Allahu teÂl Kur'Ân-ı kerîmde meÂlen buyurdu ki:

Muhakkak biz Lokman'a hikmet verdik ve sana verilen hikmet nîmetine şukret dedik. (Lokman sûresi: 12)

Lokman, oğluna nasîhat ederek dedi ki: "Ey oğulcuğum! Allahu teÂlÂya şirk (ortak) koşma. Cunku şirk elbette buyuk bir zulumdur. (Lokman sûresi: 13)

Lokman, peygamber olmayıp ibÂdet eden bir kuldu. Allahu teÂl onu gunÂhlardan korudu. Cok tefekkur ederdi. ÎmÂnı kuvvetli idi. Allahu teÂlÂyı sever, Allahu teÂl da onu severdi. Allahu teÂl ona hikmet (akıl, anlayış, idrÂk, ilim) ihsÂn eyledi. (Hadîs-i şerîf-Hilyet-ul-EvliyÂ)

Lokman Hakîm, DÂvûd aleyhisselÂm zamÂnında Arabistan Yarımadasının Umman taraflarında yaşadı. DÂvûd aleyhisselÂmın peygamberliğinden once Lokman Hakîm muftî idi. Davûd aleyhisselÂm peygamber olduktan sonra, Lokman Hakîm ondan ilim oğrendi. DÂvûd aleyhisselÂma ummet oldu. Lokman Hakîm cenÂb-ı Hak tarafından peygamberlik ve hakîmlikten birini secmek icin serbest bırakılınca, hikmeti secti. Sebebi sorulunca; peygamberlik buyuk bir iştir, hakkını yerine getiremem diye korktum dedi. Allahu teÂl tarafından kendisine ilim, hikmet, akıl, anlayış verildi. (KatÂde)

Ey oğlum! Duny derin deniz gibidir. Cok insanlar onda boğulmuşdur. Takv (Allahu teÂlÂdan korkup haramlardan sakınmak) gemin, îmÂn, yukun, tevekkul (Allahu teÂlÂya guvenmek) hÂlin, sÂlih (iyi) amel, azığın olsun. Kurtulursan Allahu teÂlÂnın rahmetiyle, boğulursan, gunÂhın sebebiyledir.

Ey oğlum! Borclu olmaktan sakın. Cunku gunduz zillet (aşağılık), gece gam ve keder icinde olursun.

Ey oğlum! MerhÂmet eden merhÂmet bulur. Sukût eden selÂmete erer. Hayır soyleyen kÂr eder. Kotu konuşan gunÂhkÂr olur. Diline hÂkim olmayan pişman olur.

Calış, kazan, calışmayıp herkese muhtÂc kalanın dîni ve aklı noksan olur ve iyilik etmekten mahrûm kalır ve herkesten hakÂret gorur. (Ahmed SÂvî, İmÂm-ı GazÂl&#238
__________________