Şarap, taze uzum şırasının fermentasyonu ile elde edilen alkollu bir ickidir. Diğer meyvelerden uretilen şaraplar o meyvenin adı ile birlikte anılır. Şarap, bulunduğumuz cağdan binlerce yıl once Dicle-Fırat havzasında uretilmiş ve dietlerin bir kısmını oluşturmuştur. Anadolu, bağcılığın anayurdu olarak kabul edilmektedir. Orneğin Hititler zamanında (M.O. 2000-1230), Anadolu'da bağcılık ve şarapcılık hayli gelişmiş durumdaydı ve Hitit mevzuatında bu iki konu hakkında ceşitli hukumler vardı. Alişar (Yozgat), Hirfanlı (Kırşehir) ve Alacahoyuk (Corum) kazılarında bulunan uzum salkımı, at, geyik, koc ve boğa bicimindeki şarap icme kapları ve ozellikle Alacahoyuk'te bir kral mezarında bulunan som altından yapılmış şarap surahisi ve ayaklı şarap bardağı bu bakımdan kayda değer. Mezopotamya'da İbraniler'de bağcılık yaygındı. İnsanların ilk kullandığı alkollu icki ise met(bal şarabı) olduğu tahmin edilmektedir. Asma (Vitis vinifera) Akdeniz ulkelerine Dicle-Fırat havzasından taşınmıştır. Asur ve Mısırlıların M.O. 3500'lerde, Yunanlıların ise M.O. 1400'lerde şarap uretimi icin uzum yetiştirdikleri, Yunanlı tuccarların M.O. 600 yıllarında uzumu Marsilya'ya getirdikleri bilinmektedir. Yunanlılar ve Romalılar, unu gunumuze kadar ulaşan şaraplar yapmayı biliyorlardı. Sakız, İstankoy, Teselya, Phriygia, Trakya şarapları en cok beğenilen şarap turleriydi. Romalıların da cok unlu şarapları vardı. Ateşte pişirilen bu şaraplara sonra aroma (meyva ya da cicek) katılır, ya da daha uzun sure muhafaza edilebilmeleri icin bir takım maddeler karıştırılırdı. Roma işgali, şarabın hem tum Akdeniz kıyısına, hem de ulkenin ic kesimlerine bazı değişikliklerle yayılmasını sağlamıştır. Romalılarda Domitianus'un M.S. 92'de getirdiği bağcılık kulturunu Probus M.S. 282'de kalkındırdı ve teşvik etti.
Dionysos:
Eski Roma ve Yunanistan'da şarap kutsal bir icki olarak kabul edilmiştir. Dionysos Yunanlıların, Baccus ise Romalıların şarap tanrıları olup adlarına mabetler yapılmıştır. Dionysos Yunan oncesi tanrılardandır. Trakya'dan ya da Frigya'dan geldiği sanılmaktadır. Zeus ve Apollon'la birlikte antikcağ Yunan duşuncesinin uc buyuk tanrısından biridir. Tapımı başlı başına bir din meydana getirmiştir. Kişiliği, bircok eski tanrıların karışımından meydana gelmiştir. Ciftciliğin, bağcılığın, meyve ve ozellikle uzumun koruyucusudur. Romalılar ona Baccus (Bakus) derler ve verimlilik tanrısı Liber'le bir tutarlar. Yunanlılar onu Zeus'un Semele'den doğma oğlu saymışlardır. Semele, kendisiyle birleşen Zeus'un ışığında dayanamayıp olmuş, Zeus de cocuğunu bacağında saklayıp buyutmuş, sonra da kıskanc karısı Hera'nın kotuluklerinden korumak icin onu keci kılığına sokmuş, su perileri arasında buyuyen kucuk keci Dionysos, uzumden şarap yapmasını at kulaklı ve at kuyruklu Silenos'tan oğrenmiş ve şarap-tanrı olmaya karar vermiş. Arkaik cağın gizemsel din anlayışı Dionysos'a bağlıdır. Bu dinin buyuk ozelliği bağlılarının kudurmuşcasına kendinden gecmeleri (Yunanca: ekstasis) ve tanrıyı kendi iclerine