Ateizmi Yıkan Gercekler | Yaratılış Delilleri - 18: Fiillerdeki Mukemellik
Fiillerdeki Mukemmellik Delili
Şu Âlemde gozuken fiillerdeki mukemmellik, bu fiillerin cansız ve şuursuz sebeplerden cıkma ihtimalini reddeder. Zira bu fiillerde oyle bir mukemmellik vardır ki, değil cansız ve şuursuz sebepler, mahlukatın en akıllısı olan insan bile bu fiilleri yapmaktan Âcizdir.
Hatta bircoğunu anlamaktan bile Âciz…
Bu meseleyi daha net kavrayabilmek icin uc misal vereceğiz ve bu misaller uzerinde “fiillerdeki mukemmellik” delilini tefekkur edeceğiz:
İnsanın en basit zannedilen fiillerinden biri de yutma işlemidir.
İsterseniz gelin bu işlemin nasıl cereyan ettiğine bir bakalım:
Yutma esnasında kucuk dil ve yumuşak damak yukarı doğru kalkarak burun boşluğuna giden yolu kapatırlar. Nefes alıp verme ise refleks olarak durur. Aynı anda gırtlakta bulunan ikinci bir yapı da akciğere giden nefes borusunu kapatır. Bu yapılar lokmanın yemek borusuna girmesinden sonra tekrar eski hÂllerine donerler. HÂlbuki bizim bu olayların hicbirinden haberimiz olmaz. Yutma işlemi bu kadarla da bitmez. Asıl zor olan bolum bundan sonradır. Ağızda kalan ve un gibi dağılan besin maddelerini yutmak fevkalade guctur. Bu gucluğu onlemek icin ilk once parcacıkların birleştirilmesi ve belirli buyukluklerde kaygan lokmalar hÂline getirilmesi gerekir. Dilimizin altına yerleştirilmiş olan tukuruk bezleri urettikleri salgıyı ağza akıtırlar.
Tukuruk bezlerinin en kucukleri olan 2-3 gr ağırlığındaki dilaltı tukuruk bezleri, koyu kıvamlı mukoz bir sıvı salgılar. İşte bu sıvı parcalanmış besin maddelerini birbirine yapıştırarak bir lokma hÂline getirir. Daha sonra lokmanın etrafı da sarılarak kayganlaştırılır. Yutulması gayet kolaylaşan bu lokmayı yutma işleminin başlatılması ise bize kalan tek gorevdir.
Duşunun bir kere, insan en basit bir fiili olan yutma işleminin bile yuz cuzunden sadece birine sahip. O da yutmayı başlatmaktır.
Eğer bu mukemmel fiil Cenab-ı Hakk’a isnat edilmezse:
1- Kucuk dile ve yumuşak damağa, burun boşluğuna giden yolu kapatma emrini kim verdi? Biz vermedik. O hÂlde kim?
2- Nefes alıp verme işi refleks olarak duruyor. Bu sistemi kim kurdu? Bu sistemi kuran zatın bizden haberdar olup bize acıması gerekir. Allah’tan başka bizi tanıyıp bize acıyan ve bu sistemi kurmaya gucu yeten kimdir?
3- Yutma işleminde nefes borusu da bir yapı tarafından kapatılır. Eğer kapatılmasa ve lokma nefes borusuna kacsa bu olumle sonuclanabilir. Bu onlemi bizler icin kim aldı?
4- Tukuruk bezlerini dilimizin altına kim yerleştirdi?
5- Eğer bu işi yapan, dilin kendisi ise, dil bu besinleri birbirine yapıştıracak salgıyı uretmeyi kimden oğrendi?
6- İnsan, fiillerine sahip cıkarak:”Ben bunları kendi irademle yapıyorum.” diyemez. Zira en basit fiillerinden biri olan yutma işleminden bile habersizdir. O hÂlde vucut makinesini haberimiz olmadan bizim icin mukemmel bir şekilde calıştıran ve bu hikmetli faaliyetleri ona yaptıran kim?
Gorulduğu gibi, yutma gibi basit bir fiil bile Cenab-ı Hakk’a isnat edilmeden izah edilemiyor. Nerede kaldı ki diğer fiiller izah edilebilsin…
Şimdi de ikinci misalimize gecelim ve hucre zarında cereyan eden hikmetli bir faaliyete bakalım:
Bitkilerin mineral maddeleri secerek aldıkları pek cok deneyle ispat edilmiştir. Bitkinin secme faaliyeti icin hucre zarı ve ceperi, ozel bir yapıya sahip kılınmıştır. Bu yapı ihtiyac duyulan maddelerin iceriye girmesine izin verirken, zararlı ve ihtiyac harici maddelerin iceriye girmesine musaade etmemektedir.
