İyi insan iyi Musluman; dunya nimetlerinden azami derecede yararlanmak icin zihinsel ve bedensel gucunu en iyi şekilde kullanır. Parasını, mal-mulk ve servetini, Allah ve Peygamber'in istediği şekilde harcar, harcama yaparken ne israf eder ne de cimrilik, ikisi arasında dengeli bir yol tutar. Cunku israf ve cimrilik, haramdır, ahlakî ve manevî bir hastalıktır. Yuce Allah, Kur'an'da, "Rahman'ın kulları" (Furkan, 63) olarak ovduğu muttakî muminlerin ozellikleri arasında israf ve cimrilik etmemeyi, dengeli olmayı da zikretmiştir: "Onlar, harcadıklarında ne israf ne de cimrilik ederler. Onların harcamaları, bu ikisi arası dengeli bir harcamadır."(Furkan, 67) Yazımızda bu ayeti tahlil etmeye calışacağız.

İsraf

Sozlukte aşırı gitmek, gafil ve cahil olmak, yanılmak anlamına gelen israf kelimesi dinî bir kavram olarak, insanın sahip olduğu nimetleri gereksiz yere harcaması, aşırı tuketmesi ve haddi aşması demektir. Malı-mulku ve serveti; icki, kumar, uyuşturucu, fuhuş ve benzeri gayrimeşru yerlere harcamak israf olduğu gibi; zayi etmek, luzumsuz yere harcamak, ihtiyactan fazla tuketmek de israftır. Mesela ekmek ve gıda maddelerini cope atmak, su ve elektriği boşa harcamak, kullanılabilir giysileri ve ev eşyasını atıp yenisini almak, gereğinden fazla harcama yapmak ve tuketimde aşırı gitmek israftır.

Harcama uc amactan biri icin yapılırşamak mumkun olmaz. Dolayısıyla zaruret, ihtiyac ve guzellik olmayan, faydasız, zararlı ve gayrimeşru harcamalar israftır. Bu gayriahlakî davranış, Kur'an'da "israf" ve "tebzîr" kelimeleri ile ifade edilmiş ve yasaklanmıştır. Tahlil ettiğimiz ayet ile şu ayetler bu hususu acıkca ifade etmektedirğulları! Her mescitte ziynetinizi takının (guzel ve temiz giyinin). Yiyin icin fakat israf etmeyin. Cunku Allah, israf edenleri sevmez." (A'raf, 31) "... Bunlar (toprak mahsulleri) meyve verince meyvelerinden yiyin, hasat gunu de hakkını (zekÂtını) verin, fakat israf etmeyin, cunku O, israf edenleri sevmez." (En'Âm, 141)

Malın-mulkun cokluğu israfa sebep yapılamaz. Peygamberimiz (s.a.s.), abdest alırken cok su kullanan Sa'd adlı sahabeye mudahale etmiş, akan bir ırmaktan abdest alsa bile israf yapılmaması gerektiğini bildirmiştir. (İbn MÂce, Taharet, 48)

"İsraf" kelimesi Kur'an'da; Allah'ı veya Peygamberini veya ayetlerini inkÂr etmek, Allah ve Peygamber'e isyan etmek, gunah işlemek anlamında da kullanılmıştır. (bk. Maide, 32; A'raf, 81; Yunus, 12, 83; Mumin, 28, 34, 43)

Herhangi bir şeyde haddini aşmak israftır. Dolayısıyla gunah olan her inanc, soz, eylem ve davranış israftır. Her israf, haramdır, buyuk gunahtır, kişinin kendisine zarar vermektir, dolayısıyla tovbe edilmesi gerekir. Şu ayet bu gerceği acıkca ifade etmektedirşırı giden kullarım! Allah'ın rahmetinden umidinizi kesmeyin. Şuphesiz Allah butun gunahları affeder. Cunku O, cok bağışlayandır, cok merhamet edendir." (Zumer, 53)

Kur'an-ı Kerim'de mala, hayır adı verilerek ovulmuştur. (Bakara, 180) Bu sebeple kıymetli olduğu icin mal israf edilmez. İsraf; fert, aile ve toplum hayatında onulmaz yaralar acar ve toplumsal bozulma ve curumeye sebep olur.

