Bu dua Ahmet Taşgetiren'e ait, arşivimin baş koşesinde duruyor, Mirac Kandili vesilesiyle sizlerle paylaşmak istedim.

Bir Arz-ı Hal

Rabbim!

Hamd Senin icin Rabbim..
Yerin, goğun
ve
Onlarda bulunan her şeyin nurusun Sen!...

Hamd Senin icin Rabbim..
Yerin,
Goğun
ve
Onlarda bulunan her şeyin
varlığına hayat verensin Sen!..

Hamd Senin icin Rabbim!
Yerin, goğun ve onlarda bulunan her şeyin malikisin Sen.

Hamd Senin icin Rabbim!
Hak Sensin...
Va’din haktır..
Seninle buluşmamız haktır..
Sozun haktır Senin..
Cennet haktır..
Ateş haktır..
Habercilerin haktır... Muhammed (s.a.) haktır.
Sana teslim oldum Rabbim!.. Sana iman ettim.
Sana tevekkul ettim.
Sana yoneldim..
Senin icin mucadele ettim..
İşlerimde Seni hakem tuttum..
Beni bağışla Rabbim,
gecmişteki gelecekteki, acık ve gizli yaptıklarımı bağışla...
Sensin oncenin oncesi, sonranın sonrası...
Senden başka tanrı yok Rabbim..

Ancak Sana kulluk eder,
ancak senden yardım dileriz Rabbim...

Bağışlama diliyorum Senden...
Bağışlama diliyorum, bağışlama diliyorum
Yuce kerem sahibi, rahmet sahibi,
eşi ortağı bulunmayan, hayy u kayyum olan Rabbim!
Tevbe ediyorum Rabbim..
Tevbe gucunu vermeni diliyorum Senden,
bağışlama diliyorum,
yol doğruluğu, yol aydınlığı diliyorum...
Sensin insanı tevbe cağlayanında yıkayan,
Sensin derin rahmetlere garkeden...
Nefsine zulmeden,
nefsine guc yetiremeyen bizim gibi bicareleri,
olume, dirime, mahşere yonelirken
rahmetlere garkeden Sensin...

Senin kapındayım Rabbim; tazarruan ve hufyeten...
Derin yakarışlar icinde,
gecenin sardığı yalnızlıklarda Sana yoneldim.
Kapına geldim...

Sen benim Rabbimsin, Allahım!...
Sen’den başka ilÂh yok. Beni Sen yarattın.
Ben Senin kulunum.
Sana verdiğim sozde duruyorum,
gucum yettiğince Sana vadettiğim noktadayım Rabbim..
Yaptığım işlerin kotuluklerinden Sana sığınırım..
Verdiğin nimetleri, yaptığım kusurları da itiraf ediyorum..
Gunahımı bağışla Rabbim!..
Gunahı Senden başka bağışlayacak olan yoktur...

Gozyaşlarımız, Bedir’de Secde’ye kapanıp,
Sana yakaran kulun ve Rasûlun Muhammed’in gozyaşları kadar
saf ve duru değil belki...

Onun dediği gibi;
“Eğer şu mu’minler helÂk olursa, yeryuzunde Sana ibadet eden
kalmaz”
gibi naz makamında kapını calma cesaretimiz yok muhakkak...

Ama
“Duanız olmasa Rabbim sizi ne yapsın”
diyen de Sensin Rabbim...

Bize duayı oğreten Sensin...
Rahman ve Rahim sıfatlarını Sen yazdın kalblerimize...
Umutları Sen yazdın...
Ye’sten korunmayı Sen yazdın..
“Dua edin, cevap vereyim” diyen Sensin...
“Vadinde hulfetmeyen” Sensin...
Hazineleri sonsuz olan sensin...

Duamız var
ve
Senin kapında
Bu dualı halimize guveniyorum Rabbim...

Bize rahmetini yağdır, toprağımıza, insanımıza...

Ac rahmet kapılarını Rabbim!..

Bize hastalıksız kalbler ver!..

Bize Seni sevecek yurekler ver!...
Bize Senin sevdiklerini sevecek yurekler ver!...

Bize
Kulun ve Rasûlun Muhammed’in
dualarında istediklerini ver...

Ona Uhud’u sevdirdiğin gibi,
bize de sevdir dağı, taşı, kuşu, ciceği...

Cocuğu sevdir bize, kadını sevdir, mazlumu sevdir...

Guzelliği sevdir bize...
Guzelliği idrak etmeyi lutfet..

Mu’minleri sevdir gecmiş ve gelecekteki...
Mu’minlere karşı gonullerimizde en kucuk karışıklık,
muğberiyet bırakma...

Biz, zayıf varlıklarız.
Dar zamanlarda dualarımız,
yakarışlarımız sular-seller gibidir.
Fırtınalı sularda kapına yığılırız.
Tum insanlık, kapında cığrışırız,
“Rabbim, Rabbim” cığlıkları sarar yeri-goğu...

Sonra unutmak da bizim nisyanla malul tabiatımızın eseri...

Bize geniş zamanlarda kapında sabahlamayı oğret Rabbim!..
Nisyandan koru bizi.
Tan yeri ağarırken gonlunde kandiller yananlardan,
gonul ışığı parlayanlardan,
Seninle olanlardan eyle...

