R.Nur Enstitusu

Meşhur hadis alimlerindendir. Tesirli vaazları ve hutbeleriyle tanındı. Hayatının buyuk bolumunu hadis ilmine verdi. Devrinin en unlu ve yetkili alimlerinden biri oldu. İstifade ettiği eser ve şahısların isimlerini belirtmede buyuk titizlik gosterdi. Fıkıh sahasında da kendini yetiştirdi. Cok sayıda eser kaleme aldı.

Asıl adı Şihabuddin'dir. Filistinli olup memleketi olan Askalan'dan oturu Askalani, yedinci dedesine nispetle İbn Hacer olarak anıldı. Ebu'l-Fazl kunyesinin yanında soyunun dayanağından dolayı Kinani unvanlarıyla da anıldı. İbn Hacer lakabıyla meşhur oldu. Kunyesi Ebu'l-Fazl Şihabuddin Ahmed bin Ali bin Muhammed el-Askalani şeklindedir.

Şubat 1372'de (H. 773) eski Mısır'da doğdu. Dort yaşında iken babası bir sure sonra da annesi vefat edince ablası ile yalnız kaldı. Ancak, babası vefatından once hem kendilerine yetecek kadar servet bıraktı hem de biri ticaretle, diğeri ilimle uğraşan iki dostuna onları emanet etti. Her ikisinin de ilimle uğraşmaları ve eğitimlerini tamamlamaları sağlandı.

İbn Hacer, dokuz yaşında hafız oldu. On iki yaşında babasının dostu Harrubi ile Mekke'ye gitti ve burada dersler aldı. Bir cok onemli eseri hıfzetti. Başta hadis olmak uzere fıkıh, Arapca ve matematik derslerini aldı. Edebi ilimlerle meşgul olup meşhur şair ve ediplerin eserlerini okuyarak kendini geliştirdi. Bu arada Peygamber Efendimiz (asm) hakkında şiirler yazmaya başladı.

Cok sayıda alimden ders aldığı halde yirmi yaşından itibaren ilmi seyahatlere başladı. İskenderiye, Hicaz, Yemen, Taiz, Aden, Zebid, Vadilhasib gibi şehirleri dolaştı. Buradaki alimlerden istifade etti. Birkac kez daha Hicaz'a gidip ilimle uğraşmaya devam etti. Seyahatlerinden sonra Mısır'a dondu. Memluk Sultanı Seyfeddin Barsbay ile birlikte Amid'e (Diyarbakır) Şafii kadısı sıfatıyla gitti. Yol guzergÂhı boyunca uğradığı yerlerde ilim meclislerini teşkil ederek hadis konusunda bildiklerini oğretmeye calıştı.

İbn Hacer, 1403 yılından itibaren vefatına kadar yaklaşık 46 yıl muhtelif okullarda hocalık yaptı. Bir cok medresede ozellikle hadis derslerini okuttu. İlim meclislerine ayrı bir onem verdi. Vefatına kadar evinde ve diğer yerlerde alimleri bir araya getirerek bu meclisleri canlı tuttu. Bu meclisler esnasında ezberinde tuttuğu hadisleri yazdırttı. Boylece on ciltlik hadis eseri vucuda geldi. Yirmi yedi yıl boyunca ısrarla reddettiği Mısır Şafii başkadılığına Sultan tarafından tayin edildi (1423). Vefatına yakın bir zamana kadar bu gorevi devam ettirdi. Bu arada hakkındaki şikayetlerden dolayı yedi kez gorevden alındı. Yapılan tahkik sonucu her seferinde haklılığı anlaşılınca tekrar gorevine iade edildi.

Bir cok camide vaizlik yaptı. Tesirli vaaz ve hutbeleriyle tanındı. Cok yonlu ve aktif bir kişiliğe sahipti. Bir ara Mahmudiye Medresesi kutuphanesinin idaresini de ustlendi. Kutuphanede bulunan kitapların fihristini hazırladı. Kaybolan kitapları istinsah ederek veya kendi kitaplarını kaybolanların yerine koyarak eksikleri tamamlıyordu.

Omrunu ilme adayan İbn Hacer, sadece hadis alanında yuz yetmişe yakın eser kaleme aldı. Eserlerini kaleme alırken cok sayıda kaynaktan istifade etti. Kaynaklarını bir bir naklederek bu konudaki titizliğini gosterdi. Yaptığı hizmet ve ozverili calışmasından oturu "Emiru'l-mu'minin fi'l-hadis" unvanına layık gorulen ender alimlerdendir. (M. Yaşar Kandemir, "İbn Hacer el-AsalÂnî", TDVİA., C. XIX., s. 517) Fıkıh alanında da otuza yakın eser yazdı. Bir taraftan fıkıh derslerini okuturken diğer taraftan da ceşitli konularda fetvalar verdi. Calıştığı konuda, ilgili butun kaynaklara ulaşmaya calışarak muhtelif fikirleri bir araya topladı. Farklı fikirleri verdikten sonra goruş bildirme yoluna gitti.