aldıklarına (Yunanca: enthousiasmos) inanmalarıdır. Dionysos'a tapanlar, onun kendilerine vahşi hayvanlar biciminde gorunduğune inanıyorlardı. Dionysos dini, geniş halk yığınlarında, ozellikle kadınlar arasında, yayılmış ve tutulmuştur. Bu tapım, Delphoi tanrısı Apollon tarafından da tanınmış ve Dionysos'a tapılması Delphoi kahinlerince Apollon'un buyruğu olarak halka iletilmiştir. Bu yuzden de her iki tanrının bu tapımda birleştiği inancı yayılmıştır. Orfik din ve Eleusis gizemciliğinin kaynağı da Dionysos tapımı'dır. Ozellikle Orfik inanclar, Dionysos gizemciliğinden geliştirilmiştir. Orneğin olumsuzluk inancı Dionysos'un olumuyle yeniden doğuşu oykusunun urunudur. Şarap antik cağda bayramlarda, ayinlerde, evlerde icilir ve zorunlu ihtiyac maddeleri arasında yer alırdı.
Hristiyanlığın yayılmasından sonra şarap, İsa'nın kanının sembolu sayılması nedeniyle buyuk onem kazanmıştır. Kilisenin guc kazanmasından sonra manastırların geniş bağlarında şaraplık uzum yetiştirilir, şarap mahzenlerinde yuzlerce fıcı şarap depolanırdı. Manastırlarda hem ayinlerde icmek hem de kiliseye kazanc sağlamak amacıyla buyuk miktarlarda şarap uretilmiştir. Manastırlar iyi bağ yetişen yerlerin secilmesinde, şaraplık uzumlerin ıslahında, şarap kultur ve tekniğinin gelişmesinde buyuk rol oynamışlardır. Şarap batı dunyasında en cok değer verilen bir ickidir. Yalnız bir icki olarak değil, aynı zamanda uzum değerlendirilmesi yonunden de buyuk onem taşır. Buyuk bağcı ulkelerin tumunde bağ ekonomisinin temeli şaraba dayanır. Asma kulturunun M.S. 200 yıllarında aşağı Ren havzasına ve 15. yuzyılda ise tum Avrupa'ya yayıldığı bilinmektedir. Bugun Fransa, İtalya, İspanya ve Portekiz gibi bağcı ulkelerde şarapsız bir bağ ekonomisi duşunulemez.
Anadolu, cok eski cağlardan beri bağcılığın ve şarap uretiminin onemli merkezlerinden biri olmakla birlikte, Osmanlı İmparatorluğu doneminde şarapcılık, musluman olmayan azınlıkların yuruttuğu bir uğraş olmuştur. İmparatorluğun son donemlerinde 300 dolayında şarap imalathanesinin bulunduğu, şarap dışsatımının onemli boyutlara ulaştığı bilinmektedir. Ancak 1871 yılında Fransa'dan gelen floksera hastalığı Turkiye bağcılığına zarar vererek şarap uretiminin gerilemesine yol acmıştır. Birinci Dunya savaşı ve onu izleyen Kurtuluş savaşı yıllarında uretim iyice duşmuştur. 1924 yılında yururluğe giren Men-1 Muskurat Kanunu'yla uretim tumuyle durmuştur. 1926 yılında uygulamaya konulan 790 sayılı yasayla ispirto ve ispirtolu ickilerin uretimi, dışsatımı ve satışı devlet tekeli altına alınmış, ancak şarap uretimi tekel dışı bırakılmıştır. 