Cimrilik

Cimrilik kavramı Kur'an'da "buhl", "şuh" ve "kat" kelimeleriyle ifade edilmiştir. Her uc kelime "israf" ve "tebzîr" kelimelerinin zıddı olup eli sıkı, cok cimri, hasis ve pinti olmak demektir. Cimrilik; gerektiği kadar harcamamak, kişinin imkÂnı olduğu hÂlde kendisi ve bakmakla yukumlu olduğu insanların ihtiyaclarını karşılamamak, malının zekÂtını vermemek, muhtaclara ve hayır kurumlarına yardım etmemektir. Cimrilik, verilmesi gerekeni vermemektir. Mesela yemeği olanın, ac komşusuna vermemesi cimriliktir. Eşine, dostuna, arkadaşına bir cay, bir yemek ikram edemeyen, sevdiklerine bir hediye alamayan kimse cimridir.

Melekler infak edenlere dua ederken, cimri insana beddua ederlerğının yerine yenilerini ver!' diye dua eder. Diğeri ise, ‘Allah'ım! Cimrilik yapıp vermeyenlerin mallarını telef et' diye beddua eder." (Muslim, ZekÂt, 57)

Cimri insan; yuce Allah'ın kendilerine verdiği nimeti kendisi icin bile harcamaz, boylece hem kendisini hem de eş ve cocuklarını sıkıntıya sokar, Allah'ın ve yakınlarının ilgi ve sevgisinden mahrum kalır. Mumin cimri olamaz, olmamalıdır; kendisi, bakmakla yukumlu olduğu insanlar icin gerekli harcamayı yapar, yoksul ve hayır kurumlarına yardım eder. Gecmişimizde bunun cok orneği vardır. "Ensar" (yardım edenler) ismini alan Medineli Muslumanlar, Mekke'den hicret edip gelenlere yardım etmiş, imkÂnlarını onlar ile paylaşmış, hatta muhacirleri kendilerine tercih etmişlerdi (îsar). Yuce Allah, bu davranışı ovmekte ve nefsi, cimrilikten kurtarmanın yolu olarak bildirmektedirşmiş ve iman etmiş olanlar, hicret edenleri severler. Onlara verilenlerden dolayı iclerinde bir rahatsızlık duymazlar. Kendileri son derece ihtiyac icinde bulunsalar bile, onları kendilerine tercih ederler. Kim nefsinin cimriliğinden korunursa, işte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir." (Haşr, 9)

Cimrilik, iman ve Kur'an ahlakı ile bağdaşmayan bir davranıştır. Peygamberimiz (s.a.s.) şoyle buyurmuşturİman ile cimrilik kulun kalbinde birleşmez." (NesÂî, Cihad, 8) "Cimrilik ve korkaklık kişide bulunan kotuluktur." (Ebu DÂv, Cihad, 22, No

İnsanın imkÂnı olduğu hÂlde kendisi ve aile fertleri icin gerekli harcama yapmaması cimrilik olduğu gibi; malının zekÂtını vermemesi, yakınlara, muhtaclara ve hayır kurumlarına yardım etmemesi de cimriliktir. Medine'de bazı Yahudilerin Ensar'a, "Mallarınızı muhacirler icin harcamayın, fakir duşmenizden endişe ediyoruz." diye nasihat etmeye kalkışmaları uzerine inen şu ayet bunun acık delilidirşte sizler, Allah yolunda harcamaya cağrılıyorsunuz. Ama icinizden cimrilik yapanlar var. Kim cimrilik yaparsa, ancak kendi zararına cimrilik yapmış olur. Allah zengindir, siz ise fakirsiniz." (Muhammed, 38)

a) Cimriliğin sebepleri:

Cimrilik, para, mal-mulk ve servet toplama duşkunluğu ve hırsı, tamah, bencillik, yoksul kalma korkusu ve uzun yaşama arzusu ile iman, ihlÂs, takva, merhamet ve ahlak zaafiyetinden kaynaklanır. Cimrilik; mal varlığının Allah'ın ihsanı olduğu unutulup, "Kendim kazandım, neden başkasına yedireyim? Ben budala mıyım ki, kazancımı başkalarına vereyim?" diye duşunmekten kaynaklanır. Tukenir korkusuyla cimrilik edenleri yuce Rabbimiz yermektedir. Eğer siz Rabbimin rahmet hazinelerine sahip olsaydınız, o zaman da tukenir korkusuyla cimrilik ederdiniz. Zaten insan cok cimridir." (İsra, 100) Cimrilik, muminin değil, kÂfir ve munafıkların niteliğidir. Şu ayet bu hususu acıkca ifade etmektedirği kimseler) cimrilik edip insanlara da cimriliği emreden kimselerdir." (Hadîd, 24) Peygamberimiz; "İlmin azalacağı, fitnenin ortaya cıkacağı, cana kıymanın coğalacağı ve cimriliğin yaygınlaşacağı zamanın yaklaştığını" bildirerek (Ebu DÂv, Fiten ve Melahim, 1, No cehalet, fitne-fesat ve teror-cana kıyma sucları ile birlikte cimriliği de zikretmesi, cimriliğin bireysel ve toplumsal zararına dikkatimizi cekmiştir.

