"Ankara'nin populer gece kuluplerinden biri:
- Ne icmek istersiniz?
- Raki lutfen.
- Kusura bakmayin, raki yok, baska hangi ickiyi isterseniz var.
- Neden raki yok?
- Raki satmiyoruz burada...
Istanbul'da bir medya plaza restorani:
"- Ne icersiniz?
- Kahve rica ediyorum. Sade olsun.
- Turk kahvesi yok maalesef. Nescafe, filtre kahve, kapucino, ekspersso verebilirim.
- Neden Turk kahvesi yok.
- Yapamiyoruz burada.
Taninmis bir otelin lobisi:
- Ne alirdiniz?
- Cay alayim. Demli olsun.
- Zaten poset cay verecegim, demini kendiniz ayarlarsiniz.
* * *
Gecen hafta birbiri pesisira yasadim bu sahneleri.
Adlari neredeyse Turkiye ile ozdeslesmis uc icecek; aslan sutu, sade kahve ve demli cay bu topraklardan kovulmus gibiydi.
Yillar yili kahveyi Yunanlilarla Araplara kaptirmama kavgasi veren Turkler bu iddiadan kendiliginden vazgecmis gorunuyor.
Raki, ya onu "ayaktakiminin ickisi" sayan sonradan gormeligin ya da sahtesine catma endisesinin neticesi olarak servise konmuyor.
Tadini deminden alan tavsankani cay ise nicedir torbalandigi ipin ucunda sallaniyor.
Kazara bu ucunu buldugunuzda ise rituellerini bulamiyorsunuz:
Ne raki ince uzun kadehte geliyor;
ne cay ince belli genis agizli bardakta,
ne kahve kopuk hizasinda fincanda.
Bunca asirlik telveli kahve kulturu olan bir ahalinin, modaya uyup karton bardakta aromali kahveye hevesle saldirmasi sasirtici degil mi?
* * *
Asirlarca yasamis bir kulturel mirasi topraga vermek, ne yazik ki bizim kusaga kismet oldu.
Listeyi uzatmak mumkun:
Bebeklerimize soyledigimiz ninnilerden cocuklarimiza anlattigimiz masallara, dukkanlarimiza taktigimiz isimlerden dugun orkestramizin caldigi melodilere, alisveris merkezlerinin atistirma bolumlerinde yenen yemeklerden dini bayram adetlerine kadar her alanda bir reddi mirasin izleri goruluyor.
Gundelik yasamin rafina kaldirilan gelenek, sadece turistler icin yasatilan bir arkeolojik eser sanki, o da taninmaz halde:
Basketbol sahalarindaki semah gosterilerinde pota altinda donen amator semazenler,
Janjanli kostumler icinde ucuz oryantal-folklor ekipleri,
Turk gecelerinde damak zevkimizi temsilen dagitilan doner-ayran paketleri.
Canhiras turkuler esliginde cig kofte yogrulan sira geceleri.
Ozetle, tam bir kultur kesmekesi.
* * *
Ogle yemegi niyetine bilgisayar basinda porselen bardakta domates corbasi icen bir nesilden asirlik kahve kulturunu yasatmasini beklemek hayalperestlik olur, biliyorum.
Ama bu ulkenin geleneksel muzigini, desenini, eserini, ninnisini, dilini, damak zevkini korumak, gelecek kusaklara dogru aktarmak ve cagdaslastirip ozendirmek icin yapabilecegimiz hic bir sey yok mu?"

Arkadaşlar gelen bir yazıyı sizle paylaşıp fikirlerinizi almak istedim.
__________________