1931 yılında Tekel İdaresinin (o donemdeki adıyla İnhisarlar İdaresi) kurulmasından sonra devlet şarapcılığı kalkındırmak amacı ile Tekirdağ, İzmir, Urgup, Ankara, Gaziantep, Elazığ ve Kilis'te şarap fabrikaları kurmuştur. Şarap sanayisinin kurulması ve gelişmesini desteklemek amacıyla şarap ureticilerine teknik ve mali yardımlarda bulunmak, yarışmalar duzenlemek, her bağ bolgesinde deneme şarap işletmeleri acmak amacıyla ceşitli calışmalar yapılmıştır. Cumhuriyetin kurulmasından sonra şarap uretimi Turkler tarafından yapılan işler arasına girmiştir. Şarap sanayiine ozel kesimin ilgi duyması 1940'lara kadar gecikmiş, bu donem icinde kurulan modern şarap fabrikalarının buyuk bolumu Tekel tarafından gercekleştirilmiştir. Tekel'in kurulmasından bu yana ulkenin ceşitli yerlerinde actığı şarap fabrikalarının sayısı 21'i bulmuştur. 4250 sayılı İspirto ve ispirtolu icikiler kanunu'na gore Turkiye'de şarap ureten işletmeleri denetlemek yetkisi Tekel Genel Mudurluğu'ne verilmiştir. Tekel'in saptadığı rakkamlara gore 1992 yılında Turkiye'de ozel kesime ait 86 şarap işletmesi faaliyet halindedir. Bu sektorun onde gelen işletmeleri şunlardır: Doluca, Kavaklıdere, Sevilen, Yazgan, Aral ve Diren. 1992 yılı verilerine gore, Turkiye'de toplam olarak yaklaşık 65 milyon litre şarap uretilmiş, bunun %64'u Tekel, %36'sı da ozel kesim kuruluşları tarafından imal edilmiştir.
Turkiye 567 bin hektar bağ alanı ile dunya sıralamasında İspanya, İtalya, Fransa, Rusya ardından beşinci; 3.5 milyon ton yaş uzum uretimiyle İtalya, Fransa, Arjantin, İspanya ve Rusya'nın ardından dunya sıralamasında altıncı sırada. Ama şaraba işlenen uzumun toplam uzum uretim miktarı icindeki payı ise sadece yuzde 2, 2.5 kadardır. Halbuki onemli şarap ureticisi ulkelerde bu oran yuzde 70-80 duzeyine cıkıyor. Anadolu, tarih boyunca bağcılık ve şarapcılığın onemli bir merkezi olmuştur. O kadar ki, milattan once 2000'li yıllarda Anadolu'da şarap uretilirken Avrupa'nın bugunku şarap ulkeleri şarabı henuz tanımamıştı. Orneğin şarap denildiğinde akla ilk gelen ulke olan Fransa'ya şarap milattan once 600'lu yıllarda taşınmıştır. En cok uzum yetiştirilen yoreler Manisa, İzmir, Tekirdağ, Nevşehir, Niğde, Gaziantep, Maraş, Canakkale, Ankara ve Tokat illeridir. Şarap uretimi daha cok Trakya, Boğazlar, Ege, Orta Anadolu ve Guney Doğu Anadolu bolgelerinde yapılır. Uretilen uzumun yaklaşık % 37'si (cekirdeksiz) kuru uzum, diğer bir %37'si ise pekmez uretiminde kullanılır. Ulkemizde uretilen şarapların kalite ve ozellikleri, uzum ceşidine ve ekolojik koşullara gore değişmektedir. Turkiye'de yetişen kaliteli şaraplık uzum ceşitlerine gelince. Beyazlardan hemen Kapadokya'nın Emir'ini, Tokat'ın Narince'sini, İzmir-Menderes yoresinin Bornova Misketi'ni, Semillon ve Sultaniye ve Guney Doğu Anadolu'da yetişen Dokulgen gibi uzumleri sayabiliriz. Ulkemizde yayılmasına calışılan kalite beyaz şaraplık uzumler ise Semillion, Clairette, Riesling, Savignon Blanc, Chardonnay'dir. Kırmızılardan Elazığ'ın Okuzgozu, Diyarbakır'ın Boğazkere, Ankara'nın Kalecik Karası, Denizli'nin Cal Karası, Avşa ve Marmara Adası'nın Ada Karası uzumleri hemen akla gelenler. Ulkemizde yetişen kalite kırmızı şarap veren yabancı uzum ceşitlerinin başında Pinot Noir, Gamay, Cinsaut, Carignan, Grenache, Cabernet Savignon ve Merlot sayılabilir. Son gectiğimiz 7-8 yılda Turk Şarapcılığı oldukca ilerleme gostermiştir ve parlayan bir yıldız haline gelmiştir.