Bir stadyumdan iceriye girmek icin kapıya yuklenen insanlar misali, maddeler de bitkiye girmek icin oylece yuklenirler; ama iceriye giriş icin hucre zarına bir bilet gostermeleri ve izin almaları gerekir. Eğer mineraller gelişiguzel bitkiye girseler ve gelişiguzel cıksalardı, bu bitkinin olumu olurdu.
Her tur bitki kendi yapısına gore, ihtiyacı olan maddeleri secip alacak ozellikte yaratılmıştır. Bitkinin değişik safhalarda, değişik mevsimlerde ve değişik muhitlerde mineral seciminin değiştiğini de unutmayalım!
Şimdi, bizimle hucre zarı arasında bir kıyas yapacağız: Biz, mahlukatın en akıllılarıyız. Akıl bizde, ilim bizde, irfan bizde yine de gunluk besin ihtiyacımızın ne olduğunu, bu ihtiyacımızı en mukemmel şekilde hangi besinlerden karşılayacağımızı ve ne nispetle almamız gerektiğini bilmiyoruz. Bu bilgiye sahip olabilmek icin beslenme uzmanı veya doktor olmak, bunun icin de yıllarca okumak gerekir. HÂlbuki hucre zarı hic bir okula gitmemiş ve hatta onun kalem ve defteri bile yoktur. Ama Âdeta bir beslenme uzmanı gibi calışmakta ve vucuda lazım olan minerallerin gecişine izin verirken diğerlerini durdurmaktadır.
Şimdi soruyoruz: Acaba bu işin hakiki faili hucre zarı mı? Yoksa perde arkasında bu işleri idare eden hikmet sahibi bir zat mı var?
Şimdi de ucuncu misalimize gecelim: İnsanda 60.000 biyolojik istidat (kabiliyet) vardır. Başka bir ifadeyle insanı 60.000 rakamdan oluşan bir şifreye benzetebiliriz. Sacının kılından goz rengine kadar her şey bu şifrelerde yazılıdır. Bu 60.000 şifrenin 30.000′i anne hucresinde mevcuttur. Fakat şifreler 4, 45, 143, 34657…. gibi karışık olarak bulunur. Eksik olan rakamlar ise baba hucresiyle tamamlanır. Ancak babada 250 milyon meni hucresi vardır. Anne hucresi bu 250 milyon meni hucresinden kendinde eksik olan numaraları taşıyan hucreyi bulmalı ve bunu cok kısa bir zamanda yapmalıdır. Cunku hayatı o kadar uzun değildir.
İsterseniz biraz daha acalım:
Size 1 ile 60.000 arasındaki muhtelif rakamlardan 30.000 tanesi bulunan bir kart verseler ve onunuze 250 milyon torba koysalar ve deseler ki: “Elinizde bulunan karttaki eksik rakamlar, bu torbalardan birindeki rakamlarla tamamlanacak. Torbaları teker teker kontrol ederek eksik kartınızı tamamlayacak olan torbayı bulun.”
Acaba boyle bir şeyi yapabilir miydik? Ya da yapsak kac senede yapardık?
HÂlbuki bir yumurta hucresi ise bunu bir kac saatte yapıyor ve neticesinde aşılanma meydana gelerek bir canlı oluşuyor. Acaba bu mucizevî fiile Allah’tan başka bir fail gosterilebilir mi? Ya da
Allah inkÂr edilirse bu icraat ne ile izah edilebilir?
Bizler bu delilde, fiillerdeki mukemmelliğin Cenab-ı Hakk’ın varlığını ispat ettiğini işledik. Bunun icin de sadece basit uc misal verdik. Bu uc basit misal bile ispat etti ki: Bu mukemmel fiiller eğer Allah’a isnat edilmezse izah edilemez ve bu fiilleri Allah’tan başka da kimse yapamaz. Şimdi sizler, şu kÂinatta icra edilen diğer fiilleri bu uc fiile kıyas edin ve sonra şu sorunun cevabını duşunun:
Kimin haddi vardır ki bu hikmetli fiillere faillik iddia edebilsin ve bu mukemmel fiillere fail olabilsin. İlla Allah!
__________________
Ateizmi Yıkan Gercekler | Yaratılış Delilleri - 18: Fiillerdeki Mukemellik
Dini Bilgiler0 Mesaj
●25 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- İslami Bilgiler
- Dini Bilgiler
- Ateizmi Yıkan Gercekler | Yaratılış Delilleri - 18: Fiillerdeki Mukemellik