulu (s.a.v) buyurdu ki "Deve uzerinde Allah yolunda mukatele edene, cennet vacip olmuştur.”(31)
7) Akıl Baliğ Olmadan Olenler
Efendimizin oğlu İbrahim vefat ettiğinde, "Onun cennette bir sut annesi vardır" buyurdu.32
"Sizden birinin kendinden once uc cocuğu olurse, o cocuklar validesine cehnemden perde olur. Bir kadın, "iki cocuğu olurse?" diye sordu. Allah Rasulu (s.a.v) bu soruya "iki cocuğu olurse de" karşılığını verdi."
8)Ruyada Cennetle Mujdelenenler
Hz. Aişe (r.a) anlatıyor: Allah Rasulu (s.a.s) buyurdular ki, "Benden sonra nubuvvetten mubejşirat haricinde hicbir şey kalmayacak." "Ya Rasulallah mubeşşirat nedir" diye sorduklarında da insanın gorduğu veya ona gosterilen salih ruyalardır" cevabını verdi.(34) Yine "Guzel ruyalar, peygamberliğin kırka/n parcasından bir parcadır."(35) Bu Efendimiz'in bir beyanıdır.
İşte bu beyan-ı peygamberiye dayanarak, objektifi olmadığı yani bağlayıcı olmayıp, herkesin inanmak zorunda bulunmadığı hakikatim bilerek, ruyalarda cennetle mujdelenen bazı şahısları anlatmaya gayret edeceğiz:
Yezid b. Zurey (101-182): Ali b. Medini'nin meşa-yıhından Nasr b. Ali diyor ki: "Ruyamda Yezid b. Zurey'i gordum- Allah sana nasıl muamele eni diye sordum. Cennet'e koydu dedi. Neden deyince de cok namazım yuzunden diye cevap verdi."
Sufyan-ı Sevri (97-161): Hadisde imamı vefatından sonra ruyada gormuşler ve "Allah nasıl karşıladı seni" demişler. "Beni bağışladı" cevabını vermiş. "Peki Abdullah b. Muberak'e ne yaptı?" "O gunde iki defa Rabbisi ile goruşuyor" demiş.
Ahmed b. Hanbel: Ahmed b. Muhammed el-Kin-di anlatıyor. Ahmed b. Henbel'i ruyamda gordum. Allah sana nasıl muamele etti dedim. Dedi ki "Allah bana ey Ahmed.' işte Benim vechim, ona bakmam sana mubah kıldım."
Seleme b. Şebib anlatıyor: "Biz Ahmed b. Han-bel'in yanında oturuyorduk. Birisi geldi "Hanginiz Ahmed" diye sordu. Biz işaret ettik. O gelen insan "Dun gece bana ruyamda Ahmed b. Hanbel'e git ve ona de ki "Allah senden razı. Semavat ve arzın melekleri de senden razı" de dediler."
Muhammed b. Idris eş-Şafii: İmam-ı Şafii'yi vefatından sonra ruyada gormuş ve Allah sana ne yaptı diye sormuşlar. Cevaben, "Beni uzerinde inciler bulunan allından bir kursf uzerine oturttu", cevabını vermiş.
İmam-ı Şibli: Vefatını miiteakib ruyada ona halini sormuşlar. Cevaben "Allah beni huzuruna kabul etti veya Şibli biliyor musun, Ben seni neden bağışladım? diye sordu, demiş." "Ben de bir suru amelimi saydım. Allah (c.c) "Hayır! Ben seni, soğuk bir gecede bulduğun ve cubbenin altına sokarak ısıtıp, merhamet ettiğin o kediden dolayı bağışladım" buyurmuş.
Yedi ayrı bolum halinde arz etmeye calıştığımı/, bu kısa calışmada gorulduğu gibi, ayet ve hadislerin diliyle aşere-i mubeşşere haricinde cennetle mujdelenen bircok kimse var. Dileğimiz onlarla beraber haşr olma, cennette onlara komşu ve arkadaş olma. Rabbim dualarımızı kabul buyursun.
KAYNAK
__________________