Zamanının buyuk kısmını okuyarak veya okutarak gecirdi. Yiyip icmeye onem vermezdi. Cok guclu bir hafızaya sahipti. Onemli ozelliklerinden bir tanesi; bir şeyi yazmakla meşgul olduğu zamanlarda bile kendisine okunan metni takip ederek duzeltmeleri yapabilmekti. Hem suratli okur hem de suratli yazardı. Eser yazma, okuma, ders ve fetva vermeden arta kalan zamanını ibadetle gecirirdi. Talebelerine karşı cok şefkatli davranır isteklerini geri cevirmemeye dikkat ederdi. Az konuşarak, kimseyi kırmamaya gayret gosterirdi. Aldığı maaşı hayır hizmetlerinde kullanırdı. Gorevli gittiği yerlerde devlet parasıyla hazırlanan yemekleri yemezdi.

Bediuzzaman, istiğna dusturunu anlattığı İkinci Mektup'ta bu kaidesinin sebeplerinden altıncısını İbn Hacer'in, "SalÂhat niyetiyle sana verilen bir şey, sÂlih olmazsan, kabul etmek haramdır" şeklindeki ifadelerine dayandırır. Bu mektupta Bediuzzaman, hırs ve cimriliğin on plana cıktığı gunumuzde, insanların hediyelerini cok pahalıya sattığını belirttikten sonra, bu yolla meydana gelebilecek sakıncalara işaret etmektedir. (Mektubat, s. 18-19)

Risale-i Nur'da, İbn Hacer'in anıldığı bahiste tefsir kitapları, bunların şerhleri ve Kur'an-ı Kerim hakkında onemli izahatlarda bulunulmaktadır. Yazılan eserlerin şeffaf cam gibi Kur'an-ı Kerim'i gostermeleri gerektiğine işaret edilmektedir. Ancak, zamanla hayati onem taşıyan bu durum goz ardı edilmiş veya ikinci planda kalmıştır. Oysaki dini konularda nazarların direk Kur'an'a yonelmesi gerekir. Bunun icin de tefsirler okunurken ve incelenirken şahısların sozleri değil, Kur'an'ın ne dediğine bakılması icap eder. Mesela, "İbni Hacer'e nazar ettiği vakit, Kur'Ân'ı anlamak ve Kur'Ân'ın ne dediğini oğrenmek maksadıyla nazar etmeli. Yoksa İbni Hacer'in ne dediğini anlamak maksadıyla değil." (Sunuhat, s. 45)

Ornek bir omur yaşayan İbn Hacer, 1449 yılında Kahire'de Hakk'ın rahmetine kavuştu. Cenaze namazı Halife tarafından kıldırıldı. Cok buyuk bir kalabalık cenaze merasimine iştirak etti. Mekke dahil bir cok yerde kendisi icin gıyabi cenaze namazı kılındı. Naaşı Karafetussuğra Kabristanına defnedildi.

Eserleri

İbn Hacer değişik alanlarda yuzlerce eser yazdı. Yazdığı eserlerin sayısı hakkındaki kayıtlar ve rakamlar muhteliftir. Verilen rakamlar 150-300 arasındadır. En onemli hadis calışmalarından bir tanesi Sahih-i Buhari ile ilgili şerh calışmasıdır. Şerh ve muhtasar olarak yazdığı iki eserle cok onemli bilgiler vermektedir. Et-Tezkiretu'l-hadisiyye adlı eseri on ciltten muteşekkildir. Bu eserinde hadis metinlerini bir araya getirdi. Tağliku't-ta'lik eserini yazarken 350 kaynaktan istifade etti.

Yaptığı "Kırk Hadis" calışmasında, derlediği hadislerin Kutub-u Sitte ile dort mezhep imamının eserlerinde bulunma şartından hareket etti. Boylece hadislerin sağlamlık derecelerine ozel onem verdiğini ortaya koydu. El-Mu'cemu'l-mufehres adlı eserinde, okuttuğu kitapların dayanaklarını, senetlerini, kaynaklarını ortaya koymaktadır.

İbn Hacer sozu edilen eserler dışında; Kur'an ilimleri, fıkıh, akaid, tarih, biyografi, tertip calışması, dil ve edebiyat gibi muhtelif konularda eserler yazdı..
__________________