Zulumle ve zalimle imtihan etme bizi Rabbim!...

Bize acımayacak olanı başımıza musallat etme!..

Merhametsizlere guc-kudret verme Rabbim!..

Ozlemlerle, hasretlerle kavrulan dudakları
suya kandır Rabbim!..
Mazlumu coğalan bir dunyadayız,
sabır yağdır uzerimize,
bize tahammul gucu ver,
tahammul edemeyeceğimiz şeyle imtihan etme bizi Rabbim.

Eleğin ustunde kalanlardan eyle zor zamanlarda!...

Bizi yarın Senin huzurunda,
Habib-i edibin Muhammed’in huzurunda,
guzel mu’minlerin huzurunda,
utanacağımız şeylerden koru Rabbim.

Bizi yarın,
o zor gunde,
birbirimizden kacacak haller icine duşurme Rabbim!..
Elimizin, ayağımızın tanıklığından kacacak hale getirme bizleri...

Hep fakiriz, Sana muhtacız Rabbim...

Mulk Senin, kudret Senin...
Hayatımız, mematımız Senin kudret elinde...

Rahmetine,
merhametine,
mağfiretine,
nusretine,
hıfzına
Muhtacız Rabbim..
Koru yolunda olanları, nusret ver onlara...

Bize guneş ver ay ver, yağmur ver, kar ver Rabbim!..
Bize cicek ver,
bize renk ver,
koku ver,
guzellikler ver...

Ağaclarımızı koru Rabbim,
yollarda seyredenleri koru,
hasta yatağında Sana yonelenlere şifa ver,
cocukları, yaşlıları, gencleri koru...

Bize goz aydınlığı ver...
Deryalar gibi gonul genişliği, gonul ferahlığı ver...

Bize tebessum ver Muhammed’in guzelliğinden kalma...

Bize infak duygusu ver. Bize diğergÂmlık ver...

Bizi cimrilikten koru Rabbim.
Ofkeden koru.. Kıskanclıktan koru...
Hasedden, riyadan, kendini beğenmekten koru...

Gafletten koru bizi...
Senin bize,
“şah damarımızdan daha yakın” olduğunu
hissetmediğimiz anlardan koru...

Kalblere hukmeden Sensin...
Alemlere rahmet olarak yarattığın insan bile Sana;
“Ey kalbleri evirip ceviren Rabbim,
benim kalbimi Senin dinin uzere sabit kıl”
diye dua ediyor.
Kalbimizi dininle birlikte yaşat Rabbim.

Namazlarımızı, seninle buluşma Ânı eyle...

Tekbirlerimizi,
Tehlillerimizi,
Tesbihlerimizi,
Kalben idraki nasib eyle...

Cocuklarımız Senin emanetin...
Bize imtihan kıldın onları...
Bu imtihanda utanc olmasın nasibimiz Rabbim.
Onları Senin yolunun yolcuları,
Senin sevginin sevdalıları yap.
Bizim yuzumuzden onlara,
dunya ve ahirette mahrumiyet yaşatma Rabbim!.
Sana emanet ediyoruz,
Sana teslim ediyoruz onları...
Saadet ver onlara iki cihanda...

Yuvalarımızı rahmetinle kuşat Rabbim!.
Bu dunyadan otekine saadet taşıyan insanlar kıl bizleri!...

Eşlerimizi goz aydınlığımız kıl!...
Ruhumuzun durulduğu iklime donuştur sevgilerimizi...

“Yol arayın, diyorsun Sana...”

“Dua edin” diyorsun...

İşte dualarımız, işte yol arayışımız...
“İhdina!... Bize yol goster Rabbim.!”
Sen bize Doğru yolu goster!...
Sen gostermezsen,
Sen bizi yolunda tutmazsan,
biz bulamayız,
biz yolunda duramayız..

Kitabını kılavuz kıl bizlere!...
Yureğimizin mihengi olsun kutlu Kitabın...

Peygamberini ebedi rehber...

O’nunla yolculuğumuz,
Hamd Sancağının altına kadar sursun...

Muhammed’in muhabbetinden
Bir ışık ver gozlerimize, gonullerimize...
Sevgilerimiz O’nun sevgisinde mayalansın...

Rabbim! Dilimize guzel dualar oğret...
Sana ulaşacak dualar...

Rızanı istiyoruz Rabbim!.
Butun ezikliğimize rağmen rızanı...
Seni hoşnud edemezsek dunyaya gelmenin ne anlamı olur?

İnsan yarattın bizi...
İnsan olarak huzuruna gelmeyi,
insan olmaktan hoşnud olmayı nasib et bizlere...
“Keşke toprak olsaydım” dedirtme bizlere...

Meleğin, Musluman olarak alsın canımızı Rabbim...
Sana kavuşmayı duğun-bayram sayanlardan eyle bizi...
Mahşer aydınlığında yaşat bizleri...

Yuzumuzu Sana donduk Rabbim,
Sana teslim olduk...
Kalbimizi duasız bırakma...
“Attığın zaman sen atmadın, Allah attı” buyuruyorsun,
L havle vela kuvvete ill billahil aliyyil azîm...
Her şeye kaadir olan Sensin...

Amin.
__________________