ŞARAP YAPIMI:
Tarihte uzun sure goreneğe ve geleneğe dayanılarak yapılan şarapcılık Pasteur'un calışmalarından sonra daha bilimselleşti Bağ bozumundan sonra şaraphaneye getirilen uzumler burada, yapılmak istenen şaraba gore (beyaz, kırmızı ya da pembe-roze) birbirini izleyen ceşitli işlemlerden gecirilir. Şarap yapma işlemleri uc bolume ayrılabilir: uzumlere uygulanan mekanik işlemler, mayalanma, şarapların saklanması ve eskitilmesi. Uzumlere uygulanan mekanik işlemlerin amacı, uzumun katı kısımları (salkım, sap, cekirdek) ile sıvı kısmı (uzum şırası) arasındaki değiş tokuşu kolaylaştırmak, ya da tersine azaltmak, hatta tamamen ortadan kaldırmaktır. Bu işlemler şunlardır: uzumun catlatılması ve ezilmesi (uzum değirmeninden gecirilmesi); uzum tanelerinin salkımdan ayrılması, preslenmeden kendiliğinden akan şıra ya da şarabın ayrılması (on şıra ya da on şarap); sıkma şırası ya da şarap yapılmak uzere uzum ya da cibrenin preste sıkılması. Şıra mayalanmaya bırakılmadan once, yasalarla saptanmış oranlara gore, şeker ya da asit katılarak iyileştirilebilir. Beyaz şarap yapmak icin sıkılarak suzulmuş olan yalın şıra, kırmızı şarap yapmak icin ezilmiş uzumun kabuğu icinde bırakılmış olan cibreli şıra, mayalanmaya bırakılır. Şaraplaşma mayanın etkisiyle gercekleşir, istenirse dışardan ilave maya da katılabilir. Mayalanma şıranın altust edilmesiyle kolaylaştırılabilir. Alkol mayalanması genellikle iki aşamada gercekleşir: once kuvvetli ve hızlı bir mayalanma, sonra aktarmanın ardından daha yavaş tamamlayıcı bir mayalanma. Bu iki mayalanmadan sonra bazen, laktik asit bakterilerinin etkisi ile, uzumdeki malik asit laktik aside donuşturulur (malolaktik mayalanma). Mayalanma tamamlanınca, dibe coken tortudan ayırmak icin şarap bir ya da bir kac kez aktarılır ve sonra ceşitli işlemlere tabi tutulur. Yukseltgenmeyi onlemek icin onlem almak; pacal (harman) yapmak; durultma, suzme ya da santrifujleme yoluyla berraklaştırmaktır.Kaliteli şarap uretiminde uzumden sonraki en onemli faktor toprak ve iklim koşullarıdır. İklim koşulları aynı bolgede bile yıldan yıla değişkenlik gosterdiği icin uzumun, dolayısıyla o yıl uretilen şarabın kalitesini doğrudan etkiliyor. Bu yuzden Avrupa'da ve dunyanın diğer şarap ureticisi ulkelerinde markayla birlikte şarap hakkında sorulan ilk soru, şarabın yılı oluyor. "İyi" yıllarda şarapların artan kalitesiyle birlikte ticari değerleri de artıyor. Ve kaliteli şaraplar, şarap tacirlerini ve konfeksiyoncuları peşlerinden koşturuyor. Orneğin Bordeaux şaraplarının bazı yılları, cok aranan yıllar. 1970 mukemmel, 1975 ve 1978 iyi yıllar olmuş. Nicin mi daha iyi bu yıllar? 1970'de iklim koşulları cok iyi gitmiş. Uzumler ilkbaharın erken, sonbaharın gec donlarından etkilenmemiş. gec gelen ilkbahar sonunda omcaların ciceklenmesi Haziran ortasını bulmuş, ardından cok sıcak bir Temmuz gecmiş ve bunu serin bir Ağustos izlemiş, sonucta hem miktar hem de nitelik bakımından kaliteli, bir urun ortaya cıkmıştır.
