
İmam-ı Gazali hazretlerinin talebelerinden bir tanesi, kendi kendine:
"Senelerce zahmet cekip cok şey oğrendim. Bu kadar cok ilimden bana en luzumlusu ve en faydalısı acaba hangisidir? Ahirette imdadıma yetişecek, mezarda dunyadaki dostlarım beni yalnız bırakıp gittikleri zaman, bana arkadaş olacak, mezardan kalkınca, ananın evladından, kardeşin kardeşinden, dunyadaki dostların birbirlerinden kacıp, herkesin başının caresini aradığı vakit beni kurtaracak olan acaba hangisidir? Dunyada ve ahirette faydası olmayan acaba hangileridir? Bilsem de bunlardan uzaklaşsam. Cunku, Peygamber efendimiz: (Faydasız ilmi oğrenmekten, Allahu teÂlÂdan korkmayan kalbden, dunyaya doymayan nefsten, Allah icin ağlamayan gozden ve kabule layık olmayan duadan Allahu teÂl bizi korusun) buyurmuştur” diye uzun zaman duşunur.
Daha sonra, bunları anlamak icin hocası olan İmam-ı GazÂli hazretlerine bir mektup yazar ve durumunu arz eder. Hocası İmam-ı GazÂli hazretleri de, uzun bir cevap yazıp gonderirler. O mektubun başında, talebeye hitaben şoyle denilmektedir:
Ey sevgili oğlum ve sadık dostum! Allahu teÂlÂ, sana uzun omurler verip, omrunu ibadetle ve Onun gosterdiği yolda gitmekle gecirmek nasip eylesin! Butun nasihatler Peygamberimiz Muhammed aleyhisselamdan alınmıştır. Ondan gelmeyen nasihatler fayda vermez. Dunyaya yayılmış olan bu nasihatlerden, birisini bile almadın ise, senelerce yanımda nicin kaldın ve nicin okudun? Peygamber efendimizin dunyaya yayılan nasihatlerinden birisi şudur:
(Allahu teÂlÂnın, bir kuluna rahmet etmeyeceğine, ona gazap ve azap edeceğine alamet, dunyaya ve ahirete faydası olmayan şeylerle meşgul olması, zamanlarını luzumsuz şeylerle oldurmesidir. Bir kimsenin omrunden bir sÂati, Allahu teÂlÂnın beğenmediği bir şeyde gecerse, ne kadar cok pişman olsa, uzulse yeridir. Bir kimse kırk yaşını gectiği halde onun hayırlı işleri, yani sevapları, kotu işlerinden, yani gunahlarından fazla olmadı ise, Cehenneme hazırlansın.)
Bu hadis-i şerifin manÂsını iyi anlayanlara, bu nasihat yetişir.
Ey evladım, nasihat vermek kolaydır. Nasihat kabul etmek guctur. Cunku, nefslerine uyanlara, dunya zevklerinin peşinde koşanlara, nasihat acı gelir, haramlar ise tatlı gelir.
Hele senin gibi, ilim ismi verilen ve ilim şekline sokulan, luzumsuz şeyleri oğrenenlere ve ilmi, dunyada ve ahirette kendine ve insanlara faydası olmak icin değil, herkese buyukluk satmak icin ve yalnız dunyalık kazanmak icin okuyup, ahiretlerini duşunmeyenlere nasihat tesir etmez.
Ey oğlum, amelsiz ilim, insanı kurtarır zannediyorsun ve ilim sahibi olunca, amel etmeden kurtuluruz sanıyorsun. Bu hÂlinize cok şaşılır. Cunku ilmi olan kimsenin, amelsiz kuru ilmin kıyÂmette kendine zarar vereceğini, bilmiyordum, diye ozur ve bahane yapamayacağını bilmesi lazımdır. Zira Peygamber efendimiz; (KıyÂmet gunu azapların en şiddetlisi, elbette, ilminin faydasını gormeyen Âlime olacaktır) buyuruyorlar.
Din buyuklerden biri, Cuneyd-i BağdÂdi hazretlerini, ruyada gorup ne halde olduğunu sorunca, Cuneyd-i Bağdadi hazretleri; "O kadar sozlerim, keşf ve işaretlerim, yani zÂhiri ve bÂtıni bilgilerim hep harap oldu, tukendi; yalnız bir gece kıldığım iki rekat namaz imdadıma yetişti" cevabını vermiştir.
Ey evladım, Ameli, ibadeti elden bırakma! Kalbe ait hÂlleri ve bilgileri unutma! Yani hareketlerin ilme uygun olsun!
İyi bil ki, amelsiz ilim, insanı kurtaramaz. Bunu sana bir misÂl ile anlatayım:
Bir kimse, dağda bir aslana rastlasa, yanında tufeği ve kılıcı bulunsa ve bunları kullanmasını iyi bilse ve ne kadar cesur olursa olsun, bu Âletleri kullanmadıkca, aslandan kurtulabilir mi? Sen de bilirsin ki, kurtulamaz. İşte bunun gibi, bir kimse ne kadar ilim sahibi olursa olsun, bildiğine gore hareket etmezse, ilminin faydası olmaz.
Diğer bir misÂl, bir doktor hastalansa, hastalığını teşhis edip ilacını da bilse ve bu ilac hakikaten o hastalığa cok iyi gelse, ilacı kullanmadıkca, yalnız bilgisinin onu iyi edemeyeceğini pekÂl bilirsin.
Ey oğlum, Bir insan ne kadar ilim edinse, ne kadar kitap okusa, bildiklerini yapmadıkca faydası olmaz. İlim oğrenmek ve kitap okumak icin cok gecelerini feda ettin ve cok tatlı uykularını kendine haram eyledin. Bilmem ki, nicin kendini bu kadar harap ettin? İlim oğrenmekten maksadın eğer dunya menfaatlerini toplamak, şohret, mevki sahibi olmak ve Muslumanlara buyukluk gostermek idi ise, sana yazıklar olsun! Cok aldanmışsın, kendini azaba suruklemişsin! Yok eğer maksadın İslamiyet’e ve Muhammed aleyhisselamın dinine yardım etmek, ahlakını temizlemek, nefsini kırmak idi ise, sana mujdeler olsun! Kendine ne guzel ve ebedi bir istikbÂl hazırlamışsın. İstikbÂl, seÂdet-i ebediyyeye kavuşmaktır.
Ey oğlum, Keyfine gore yaşa! Fakat bu yaşaman uzun surmeyecek, bir gun elbette oleceksin. Gece gunduz duşunduğun, sımsıkı sarıldığın lezzetlerden elbette ayrılacaksın. Dunyanın nesini seversen sev, hepsine veda edeceksin! Elinden geleni yap! Fakat unutma ki, her yaptığının hesabını vereceksin!
Kaynak
__________________