Allahu teÂlÂ, Âyet-i kerîmede meÂlen buyuruyor ki:
Ey îmÂn edenler! Kasten oldurulenler icin size kısas yapmak farz kılındı. Hur ile hur, kole ile kole, kadın ile kadın kısas olunur. Oldurulmuş olanın kardeşinden (yÂni vÂrislerinden, velîsinden), kÂtilin lehine olarak bir şey bağışlanır da kısas duşurulurse; olenin velîsi hakkından ziyÂde olmayarak, orfe gore (tÂyin edilmiş) diyet (para cezÂsı) almalıdır. KÂtil de, olenin velîsine îcÂb eden (gereken) diyeti guzel bir şekilde odemelidir. İşte boyle affederek diyet almak, Rabbiniz tarafından size bir hafiflik (kolaylık) ve merhÂmettir. Kim bu bağışlama ve diyet alıştan sonra, kÂtil ile veya kÂtilin akrabÂsı ile duşmanlık yaparak tecÂvuzde bulunursa (kan dÂvÂsı guderse), onun icin Âhirette cok acıklı bir azÂb vardır. Ey akıl sÂhipleri! Bu kısasta sizin icin bir hayÂt vardır. Umit edilir ki, siz (haksız yere adam oldurmekten) sakınırsınız. (Bekara sûresi: 178, 179)
Kısas cezÂsının uygulanabilmesi icin şu şartların bulunması gerekir:
1) Suclu Âkil (akıllı) ve bÂliğ (ergenlik cağına gelmiş) olmalı. 2) Sucun hata veya zor sonucu değil, amden (kasten, bilerek) işlenmesi. 3) Oldurulen kişinin mîrÂscılarının kısas istemeleri ve kısas yerine getirilirken, olen kişinin mîrÂscılarının hazır bulunması.
Oldurulen kişinin kısas isteme hakkına sÂhib olan mîrÂscılarından yÂni velîlerinden biri, kÂtili affederse veya velî ile kÂtil, belli bir mal, para ile uyuşurlarsa yÂhut yaralanan kişi sucluyu affederse kısas yapılmaz; kısas diyete cevrilir. YÂni uyuşmak icin bildirilen mal veya para alınır. (Molla Husrev)
__________________
KısÂs
Dini Bilgiler0 Mesaj
●25 Görüntüleme