Ayasofya'nın 1500 yıllık seruvenini dev bir yapıtla anlatan Prof. Ahmed Akgunduz muazzam eser hakkında bilinmeyenleri, yanlış bilinenleri belgelerle aydınlattı. İşte ilginc araştırma
05 Haziran 2005 16:00

Doc. Dr. Said Ozturk, Yaşar Baş ile birlikte sadece Ayasofya'yı anlatan 900 sayfalık dev bir eser hazırladınız. Boyle kapsamlı bir esere nicin ihtiyac duyuldu?

Ayasofya, benim kişisel kanaatim, ahir zamanda dunya tarihine damgasını vuracak onemli bir yapı. Sadece bir cami, sadece bir muze, sadece kilise nazarıyla bakamazsınız. Dokuz yuz sene Bizans İmparatorluğu'nda sosyal, ve askeri manada merkezlik etmiş. Butun Cuma alayları padişahlar tarafından orada yapılmış. Sivil itaatsizlikler orada baş gostermiş. 31 Mart'ın en onemli kahramanlarından. Dolayısıyla Ayasofya artık bir sembol. Sadece bir dinin değil, Hıristiyanlığın ve İslamiyet'in sembolu.

* Ayasofya'nın İslam-Hıristiyan diyaloğuna bir katkısı olabilir mi?

Bence gelecekte de, peygamberimizin verdiği mujdeye dayanarak konuşuyorum, Ayasofya Hristiyanlığın Muslumanlığa iltihakında da sembol olacak. Benim inancım şu: "Ey benim ummetim! Ahir zamanda, dindar Hristiyanlarla sulh yapacaksınız. Dinsizlik ve ahlaksızlık gibi insanlığın muşterek duşmanlarına karşı tek başına başa cıkamayan Hristiyanlık ve İslamiyet bu katılım neticesinde kuvvet bulacak, galip geleceksiniz. İnsanlık da uzun bir muddet mutlu bir hayat yaşayacak." Bence, bu dunya capındaki ittifakın gercekleşeceği yer, manen imzalanacağı yer Ayasofya'dır.

* Yuzlerce yıldır Ayasofya davası gundemden duşmeyen bir konu. Niye bu kadar buyuk onem veriliyor?

Hollandalı bir siyasetcinin ifadesiyle: "Bence Ayasofya, boyle muze ve harap kalmaktansa, temel zemin camiye cevrilmeli, mabed olarak devam etmeli, ama ust kattaki galeriler ve mozaikler de Hristiyan alemine gosterilecek saygı neticesinde aynen ziyaretcilere acık tutulmalıdır. Bu goruşe hic muhalefet edemiyorum." Onun icin ben yakın tarihteki buyuk olayların kaynağı olarak gorduğum icin Ayasofya'ya cok buyuk onem veriyorum. Bu yuzdendir ki Bediuzzaman da cok onem vermiş. Butun İslam Alimleri cok buyuk onem vermiş. Bugun başta Yunanistan olmak uzere bircok devlet de cok buyuk onem veriyor. Eğer imkan bulup da İngilizce'sini de yayınlayabilirsek butun dunyanın kabul gorebileceği bir eser haline gelecek. Bence biz bu kitapla Osmanlı Ayasofyasının kitabesini yazdık.

* Ayasofya'ya girdiğimizde duvarlarda Bizans'tan kalma Hıristiyanlığa dair tasvirler goruyoruz. Camiye cevrilirken onlar niye bırakılmış?

