@mimmyst; 'nin actığı Peygamberimiz hadis yazımını yasaklamıştı konusuna reddiye olarak ismailaga.info sitesine başvurdum.(Bilgim bu konuda yeterli olmadığı icin) Elhamdulillah oda guzel bir şekilde acıklamış.Allah ondan razı olsun.

Her zaman dediğim gibi biz duvara değil kitap'a dayanıyoruz.Hadis ve ayetlerle acıklanmıştır buyrun herkez okusun ;

İslam dunyasında hadisi şerifleri inkar ederek “Kur’an İslamcılığını” yaymak isteyen zihniyet, Peygamberimizin hadis-i şeriflerine ne derece duşman olduğunu biliyorsunuz. Once “Peygamberin hadis-i şeriflerini kaubl etmeyiz” diyorlardı. Aşırı tepki alınca “biz hadise karşı değiliz, uydurma hadise karşıyız” demeye başladılar. Bunun yanında da “Peygamberimiz hadislerini yazılmasını yasakladı” diyerek şoyle bir delil getiriyorlar:
“Allah’ın elcisinden sozlerini yazmak icin izin istedik, bize izin vermedi.” (Tirmizi, K. İlm 11)
İşin en tuhaf tarafı, “Peygamberimizin yazılmasını yasakladı” dedikleri yazılan hadis-i şeriflerden delil getirmeye calışıyorlar. Hem “Peygamberimiz yazılmasını yasakladı” diyorlar hem de o yazılan hadis-i şerifi delil olarak sunuyorlar.
Şimdi bu konuya bir acıklık getirelim…
HADİS-İ ŞERİFLER
Şuphesiz ki hadis rivayetinde ilk ve en onemli tabaka sahÂbe tabakasıdır. Onlar gerek Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hayattayken, gerekse vefatından sonra hadislerin muhafazası ve duydukları şekliyle harfi harfine rivayeti icin harikulÂde gayret sarfetmişlerdir. Onların bu gayretleri, hata yapma korkusuyla fazla rivayetten kacınmaları, ravilerin durumlarını titizlikle araştırmaları ve hadisi, bizzat Rasûlullah’tan işiten sahÂbîden almak icin uzun ve meşakkatli yolculuklara katlanmaları gelecek nesiller icin ornek olmuş ve bu ilme temel teşkil etmiştir.
Şuphesiz ki bu titizliğin sebebi; sahÂbîlerin, nakledecekleri her hadisin her bir harfinin ummet icin ne buyuk bir oneme sahip olduğunun bilinci icinde olmalarıdır. Hatta İbni Omer ve İbni Abbas (Radıyallahu Anhuma) gibi pek cok sahÂbî, hadisin manasını değiştirmeyecek tarzdaki lafızların yer değiştirilmesi, eş anlamlı iki kelimeden birinin diğerinin yerine kullanılması gibi hatalara dahi musamaha gostermiyorlardı.[DÂrimî 1/31/324, Hatîb (el-Kifaye fi İlmi’r-Rivaye) s.176, Musned 2/88, TabakÂt 2/373]
SahÂbenin hadis rivayetindeki ihtiyatlarının en belirgin gostergesi, az hadis rivayet etmeleri ve mecbur kalmadıkca rivayette bulunmamalarıdır. Muksirûndan olan Ebu Hureyre, İbni Omer ve Ebu Said el-Hudrî gibi sahÂbîlerin cokca rivayetten kacındıkları bilinen bir gercektir.[İbni Mace 25-26,29, DÂrimî 1/28/278-279,283-284]
SahÂbîlerin kendileri cok hadis rivayetinden kacındıkları gibi, başkalarını da bundan menederlerdi. Bunların başında da Dort Raşit Halife gelmektedir.[İbni Mace 28, Ahmed (Kitabu’l-İlel) 62-63, Şerefu AshÂbi’l-Hadis s.88]
Hadislerin muhafazası icin sahÂbe tarafından benims¬nen diğer bir tedbir de rivayet edilen hadislerin kabulunde gosterdikleri ihtiyattır. Bu ihtiyat şahit istemek, yemin ettirmek vb. şekillerde uygulanmıştır. Ozellikle Raşit Halifelerin hadis kabulundeki titizlikleri cok tesirli olmuştur.[ BuhÂrî 6190,6601, Muslim 1683/39, Ahmed 1/67-68]
PEYGAMBER EFENDİMİZ HADİS-İ ŞERİFLERİN YAZILMASINI YASAKLADI MI?
