Anne ve babanın cocuk eğitimi ,disiplini uzerindeki ilişkilerin onemi yadsınamaz bir onem taşımaktadır.Fakat cağımızın metropol hayatında cocuklarımızı bırakmış olduğumuz bir ucuncu ebeveynler olan anneanne ,babaanne ve dedeler durumları biraz karıştırabilmektedir.”Ebeveynlik anlık bir şey değil cocukla aranızdaki ilişkidir”der Norton ve bu ilişkinin otesinde anne babanın ilişkisi de cocuk icin bir nevi ebeveynlik otoritesi kadar etki yapmaktadır.
Ebeveynlik felsefemizi belirlemek icin, cocuğumuzda olmasını istediğimiz ozellikleri listelemek kolaylık sağlayabilir.En az 5 ozellik sıralamak gidilecek rotayı belirlemek adına onemli olabilmektedir.Her neyse, o listedeki şeyleri cocuğumuza soylemek etkili olabilmektedir: “Sen başarılısın.” Daha doğrusu “İstersen başarılı olabilirsin. Senin icinde bu potansiyel var.”
Beklentileriniz neler? Cocuğunuzun sizin gibi mi olmasını istiyorsunuz? Aklınızdaki “ideal cocuğun” ozellikleri nelerdir? Bunlar bir duşunun ve kağıda dokun.
Daha sonra ilginc bir calışma yaptıran Norton, Katılımcılara once en az yakın oldukları buyukanne/buyukbabalarını duşunmelerini soyledi. Onlardaki hangi ozelliklerin onlardan uzak kalınmasına sebep olduğunun hatırlanmasını istedi. Herkes bir şeyler soyledi:
Fazla eleştiren
Otoriter
Uzak
İlgisiz
…
Aynı beyin fırtınasını daha sonra en sevilen buyukanne/buyukbabalar icin yapılmıştır:
Eğlenceli
Sevgi dolu
İcten
Oyuncu
…
Ve dedi ki “İşte siz boyle bir ebeveynsiniz. [Yukarıdaki] ikisinin karışımısınız.”
Duşundurucu…
“Cocuklarınızı, torunlarınızın ebeveynleri olacaklarını bilerek yetiştirin” dedi Norton. Ve şu korkutucu gerceği tekrarladı:
Sizin ebeveynliğiniz en az beş nesili etkiliyor. Siz sadece kendi cocuğunuza değil, torununuza, torununuzun torununa, onun torununa, … ebeveynlik yapıyorsunuz.
Norton’un deyişlerine gore mukemmel ebeveyn yoktur.
Eskiden bu yana ebeveynler cocuk yetiştiriken birkac stil benimsemişlerdir:
Suru guder gibi ebeveynlik–
Cocukları bir yere yonlendirmeyi amaclayan, başka da bir şeyi amaclamayan bir yaklaşım.
Depo tarzı ebeveynlik —
Cocuğu TV karşısına koy, ona vermen gereken her turlu değeri (cinsellik, ahlak, şiddet, vs.) oradan oğrensin.
Helikopter ebeveynliği —
Cocuğun yaptığı her hareketi izleyen, onu surekli kontrol eden kontrol hastası ebeveynlik turu.
Norton’a gore Her ebeveyn, kendi anne-babasından daha iyi bir ebeveyn olmaktadır. Biz de kendi anne-babalarımızın ebeveynlik şekliyle mucadele etmeyi bir kenara bırakmalı, cocuğumuzda olmasını istediğimiz bu 5 (ya da daha fazla) karakteristiğe odaklanmalıyız. Boylelikle Ebeveynlik Felsefemizi şekillendirmek daha kolay olabilmektedir.Bunun yanı sıra Norton ilişki kurarken gorev odaklı davranmamaya ve beyinin ilişki ile buyuduğunu ve sosyal ilişkileri sıkı tutmanın gerekliliğini vurgulamıştır.
İKİ KUŞAK ARASINDAKİ EĞİTİM FARKI
Cocuklar iki kuşak arasındaki farklı eğitim yaklaşımını fark ederler ve bunu kendi anne babalarına karşı kullanırlar. Bu arada bir şey daha oğreniyorlar, anne babaları ile ilişkileri buyuk anne-babaları ile olandan cok farklıdır. Daha iyi veya daha kotu değil ama farklıdır.
Bu farkın iki kuşak arasında ciddi tartışma ve gerilim konusu olması cocuklara zarar verebilir. Cocukların iki kuşaktan olan ebeveyne de guvenmeye ihtiyacı vardır.
Buyukanneler ve babalar ikinci anne babalıklarını yaşayıp; cocukların doğrudan sorumluluğunu ustlenmediklerinden daha rahat, hoşgorulu olmakta; cocuklara daha cok vakit ayırabilmektedirler. Kucuk torunlarının tum gereksinimlerini karşılamak isteyip, onlara hayır demeye gonulleri el vermemektedir.
Boyle olunca da kendilerini cocuklarının otoritesini sarsan bir konumda bulmaktadırlar. Bir tarafta bakım veren kişi olarak memnuniyet uyandırırken, diğer yandan ise kendi cocukları tarafından eğitim stilleri acısından denetlenmektedirler. Bu durum buyuklere zor gelmektedir.Onlar kendi tarzları cercevesinde torunları ile iletişimde olmak istemektedirler. Bircoğu kendi eğitim yaklaşımının deneyimle işe yaradığını gormuş, değişmek istemezken, Bazıları ise değişime acık olabilmekte ama değişme temposunu kendi belirlemek istemektedir.
