Bel’am; Bir Din Tuccarı

Bel'am tipi, tahrifin prototipidir. Kur'an, Tevrat, İncil ve İslÂmî kaynaklarda yazılanlardan yola cıkacak olursak bu tipin temel ozelliklerini şoyle sıralayabiliriz:

1- Bel'am ırkcı bir tiptir: Musluman İsrÂiloğullarına ve Hz. MûsÂ'ya karşı putperest Moab' lıları ve onların putcu yoneticisi Balak'ı sırf kendi kavmi ve ulkesi olduğu icin destekledi. Hakka karşı, "bizden" gerekcesiyle bÂtılın yanında yer aldı.

2- Dunyacı bir tiptir: Kendisine verilen İlÂhî emÂnete ihÂnet ederek, şohret, servet gibi gecici dunya nimetleri uğruna onları fed etti. Dinini satıp dunyasını aldı. Bir canak yal uğruna, sahibinin onca itip kakmasına kuyruk sallayan kopek gibi, bir miktar dunyalık uğruna ilminin izzetini sattı.

3- İlmini zÂlim/kÂfir yoneticilerin hizmetine veren resmî ulem tipidir: Kendisine "yukardan" gelen emirleri, Allah'tan gelen emirlere karşı da olsa uygulayan, bu yuzden de Âyette "tutsan da itsen de dilini sarkıtıp soluyan kopek" olarak tanımlanan yuzsuz ve onursuz, "evet efendim"ci bir tip. Şairin "Kopektir zevk alan sayyÂd-ı bî-insÂfa hizmetten" mısraında ifÂde ettiği gibi, sadÂkati cinÂyet derecesinde midesine bağlı bir tip.

4- İlkesiz, makyavelist bir tip: Ulusal birliği ve ulkenin butunluğunu korumak icin, kendi kutsal değerlerini de hice sayarak, her yolu meşrû gordu. Bu cumleden, muhtemelen zuhrevî ve bulaşıcı hastalığa yakalanmış Moab’lı fÂhişelerin İsrÂiloğulları’yla zin yapması fikrini ortaya attı. Harp halinde dahi, yoneticileri, ilkeli, insan hak ve onuruna saygılı davranmaya dÂvet edeceği yerde, once o hak ve onuru kendisi ciğnedi. Kendisine verilen akıl Âyetini, şeytanın hizmetinde kullandı.

Bu sayılan ozellikler, kimde bulunursa, o kendi yaşadığı cağın ve toplumun Bel'am'ıdır. Kur'an, onun icin yer, zaman ve şahıs ismi vermez. Cunku bu tipler, her yerde ve her zamanda bulunabilir. Onları gorunce tanımamız icin ozelliklerini sıralar. (3)

Sahip bulunduğu ilim hazinelerine karşılık, “dunya” icin “din”ini satan, Âhiretini dunyaya değişen ve bu doğrultuda azgın yoneticiler ve tÂğutlarla işbirliği yapan, onlara hizmet veren, dini ve bilimi Âlet edip kullanarak insanları zÂlimlerin buyruğuna ve boyunduruğuna sokan kimliği simgeleyen bir addır Bel’am.

TÂbiri cÂizse, Allah’ın peygamberine, Allah'ın dinine karşı, Allah adına mucÂdele veren ve halk katındaki itibarını bahane ederek tevhid mucÂdelesine karşı direnen bir azgın! Bir kısım mufessirler, bu Âyetin, Umeyye bin Ebi’s-Salt hakkında nÂzil olduğunu beyan etmişlerdir. Bu kişinin de, Hz. Muhammed (s.a.s.)’e nubuvvet gorevi verilmeden once “hanif”lerden olduğu, Allah’ın kısa bir sure icerisinde peygamber gondereceğini soyleyip durduğu halde, gurura kapılıp ona iman etmediği bilinmektedir. RivÂyetlerdeki ortak yon, muayyen bir şahsı tariften cok, onun prototip karakterini ortaya koymasıdır. Nuzul sebebinin husûsî olması, hukmun umûmî olmasına engel değildir. KıyÂmete kadar Bel’am’ın vazifesini yapan “Bel’am” tipi, bu karakterin yapısı ortaya konulmaktadır. İnsanları “Allah adını kullanarak” aldatan, hev ve heveslerini tatmin icin tevhid akidesini tahrip eden Bel’am’ın etkisi korkunctur.

Bel’am; Firavun’un ilkelerini Allah’ın dini adına muhÂfaza eden bir mel’undur. Her duzenin bir sÂdık bekcisi vardır. TÂğûtî duzenin sÂdık bekcisi ise hic şuphesiz Bel’am’dır. CÂhiliyye duzeninde Bel’am sadece bir kişi değil; bir cetedir. Evet, Bel’amlar cetesi tÂğûtî duzen tarafından orgutlenmiş bulunan bir haydutlar cetesidir. Bel'amlar cetesi, tÂğûtî duzen icerisindeki kiralık din bezirgÂnlarıdır. Tabii ki bunları kiralayan tÂğûtî duzenin kendisidir. Bu Bel'amlar cetesinin koku Firavun duzenine dayanır. Bel'amlar cetesinin ilk reisi Bel'am bin Baura'dır.