Bir defa Fatih Sultan Mehmed bu eserlerin uzerini namaza zarar vermeyecek şekilde sıvayla kapatmışlar, namaza zarar vermeyenleri olduğu gibi bırakmıştır. Kesinlikle tahrip etmemiştir. Bu cok buyukluktur. Ama daha sonra 1845'lerde Fossati tarafından yapılan tamirlerde kapatılan mozaiklerin bir kısmı da ortaya cıkarılmıştır. Ve nihayet Cumhuriyet doneminde, Amerikalı arkeolog Whitemoore ulkemize sırf mozaikleri ortaya cıkarmak icin gelmiştir. Gelip incelemiş ve kendisine bu değişiklikleri yapması icin izin verilmiştir.Cok kasıtlı hareket etmiştir. Neredeyse Kubbedeki Nur suresinin 35. ayetini bile tahrip etmek istemiştir. Ve bir kısım Osmanlı eserleri de tahrip edilmiştir. 1936'da Fatih'in goz nuruyla inşa ettirdiği medrese yıkılmıştır.

* Hristiyanların Ayasofya'ya bakış acısı nasıl?

Evet, her gelen devlet adamı mutlaka ziyaret ediyor. HÂl onların bakış acısı bizimki kadar musamahalı değil. Gidin şimdi internet sitelerinde, şu anki Bizans enstitulerinin sitelerinde kesinlikle minareli Ayasofya goremezsiniz. Tamamı minaresizdir. Ve şu anda Yunanistan'da Rum Patrikhanesinde ve belli cevrelerde Ayasofya'nın kendilerine teslim edileceği gunu beklerler.

* Nicin muzeye cevrildi?

Biz o olayı butun belgeleriyle ortaya koyduk. 24.11.1934 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla belge. Bence cok sebepler var. Birinci onemli sebep, Lozan'da gizli bir madde olduğuna inanıyorum. Ama elimizde bir belge yok. Yani Hıristiyan devletlerin baskısı olabilir. İkincisi, o zamanki devlet adamlarının ifadesine gore, Ayasofya'yı harabiyetten kurtarmak ve batıdan gelen para yardımlarını almak icin. Onlar boyle diyorlar. Ama bana inanıyor musunuz bu iddiya derseniz, benim cevabım biraz enteresan olur. Yani cok değişik sebepleri var. Ben cok ayrıntıya girmek istemiyorum. Ama maalesef muzeye cevrilmiş. İnşAllah (c.c.) tekrar "Allah (c.c.)uekber" sadaları minarelerinden okunur.

Nasıl Camiî oldu?

* Fatih Sultan Mehmed İstanbul'u fethettiğinde ilk iş olarak, Hristiyanlar icin cok değerli olan Ayasofya'yı camiyapıyor. Bu hareket hukukolarak doğru mu?

Bu meşhur bir soru. Musluman da soruyor, Hristiyan da soruyor. İslam hukukunu bilmemekten kaynaklanıyor bu soru. Barış Hukuku ayrı, Savaş Hukuku ayrıdır. Bu İslam hukukunda da boyledir, diğer hukuklarda da. Fatih İstanbul'u savaş yoluyla almıştır. Savaş hukukuna gore, butun kiliseleri camiyapma hakkı vardır. Fethin ardından Patrikhanenin patriği diğer butun Hıristiyan din adamları Fatih'i ziyaret etmişlerdir. Ve bu ziyarette şunu soylemişlerdir: "Savaş yoluyla fethettiniz istediğinizi yapabilirsiniz" O sırada, Ayasofya'yı camiye cevirmiş ve adını "Fethiye Camii" olarak koymuştur.

Neden Ayasofya?

Fakat Bizans'tan kalan bircok kilise hÂlen ayakta duruyor. Fatih onlara niye dokunmamış?

İlk uc gun savaş hukukunu uygulamıştır. 17'ye yakın Havra ve kiliseyi camiye cevirmiştir. Arkasından Hristiyan liderlerinin ricası uzerine Galata ZımmAhitnamesini vermiştir. Şu anda bu ziyaretin resminin Patrikhane'de mozaikten bir resmi vardır. Fatih o ziyarette, "Artık hicbir kilisenize ve dininize mudahale etmeyeceğim" demiştir. Ve o gunden itibaren barışla fethedilmiş gibi muamele edilmiş, hicbir kilise camiye cevrilmemiştir. (D. B. Tercuman)

Kaynak : İlk Vahiy Com
__________________