Meme buyutme ameliyatı ortalama iki saat kadar surer. Eğer herhangi bir asimetri veya sarkma soz konusu ise, elbette bunun duzeltilmesi de ek sure gerektirecektir. Ameliyatı gercekleştirmek icin cok fazla malzemeye gereksinim duyulmaz; neşter, elektrokoter (elektrikli dağlayıcı), birkac ceşit ekartor (kesi yerine sokulan ve kesiyi actıran kaşıklar ki kimi cerrah bunun ışıklısını kullanır) ve dikiş malzemesi yeterli olur. Tabi implantı da unutmamak gerek.

Dikiş malzemesi olarak eriyen ve erimeyen iplikler kullanılabilir. Yine her ikisinin de avantaj ve dezavanyajları vardır. Eriyen iplikler alınmak zorunda değildir ancak yabancı cisim gibi işlem gorurler ve doku tarafından eritilirler. Bu bir surec gerektirir ve bu surec boyunca doku bir yandan iyileşmeye calışırken diğer yandan da ipliği eritmekle meşgul olur. İyileşme suresince cilt yarası icinde bulunan iplik, varlığı sebebiyle kotu yara iyileşmesine yol acabilir. Erimeyen iplikler ise, iki hafta kadar sonra alınmalıdır. Dikiş alımı, acı veren bir işlem olmamakla birlikte, hastaları korkutur. İyi tarafı, yara mukavemeti yeterli duzeye geldiğinde dikişlerin alınmasının, dokunun sadece iyileşmekle meşgul olabilmesine imkan tanımasıdır.

Yara konusunda vurgulanması gereken onemli bir nokta; yaranın, sizin ameliyattan sonra gormuş olduğunuz cilt kesisi ile sınırlı olmamasıdır. Evet, o kucucuk kesiden girildi ancak, memenin kapladığı sınırlar icerisinde, capı duruma gore 10 ila 14 cm olan dairesel bir yara acıldı (implant cebi). Bundan iki tane oluşturulduğu da goz onune alınırsa, yara boyutunun oldukca buyuk olduğu anlaşılır.

Aslında techizatın en onemlisi, hastayı anestezi altında iken, yani ameliyat sırasında dik pozisyona kadar oturur duruma getirebilen bir ameliyat masasıdır. Bildiğiniz gibi, memeler yatarken başka, 45 derece ve 60 derecede başka, dik durumda daha da başka şekilde dururlar. Eşit memelerde belki boyle bir ameliyat masası gerekmeyebilir ancak asimetri minimal bile olduğunda boyle bir masanın avantajı, ameliyat olup bittikten sonra anlaşılsa da fayda etmeyecektir. Cunku başlangıcta yarım santimlik ve onemsiz, hatta fark edilmesi bile guc bir asimetri, memelerde 250'şer ml'lik hacim artışından sonra 2 cm'lik asimetriye donuştuğunde sorun başlamış olur. Yatar pozisyonda kendini yine cok belli etmeyebilecek bu sağ-sol farkı, hasta ayağa kalktığında bir faciaya sebep olabilir.

Bir ornekle acıklamak gerekirse, bir balon biraz şişirilip uzerinde iki nokta işaretlenir ve araları olculur. Balon daha fazla, mesela iki katına kadar buyutecek şekilde şişirildiğinde ve bu iki noktanın arası tekrar olculduğunde mesafenin bariz olarak artmış olduğu gorulecektir. Bunu en cok meme başlarının seviye farkı olması durumunda goruyoruz. Nitekim erkeklerde bile meme başları arasında yarım ila bir santimlik seviye farkı olması nadir rastlanan bir durum değildir. İşte bu durumun varlığı, memeler buyutuldukten sonra, hasta daha ameliyattayken kontrol edilmelidir. Bu kontrol icin de hastayı dik durumda oturur hale getirebilen bir ameliyat masası gereklidir.

AMELİYATA HAZIRLANMA

Ameliyat olmadan once yapmanız gereken en onemli şeylerden biri, karar verme aşamasında almış olduğunuz ceşitli ve belki de kafanızı iyice karıştırmış olan bilgi yığınını akıl suzgecinizden gecirerek, soru işareti kalmayacak şekilde harmanlamış olmaktır. Farklı yontemler kullanan farklı cerrahlar, elbette farklı bilgiler verecek ve kendi yontemlerinin daha iyi olduğunu savunacaktır. Gercek şudur ki, her yontemin avantajı olduğu gibi dezavantajları da vardır. Kimi yontemde her ikisi eşitken, bazısında biri diğerinden fazla olabilir. Hangi avantajın sizin icin daha onemli olduğunu ve hangi dezavantaja daha rahat katlanabileceğinize sonucta hasta olarak siz karar vermelisiniz. Kararınızı verdikten sonra, bu kararın tamamen size ait olduğunu ve hicbir etki altında kalmadan ameliyatı arzu ettiğinize kanaat getirmiş olmalısınız. Memeler her ne kadar guclu birer cinsel uyaran olsa da eş veya sevgili istiyor diye ameliyat olmak yanlıştır. Yapılan meme buyutme ameliyatının bozulan bir ilişkiyi duzeltmesi beklenemez.