ŞARAP TADIMI:
Bir şarabın yapısı kimyasal analizlerle ne olcude belirlenirse belirlensin, o şarabın kalitesi hakkında yeterli bir fikir oluşturabilmek icin duyusal analiz yapılması gereklidir. Her şarabın duyusal kalitesi panel duzenlenerek veya o şarabı degustatorlere dağıtarak belirlenmelidir. Degustatorler veya paneli oluşturacak kişiler şarap tiplerini, her şarap tipinin sahip olması gereken buke ve aromayı bilmeli, iyi bir tat alma duyusuna sahip olmalı ve orneklerini kritik edebilmelidir. Şaraplarda duyusal analiz, şarap kalitesinin geliştirilmesi, şarapların bakımının zamanında yapılması ve gıda tuzuklerine uygunluğun sağlanması amacları ile yapılır. Benzer bolge ve mevsimlerin şaraplarından duyusal analiz yapılması guc olup bu gibi durumlarda deneyimli degustatorlere gerek duyulur. Degustatorler etki altında kalmamaları icin şarapların fiatı ve kaynağı hakkında bilgi sahibi olmamalıdır. Aynı kimyasal analiz sonucları veren orneklerin tat ve kokularının cok farklı olabilmesi nedeniyle kimyasal analizlerin duyusal değerlendirme yonunden onemleri cok azdır. Ancak kimyasal analiz sonucları anormal şaraplar hakkında karar vermekte yardımcı olur. Duyusal analiz yardımı ile, şarabın tipi, herhangi bir mikrobiyal faaliyet olup olmadığı, şeker, tanen, toplam asit gibi maddelerin durumu, şaraba uygulanması gerekli işlemler, şarabın şişe olgunluğuna gelip gelmediği ve şarabın kalitesi belirlenir. Deneyimli degustatorler renk, koku ve aromayı cok iyi ayırabilecek duzeyde duyu alma yeteneğine ve şarap ozellikleri hakkında iyi bir hafızaya sahip olmalıdır. Degustasyon, temiz, iyi aydınlatılmış, koku ve gurultu gibi rahatsız edici etkenler olmayan doğal bir odada yapılmalıdır. Degustasyonda kullanılacak bardaklar lale şeklinde, ince cidalı ve 200-250ml hacminde olmalıdır. Aroma ve buke hakkında karar vermede ust kısmı dar bardakların kullanılması yararlı olmakta ise de lale şekilli bardaklar genellikle yeterli olmaktadır. Şarabın Gorunuşu: Bir şarabın gorunuşu deneyimli bir degustatore, o şarabın durumu hakkında pek cok şey ifade eder. Esmer ve kahverengimsi beyaz şaraplar genellikle okside olmuştur ve aşırı eskimiş bir kokuya sahiptir. Bu oksidasyon SO2 yetersizliği nedeni ile de gorulebilir. Beyaz şarapların kahverengi olması aşırı eskitmeden ileri gelebilirken boyle bir renk Madeira şaraplarında istenen bir durumdur. Beyaz ve kırmızı şaraplarda kararkteristik koku ile birlikte ipeksi bir bulanıklık bulunması bakteriyal bozunmanın işaretidir. Kırmızı şaraplarda yuksek asit bulunması durumunda renk parlak kırmızı olmaktadır. Genc kırmızı şaraplarda bu renk gorulmekte fakat şarapların eskitilmesine paralel olarak renk kiremit kırmızısına donmektedir. Papazkarası, Kalecik Karası, Okuzgozu ve Boğazkere şarapları koyu kırmızı renkte, Emir, Sungurlu Beyazı, Riesling şarapları acık sarı-yeşil renkte, Angelica ve Muskatel şarapları parlak altın ve altın-amber renginde, Madeira hafif amber-kahverengi renktedir. Sherry şarapları tipine bağlı olarak acık amberden koyu amber rengine kadar