BUYUKLERE GUVENMEK GEREK!
Cocuğunu kendi ailesine teslim eden anne babalar aynı zamanda sorumluluğun da bir kısmını onlara devrettiklerinin bilincinde olmalıdırlar. Onun icin anneler kendi stilleri ile buyukannelerin stilleri arasındaki farkı anlamayı cocuklarına bırakmalı, onlara guvenmelidirler. Cocuklar bu tur yaklaşım farklarını cok iyi ayırabilirler.
Buyukanne ve babaların daha sakin, hoşgorulu, bilge ve daha az sınır koyucu olmalarının nedeni kendilerine ve deneyimlerine duydukları guvenden geliyor olabilir. Bir sorun cıkarsa cok daha iyi baş edeceklerini duşunuyor olabilirler. Ayrıca buyukanne ve babaların varlığı cocuğu alternatifsiz bir durumda anne babaya bağımlı bir durumda olmaktan cıkarır. Buyumekte olan cocuk kendi anne babasının da mukemmel olmayan yonleri olduğunu fark eder. Buyukannelerin varlığı ebeveynlerin mutlak gucunu sınırlar, cocuklara bir parca ozel bir ozgurluk alanı acar. Buyukler anlatımları ile cocukların aile kokenini, nereden geldiklerini, eski kuşaklardaki akrabaları ve felsefeleri ve gelenekleri aktaran kişilerdir. Anneanneler ve dedeler ailenin koklerini temsil ederler.
Aileler finansal destek ve guven sağlarlar, gunluk sorunları cozerler. Buyuk ebeveynler ise tarih ve geleneği temsil edeceklerdir. Varlıkları cok onemlidir ve buyukanne ve dede olabilmek cok buyuk bir mutluluk verir. Yaşamın sonbaharında torunların yaşama bambaşka bir anlam kattığı şuphe goturmez.
Anneanneler ve torunlar karşılıklı olarak birbirini eğitebilir. Bir taraf deneyimleri ile geleceğe bir bakış acısı kazandırırken; torun olan diğer taraf buyuk ebeveynlerinin kendisine aktardıkları ile geleceğini oluştur
OTORİTE KARMAŞASI COCUKLARI NASIL ETKİLER?
Cocuğun iyiyi, kotuyu, doğruyu, yanlışı anlayabilmesi icin yolunun cizilmesine ihtiyacı vardır. Aynı anda birkac kişinin yol cizmesi, başka bir deyişle buyukanne ve dedenin başka doğruları, anne babanın da başka doğruları gostermesinin tek sonucu cocuğun ‘doğru’suz yetişmesi olacaktır.
Cocuğun yanlış davranışlarını duzeltmeye calışan anne babaya ‘ben torunuma laf soyletmem’ ya da torununa ‘sen onları boş ver’ diyen buyukanne ve dedeler bir sure sonra torunlarının oyuncağı olurlar. Torunlarına bakmak durumunda birinci kuşağa verilebilecek en anlamlı mesaj şu olabilir: Siz cocuklarınızı yetiştirerek anne babalık gorevlerinizi yaptınız, hem de cok iyi yaptınız. Torunlarınızın anne ve babası olmaya calışmayın. Onlara bakma zorunda kaldığınızda da, onların tanıması gereken tek otoritenin kendi anneleri ve babaları olduğunu unutmayın. Başka bir deyişle, buyukanne ve dedeler; cocuklarınızın anne babalığını tanımalısınız, onlara bu konuda destek vermelisiniz.
Anne babanın cocukları icin koymaya calıştıkları kuralları eleştirerek karşı cıkan buyuk anne ve dedeler, kucuklerin gozunde anne babanın otoritesinin zayıflamasına neden olabilmektedir.
Buyukanne-dede, anne-baba ve torun arasında sağlıklı iletişim kurmanın yolları nelerdir?
• Cocuğun buyukanne ve dedesinin yaşama alanı yerine kendi evinde bakılması, her gece kendi annesini ve babasını gormesi onemlidir.
• Cocukların yapmaması gereken davranışlar cocukla ilgilenen tum bireylere belirtilmelidir.
• Aile icinde uyulması gereken kurallar buyukanne ve dedeye soylenmelidir.
• Buyukler cocuğu surekli olarak şeker vb. ile odullendirmek yerinde, sozlu ifadelerle ya da beraber etkinlik yaparak cocuğu yureklendirmelidir.
• Kuşaklar arasında cocuk eğitimi konusunda farklı goruşler olabilir. Ancak bu fikirler cocuğun onunde dile getirilmemelidir.
• Buyukler torunlarının yetiştirilmesinde anne babanın kararlarının oncelik taşıdığı gerceğini kabul etmelidirler.
KAYNAKCA:
BYRON NORTON/Aile seminerleri
PEDAGOG YILDIZ CAKAR/Yeşilkoşk Rehberlik servisi
[h=2]İstanbul Psikoloji uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]
Ebeveynlik felsefesi ve ucuncu ebeveynler
Sağlık0 Mesaj
●31 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- Ebeveynlik felsefesi ve ucuncu ebeveynler