Medine’de İslam nuruyla şereflenenler gunden gune coğalıyordu. İkinci Akabe Biatı’ndan donen Muslumanlar, şevkleri daha da artmış bir vaziyette İslam’ı teb*liğ etmeye ve halkayı gunden gune genişletmeye devam ediyorlardı.
Biata katılmış olan genc Muslumanlardan birisi de MuÂz bin Amr (r.a.) idi. Hazrec kabilesinin Benî Seleme koluna mensuptu. Kendisiyle birlikte, aynı ka*bileye mensup ve aralarında MuÂz bin Cebel’in de bulunduğu birkac genc daha vardı. Gece gunduz demeden, şevkle İslam’ı tebliğ icin calışıyorlardı. Sık sık bir araya geliyorlar, başkalarını hidayete erdirmek icin yeni yeni planlar yapıyor*lar, sonra da o planları hemen tatbike koyuyorlardı. MuÂz bin Amr’ın butun ar*zusu, Benî Seleme’nin reisi olan babası Amr bin Cumûh’un Musluman olmasıydı.
Amr, comertliğiyle meşhur bir kimseydi. Kabilesi icin bir puthane yaptırmış, oraya buyukce bir put yerleştirmişti. “MenÂt” adını verdiği bu puthaneyle bizzat kendisi alakadar oluyor, temizlik ve bakım işlerini bizzat kendisi yapıyordu.
MuÂz ve arkadaşları, Amr bin Cumûh’u İslam’a girmeye teşvik icin, once onu putlardan soğutmak gerektiğine inandılar ve şoyle bir plan tatbik etmeye karar verdiler:
Her akşam, el ayak cekildikten sonra gizlice puthaneye girerek, puta ceşitli şeyler yapacaklar ve kendisini korumaktan Âciz olan bir putun, ona ta*panlara bir şey veremeyeceğini, Amr ve oraya devam edenlere anlatmış olacak*lardı.
Her akşam gizlice puthaneye giriyor, kÂh putu yere deviriyor, kÂh putun uze*rine bazı pislikler suruyor, kÂh bir tarafını kırıyorlardı. Sabahları puthaneye ge*len Amr da, putu temizliyor, kokular suruyor, kızgın ve şaşkın vaziyette bu işi kimin yaptığını araştırmaya koyuluyordu. Ancak bir turlu bu işi kimin yaptığını tespit edemiyordu.
Neticede buyuk putun boynuna bir kılıc asarak şoyle dedi:
“Eğer sende bir kuvvet varsa, bu kılıcla sana bu hakareti yapanlara karşı koyarsın.”
Gece vakti puthaneye gelen MuÂz ve arkadaşları, uzerindeki kılıcı alıp, putu bir kopek leşiyle birlikte bağladılar, surukleyerek goturup, Benî Seleme kuyularından birisi*nin icine attılar.
Ertesi gun buyuk putu yerinde goremeyen Amr, hemen aramaya koyuldu. Bu arada halk da kuyuda bulunan kopek leşinin kokusundan rahatsız olmuş, leşi cı*karmaya calışıyorlardı. Amr kuyu kenarına vardığında bir de ne gorsun? Buyuk put, kopek leşiyle birlikte kuyudan cıkarılmış, ortada durmuyor mu! Amr bin Cumûh o esnada putlarda bir guc ve kudret bulunmadığına kanaat getirdi ve Musluman oldu. MuÂz ve arkadaşları*nın planı netice vermiş, Benî Seleme’nin reisi Musluman olmuştu. Artık sevinclerine diyecek yoktu.[1]
Amr bin Cumûh, başından gecen bu hadiseden sonra Musluman oluşunu bir şiirle anlatmış ve kendisine hidayet bahşettiği icin CenÂb-ı Hakk’a şukretmişti.
Amr bin Cumûh’un bir ayağı sakattı. Ama butun kalbiyle Bedir Savaşı’na ka*tılmak istiyordu. Re*sû*lul*lah, sakat olması sebebiyle, ısrarına rağmen, Bedir’e katılmasına izin vermedi.
Aradan bir muddet gecti. Uhud hazırlıkları başlamıştı. Amr artık kesin karar*lıydı. Harbe mutlaka katılacaktı. Ancak kendisi gibi fedakÂr ve kahraman birer Musluman olan dort oğlu da onun harbe katılmasına musaade etmiyorlardı. Amr, Re*sû*lul*lah’a gidip, oğullarını şikÂyet etti:
“YÂ Re*sû*lal*lah! Oğullarım beni seninle Uhud’a gondermek istemiyorlar. Al*lah’a yemin ederim ki, bu topal ayağımla cennetin yolunda gitmek istiyo*rum!”
Resûl-i Ekrem, “Sana cihat farz değildir. Allah seni mazur kabul etmiştir.” dediyse de, Amr mutlaka Uhud’a katılmak istiyordu. Daha sonra Amr’ın cocuk*larını cağıran Re*sû*lul*lah onlara şoyle dedi:
“Ona mÂni olmaya calışmayın. HerhÂlde Allah ona şehadet şerbetini icirecek.”[2]
Re*sû*lul*lah’a ısrarlı muracaatları neticesinde musaadeyi alan Amr, sevincle Uhud’a iştirak etti. Harp başladığında oğullarıyla birlikte duşmana oyle dehşetli hucumlar yapıyordu ki, gorenler şaşkın vaziyette seyrediyorlardı. Bir zamanlar kavmine puthane yapan Amr bin Cumûh, şimdi Allah yolunda savaşıyor ve butun ruh u canıyla şehit olmayı arzuluyordu. Duşmanın iclerine kadar dalıp epeyce zayiat verdikten sonra arzusuna nail oldu. İki oğlu da kendisiyle birlikte şehit olmuştu. Hz. Omer (r.a.), Amr’ın ve oğullarının cesetlerini duşmanların arasından cıkarıp getirdi.
Onların şehit olduğunu oğrenen Re*sû*lul*lah şoyle mujde vermişti:
“Arar ve oğlulları şimdi cennete ayak basmıştır.”
Re*sû*lul*lah, Amr bin Cumûh’un oğullarıyla beraber aynı kabre defnedilmele*rini emretti.[3]Bu manzaradan, belki herkesten ziyade, Amr’ın oğlu MuÂz hislenmişti. Bir zamanlar puthane yaptıran babasının hidayete gelmesi icin gayretler gosteren MuÂz, şimdi iki kardeşiyle birlikte onu şehit olarak goruyordu.
Allah hepsine rahmet eylesin!
______________________________________
[1]Usdu’l-Gàbe, 4: 93-94.
[2]İsÂbe, 4: 291.
[3]age., 4: 93-94; TabakÂt, 3: 562.
ALINTI#
__________________
Amr bin Cumûh (r.a.)
Peygamberler ve Evliyalar0 Mesaj
●53 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Eğitim Öğretim Genel Konular - Sorular
- Peygamberler ve Evliyalar
- Amr bin Cumûh (r.a.)