Vefatından once, Rabb’ine kavuşmasının yakın olduğunu hisseden Peygamber Efendimiz (sas), veda haccı esnasındaki bir hutbesinde ashabına; “Yakında beni sizden soracaklar, tebliğ vazifemi yaptım mı, nasıl cevap vereceksiniz?” diye seslenmişti.

Orada bulunanlar da gonulden, “Sen vazifeni yaptın, risaletini tebliğ ettin, sorumluluğunu hakkıyla yerine getirdin.” itirafıyla karşılık verdiler. O, ummet genişliğinde bir sorumluluğu derin bir endişe ile dile getiriyor ve ashabının şehadetini alıyordu. Şimdi bizler de, kendi sorumluluğumuz altında bulunan cocuklarımıza karşı; “Yakında beni sizden soracaklar, nasıl cevap verirsiniz?” diyebilecek durumda mıyız? Ya da onlardan, “Vazifenizi yaptınız” cevabını alabileceğimizi umit ediyor muyuz? İslam’a duşman yetişecek, haram yiyip haram icecek, doğru olmayan davranışlarıyla genel kuralları ciğneyecek nesillerin hesabını bize soracaklar. Bunun icin buyuk imam Zeynu’l-Abidin, “Allah huzurunda sen, onlardan sorguya tabi tutulacaksın.” diyor. Sonra da titreyerek, Cenab-ı Hakk’a yoneliyor ve: “Allah’ım, cocuklarımın terbiyesi ve onlara iyilik yapmam hususunda bana yardımcı ol!” duasında bulunuyor. Zira bir insanın en onemli, en ciddi meselesi, aile fertlerini mukemmel insan seviyesine yukseltmek ve Rabb’leriyle irtibatlı bir nesil yetiştirmektir.

ALINTIDIR


__________________