VİTAMİN D

Vitamin D yetmezliği toplumda cok sık gorulmektedir. Yaklaşık batı toplumlarının %20 ile %100 unde vitamin D eksikliği saptanmıştır. Vitamin D kalsiyum, fosfor ve kemik metaboliizmasında onemli bir rol oynadığı icin eksikliğinde kemik minrelaizasyonunun yetersiz olmasına bağlı kemik deformiteleri, rikets, osteoporoz gibi kemik hastalıkları meydana gelir. Guneş ışığı en onemli vitamin D kaynağıdır. Ancak son yıllarda guneşin zararlı etkilerinden korunmak amacı ile kullanılan koruyucular derinin guneş ışığından vitamin D sentezlemesini azaltarak, vitamin D eksikliğine sebep olmaktadır.

Vitamin D eksikliğinin iskelet sistemi, ozellikle de kemik metabolizması uzerine etkileri olmasına rağmen, son yıllarda yapılan araştırmalar sayesinde dieğr sistemler ve hastalıklar uzerine de bircok olumlu etkisi olduğu bulunmuştur.

Vitamin D yetersizliği ve obezite birbiri ile yakından ilişkilidir. Vitamin D, vucut ağırlığını duzenleyen besin maddeleri uzerinde onemli bir rolu vardır. Vitamin D alımının 1.5-3.5 kg kadar kilo vermeye sebep olduğu bazı bilimsel calışmalarda gosterilmiştir.

Vitamin D nin en onemli etkilerinden biri Tip II Diabet Mellitusa iyi gelmesidir. Yaşın ilerlemesi ile birlikte sıklıkla gorulen vucuttaki insulin direnci sonucunda insulinin dokulara etki edememesi sonucunda şekerin kullanılamaması ndan ortaya cıkan Tip II Diabetde vitamin D bu durumu onlemekte, diabetin ortaya cıkmasını ve ilerlemesini engellemektedir. Vitamin D kanda 25 ng/ml uzerinde olduğunda diabet riski %43 azalmaktadır. Bunun icinde gunde 500 unite vitamin D alımı onerilmektedir.

Vitamin D eksikliğinin gebelik ve emzirme donemlerinde onemli sonucları olabilir. Gebe kadının kalsiyum ve vitamin D ihtiyacı artmıştır. Ozellikle gebeliğin son 3 ayında hem anne hem bebek kemik gelişimi icin vitamin D alımı son derece onemlidir. Gebede vitamin kan seviyesi 32 ng/ml olmalıdır. Gebe kadınların %50, sut emen bebeklerin ise %56 sında vitamin D eksikliği gorulmuştur. Gebelikte ve emzirme doneminde gorulen bazı hastalıklar orneğin preeklampsi, duşuk doğum tartılı bebek, yenidoğan tetanisi, doğum sonrası iyi gelişmeyen bebek sendromları, bebeklerde kemiklerin kolay kırılganlığının artması, ve bazı otoimmun hastalıkların gorulme olasılığındaki artış vitamin D eksikliğinde sıklıkla gorulen durumlardır. Ayrıca bebek beyin fonksiyonlarının gelişmesinde de vitamin D nin son derece onemli işlevi olduğu son yıllarda yapılan calışmalar ile keşfedilmiştir. Vitamin D yeterli alan bebeklerde ilerinde noropsikolojik gelişimlerinin mukemmel oldukları bildirilmiştir.
Vitamin D nin en onemli etkilerinden birisi de damar cidarı uzerindeki kireclenmeler uzerinedir. Bazı karışık mekanizmalar sonucunda vitamin D damar cidarlarındaki bu kalsifikasyonları onleyebildikleri ileri surulmuştur. Buna bağlı meydana gelen ozellikle kronik bobrek hastalıklarında kullanılmaktadır. Benzer bicimde vitamin D koroner kalp hastalıklarında kireclenmeyi onlediği ileri surulmekte, kalp fonksiyonları uzerine olumlu etkilerinin olduğu, hipertansiyonlu hastalarda regulasyonu sağladığı ceşitli bilimsel makalelerde iddia edilmiştir.

Vitamin D kadınlaraın korkulu ruyası olan meme kanseri gelişimi uzerine de olumlu etkisi vardır. Meme kanserli kadınlarda vitamin D reseptorleri hucrelerde az bulunmuştur. Bu reseptorleri olan kadınlarda vitamin D bağlanarak etki etmekte ve bazı metabolitleri tumor hucrelerinin geişimini baskılayarak kadınları meme kanserinden koruduğu gosterilmiştir.

Ozellikle Vitamin D ve Omega-3 birlikte kullanımının antikanser etkisinin cok guclu olduğu bilimsel olarak gosterilmiştir. İki ajan birlikte anti-inflamatuar, pro-apoptotik, anti-angiogenik ve anti-proliferatif etkileri olması nedeni ile kanserden koruyucu oldukları gosterilmiştir.
Cildimizdeki keratonosit hucrelerinde bulunan vitamin D reseptorleri vasıtası ile etki eden vitamin D, epidermisin proliferasyonunu ( derinin kalınlaşması), sac folikullerinin kaybolmasına bağlı sac dokulmesi ve kelliğe sebep olabilir. Vitamin D yine deri tumorlerinin oluşumunu engeller.

Vitamin D eksikliğinde erken yaşlarda şifzofreni , ileri yaşlarda ise Alzheimer, Parkinson hastalığı, deppresyon ve bilişsel fonksiyonlarda azalmanın olduğu gosterilmiştir. Vitamin D onemli beyin fonksiyonlarını sağlayan norotransmitterlerin yapım ve salınımını idare eder. Bunlardan en onemli ve bilineni de Dopamin dir. Vitamin D eksikliğinde beyinde Dopamin azalır.
Son olarak Vitamin D nin hucrelerdeki etki mekanizması, kadınlardaki ostrojen hormonunun etki yolu ile ortak ozellikler gostermesinden dolayı, menopoz sonrası gorulebilen bazı şikayetlerin iyileştirilmesinde veya tedavi edilmesinde, tek başına veya estrojen tedavisi ile birlikte kullanımı daha da yaygınlaşmaktadır.

Vitamin D yetmezliği veya eksikliği teşhisi icin bircok tanı metodu vardır. Kanda en guvenilir olarak 25 hidroksivitamin D bakılmalıdır. Bu değer 20 ng/ml altında olmamalıdır. Tercihan 30 ng/ml ustunde olmalıdır.

Vitamin D eksikliğine karşı Amerikan Endokrinoloji ve Metabolizma Cemiyetinin bazı onerileri vardır. Sıfır ile 1 yaş arasındaki bebekler icin gunde 400 unite vitamin D almalıdır. 1-18 yaş arasında gunde 400-600 unite vitamin D alınmalıdır. 19-50 yaş arasında 600 unite ve 50-70 yaş arasında 600-800 unite vitamin D alınmalıdır. Gebe ve emziren kadınlar ise gunde 1500-2000 unite vitamin D almalıdır.
Prof.Dr.C.Tamer Erel
İ.U. Cerrahpaşa Tıp Fakultesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum AD



[h=2]İstanbul Kadın Doğum uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]