7/A'rÂf sûresindeki Âyetleri dikkate alarak Bel'am'ın vasıflarını şoyle sıralamak mumkundur:

Bel'am, Allah'ın Âyetlerini bilen bir Âlimdir.
Bel'am, Bildiği Allah'ın Âyetleriyle amel etmekten vazgecip, bunların yerine şeytanın rehberliğine sığınan kimsedir.
Bel'am, Allah'ın rızÂsı yerine, gazÂbına mustahak olmuştur.
Bel'am, dunyevî menfaat icin imanını ve ilmini satan bir din hÂinidir.
Bel'am, Firavunî duzeni devirmeye calışan muvahhidlere hırlayan bir kopektir.
Bel'am, Allah'a tÂbi olmak yerine kendi hevÂsına tÂbi olmuştur.
Bel'am, Allah'ın yasalarını yalanlaması nedeniyle kopeğe benzetilmiştir.
Bel'am, sadece Firavun donemine mahsus bir şahsiyet değildir. Aksine ummet-i Muhammed icerisinde de ortaya cıkmış ve daha da cıkacak olan bir şahsiyettir.
Bel'am, ummet-i Muhammed'e duşman, ummet-i Muhammed de Bel'am'a duşmandır.
Bel'am, Hz. Muhammed (s.a.s.) tarafından kotuluğu beşeriyete bildirilen bir fitne ve fesad odağıdır.

Bu vasıflar kimde bulunursa o bir Bel'am'dır. CÂhiliyye duzeninin kuşatması altındaki toplumlarda devlete bağlı bir din vardır. Bu devlete bağlı dinin mumessilleri Bel'amlardır. Bu Bel'amlar, her yerde ve her zaman dine bağlı devlet anlayışına karşı savaşırlar. TÂğûtî duzenin her turlu icraatını İslÂm'ın muhruyle muhurlemeye calışırlar. TÂğûtî duzenin kapılarında ev sahibinden kemik bekleyen kopekler gibi kuyruk sallarlar. TÂğûtî duzenin hatırı icin İslÂm dinine eklemede ve cıkarmada bulunurlar.

Bel'amlar cetesi, İslÂm coğrafyasında kufrun iktidar olması ve iktidarının devam etmesinin en buyuk destekcisidir. Bugun İslÂm coğrafyasının siyasî iktidarı İslÂm'ın elinde değildir. Devlete bağlı din serbest, dine bağlı devlet yasaktır. Dine bağlı devletin zarûretinden bahsedenler zindanlarda, devlete bağlı dini anlatanlar ise kursulerdedir.

Kur'an, Bel'amları kopeğe benzetir. Kopek, ev sahibinin itikadî yapısına bakmadan sadece kendisine verilen kemikler karşılığında evi bekler ve eve girmek isteyen yabancılara/aileden sayılmayanlara karşı direnir.

CÂhiliyye duzeni icin Bel'amlar buyuk bir silÂhtır. Her ne zaman cÂhiliyye bir kanun uydurursa Bel'amlar bu kanunun İslÂm dinine uygun olduğunu iddia ederek halkı itaate mecbur etmeye calışırlar. CÂhiliyye duzeninde tÂğutlar kanun uydururlar; Bel'amlar ise bu uydurulan kanunları musluman halka kabul ettirler. TÂğutlar emir verirler, Bel'amlar emre itaati sağlarlar. CÂhiliyye duzeni icin Bel'amlara duyulan ihtiyac, duşman sahibi bir kişinin kapısını bekleyen bir yırtıcı kopeğe olan ihtiyac gibidir. Yani, cÂhiliyye duzeninin ayakta kalması icin, bu duzenlerde Bel'amların bulunması zarûridir.

İslÂm coğrafyasında siyasî otoriteyi elinde bulunduran muşrik otoriteler, bu otoritelerini Bel'amlara borcludurlar. Bazen topun, tufeğin yapamadığını Bel'amlar yapar. Cunku Bel'am, Firavun'un siyasî ihtirasını ve Karun'un cÂhilî sermayesini; insanları Allah adına aldatarak koruyan mel'undur. Bel'am, bir anlamda bilimin mucessem put haline gelmesidir. Cunku Bel'am, Hz. Mûs ile karşı karşıyadır. Allah'ın peygamberi ile, Allah adını kullanarak mucÂdele etmekten cekinmemiştir. Bu işin mÂhiyeti duşunulurse; hem Karun, hem Firavun, kitleler uzerindeki gucunu Bel'am'dan almıştır denebilir. CÂhiliyye duzenine karşı savaşan muvahhidlerin onundeki en buyuk engel, kopek sıfatlı Bel'amlardır. Bu gun tÂğûtî duzeni devirmeye calışan muvahhidlere "ehl-i fitne" sıfatını verenler Bel'amlardır. Halbuki tÂğûtî duzenin kendisi bir fitnedir. Bu fitneyi muhÂfaza etmeye calışan Bel'am ise başlı başına bir pisliktir. Bu konuda bir tÂğutun katili Muhammed bin Mesleme (r.a.) şoyle diyor: "ZÂlim idarecilerin kapısındaki Âlimlerden, pislik uzerindeki sinek daha guzeldir." (Zemahşeri, KeşşÃ‚f II/434) (4)

A.Kalkan
__________________