değişmektedir. Şarabın Kokusu: Bir şarabın eskiliği onun bukesini buyuk olcude etkiler. Hafif sirkemsi veya laktik asit ekşiliği, fazla SO2, H2S şarabın kokusundan anlaşılabilir. Belirli uzum ceşitleri şaraba kendine has karakteristik bir aroma verebilir. Degustatorler buke ve aromayı birbirlerinden ayırt edebilmektedir. Buke; şarabın fermentasyonuyla ve eskimesiyle gelişen kokuyu, aroma ise, taze uzumden gelen kokuyu tanımlamaktadır. Şarabın Tadı: Tat dort şekilde; ekşi, acı, tatlı, tuzlu olarak algılanmaktadır. Tuzluluk şaraplarda nadiren sozkonusu olmaktadır. Asit tadı ozellikle sofra şarapları yonunden onemli olmakta, duşuk asitlik duz ve yavan ozellikte bir şarap oluşturmaktadır. Tatlılık; tatlı sofralık şaraplar ve şampanyalar icin onemli bir kriterdir. Acı bir tat kırmızı şaraplarda bazen gorulmektedir. Şarabın Aroması: Aroma ağızda hissedilen tat ve bukenin toplamıdır. Bazılarına gore şarabın bıraktığı tum etkiyi kapsamaktadır. Bu ozellik, tadımdan sonra şarabın yutulması ile elde edilen duyusal etki ile tanımlanmaktadır. Degustasyon: Degustatorlere aynı şarapların farklı zamanlarda ve farklı şarapların aynı zamanda verilmesi tavsiye edilir. Degustatorler not tutarak ve şarapları birbirleriyle karşılaştırarak bilgi ve becerilerini arttırmaktadırlar. Tadım yapılacağı zaman tum koşullar standart olmalıdır. Karşılaştırma icin kullanılan şaraplar tat ve koku değişeceği icin yarı dolu olarak buzdolabında muhafaza edilemezler. Her seferinde yeni bir şişe acılması zorunludur. Duyusal analiz sırasında tadıcılardan cabuk olarak iki şarap arasında duyusal fark olup olmadığının tayin edilmesi istenir. Eğer bu fark bilinen kimyasal bir fark ise genellikle "ikili test" uygulanır. Bu testte degustatore kodlanmış iki bardakta iki şarap sunulur. Degustatorler ya da degustatorler grubu bu iki şarabı başarılı bir şekilde ayırdedebiliyorlarsa muhtemelen diğer şaraplar arasındaki farkı da belirleyebileceklerdir. İki ornek arasındaki fark kaliteye ait ise genellikle "uclu test" uygulanır. Bu testts iki şarap orneği kodlanmış uc bardağa konulur. İki bardağa aynı şarap, ucuncu bardağa diğer iki şarap orneği konulur. Eğer şarap ornekleri A ve B olarak kodlanmışsa 6 farklı şekilde sıralama yapılabilir. Degustator farklı olan bardağı ayırt edebiliyorsa % belirli bir olasılıkla şaraplar arasındaki farkı belirleyebileceklerdir. Normal olarak şarapların altı ayda bir deguste edilmesi yeterlidir. Panel sırasında ve oncesinde daha once elde edilen sonuclar hakkında fikir sahibi olunmamalıdır. Sonucların alınmasından sonra yapılan tartışmaların bir yere kaydedilmesi yararlıdır. Degustasyon odası sakin ve temiz olmalı ve degustatorler bağımsız, birbirlerini goremeyecekleri bolmelerde bulunmalıdırlar. Şarapların Puanlanması: Şarapların puanlama yoluyla değerlendirilmesi oldukca fazla uygulanan, alışılmış bir işlemdir. Şarabın tat, aroma, buke ve gorunuşunun incelenmesi ile pratik ve deneyime dayalı olarak puanlandırılması mumkundur. Tadım sırasında şarabın sıcaklığı, şarabın tip ve ozelliklerine uygun olmalıdır.
