Allahu teÂlÂnın bÂzı kimselerin îmÂna gelmeyeceğini bildiğini Kur'Ân-ı kerîmde bildirmektedir. Allahu teÂl onların kendi arzûları ile kufur (îmÂnsızlık) uzere kalmaya niyet edip, îmÂn etmek istemeyeceklerini ezelî (başlangıcı olmayan) ilmi ile biliyordu. İlim, mÂlûma tÂbidir. Yoksa, bunların kÂfir olması, Allahu teÂlÂnın onları kÂfir bildiği ve boyle haber verdiği icin değildir. Boyle olsaydı, mÂlûm ilme tÂbi olurdu. O hÂlde kÂfirler kendi istek ve ihtiyÂrlarıyla (tercihleriyle) kÂfir olmuşlardır. (Seyyid Şerîf CurcÂnî
Belli olan şeyi isbÂt etmeye luzûm yoktur. İnsana en mÂlûm olan şey, kendi varlığıdır. İnsan bir an kendini unutmaz. Uykuda iken, serhoş iken de rûh kendini unutmaz. İnsanın kendi kendini tanıması icin, bir şey isbÂt etmeye luzûm yoktur. (Ali bin Emrullah)
__________________