Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Sallalahu Aleyhi ve Sellem'in İslÂm toplumu oluşturma noktasında Ensar ve Muhaciri eğitirken, onların incelikten uzak davranışlarını anlayışla karşılamış, onlara engin bir musamaha, anlayış ve tatlılıkla eğitme cihetine gitmiştir. Coğu kez onların hoş olmayan soz ve davranışlarını gormezden gelmiş, buyuk bir ozveri ile "saadet asrı" diye simgeleşen bir "saadet toplumu" oluşturmuştur. Sahabenin icerisinde "medeni" diye niteleyebileceğimiz, cok zeki ve fıtrat itibariyle cok nitelikli insanlar olduğu gibi, "bedevi" diye nitelenen, eğitim ve oğretimden hic nasibini alamayan kaba ve sert insanları da bitimsiz bir sabır, caba ve ozveriyle eğitmesini bilmiştir. Onun oluşturduğu toplum faziletli bir toplum, medeni bir toplum, ideal bir toplumdur. Hatta bununla da yetinmeyerek, O "Yesrib" şehrinin ismini "Medine"ye donuşturmuştur.

Diğer taraftan Hz. Peygamber'in sahabeye karşı uyguladığı, gosterdiği yumuşaklık, tatlılık, ozveri ve anlayış Allah tarafından da ovguye mazhar olmuştur. Bir başka ifadeyle, O bir muallim olarak toplumu her acıdan eğitirken, talebelerine karşı gosterdiği tavır ve anlayış, Allah tarafından takdire değer bulunmuştur. Nitekim Kutlu Kitap Kur'an'da Peygamber'e yapılan bu ovgu şoyle dile getirilir:

"(Ey Habibim!) Allah'ın rahmeti ile Sen onlara karşı cok yumuşak davrandın. Eğer kaba ve katı kalbli olsaydın, şuphesiz etrafındakiler dağılıp giderlerdi. Onları affet, onlara mağfiret dile, iş hakkında onlara danış..."

Bu ayet aynı zamanda Hz. Peygamber'in şahsında liderliğin sırları verildiği gibi, eğitimcinin ozelliklerini de ortaya koyuyor. Bu ayete gore eğitimci:

- Oğrencilerine karşı anlayışlı ve muşfik olmayı,

- Oğrencilerine kaba ve katı davranışlardan uzak olmayı,

- Oğrencilerin yaptığı hataların affedilmesi gerektiğini,

- Onların hakkında iyi dilek ve temennilerde bulmayı,

- Oğrencilerin fikirlerine onem vermeyi butunuyle gozler onune sermektedir.

Hz. Peygamber'in davranışlarının liderlik planında cok onemli kıstaslar taşıdığı da bir vakıadır. Nitekim Celal Yıldırım Hoca bunu şoyle izah eder:

"Putperest Araplar ırkları ve iklimleri gereği, haşin ve sert mizaclı insanlardır. Onları yola getirmek buyuk bir basiret işidir. Hz. Muhammed Aleyhisselam ise son derece yumuşak, şefkatli ve merhametli bir peygamberdir. Mizacında sertlik, tabiatında kabalık, vicdanında katılık yoktur. Muslumanların Uhud Savaşı'nda yaptığı hata affedilir cinsten değildir. Başka bir kumandan ya da emir olsaydı, o gun onlara en ağır cezayı verirdi. Ama Resulullah Efendimizin tabiatındaki butun yumuşaklık ve guzelliği, sevgi ve yakınlığı sergileyerek onları cağırdı ve hicbirini kırıcı mÂnÂda kınamadı. Yukarıdaki ayetle bu hususa dikkat cekiliyor ve liderlere en guzel olcu ve kıstas veriliyor.

Bir başka onemli husus da, liderlerin cevresindeki aklı eren goruş sahibi kişilerle istişarede bulunmasıdır..."

Peygamber Efendimiz "Saadet Asrı" diye nitelenen donemde bedevilere karşı gosterdiği ornek anlayış modeli O'nun neden Âlemlere rahmet olarak gonderildiğinin de bir gostergesidir:

Bedevi colde yaşayan, kaba, sert mizaclı insanlardır. İşte bir gun bir bedevi Hz. Peygamber'in yanına yaklaşıp, cubbesinden tutup oylesine sert asılır ki, cubbesinin yakası omuzu başında iz bırakır ve yuksek sesle bağırır:

"Ey Muhammed! Allah'ın sana verdiği şu mallardan bana vermeleri icin adamlarına emir ver!"

Hz. Peygamber'in canını acıtan bu hadise karşısında metanetini korur ve tebessumle adama yuzunu cevirir. Adama bir şeyler verilmesini emreder."**

Yine bir gun, bir bedevi, mescidin bir koşesine kucuk abdestini yapmaya başlar. Sahabe ofkeyle bedevinin ustune yurur. (Hatta kılıclarını dahi cekenler olur.) Ancak Hz. Peygamber mudahale ederek, bedeviyi korur. Bedevi yaptığı kucuk abdest uzerine bir kova su getirtip boşaltarak temizler."

Hz. Peygamber'in bu tutum ve davranışları eğitim ve oğretimde en onemli orneklerdir. Mizacları sert, anlayışları kıt olan insanları eğite eğite "medeni bir toplum" oluşturarak insanlık Âlemine de onculuk etmiştir...

Alıntı:
* Âl-i İmran, 3/ 159

** Celal Yıldırım, Tefsirli Kur'an-ı Kerim Meali, c. I, İzmir 1984, s. 145.

*** BuhÂrî, Libas, 18.

**** Muslim Taharet

__________________