En Basit Şekliyle Şarap Tadımı
1. Şarap kadehini hafifce ışığa tutarak rengini kontrol ediniz.
2. Şarabın kokusunu kontrol ediniz.
3. Şarabı kadehte hafifce dondurerek koku yayılmasını sağlayınız. Bir daha koklayınız.
4. Şarabın tadını kontrol ediniz.
Bugun Turkiye bağlarının zenginliği acısından dunya beşincisi iken şarap tuketiminde alt sıralardadır. Şarabın nasıl kullanılacağını bilerek tuketim keyfini arttırmak mumkundur. Bazı ana noktalara dikkat edildiği taktirde şarap icmek ince bir zevk haline gelecektir. Aşağıdaki tablo hangi şarabın hangi yemek turuyle daha iyi gittiğini gostermektedir. goreceğimiz gibi yemekler ve şaraplar belli turler altında gruplanmıştır. Her turlu yemeği bu kategoriler icine sığdırmanın imkansız olmasına ve kişilerin tercihlerinin farklı olmasına rağmen yine de genel olarak bu tablonun yararlı olacağını umuyoruz.
Şarap Turleri
A. Hafif, aromatik sek beyaz şaraplar (Nevşah, Moskado-Sek, Villa Doluca Beyaz)
B. Kuvvetli bir bukeye sahip yıllanmış, tok ve zengin şaraplar (Antik beyaz ve Ozel Kav Beyaz)
C. Hafif, aromatik, domi sek şaraplar (Riesling, Moskado)
D. Tok ve zengin lezzetli yıllanmış tatlı şaraplar
E. Roze şaraplar (Villa Doluca Roze)
F. Meyvemsi karekterini koruyan, dolgun, akıcı ve nispeten genc kırmızı şaraplar (Villa Doluca Kırmızı)
G. Yıllanmış, genellikle fıcıda bekletilerek, kuvvetli bir buke ile zengin ve yumuşak bir lezzete ulaşmış kırmızı şaraplar (Antik Kırmızı ve Ozel Kav Kırmızı)
Yemek Turu / Şarap Tercih Sırası
Yemek Turu / Şarap Tercih Sırası
1 2 3 4
Kuvvetli balık lezzeti Antik Beyaz Villa Doluca Beyaz Roze Şaraplar -
olan su urunleri: Ozel Kav Beyaz Nevşah Doluca Beyaz -
Notr lezzetli balıklar: Antik Beyaz Nevşah Roze Şaraplar -
Ozel.Kav Beyaz Villa Doluca Beyaz -
Tavuk, Hindi: Nevşah Riesling Antik Beyaz Roze
Av Etleri: Riesling Villa Doluca Beyaz Antik Beyaz Roze
Acık Renkli Antik Kırmızı Roze Şaraplar
Dana Etleri: Ozel Kav Kırmızı
Villa Doluca Kırmızı
Doluca Kırmızı
Cin veya Meksika Riesling Roze Şaraplar
usulu, soslu Moskado Villa Doluca Beyaz
baharatlı yemekler:
Izgara etler, bonfile Antik Kırmızı Roze Şaraplar
şatobrian: Ozel Kav Kırmızı Doluca Kırmızı
Villa Doluca Kırmızı
Ordervler: Villa Doluca Beyaz Ozel Kopuren Doluca Beyaz
Tatlılar: Yıllanmış Tatlı Riesling
Şaraplar Moskado
Yine de butun bu anlatılanlardan ve yorumlardan sonra, kadehlerimizi dolduracak şaraplar hakkındaki son değerlendirme, siz şarapsever dostlarımızın. İnsanlık tarihinde şiir, resim, muzik başta olmak uzere sanatın her dalına ilham kaynağı olan şarap icin John Wesley'in dediğini hic bir zman unutmuyoruz: "Şarap doğanın bizlere sunduğu ilacların en asilidir."