Hastanın soygecmişinde meme kanseri hikayesi artmış ise veya hastanın yaşı 35'in uzerindeyse mamografi yapılması tavsiye edilir. Bunun sonucunda şupheli bir durum tespit edilirse ultason veya manyetik rezonans incelemeleri de gerekebilir. Estetik amaclı bir meme ameliyatı ancak sağlıklı bir meme soz konusu ise yapılacaktır.

Ameliyat oncesi kan tetkikleri birkac gun onceden yapılabileceği gibi, tamamen sağlıklı olduğu duşunulen kişilerde ameliyat gunu sabahında da yapılabilir. Kan tetkiklerinde pıhtılaşma değerleri, tam kan sayımı ve viral belirtecler (marker) istenir. Koagulasyon sisteminizin, turkcesiyle pıhtılaşma duzeneğinizin, kesinlikle iyi calışıyor olması gerekmektedir. Bu, ameliyat sonrasında implantın etrafında tehlikeli miktarda kan toplanarak hematom gelişmemesi acısından onemlidir. Tam kan sayımında ozellikle akyuvarlarınızın artmamış olması gerekir cunku aksi durum bir enfeksiyon belirtisidir ve ameliyatın yapılmasına kesin bir engel teşkil eder. Eğer ameliyat oncesinde yapılmış olan bir tahlilde bu değer normal ise, ancak ameliyat gunu ateşinizin cıkmış olduğu fark edilirse, ameliyat (ameliyattan hemen once tekrar yapılan tahlilde normal duzeyler gorulse bile) ertelenebilir. Viral bir bulaştırıcılık tespit edildiğinde ameliyat iptal edilebilir.

Kanama suresini uzattıkları ve pıhtılaşmayı geciktirdikleri icin ameliyattan iki hafta once aspirin ve benzeri ilacları, ibuprofen iceren ağrıkesicileri (Brufen, İbumetin gibi), ozellikle e-vitamini ve omega-yağları iceren gunluk beslenme desteklerini almayı, sarımsak, cikolata ve kakao iceren gıdaları tuketmeyi bırakmalısınız. Ozellikle sefalosprin gurubu antibiyotikler de pıhtılaşmayı geciktirdiğinden kullanılmamalıdır. Sigaranın yara iyileşmesi uzerine olan son derece olumsuz etkisi bilindiğinden burada ayrıca değinmiyorum.

Ameliyat sonrasında işe başlamadan once bir sure dinlenebilmek icin yeterli miktarda izin almalısınız. Kas-ustu ve fasya-altı yerleştirmede iyileşme hızlı iken, kas-altına yapılan girişimde iki hafta ağrınız olabileceğini hesap etmenizi tavsiye ediyoruz. Kas-altı yerleşimde ozellikle ilk hafta tek başınıza yataktan bile kalkmanız imkansız olabileceğinden, taburcu olduktan sonra evde yanınızda kalacak bir refakatcinin mutlaka olması gereklidir. Buna rağmen elbette her gecen gun daha iyi olacağınızı da bilmelisiniz.

ANESTEZİ YONTEMLERİ

Meme buyutme ameliyatı cok buyuk bir oranda genel anestezi altında yapılmaktadır. Ancak epidural anestezi veya değişik şekillerde bolgesel (rejyonel) veya lokal anestezi yontemleri ile de yapılabilir.

Genel anestezi hakkında bircok şey biliyorsunuzdur mutlaka. Hasta acısından elbette konforu yuksektir. Yine de bazı hastalarda narkoz sonrası gec uyanma, bulantılar ve anestezi icin soluk borusuna yerleştirilen tupun ucundaki (gaz kacağını engelleyen) hava balonunun yarattığı tahriş sebebiyle birkac gun suren boğaz ağrısına neden olabilir. Bununla birlikte kas-altı implantasyon yapılacaksa, kasları da tamamen gevşeterek bu seviyede implant cebi acılmasını kolaylaştırdığı ve boylelikle hasarın da daha az olmasını sağladığı icin diğer anestezi yontemlerine tercih edilmelidir.

