Hz. Abdullah, Medineliydi. Hicret’ten once Musluman olmuştu. Asıl ismi Hu*bab’dı. Peygamberimiz bu isimden hoşlanmadığı icin “Abdullah” olarak değiştir*di. Ab*dullah (r.a.), Peygamberimize butun kalbiyle bağlanmıştı. Onun uğrunda yapamayacağı hicbir fedakÂrlık yoktu. Butun savaşlara iştirak etti.
Fakat kaderin garip bir cilvesidir ki, babası Abdullah bin Ubeyy, meşhur munafıklardandı. İman etmeyişinin sebebi ise, Re*sû*lul*lah’a duyduğu kindi. Cunku o, Hazrec kabilesinin ileri gelenlerindendi. Zengindi. Kavmi tarafından cok se*viliyordu. Bilgili ve dirayetli bir adamdı. Medine’nin hukumdarı olacağı bir sı*rada, Hicret hadisesi vuku bulmuş ve İslam Devleti kurulmuştu. Bu durum onu cok rahatsız etti. Peygamberimize duşmanlık besledi. Etrafındakilerle birlikte Re*sû*lul*lah’a ve Muslumanlara ellerinden gelen kotuluğu yaptılar. Fakat Pey*gamberimizin gunden gune kuvvetlendiğini gorunce, caresizlik icinde, iman et*tiklerini acıklamak zorunda kaldılar. Ancak her fırsatta ihanet etmekten, ceşitli dedikodularla Muslumanların maneviyatını sarsmaktan da geri durmadılar.
Mesela Uhud Savaşı başlamadan once, İslam ordusunun ucte birini teşkil eden adamlarıyla birlikte Medine’ye donmuştu. Neticede İslam ordusu mağlup olmuştu.
Abdullah bin Ubeyy’in oğlu Hz. Abdullah, bu savaşta cok buyuk kahraman*lıklar gostermiş, birkac yerinden yaralanmıştı. İki dişi de kırılmıştı. Babası onun bu hÂline cok sevindi:
“Sen beni dinleyip, genclerin goruşune uyan Muhammed’i dinlemeseydin bu felakete uğramazdın.” dedi.
Hz. Abdullah boyle bir şeyden babasının memnuniyet duymasına cok uzuldu. O, bu neticede bir hayır olduğuna inanıyordu. Babasına:
“Allah’ın takdir ettiği şeyde muhakkak bir ha*yır ve hikmet vardır.” cevabını verdi.
Abdullah bin Ubeyy, Benî Mustalık Gazası’na da katıldı. Niyeti bu defa da bozgunculuk cıkarmak, munafıklık yapmaktı. Başına topladığı munafıklara:
“Medine’ye donuşte izzetli ve kuvvetli olan, zelil ve zayıf olanı muhakkak ora*dan surup cıkaracaktır. Onları siz kendi elinizle yurdunuza yerleştirdiniz. Mal*larınızı onlarla paylaştınız. Eğer siz boyle yapmayıp onlara karşı sıkı davran*saydınız, onlar başka yerlere giderlerdi. Sizler onun uğrunda olup cocuklarınızı yetim bıraktınız, azaldınız. Onlar ise coğaldılar. Yanındakilere zekÂt ve sadaka vermeyiniz ki, onlar etrafından dağılıp gitsinler.” dedi.
Hz. Abdullah, babasının bu sozlerini duyduğunda cok uzuldu. Hemen Pey*gambe*ri*mizin huzuruna cıktı. Şu ricada bulundu:
“YÂ Re*sû*lal*lah, duyduğunuz sozler icin eğer babamı oldurecekseniz, emrediniz bu işi ben yapayım, onun başını kesip size getireyim! Vallahi Hazrec kabilesi, aralarında babasına karşı benden daha hayırlı ve saygılı birinin bulunmadığını bilirler. Korkarım ki, ol*durme işini benden başkasına emredersiniz de, nefsim, babamın katilinin halk icerisinde dolaşmasına razı olmaz. Sonunda bir kÂfire karşı bir mumini oldururum de, cehenneme girerim...”
Birtakım dedikodulara meydan vereceği duşuncesiyle, Peygamberimiz buna musaade etmedi:
“Hayır, babana karşı yumuşak davranırız, aramızda bulundu*ğu muddetce iyi arkadaşlık yaparız.” buyurdu.
Hz. Abdullah, babasının Re*sû*lul*lah hakkındaki sozlerini bir turlu unutamıyordu. Mutlaka babasını cezalandırmak istiyordu, daha fazla bekleyemedi. İler*leyip babasının onunu kesti ve:
“İzzet ve kuvvetin Allah ve Resûl’une ait olduğu*nu soyleyinceye kadar seni bırakmayacağım!” dedi. Babası hayret icerisinde:
“Demek beni Medine’ye bırakmayacaksın?!” diye sordu. Hz. Abdullah:
“Evet!” dedi, “İzzet ve kuvvetin Allah ve Resûl’une ait olduğunu itiraf etmeyecek olur*san, boynunu vuracağım!”
Abdullah bin Ubeyy, oğlunun kararlı olduğunu anla*yınca:
“Ben şehadet ederim ki, izzet ve kudret Allah’a, Resûl’une ve muminlere aittir.” de*mek zorunda kaldı.
Peygamberimiz, Hz. Abdullah’ın bu davranışından dolayı cok memnun oldu:
“Allah seni hayırla mukÂfatlandırsın!” buyurarak ona dua etti. Sonra da ona, babasını bırakmasını emretti.
Bir iman kahramanı olan Hz. Abdullah, hayatının sonuna kadar İslam’a hiz*metten geri durmadı. Hicret’in 12. yılında yapılan YemÂme Savaşı’na katıldı. Burada cok buyuk kahramanlıklar gosterdi. Bircok yerinden yaralandı. Neticede şehadet mertebesine erişti. Allah ondan razı olsun![1]
__________________________________________
[1]TabakÂt, 2: 65; 3: 540-541; Mustedrek, 3: 488. Usdu’l-Gàbe, 3: 197.
ALINTI#
__________________
Abdullah bin Abdullah bin Ubeyy (r.a)
Peygamberler, Evliyalar ve Sahabeler0 Mesaj
●48 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- İslami Bilgiler
- Peygamberler, Evliyalar ve Sahabeler
- Abdullah bin Abdullah bin Ubeyy (r.a)