İman ve Tevhid yoksa amellerin hayr-u hasenatın tamamı gecersizdir.

İman ve tevhitten mahrum olan kişinin ameli zerre değil, kurre kadar olsa heba olur.

Eğer iman varsa amelin ve hesanatın zerresi de daha buyuğu de değerlendirilecektir. Bir bir değil, bire on, bire yuz, belkide sınırsız rahmet sahibi Allah c.c daha fazla mukafatlandıracaktır.

İman ve tevhid her amelden kat kat ustundur.

Hal boyle iken; insan amele kıymet verip amelle meşgul olurken, iman ve tevhidi, gaflet veya cehaletten dolayı kavrayamıyor ve boylece telafisi mumkun olmayan zarara duşuyor.

Yuce peygamberimiz; Nice Kuran okuyanlar vardır ki okuduğu Kuran ona lanet eder. (Tirmizi sahih cilt 11 sayfa 40) buyurarak bu durumu teyit ediyor.

Kuran-ı Kerim hicbir şekilde mumin olan bir kişiye asla lanet etmez. Burada Kuran-ı Kerim'in ahkamının tamamını veya bir kısmını kabul etmediği halde, sedece kıratıyla meşgul olan kişiler kastedilmektedir.

Nice oruc tutanlar var ki, oructan ancak kendisine aclık ve nice namaz kılanlar vardır ki, namazından kendisine ancak uykusuzluk kalır. ( İmam-ı Ahmed, Musned)

Anlaşılan odur ki, bir mukellef orucun farziyyetine inanıyor ve inandığı icin de orucunu tutuyor. Keza namazın farziyyetine inanıyor ve inandığı icin kılıyor.

Ancak namazın ve orucun farziyyetine inandığı halde Cenab-ı Hakkın diğer ahkamlarından bazısını kabul etmediğinden imanı gecersiz olduğundan inandıkları ile amel etmesinin de hicbir işe yaramayacağı anlatılıyor.

Pişmanlığın fayda vermeyeceği o mahşerin dehşetinden hasret ve uzuntuye boğulmamak, husrana uğramamak icin itikatlarımızı ve amellerimizi gozden gecirerek, ehli sunnet uzere itikat edip amel etmemizin onemini kavrayıp, bilelim.

Cenab-ı Hak bizleri; sağlam akide ile ibadet eden, amel eden ve bu amellerde ihlas eden haklarında hayır murad ettiği, ruhlarını kemale erdirdiği kullarında eylesin.

Amin!
__________________