Tum Şarapsever Dostlar Adına
En Derin Sevgi ve Saygılarımızla.
Dr.Mustafa Tolay
Enolog
Şarap Sozluğu
Aroma Şarapta, doğrudan uzumden gelen taze ve meyvemsi bir karakter taşıyan kokular
Buke Şarapta, fermentasyon ve eskime sonucunda, şarap yapım yontemine bağlı olarak oluşan kokular
Domisek Şarap Litrede 4-18 gram şeker iceren şaraplar
Fermentasyon Şarap mayalarının salgıladığı enzimler sonucu meydana gelen ve uzum suyundaki şekerin alkol ve karbondiokside donuşmesini sağlayan bir dizi kimyasal reaksiyon
Karışım Değişik şarapların belirli olculerde karıştırılarak dengeli bir lezzet ve karaktere donuşturulmesi
Kav Şarapların olgunlaşmak uzere bekletildikleri sabit ısılı serin ve sakin yer. Eskiden boyle bir ortam ancak yeraltındaki mahzenlerde sağlanabildiği icin kelime de mahzenin Fransızca�sından geliyor.
Konosor Şarabın tadım ve değerlendirilmesinde uzmanlaşmış ve bu konuda yeterli yetenek, bilgi ve deneyime sahip kişi
Oksidasyon Şarabın havadaki oksijenle temasa gecerek isteyen bileşikler oluşturması
Sek Şarap Litrede 4 gramdan az şeker iceren şaraplar
Tanen Uzumun kabuk ve cekirdeklerinde bulunan, şaraba burukluğunu ve tadını veren madde
Tatlı Şarap Litrede 18 gramdan fazla şeker iceren şaraplar
Şarap Uzerine Deyişler:
Şarap sonsuz hayat kaynağıdır, ic;
Medet saki, olum vermez aman, gel!
Genclik sevincinin pınarıdır, ic;
Gel de doldur kadehimi, aman gel!
GÂmı yakar eritir ateş gibi,
Aman zaman demeye bırakmadan
Sağlık sularından şifalıdır, ic
Elimizde ucar gider zaman, gel!
Omer Hayyam
Can bir şaraptır, insan onun destisi;
Kadeh bir bedendir, icinde can var;
Beden bir ney gibidir, kan o neyin sesi.
Candır kadehin bedeninde camlaşan.
Hayyam, bilirmisin bu olumlu varlık:
Donmuş sudan ateş suzulur sanki:
Hayal fenerinden bir ışık parıltısı.
Erimiş yakut gonul sırcasından.
Omer Hayyam
Şarabı men' etme, o değil huner;
Àşıkım, bÂdesiz pek başım doner;
Gonlumde muhabbet ateşi soner,
Ozrum var, sade su icemem hocam.
Rıza Tevfik Bolukbaşı
Faydalı kaynaklar
http://www.doluca.com
http://www.hayyam.com
http://www.kavakli.com
http://www.sarafin.com
http://www.vine2wine.com
http://www.winevin.com
http://www.wine-lovers-page.com

__________________