Epidural anesteziyi ise "ağrısız doğum"dan tanırsınız. Ancak meme ameliyatı yapabilmek icin omurga kanalına sokulacak olan iğne, ağrısız doğumdaki gibi bel bolgesinden (buraya inesiye kadar omurilik ozellikle kollara giden bircok hatlarından ayrılmış, oldukca incelmiştir) değil, kurek kemiklerinin ust seviyeleri arasından batırılır. Keskin iğne ucu burada omurilikte tamiri imkansız ve sonucları cok ağır hasarlara sebep olabilir. Yine anestezik ilac istenenden daha yukarı seviyelere nufuz ederek solunum felcine bile sebep olabilir ve akut olarak entubasyon gerekebilir. Epidural anestezi başarılı olduğunda konforu genel anestezi kadar yuksektir ve onemli bir farkı yerleştirilmiş olan iğnenin (kol veya el sırtına takılan damaryolu gibi) yerinde bırakılarak, ameliyat sonrasında ağrı kesici ilacların doğrudan omuriliğe verilebilmesidir. Bu ağrı kesmek acısından bir avantaj olduğu gibi buradan verilen ilacların turu veya dozajının yaratabileceği yan etkiler dezavantaj olarak sayılabilir. Yine buradan enfeksiyon kapılması hoş olmayan bir durum olacaktır.

Lokal anestezi yonteminde, memelerin her iki yanında, goğus kafesinin koltukaltı hizaları boyunca bir hat şeklinde lokal anestezi ilacı bir iğne ile enjekte edilir. Ek olarak memelerin alt ve ust sınırlarına da ilac verilebilir. Bu kas-ustu yerleştirme yapılacak ameliyatlarda, ilacın etkimesi icin gerekli zaman tanınacak olursa, yeterli olacaktır.

AMELİYAT YONTEMLERİ

Cerrahi olarak yapılması gereken, cok net ve basittir. Meme sınırları dahilinde, implantın sığabileceği bir boşluk oluşturmak. Bu boşluğu oluşturmak icin cilt kesisi yapmak kacınılmazdır. Bu aşamada onumuze farklı secenekler cıkar. Koltukaltı kesisi ile giriş genellikle kas-altı implantasyonlarda tercih edilir cunku bu kesi ile doğrudan buyuk goğus (pektoralis major) kasının alt seviyesine girilir. Ancak koltukaltı bolgesinde yerleşmiş aşırı sayıdaki kıl kokleri ve ter bezlerinde barınan bakteriler işlemin aseptik şartlarını bozabilir. Ayrıca burada oluşacak kotu yara izleri sebebiyle yazın guneşlenirken ellerinizi başınızın altına goturduğunuzde veya kolsuz, hatta koltuk altı geniş oyulmuş kıyafet giyerek gittiğiniz lokantada garsonu cağırmak icin elinizi kaldırdığınızda sinir bozucu sorulara yanıt vermek zorunda kalabilirsiniz.

Memealtı, meme alt katlantısı veya diğer adıyla submammer katlantıdan yapılan kesi, en cok kullanılandır ve cerrahi acıdan en rahat yontemdir. Bu kesiden girilerek acılan implant cebini kontrol etmek cok basittir. Ancak bu kesi ile ayrılan yağ dokusunun implant yerleştirildikten sonra tekrar kapatılması sırasında yapılabilecek hatalar (yetersiz kapatma) yahut mukemmel yağ dokusu adaptasyonu sağlansa bile yağ dokusunun zayıflığından dolayı dikişleri tutmaması sebebiyle implant aşağıya doğru kayabilir ve cilde aşırı yaklaşarak ele gelir ki bu durum cok rahatsız edicidir. Bazı hastalarda, memeler cok kucuk, neredeyse duzdur ("tahta goğus"). Bu durumda implant yerleştirildikten sonra memealtı katlantısı da 90 derece, bazen de daha buyuk bir acıdadır. Bu durumda da bikini giyildiğinde, bu geniş acılı memealtı, kollar kaldırıldığında bikini sutyenini durması gereken yerde tutamaz ve sutyen yukarı doğru kayarak izin ortaya cıkmasına sebep olur, cıplak iken de zaten iz gorunecektir. Ayrıca kesinin yeri iyi hesap edilmezse, zamanla silikon yercekimi ve doğal sarkma olgusu sebebiyle aşağı doğru bir miktar yer değiştireceği icin, ameliyattan hemen sonra memealtı katlantısı seviyesinde olmasına karşın, bir sure sonra memeler uzerinde olacak yani yukarı doğru goreceli olarak yer değiştirecektir.