b) Cimriliğin ceşitleri:

Parayı, malı-mulku ve serveti ilgili alanlara gerektiği kadar harcamamak, fakirlere ve hayır kurumlarına yardım etmemek ve isteyenlere borc vermemek cimrilik olduğu gibi; bilgiyi, sanatı ve beceriyi insanlarla paylaşmamak, tebliğ gorevini yapmamak, insanlarla konuşmaya ve sohbet etmeye tenezzul etmemek de cimriliktir.

c) Cimriliğin tedavisi:

Her hastalık, sebebinin zıddı ile tedavi edilir. Bu itibarla Allah'a ve ahiret gunune iman eden, Allah'tan korkan, cimrilik ve tamahın kotu bir şey olduğunu oğrenen Musluman; ihlÂs, takva ve Kur'an ahlakına sarılır, cimrilikten kurtulmaya calışır, comertliğe kendisini zorlar, gucu nispetinde infak ederek nefsindeki bu hastalığı tedavi eder. Peygamberimiz (s.a.s.), "ZekÂtı veren, misafire ikram eden ve sıkıntı zamanında yardım eden kimse, nefsinin cimriliğinden kurtulmuştur." sozu ile cimrilik hastalığının tedavi yolunu gostermiştir. (Taberanî, Mu'cemu'l-Kebir, "Hı" Harfi, IV, 188)

Nefsi terbiye eden, Kur'an ve Sunnet'in buyruklarına kulak veren Musluman, cimrilik hastalığından kurtulur. Şu ayet, bu hususu acıkca ifade etmektedirği kadar Allah'a karşı gelmekten sakının, (O'nun ve Peygamberinin sozunu) dinleyin, (onlara) itaat edin ve kendi hayrınız icin (Allah yolunda) infak edin. Kim nefsinin cimriliğinden korunursa, işte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir." (Teğabun, 16)

Nefsi cimrilikten kurtarmak maddî ve manevî kurtuluş olduğu gibi, cimrilik hastalığına yakalanmak da felakete suruklenmektir. Şu hadis cimriliğin toplumsal zararını ifade etmektedirşlardır. Bu duyguları kendilerini kan dokmeye ve haramlarını helal kılmaya sevk etmiştir." (Muslim, Birr, 56)

Muminleri cimrilikten men eden Peygamberimiz (s.a.s.); keder, uzuntu, acizlik, tembellik, korkaklık, borc yuku, duşmanların galip gelmesi, hastalık, fakirlik ve yaşlılık sebebiyle rezillik cekme (erzel-i omur), fitne ve kabir azabı ile birlikte cimrilik hastalığından Allah'a sığınmış (BuhÂrî, Cihad ve Siyer, 73, No, "Allah'ım! Cimrilikten sana sığınırım." diye Allah'a dua etmiştir. (BuhÂrî, Deavat, 36, No Cimrilik hastalığından kurtulamayan insan İslamî bir ahlaktan yoksun kalır, cok değer kaybeder.

c) Cimriliğin vebali:

İsraf gibi cimrilik de vebal, şer ve kotuluktur. Bu husus Kur'an'da acıkca ifade edilmiştirği nimetlerde cimrilik edenler, bunun, kendileri icin hayırlı olduğunu sanmasınlar. Hayır! O kendileri icin bir şerdir. Cimrilik ettikleri şey kıyamet gununde boyunlarına dolanacaktır." Âl-i İmran, 180) "Bunlar (yani Allah'ın sevmediği, kibirli ve kendini beğenen kimseler) cimrilik eden, insanlara da cimriliği emreden ve Allah'ın, lutfundan kendilerine verdiği nimeti gizleyen kimselerdir. Biz de o nankorlere alcaltıcı bir azap hazırlamışızdır." (Nisa, 37)

Sonuc olarak; yuce Allah Furkan suresinin 67. ayetinde Rahmanın kullarının, harcadıkları zaman israf ve cimrilik etmediklerini, bu ikisinin arasında dengeli olduklarını bildirmektedir. İsraf ve cimrilik ahlakî birer hastalıktır. Bu hastalık tedavi edilmezse fert ve toplumun fesadına sebep olur. İsraf ve cimriliğin tedavisi, Kur'an ahlakına sarılmak, nefsi terbiye etmektir.


Doc. Dr. İsmail Karagoz
Diyanet İşleri Başkanlığı İc Denetcisi

__________________