Ses, hayatımıza anlam katan en onemli unsurlardan biridir. Bir an icin duşunun: sessiz bir dunyada yaşamak nasıl olurdu?

Hemen arkamızdan yaklaşan buyuk bir tehlikeyi fark edemezdik. Etrafımızdaki gelişmelerden haberdar olamaz, muzik gibi bir nimeti bilemezdik. Sevdiklerimiz ile iletişim kuramaz, duşuncelerimizi ifade edemez, bildiklerimizi anlatamazdık.

İşitme duyumuzun temeli olan ic kulak ve beyindeki işitme merkezimiz bir santimetre kupten yani bir kesme şekerden bile daha az yer kaplar. Cevremizdeki sesleri duymamızı sağlayan kulağımız son derece karmaşık mekanik, hidrolik ve elektronik yapıları barındıran minyatur bir muhendislik tasarımı gibidir.

Dunya uzerinde gorduğunuz tum teknolojik urunler, plan ve projeler bir birikimin sonucudur. Her yeni bina ya da makine oncekilere ait bilgilerin derlenmesi, yenileştirilmesi ve kucuk ilavelerle geliştirilmesi ile ortaya cıkar. Oysa kulağın ortaya cıkması, muhendislik bilgisinin cok otesindedir.

Havadaki başıboş titreşimler değerlendirilerek bir duyu organına kaynaklık yapmaktadır. Bu, benzersiz bir tasarımdır. İşitme sistemimizin ortaya cıkışı ile ilgili yapılabilecek tek bir acıklama vardır: Muhendislik başyapıtı olarak nitelendirilen işitme duyumuz ancak "benzeri olmadan yaratma" ile acıklanabilir. Bu ustun yaratış, yerleri, gokleri ve ikisinin arasındaki her şeyi yaratan Allah'ın yaratmasıdır:

O, sizin icin kulakları, gozleri ve gonulleri inşa edendir; ne az şukrediyorsunuz? (Muminun Suresi, 78)



Mpg Dosyası (.zip) - 1272 download


Kaynak : HARUNYAHYA
__________________