Farklı kaynaklarda farklı adlandırmalar olmakla beraber, memebaşını oluşturan elemanlardan, memenin en kabarık uc kısmına memeucu (mamilla) ve bunun etrafını cevreleyen koyu renkli alana da memebaşı cevresi (areola) denir. Periareoler, yani "memebaşı cevresi etrafı" kesileri, memebaşı cevresinin capı ortalama 3 cm olduğunda yapılabilir. Normal şartlarda memebaşı cevresinin alt yarısı, tercih edilir. Ayrıca bir dikleştirme gerekiyorsa memebaşı cevresinin ust tarafından deri cıkarılır ve implant buradan yerleştirilir. Memebaşlarının farklı bir yonde yer değiştirmesi gerekiyorsa (genellikle orta hatta doğru), kesi buna gore ayarlanır. İmplant cok buyuk değilse veya areola capı 3 cm'den daha buyukse areolayı ikiye bolecek şekilde ortasından da (kimi zaman zig-zag şeklinde) kesi yapılabilir. Areola ortasından kesi yaparken, yine de memeucu ikiye bolunmez, etrafından dolaşılır. Bu bolgede yapılan kesiler buyuk oranda gorunmeze yakın iz bırakırlar. Buranın hem iyileşme potansiyeli normal deriye gore daha iyidir, hem de doğal renk farkı kesiyi kamufle edebilir. Ayrıca burası, gizlenmesi en kolay yerdir. Bazı hastalar, memebaşları 3 cm'den kucuk olmasına rağmen, ozellikle bu keside ısrar ederlerse, kesinin iki ucunu bir miktar yanalara doğru uzatarak implant yerleştirmek mumkun olmaktadır.

Ben, buyuk bir coğunlukla memebaşı etrafı kesisini kullanıyorum. Hem kendim, hem de hastalarım, yara izi acısından son derece memnunlar ve şimdiye kadar kalıcı his kaybına rastlamadım.
AMELİYATIN PLANLANMASI

Cerrahınızla yapacağınız ilk goruşme, genellikle bir sohbet havasında gecer. Bu goruşmede, cerrahınız sizi, siz de cerrahınızı tanıma fırsatı bulursunuz. Ona guvenebileceğinizi anlarsınız. Bu aşama cok onemlidir. Dunyadaki hicbir teknoloji, cerrahınızn ellerinin yerini tutamayacaktır. Kendinizi teslim edeceğiniz ellerin sahibinin duşuncelerini bilmek ve kendi duygularınızı anlatmak yerinde olacaktır. Cerrahınız size gerekli her turlu bilgiyi verecek, her yontemin avantaj ve dezavantajlarını anlatacak ve sizin bu girişim icin kendinizden ne kadar emin olduğunuzu tartarak girişimi yapıp yapmamaya karar verecektir. Gercekten de kendi isteği dışında, harici telkin ve zorlamalarla bu ameliyatı yaptırmak isteyen hanımlar olduğundan, cerrahın bunu tespit etmesi durumunda hastayı ameliyattan vazgecirmesi asli gorevlerinden biridir. İlk goruşmede hasta kendini hazır hissetmiyorsa henuz bir muayene yapılmaz, daha cok teorik sınırlar icerisinde kalınır, hastanın verilen bilgileri aklında yoğurarak daha net bir fikir oluşturarak yeni sorular turetmesi icin zaman tanınır ve ikinci bir goruşme randevusu verilir.

Hasta ikinci randevuya geldiğinde, cerrahına guveniyor ve kendini ona teslim ediyor demektir. Bu goruşmede yine teorik bilgiler kısaca tekrar edilir, hastanın soruları cevaplanır ve pratik kısma gecilerek hasta muayene edilir. Bu sırada hasta butun beklenti ve arzularını acık bir şekilde dile getirir. Bunlara ulaşılmasının ne derecede mumkun olduğu cerrah tarafından acıklanır.

Muayene sırasında cerrah gerekli vucut olculerini tespit ederek var olan asimetrileri konusunda hastayı bilgilendirir. Memebaşlarının pozisyonu, boyutları ve bunların yer değiştirme gereksinimi irdelenir. Boyut farkı varsa bunun ne oranda duzeltilebileceği tartışılır. Memenin dort yanındaki ciltaltı doku kalınlığı olculur ve implantın hangi seviyeye yerleştirileceği kararlaştırılır.

Mevcut durum ayrıca fotoğraflarla da tespit edilmelidir.

