Tasavvuf yolcularının, bu yolculukta gordukleri ahvÂl (hÂller), mevÂcid, ulûm (ilimler) ve mÂrifetler; imrenilecek, istenilecek şeyler değildir. Hepsi evhÂm (vehimler) ve hayÂlÂt (hayaller) gibi gecici şeylerdir. Bunlar o yolcuları ilerletmek icin vÂsıtadan başka bir şey değillerdir. (İmÂm-ı RabbÂn&#238

İhlÂs (herşeyi Allahu teÂlÂnın rızÂsı icin yapma) makÂmına ve (tasavvufun en yuksek derecelerinden) rız mertebesine kavuşmak icin ahvÂl ve mevÂcidden vaz gecmek, ilim ve mÂrifetler edinmek lÂzımdır. Bunlar gÂyeye goturen yoldur. Maksadın başlangıcıdır. (Muhammed BÂkî-billah)

AhvÂl (hÂller) ve mevÂcid; matlûbun yÂni ele gecirilmek istenilenlerin başlangıclarıdır. Maksad (gÂye) değildir. (İmÂm-ı RabbÂn&#238

İslÂmiyet'ten kıl ucu kadar bile ayrılan bir kimsede ahvÂl (hÂller) ve mevÂcid hÂsıl olursa, bunlara istidrÂc (fÂsıklarda ortaya cıkan hÂrikulÂde haller) denir ki onu dunyÂda ve Âhirette rezil olmaya surukler. (İmÂm-ı RabbÂn&#238

Butun ahvÂl (kalbde meydana gelen guzel değişiklikler) ve mevÂcidi bize verseler, fakat Ehl-i sunnet vel-cemÂat îtikÂdını icimize yerleştirmeseler, kendimi mahvolmuş bilirim. Eğer Ehl-i sunnet (Peygamber efendimiz ve arkadaşlarının yolunda olanların) îtikÂdını verseler, ahvÂl ve mevÂcid hic vermeseler, hic uzulmem. (Ubeydullah-ı AhrÂr)
__________________