“Allah’ın elcisinden sozlerini yazmak icin izin istedik, bize izin vermedi.” Hadis-i Şerifi vardır. Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in normal hayatta sarfettiği her sozunun yazılması sorun olmaması ve vahiy ile yani Kur’an ayetleri ile hadis-i şeriflerin karışmaması icin boyle buyurmuştur. Ve lakin dini mubin-i İslam’ı izah eden ve Kur’an-ı tefsir eden hadis-i şeriflerinin kayda alınmasını ve rivayet edilmesini yasaklamak şoyle dursun teşvik etmiştir. Şoyle ki:
Ebû Hureyre (Radıyallahu Anh)’den rivÂyete gore; “EnsÂr’dan bir adam Peygamberin yanında oturur, Peygamberden hadislerini dinler, hoşuna gider fakat ezberleyemezdi. Bu durumunu Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e şikayet etti ve Ey Allah’ın Rasûlu! Dedi. Senden bir hadis işitiyorum hoşuma gidiyor fakat ezberleyemiyorum. Bunun uzerine Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): Elinin yardımına muracaat et buyurdu ve eliyle yazı yazmaya işaret etti.” (Tirmizî rivÂyet etmiştir.)
Ebû Hureyre (Radıyallahu Anh)’den rivÂyete gore: “Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir hutbe verdi ve hutbesinde bir kıssadan bahsetmişti. Bunun uzerine Ebû Şah: Ey Allah’ın Rasûlu! Dedi. Bana bu kıssayı yazınız. Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’de Ebû Şah icin bunu yazınız” buyurdu. (Tirmizî rivÂyet etmiştir.) (Bu hadis biraz uzuncadır. Şeyban, Yahya b. ebî Kesîr’den bu hadisin bir benzerini rivÂyet etmiştir.)
Bakınız bu hadis-i şerifler, hadis duşmanlarının delil olarak sunduğu hadisin bulunduğu Tirmizi’de geciyor. Hadis-i şerifler birbirini mi yalanlıyor? Hayır. En başta dediğimiz gibi Peygamberimizin ihtarı, hadis-i şeriflerin, Kur’an ayetlerine karıştırılmaması icindir ki Peygamber Efendimiz aynı şekilde yasakladığı bazı şeyleri serbest bırakmıştır. Kabir ziyareti gibi…
Sahabelerin şu durumu bize bunu haber vermektedir:
HemmÂm b. Munebbih (Radıyalahu Anh)’den rivÂyete gore, şoyle demiştir: Ebû Hureyre’nin şoyle soylediğini işittim: “Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in ashabından hicbir kimse benim kadar hadis rivÂyet etmiş değildir. Ancak Abdullah b. Amr bunun dışındadır cunku o yazıyordu ben ise yazmıyordum.” (BuhÂrî, İlim: 17; DÂrimî, Mukaddime: 27) (Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Vehb b. Munebbih, Hemmam b. Munebbih’in kardeşidir.)
Gorulduğu uzere Ebu Hureyre Radıyallahu Anh, Abdullah b. Amr’ın hadisi şerifleri yazdığını soylemiş ve kendisi yazmadığı icin hayıflanmıştır. Dolayısıyla bu konu tereddute mahal vermeyecek derecede acıktır.
HADİS-İ ŞERİFLERİ YAYMAYA TEŞVİK
“Allah, benim sozumu işitip de benden işittiği gibi (başkasına) tebliğ eden kişinin yuzunu ağartsın.”[Tirmizî 2795, İbni Mace 232]
“(Veda Hutbesi’nde)Sizden burada bulunanlar bulunmayanlara tebliğ etsin.”[BuhÂrî 4096, Muslim 1679/29]
Peygamberimiz, sadece teşvik etmekle kalmamış, hadislerine ilgi duyanlar hakkında: “Allah’ım! (Benden sonra gelip hadislerimi ve sunnetimi rivayet ederek insanlara oğreten) halifelerime rahmet et!”[ Şerefu AshÂbi’l-Hadis s.31] diye dua etmiş ve onları ‘halifelerim’ diye nitelendirerek onore etmiştir.
Dolayısıyla Peygamber Efendimiz’in hadis-i şeriflerini yazılı veya sozlu olarak yaymak buyuk bir şereftir.

www.ismailaga.info




Cubbeli Ahmet Hoca Buhari savunması

Hadis-i Şerifler ne kadar guvenilir - HAZRETİ OMER HADİSLERİ YAKTI MI

Cubbeli Hoca Buhari'ye atılan iftiraya cevap
__________________