Tum muayene tam bir işbirliği icinde gercekleştirilir ve hasta her ayrıntıya karar verilmesi sırasında bizzat fikir belirtir. Elbette hasta, kendi vucudunun fiziksel olanakları uzerinde bir istek belirtirse cerrah, bunun imkansızlığını mantıklı bir şekilde anlatacaktır. Burada amac zaten, hastanın, neyin neden ve nasıl olduğunun mantığını sindirerek anlamasıdır. Ameliyat sonrasında, hastanın aklında herhangi bir soru işareti kalmaması icin muayenede her fikrin karşılıklı olarak belirtilmesi, mevcut duruma gore olabilecek olumsuzlukların konuşulması cok onemlidir.

Yukarıda da değindiğim gibi, implantın olculeri keyfi değil, sizin vucudunuzun tanımış olduğu olanaklara gore belirlenebilir ancak. İmplantı bir koni şekline benzettiğimizde, kullanım acısından bunun iki olcusu bizim icin onemlidir; taban capı ve yuksekliği (projeksiyonu). Goğus duvarınız uzerinde memelerinizin kapladığı alan bellidir. Bu alan, ortada iman tahtası (sternum), yanlarda koltukaltı on cizgisi dediğimiz, pektoral kasın kenarının aşağıya doğru olan uzantısı niteliğinde olan ve yanlara yapıştırılmış kolların birkac santim onunde seyreden hat ve altta memealtı katlantısı ile sınırlandırılmıştır. İman tahtasını ortadan ikiye ayıran cizgiye 1-2 santimden fazla yaklaşmamak gereklidir. Genel olarak sağda ve solda acılan implant cepleri arasında yaklaşık 3 cm'lik bir bolgeyi sağlam bırakmak, guzel bir dekolte oluşması ve simmasti gelişmemesi acısından onemlidir. Memelerinizin sınırları tespit edilerek sağdan sola ve yukarıdan aşağı iki yonde olculdukten sonra, dort bir tarafın cilt kalınlığı olculur. Bu cilt kalınlığı, sınırların olculerinden cıkarılınca, kullanılabilecek azami implant taban olcusu belirlenmiş olur. Kullanılacak implantın projeksiyonu da cildinizin durumuna gore belirlenir. Cildin elastikiyeti (veya gevşekliği) fazlaysa, daha yuksek projeksiyonlu, dolayısıyla daha fazla hacimli implant kullanılabilir.

FASYANIN ALTI

Motorlardaki pistonların etrafını nasıl silindirler ceviriyor ve pistonlar bu silindirler icerisinde hareket ediyorsa, her kasın etrafında da, onları etraflarındaki dokulardan ayıran, hareketin daha az surtunmeyle ve daha rahat olmasını sağlayan "kılıflar" vardır. Latincesi fasya olan bu sağlam bağdokusundan meydana gelmiş kılıflar, aynı zamanda cok etkili birer bariyerdir. Fasyalar enfeksiyonların ve hatta kanserlerin yayılımını bir dereceye kadar geciktirir bazısını da engeller.

Buyuk goğus kasının uzerini orten fasyanın altına da implant yerleştirilebilmektedir. Bu durumda kas-ustu bir yerleşim soz konusu olmaktadır. Fasyalar esnek olmadığından, teorik olarak yerleştirilen implantın uzerini tamamen ortmeyecektir ama meme dokusu ile implantın temasını en aza indirgeyecektir. Kas altında olmaksızın bunu yapması bir avantajdır.

KAS ALTI

Goğus kasının, genellikle 4. kaburga hizasında yatay olarak kesilerek altına, yani kaburgalar ile kas arasına girilerek implant cebi acılmasıyla yapılan yerleştirmedir. Burada, iyi bir dekolte oluşturmak icin, kasın iman tahtasına (sternum'a) yapıştığı yerler kesilmelidir. Sonucta ortalama %30'luk bir kuvvet kaybı olur. Bunu ev hanımları belki fark etmeyecektir ancak yuzme, tenis gibi sporlarda guc kaybı kendisini hissettirecektir.

Bu yontemin en buyuk dezavantajı, goğus kasının hareketiyle, implantın da oynamasıdır. Kolun omuzdan hareket ettirilmesiyle meme de oynar. Plajda bikini ile normal duruken ellerinizi belinize koymak icin hareket ettiğinizde oynayan memelerden dolayı ilginc tepkilerle karşılaşabileceğinizi bilmelisiniz.

Cilt altı yağ dokusu cok ince olan hastalarda bu yontem tercih edilir. Amac, implantın ust kutbunun gorulur olmasını engellemek icin yeterli kalınlıktaki doku ile ortmektir. Orneklemek gerekirse, ince bir masa ortusunun altına koyduğunuz bir anahtarın hatlarını gorebilirsiniz, ama kalın bir masa ortusunun altına gizlediğiniz anahtar, hafif bir kabarıklığa sebep olsa da kenar hatlarını gormezsiniz.

