1. Kendisine guvenilen.
Şerrinden ve zarÂrından emîn olunmayan kimsenin, dîni, namazları, zekÂtları kendisine fayda vermez. (Hadîs-i şerîf-MiftÂh-ul-Cenne)
Âlimler devlet adamlarına karışmadıkca ve dunyÂlık peşinde olmadıkca, peygamberlerin emînleridir. DunyÂlık toplamaya başlayınca hukûmet adamlarının arasına karışınca, bu emÂnete hıyÂnet etmiş olurlar. (Hadîs-i şerîf-Berîka)

2. Peygamber efendimizin lakabı. Peygamber olduğu bildirilmeden once de, Kureyş kabîlesi Resûlullah'a sallallahu aleyhi ve sellem cok guvenir, inanır ve; "Muhammed-ul-emîn" derlerdi.
Allahu teÂlÂya yemîn ederim ki, muhakkak ben gokte de emînim, yerde de. (Hadîs-i şerîf-İhyÂu Ulûmiddîn)
Resûl-i ekrem, hayra dÂvet eden bir emîn idi. (Hazret-i Ebû Bekr)

3. Vucuttaki butun ÂzÂlarını İslÂmiyete uygun şekilde ve uygun yerlerde kullanan.
Vucuttaki butun ÂzÂlar emÂnettir. Bu emÂnetleri uygunsuz yerlerde kullanan, emîn değildir. Allahu teÂlÂya isyÂn ve hıyÂnet etmiş olur. (SuleymÂn bin CezÂ)

__________________