http://www.youtube.com/watch?feature...&v=vJ_xZYCUsJU


166,167. İki topluluğun (ordunun) karşılaştığı gunde başınıza gelen musibet Allah'ın izniyledir. Bu da mu'minleri ortaya cıkarması ve munafıklık yapanları belli etmesi icindi. Onlara (munafıklara), "Gelin, Allah yolunda savaşın veya savunmaya gecin" denildi de onlar, "Eğer savaşmayı bilseydik, arkanızdan gelirdik" dediler. Onlar o gun, imandan cok kufre yakın idiler. Ağızlarıyla kalplerinde olmayanı soyluyorlardı. Oysa Allah, iclerinde gizledikleri şeyi cok iyi bilmektedir.

168. (Onlar), kendileri oturup kaldıkları hÂlde kardeşleri icin, "Eğer bize uysalardı, oldurulmezlerdi" diyen kimselerdir. De ki: "Eğer doğru soyleyenler iseniz kendinizden olumu savın."

169,170. Allah yolunda oldurulenleri sakın oluler sanma. Bilakis onlar diridirler, Rableri katında Allah'ın, lutfundan kendilerine verdiği nimetlerin sevincini yaşayarak rızıklandırılmaktadırlar. Arkalarından kendilerine ulaşamayan (henuz şehit olmamış) kimselere de hicbir korku olmayacağına ve onların uzulmeyeceklerine sevinirler.

171. (Şehitler) Allah'ın nimetine, keremine ve Allah'ın, mu'minlerin ecrini zayi etmeyeceğine sevinirler.

172. Onlar yaralandıktan sonra Allah'ın ve Peygamberinin davetine uyan kimselerdir. Onlardan guzel davranıp iyilik edenlere ve Allah'a karşı gelmekten sakınanlara buyuk bir mukÂfat vardır.

173. Onlar oyle kimselerdir ki, halk kendilerine, "İnsanlar size karşı ordu toplamışlar, onlardan korkun" dediklerinde, bu soz onların imanını artırdı ve "Allah bize yeter, O ne guzel vekildir!" dediler.



Alıntı
__________________