Yapılan calışmalara gore, bu seviyede yerleştirilmiş implantlarda kapsul fibrozu (sertleşmesi), kas ustu yerleşime gore daha az gorulmektedir. Ancak yeni nesil teksture (dokulu) yuzeye sahip implantlar aradaki bu farkı da onemsenmeyecek bir seviyeye geriletecek gibi gozukmektedir.

KAS USTU

Buna gudde altı veya cilt altı yerleşim de denir. Sonucta implant, kas ile meme dokusu arasındadır. Yeni nesil anatomik (damla şekilli) implantların ust kutuplarının son derece ince olması, bu yontemin, narin yapılı hanımlarda da kullanılabilmesine imkan vermektedir.

Bu yontem ozellikle kuvvet sporları yapan bayanlarda tercih edilmelidir cunku kasların işlevlerini etkilememektedir. İmplantın hareketliliği soz konusu olmadığı gibi, dekoltenin şekli de genelde daha guzel olabilmektedir.

Anatomik implantlarla kas-ustu seviye yerleşimi sonrası oldukca başarılı, doğal sonuclar ortaya cıkmaktadır. Daha az zarar verici ve daha az ağrılı olması sebebiyle sıklıkla tercih edilen bir yontemdir. Kas-altı yerleşime gore kapsul sorunu gelişmesinin biraz daha sık olduğu duşunulmektedir.

AMELİYATTAN SONRASI

Anesteziden uyandığınızda, memelere gerekli olan baskıyı yapmak amacı ile doğrudan cilt uzerine yapıştırılmış hipoallerjenik flasterler ve kuvvetlice sarılmış bir sargı olacaktır. Sargıyı ertesi veya ikinci gun alarak ozel bir sutyen ile değiştiriyorum. Birkac gun sonraki kontrolde flasterler de cıkarılır. Bundan sonra yapmanız gereken tek şey, ozellikle de kas altı yerleşimi soz konusu ise, bu sutyeni bir ay kadar surekli olarak takmaktan ibarettir. Erimeyen dikiş kullanıldıysa 12. - 14. gunlerde alınır.

Hastaneden ayrılırken, implantın yerleştirildiği seviyeye gore değişen ağrılarınız olabilir. Merak etmenize gerek yok, bunlar son derece doğaldır ve her gecen gun daha azalacak, durumunuz daha iyiye doğru gidecektir. Başlangıcta cok da doğal olmayan goruntu, odemlerin gecmesiyle son derece guzelleşecektir.

Ameliyattan sonraki gun başlayacağınız antibiyotiğinizi, kutu icindeki tabletler bitene kadar (5 ila 7 gun) kullanmalısınız. Şişlik ve ağrı gelişmemesi icin yazılmış olan antienflamatuar ilaclarınızı ilk uc gun duzenli olarak kullandıktan sonra ihtiyaca gore devam edilir. Yazılmış olan kremleri, hipoallerjenik flaster cıkarıldıktan sonra kullanmaya başlarsınız. Bunlardan biri doğrudan yara uzerine, diğeri de memelere hafif masaj yaparak surulur.

Yara iyileşmesini rahatsız etmemek ve implant cebi oluşumunu bozmamak acısından 6 hafta boyunca govdenizi korumanız gerekir. Bu donemde tenis, yuzme, koşu, ata binme ile dovuş sporları ve aerobik gibi goğus kaslarının kullanıldığı aktiviteler, memelere yonelik agresif hareketler iceren cinsel ilişki ve yuzustu yatmak kesinlikle yasaktır. Yine bu sure boyunca guneşlenme, solaryum ve sauna ziyaretleri de yapılmamalıdır. Guneşlenme konusunda unutulan gerceklerden biri, beyaz tişortlerin guneşten koruma faktorunun ortalama iki (SPF 2) olduğu, yani giysilere guvenmenin yanlışlığıdır.

İyileşme sureci boyunca kontrolleri aksatmamanız, oluşabilecek herhangi bir sorunun erkenden teşhis edilebilmesi ve gerekli onlemlerin alınması icin cok onemlidir.

