Bir musluman ancak her hangi bir işte aklını kullandığı, her cÂreye baş vurduğu ve son derece calıştığı hÂlde bir başarıya ulaşamazsa, me'yûs (umidsiz) olmamalı ve bu sonucun Allahu teÂlÂnın kendisi icin munÂsip gorduğu bir husus olduğunu kabûllenerek, kısmetine rÂzı olmalıdır. Yoksa hicbir şey yapmadan, calışmadan, oğrenmeden ve bilmeden yan gelip yatmak ve ağzını havaya acarak kısmetini beklemek muslumanlıkta buyuk gunÂhtır. (Kemahlı Feyzullah)

Kısmet aynı zamanda buyuk bir tesellî kaynağıdır. "Ben vazîfemi yaptım, fakat ne yapayım ki kısmetim bu imiş" diyen bir musluman bir işte başarısız olsa bile, umitsizliğe kapılmaz ve buyuk bir ic huzûru ile calışmaya devÂm eder. (Kemahlı Feyzullah)

Kısmetindir gezdiren yer yer seni,

GÂfil olma, Âkıbet (sonunda) yer, yir seni.

(Ahmed Mekkî Efendi)

2. Birkac kimsenin bir şeydeki hisse-i şÃ‚yialarını (ayrılmamış hisselerini) kile, terÂzî, arşın gibi bir olcu Âleti ile tÂyin ve tahsis etme, belli etme, ayırma.

KassÂmın yÂni taksimÂt, boluşturmeyi yapacak olanın adÂletli, emin (guvenilir) ve kısmet işini bilmesi lÂzımdır. (Ebussu'ûd Efendi, Abdullah Mûsul&#238
__________________