Almanya'daki Turk kahve firması Schiller'in hedefleri hakkında firma temsilcisi Mehmet Ersoy turizmgazetesi.com'a bilgi verdi.
Denizli’den 17 yıl once Almanya’ya giden Halil Onder Oğuz’un Chiemsee’de unlu Alman şair Schiller’in adı ile kurduğu kahve firması, Turkiye’de otel pazarında buyume hedefi koydu. Firma, son olarak 22-25 tarihleri arasındaki EMITT fuarında tanıtım yaptı.
“Leblebi kavuran kahve de kavurur”
Firmanın hedeflerini turizmgazetesi.com’a anlatan firma temsilcisi Mehmet Ersoy, kuruluş oykusunu şoyle anlattı:
“Firma sahibi Halil Onder Oğuz, 17 sene once Denizli’den Chiemsee’ye calışmaya gidiyor. Bakıyor ki burada kahve kavruluyor. Diyor ki, ‘Herkes kahve kavuruyorsa ben de yapabilirim, 9 yaşımdan beri supurgeyle leblebi kavuruyorum. Leblebiyi kavuran kahveyi de kavurur.’ Sonra kahve kavurmaya başlıyor. Giderek kahvesi beğeniliyor. Sonrasında satışları artıyor. Kapasiteyi buyutuyor ama Turk olduğu icin bir problem yaşıyor. Diyorlar ki bu Turk’un kahvesi Turk’u zengin etmeyelim. Schiller caddesinde oturduğundan aklına firmasının adını Schiller koymak geliyor. 17 senedir de Almanya’da faaliyet gosteriyor. Kavuruyor, paketliyor ve satıyor. Ardından cocuklarının buyume cağında cocuklarım ulkemde buyusun diyerek iki sene once Turkiye’ye geliyor. Yaklaşık iki senedir Turkiye’de faaliyet gosteriyoruz. Antalya’dayız, otel sektorunde hizmet veriyoruz. Faaliyetimizin tamamı otellere yonelik. Ancak kaliteye buyuk onem veriyoruz. Oteller bizi değil de biz otelleri seciyoruz. Calıştığımız oteller arasında Regnum, Maxx Royal, Kempinski gibi onemli markalar var. İlk sene 1 tesisle calıştım İkinci sene 11 tesisle. Bu ucuncu senem olacak, 23 tesisteyim. Beş yıl sonrasında maksimum sayım 30 olacak. Urunumuzu kaldırabilecek tesislerle calışmayı tercih ediyoruz. Yani tesis bunun kıymetini bilmeyecekse ben o tesise hizmet etmek istemiyorum, dolayısıyla belli proseduru, belli kalitesi yapısı olan firmalarla tesislerle devam ediyoruz.”
Fransız firmasını satın aldı, model isimleri Turkce yaptı
Kahve pazarlarken makinaya da ihtiyacları olduğunu gorduklerini belirten Ersoy, calıştıkları firmalardan biri olan ve krizden etkilenen 1937’de kurulmuş 84 yıllık Fransız firmasını gectiğimiz kasım ayında satın aldıklarını belirtiyor. Kahve makinelerinin isimlerini de Turkce olarak yeniden belirlediklerini kaydeden Ersoy, 36 ulkeye Batu Kaan olarak makine pazarladıklarını ifade ediyor. Venecan olan marka ismini koruduklarını belirten Ersoy, model isimleri olaraksa Turkce olarak Harun Kaan, Batu Kaan, Aron isimlerini kullandıklarını kaydetti.
Otellere kahveyi baristasız yapabilen makineler
Ersoy, urunlerinin otellere sunduğu avantajları ise şoyle anlatıyor:
“Oteller genelde bundan yıllar once kaşıklı makinayı aldı. Bunu kullanabilecek personeli olmadığı icin de depolarına attılar. Dolayısıyla Turkiye’de zaten bir konsinye makine ya da makine kiralama beraberinde oturmaya başladı. Firmaların onlara vermiş olduğu konsinye (emanet urun) makinayı kullandılar. Kaşıklı makine kullanacak personeli olmadığı icin alan bunu deposuna aldı. Bizimki yeni makinalarımız ise bunun modernize edilmiş hali. Otelin baristaya (kahve yapan kişi) ihtiyacı kalmıyor. Kaliteli kahve makinayla rahatlıkla elde edilebiliyor, cunku onceki makinelerde baristanın basınc uygulaması gerekiyordu. Bunu da 90 derecelik acıyla yapması gerekiyor. Yapamaz urun kalitesiz olur. Bizim makinelerimiz bunu ortadan kaldırdı.”
Kahve makinelerinin 2300 avrodan başlayıp 2800 avroya kadar da cıkabildiğini ifade eden Ersoy, “Satın alanlar istediği urunu kullanabilir ama komple konseptimle calıştığım yerlerde makine da benim urun de. Buralarda eğitimi de biz veriyor, denetimi de yine biz yapıyoruz” diyor.
__________________
Schıller turkiye'de otel pazarında buyumek istiyor
Turizm ve Tatil0 Mesaj
●41 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Hayatın İçinden
- Turizm ve Tatil
- Schıller turkiye'de otel pazarında buyumek istiyor