Belirtilmesi gereken en onemli noktalardan biri, bu ameliyatın, memeleri yaşlanma ve yercekimi etkilerine karşı korumadığıdır. Memeler her ne kadar buyuyup guzelleşmiş olsa da, ameliyattan sonraki yaşantınız boyunca sutyen takmanız, bu şekillerini koruyabilmeniz acısından gerekli ve onemlidir. Bircok kişi, silikon implantasyonu sonrasında artık sutyen kullanmaya gerek kalmadığı yanılgısına sahiptir. Aslına bakarsanız, bu işlemden sonra sutyen kullanılması, oncesine gore daha da gereklidir. Cunku memelerin ağırlığı implant sebebiyle arttığından, yercekiminin etkisine daha da fazla maruz kalmaktadır ki bu cok doğaldır. Bununla birlikte, ozel akşamlarda, sutyen takılmaması gereken elbiseler giymek istediğinizde sutyen kullanmamanızda elbette bir sakınca yoktur. Ancak gunluk yaşantınızda sutyen kullanmanız gerektiğini unutmamalısınız. Silikon implant kacınılmaz olarak, ozellikle sutyen kullanılmazsa, zamanla goğus duvarında bir miktar aşağı doğru kayacaktır. Bu sebeple, memealtı katlantısı da aşağı doğru yer değiştirecek ve memealtı kesisi yapılmış ise, ameliyattan hemen sonra memealtı katlantısında olan kesi (mavi cizgi) bir sure sonra memenin uzerinde yer alacaktır (kırmızı cizgi). Periareoler kesinin onemli bir avantajı, bu şekilde yer değiştirmemesidir.
RİSKLER VE KOMPLİKASYONLAR

Her tıbbi girişimde ve hayatımızın her adımında olduğu gibi bu işlemin de riskleri ve olası yan etkileri mevcuttur. Neyse ki bunlar oldukca nadir olup, anestezi ile ilgili olabileceği gibi, doğrudan ameliyatın kendisi veya implanttan dolayı da olabilir. Komplikasyonlar, her zaman olduğu gibi burada da erken, orta ve gec donem komplikasyonları şeklinde sınıflandırılır.

Komplikasyon; yapılan bir ameliyat sonrasında gelişen ve olması istenmeyen bir durumdur. Olayın "komplike" olmasıdır da denebilir. Komplikasyon, beklenmeyen ve şaşırtıcı "birşey" olabileceği gibi, yaşanmış tecrubeler sonucu, olabileceği bilinen ve istatistiği cıkarılmış bir durum da olabilir. Her ne kadar bilinen komplikasyonların oluşmaması icin onlemler alınmakta ise de arasıra karşımıza cıkabilmektedirler. Bunu havuz kenarında yururken kayıp duşebileceğinizi bildiğinizden, mumkun olduğunca dikkatli yurumenize rağmen, yine de duşmeye benzetebiliriz.

Erken donem komplikasyonu olarak, %1 ila 2 oranında bir sıklık ile ameliyat sonrası kanama ve buna bağlı hematom oluşumu karşımıza cıkabilir. İmplant cebi icine olan bu kanama, ortam kapalı bir hacim olduğundan, kendi ic basıncı sebebiyle bir sure sonra duracaktır. Bundan dolayı, kan nakli gerektirmesi soz konusu olmaz ancak hematomun varlığı yara iyileşmesini olumsuz etkileyeceğinden dolayı mutlaka boşaltılmalıdır. Ameliyatın ikinci gununden sonra herhangi bir kanama oluşması riski yok denecek kadar azdır.

Orta donem komplikasyonları arasında %1'den az bir oranda gorulen bakteriyel enfeksiyonlar, genellikle ilk iki hafta icerisinde ortaya cıkar ve antibiyotik kullanımı ile kontrol altına alınabilir. İnatcı enfeksiyon gelişmesi durumunda, ek olarak implant cebi lokal anestezi altında antibiyotikli cozeltiler ile ameliyathane şartlarında calkalanarak (yıkanarak) temizlenmeye calışılır. Eğer buna rağmen enfeksiyon gecmez ise, implant yerinden cıkarılmalı ve enfeksiyon gecene kadar antibiyotik tedavisine devam edilmelidir. İmplantın yeniden yerleştirilmesi icin enfeksiyon gectikten 6 ay ila bir yıl kadar sonrası beklenmelidir.
Bu sınıftaki ikinci komplikasyon implantın yer değiştirmesidir. Anatomik şekilli implantlar ayrıca kendi eksenleri etrafında donebilirler. İmplant etrafında bağ dokusu kılıf (kapsul) oluşup implantın yeri sabitlenmeden aşırı fiziksel etkiye (yatarken, cinsel aktivite sırasında, spor yaparken, v.s.) maruz kalması sonucu gelişebilen bu durum, verdiği rahatsızlık oranında cerrahi olarak tedavi edilmektedir. Kapsul gelişmekte iken yuz ustu yatılması ve yine aşırı harektlilik sebebiyle implantın da cok hareket etmesi sebebiyle bazen implant cebi yeterince sıkı oluşmaz ve bu geniş kapsul icinde implant cok hareketli olabilir. Bu durumda orneğin sırt ustu yattığınızda, implantlar aşırı miktarda yanlara kayar. Eğer ameliyattan sonra verilen tavsiyelere uyulmazsa veya implant ceplerini birbirinden ayıran, memeler arasındaki orta hat derisini iman tahtasına yapıştırarak bu hattın var olmasını sağlayan bağ dokusu lifleri zayıf ise veya implant cepleri acılırken, iman tahtası (sternum) uzerinde her iki taraftan birbirine cok yaklaşılarak bu lifler tamamen koparılırsa, memeleri birbirinden ayıran orta hat kaybolabilir ki buna "simmasti" denir. En kotu halinde bu durumda, goğus duvarı uzerinde, sağ koldan sol kola kadar uzanan tek bir meme varmış goruntusu oluşur. Bu durum, orneğin bisikletten memeleri uzerine duşen bayanlarda, duşmenin etkisiyle oluşan ic basınca bağlı olarak bu liflerin ani olarak kopması sonucu gorulebilir.

Uzun donem komplikasyonları

İmplant kapsulunun kireclenmesi, yani "kapsul fibrozu", normalde ince ve elastik olan bağ dokusu kapsulun sertleşmesi ve buzuşmesi ile, yani "kapsul kontrakturu"yle sonuclanabilir. Kapsul oluşumu, kullanılan implanta, kesinin yerine veya yerleştirme seviyesine bağlı değildir. Ancak kapsulde fibroz ve kontraktur gelişmesi, uzun suren (kronik) enfeksiyonlara, boşaltılmayan hematomlara ve genetik yatkınlığa bağlı olabilir. Dokulu yuzeyli (teksture - textured) koheziv jel implantlar ile yapılan 10 yıla yakın suren gozlemler, kapsul kontrakturu gelişmesi oranının %5'in altında olduğunu gostermektedir.

Kapsul fibrozu ağrı yapabilir. Buzuşerek icindeki implantı sıkıştırdığından, meme derisine oluklanmalar meydana getirerek goruntu acısından rahatsız eder. Kapsul fibrozu başlangıcta fark edilirse uygun masajlar ile kontrol altına alınabilir ancak bu mumkun olmadıysa ameliyat ederek kapsul gevşetilmeli, aşırı derece kalınlaşmış ve buzuşmuş bir kapsul ise cıkartılmalıdır.

Diğer bir istenmeyen durum, memebaşında kalıcı his kaybıdır. Memebaşının başlıca iki sinirsel ve damarsal beslenme kaynağı vardır. Bunlardan biri, 4 ile 5. kaburgalar arasından cıkarak doğrudan memebaşına ilerlediği gozlemlenmiş olan bir damar-sinir paketidir, diğeri ise cevresel cilt aracılığı ile buraya ulaşan damar ve sinirlerdir. Bu iki kaynaktan ilki, kesi yeri neresi olursa olsun, implant cebi acılırken zorunlu olarak feda edilmektedir cunku acılacak olan implant cebinin tam ortasında yer almaktadır. Sonuc olarak memebaşı, sinirsel ve damarsal beslenmesini cevresel dokudan sağlamak durumunda kalır. Ameliyattan sonra, yine kesi nereden olursa olsun, oluşan travmaya sebebiyle gelişen odeme yada implant yerleştirilince meydana gelen gerginliğe bağlı olarak gecici his kaybı olabilmektedir. Duruma gore bu kayıp ortalama 6 ay surebilir. Kalıcı his kaybı son derece nadir olup, vakalarımda birkac ayı gecen his kaybına rastlamadım.

Oluşabilecek en kotu komplikasyon, dolaşım bozukluğuna bağlı memebaşı nekrozudur (doku olumu). Kısmi kayıplarda, memebaşının mukemmel iyileşme gucune bağlı olarak şaşırtacak derecede duzelme gorulebilmektedir. Ancak aşırı sigara tuketimi, şeker hastalığı, iyileşme sırasında enfeksiyon gelişimi gibi bircok etkenin biraraya gelmesi sonucu tam kayıp gozlemlenebilir. Elbette bu durumun da bir cozumu vardır.

Aşırı buyuk implant yerleştirilmesine bağlı rahatsız edici bir durum, cilt catlaklarının gelişmesi ve ameliyat sonrasında dikkatsizliğe bağlı sarkma meydana gelebilmesidir.




[h=2]İstanbul Plastik Cerrahi uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]